Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1708 E. 2023/1119 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1708
KARAR NO: 2023/1119
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
TARİHİ: 17/10/2019
NUMARASI: 2018/1086 Esas – 2019/1052 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/10/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının aralarında ticari ilişki bulunduğunu, borçlu davalı aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, ticari defterler incelendiğinde borcun mevcut olduğunun anlaşılacağını, davalı haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini iddia ederek; davalı tarafından yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, alacak likit olduğundan dolayı %20’den az olmamak kaydıyla borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Tarafların tacir olması nedeniyle, tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, davacı tarafın ticari defter kayıtları incelenmiş, davalının defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan 31/05/2019 tarihli ve davacı tarafın itirazı üzerine aldırılan 01/08/2019 tarihli mali bilirkişi raporları uyarınca; davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutuldukları ve sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı defterleri uyarınca davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 8.482,18 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde “2018 vadeli çekin davalı tarafa iade edildiğinin iddia edilmesine rağmen” dosyaya söz konusu çekin davalı tarafa iade edildiğine dair bir kayıt ve belgenin sunulmamış olması ve bu durumun davacı defterlerinden anlaşılmaması nedeniyle bakiye alacak hesabında bu iddia dikkate alınmamıştır. Buna göre davacı kayıtlarına göre belirlenen alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 13.000 TL bedelli çekin teslim alındığı tarihten itibaren üzerinde hangi işlemlere konu olduğu bilirkişi ve mahkeme tarafından takip edilmemiş ve yanılgıya düşülmüş olup, şayet sehven fazla girildiği düşünülen 13.000 TL bedelin kaynağı, borçlu firma tarafından borcuna karşılık 17.10.2017 tarihinde davacının şirkete verilen … seri numaralı 24.02.2018 vadeli çek olduğunu, davacının muhasebe yetkilileri tarafından bu çek, kendilerine teslim edilen 17.10.2017 tarihinde davalı firmanın toplam borcundan düşülmüş olup 2017 yılı hesap kapanışında 30.353,38 TL borçlu olduğu belirli olan davalının carisinden 13.000 TL’lik çek bedelinin düşüldüğünü, ancak çekin vadesi geldiği tarihte, bankaya ibraz edildiğinde karşılığının çıkmaması ve çek bedelinin tahsil edilememesi sebebiyle 13.000 TL’lik çek bedelinin davacı tarafından borçlu firmanın carisine 09.03.2018 tarihinde yeniden haklı biçimde borç kaydı olarak eklenmiş ve çekin iade edildiğini, davalı tarafından sehven gerçekleştirilen bir kayıt bulunmadığını, ekte sunulan davacı şirket ile davalı arasında yapılan 2017 yılı sonu ve 2018 yılı aylık mutabakat formları tek tek incelendiğinde, davalı firmanın cari kayıtları kabul ettiğini, tarafların mutabık kaldığını, tüm mutabakatların, davalı kayıtlarını doğruladığını, 30.04.2018 tarihli mutabakat tutarının da davalı tarafından kabul edildiğini, davalı şirketin kötüniyetli olarak icra takibine konu borcu inkar etmiş ve huzurdaki davaya sebebiyet vermiş olduğundan % 20 den az olmamak üzere borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesine dayalı cari(açık) hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalının verdiği çekin iadesinin defterlerden düşülüp düşülmediği ve davacının 13.000,00 TL daha alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, “cari hesap” sebebine dayalı olarak 21.482,19 TL asıl alacağın 1.187,85 TL işlemiş faiziyle birlikte tahsili istemiyle 29/08/2018 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır.Mahkemece uyuşmazlığın çözümü için davacı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan incelemede, davacının defter kayıtlarında, davalının 8.482,18 TL borçlu olduğu, davacının icra dairesine sunduğu cari hesap ekstresindeki alacağı 21.482,19 TL ile defter kayıtlarındaki alacağı 8.482,18 TL arasındaki farkın, sunulan cari hesap ekstresindeki 09.03.2018 tarihli 13.000,00 TL’lik borç dekontu açıklamalı işlemden kaynaklandığı tespit edilmiştir.Davacı taraf ise bilirkişi raporuna, davalıdan 2017 yılında alınan 2018 vadeli 13.000,00 TL bedelli çekin vadesinde ödenmediğini ve akabinde çek karşılığı olarak davalının 13.000 TL banka havalesi ile ödeme yaptığını, ödenmeyen çek in davalıya iade edilmiş olmasına rağmen bu durumun sehven muhasebeye yansımadığından iki kere 13.000 TL tahsilat yapılmış olarak göründüğünü, 2018 yılı cari hesap bakiyesine 13.000 TL’nin ilave edilmesi gerektiğini belirterek itiraz etmiştir.Mahkemece, davacının itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor alınmış ise de, ek rapor davacının ticari defterlerinin incelenmesinden ibaret olup, davacının itirazlarını karşılar nitelikte değildir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 31. Maddesi uyarınca, hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Mahkemece, davacıdan çek ve ödeme iddiasına konu çek bilgileri sorulup, çekin ödenip ödenip ödenmediği ve farka konu ödeme dekontunun söz konusu çeke ilişkin olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.Bu nedenle, mahkemece 13.000,00 TL bedelli çekin ödenip ödenmediğinin muhatap banka şubesinden sorulup dosyaya celbedildikten sonra dosya bilirkişiye tevdi ile; farka konu ödeme dekontunun söz konusu çeke ilişkin olup olmadığı ve çekin davalıya iade edilip edilmediği belirlenmesi, ödemenin söz konusu çeke ilişkin olduğunun anlaşılması halinde davacı carisinde gerekli düzeltme yapılarak varsa davacı alacağının tespiti yönünde ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 26/10/2023