Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1678 E. 2020/38 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1678
KARAR NO: 2020/38
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/01/2020
NUMARASI: 2019/614 -2020/11 E.K
DAVANIN KONUSU: Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/09/2020
Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirkete ait olup, meçhul şahıslar tarafından çalınan davaya konu … Bankası İstanbul/Güneşli Şubesinin … numaralı çek hesabına bağlı … seri nolu 150.000,00 TL bedelli çek için öncelikle Büyükçekmece C.Başsavcılığı’nın 2019/30098 soruşturma sayılı dosyasından davalı bankaya çalıntı kaydını bildirir müzekkere yazıldığını, ayrıca davaya konu bu çek için, HMK 2019. Md. Delaletiyle ikame edilen Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/430 Esas sayılı dosyasında açılan menfi tespit davasında, teminat mukabilinde davalılarca yapılması muhtemel icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalı bankanın ihtiyati tedbir kararına rağmen … seri numaralı çeke, bu karara istinaden ödeme yasağı şerhi koymak yerine işbu çeke karşılıksız işlemi yaptığını, yapılan bu işlemin hatalı olduğuna ve düzeltilmesi gerektiğine ilişkin davalı bankanın işlemde bulunması gerektiğine dair tüm talep ve uyarıların davalı banka tarafından dikkate alınmadığını, davalı bankanın yapmış olduğu işlem sonucunda müvekkili şirketin kredi notunun düşmüş olduğunu, kredi kuruluşları tarafından müvekkili şirketin kefalet karşılığı verilen kredilerinin geri çağrılma riski bulunduğunu, 26/07/2019 tarihli Findeks Endeksli Çek Raporu’nda yer alan verilere göre davalı bankanın haksız ve hatalı işleminden önce müvekkili şirketin çek endeksi, “En Az Riskli” kategorisinde ve en üst sınır olan 1000 puan olarak belirlenmiş olduğunu, fakat davalı bankanın yapmış olduğu haksız işlem sonrasında, 01.08.2019 tarihli Findeks Endeksli Çek Raporu’nda yer alan verilere bakıldığında müvekkili şirketin önceden 1000 puan olarak belirlenen çek endeksi, 498 puana gerileyerek “Riskli” kategorisine düştüğünü, bu bağlamda müvekkili şirketin çok ciddi oranda mağduriyeti ortaya çıktığını, riskli kategoride yer alan birisine bankaların kredi kullandırması ihtimalinin çok düşük olduğunu ileri sürerek … Bankası İstanbul/Güneşli Şubesinin … numaralı çek hesabına bağlı … seri nolu 150.000,00 TL bedelli çek için; dava sonuçlanıncaya kadar davalının yapmış olduğu hatalı işlemlerin durdurulması bakımından; Merkez Bankası kayıtlarında oluşturulmuş olan “99” karşılıksız kaydının “93” olarak düzeltilmesine; bu hususta gerek Merkez Bankasına ve gerekse Davalı Bankanın Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı banka vekili, dava konusu çekin ibraz tarihindeki mevcut yasal düzenlemeler, çeklerle ilgili olarak müvekkili bankaya tebliğ edilmiş bir mahkeme kararının bulunmaması ve hesabın ibraz tarihindeki durumu nazara alındığında müvekkili bankanın işlemi yasaya uygun olup, herhangi bir hukuka aykırılık söz konusu olmadığını, müvekkili bankanın merkezinin İstanbul Fatih İlçesi sınırları içerisinde olduğundan davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Çağlayan Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili, 07.01.2020 tarihli celsede, davalının yetki itirazını kabul ettiklerini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince, davalı tarafından süresi içerisinde yetki itirazında bulunulduğu, yetki itirazının davacı tarafça da kabul edildiği gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden usulden reddine, mahkemenin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili İstanbul Çağlayan Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine Gönderilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davalı bankanın genel müdürlüğünün adresinin geçerli olduğunun öğrenilmesinin ardından yetkili olan İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde tarafları, sebebi ve konusu aynı olan ikinci bir dava açılmış ve yargılama bu mahkemenin 2019/517 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmeye başlandığını, bu durum karşısında, yargının boş yere meşgul edilmesine ve tarafların haksız yere zaman kaybını ve masraf yapmasına engel olmak adına, eldeki davanın usulden reddi yerine, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/517 Esas Sayılı dosyasına gönderilmesinin usul ekonomisine daha uygun düştüğünü belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Davacı, hamili olduğu çekin hırsızlığa konu olması üzerine, savcılığa müracaat edilerek çek hakkında dava açıldığını, adli makamlardan çek ile ilgili tedbir kararı alınmasına rağmen davalı bankanın çek hakkında karşılıksız işlemi yaptığını, bu hatalı işlem nedeniyle davacının Findeks Risk Raporundaki olumlu kaydının bozulduğunu iddia ederek bu kaydın düzeltilmesini istemiş, davalı banka ise, yapılan işlemin mevzuata ve hukuka uygun olduğunu, davanın yetkisiz yerde açıldığını, İstanbul Çağlayan Mahkemelerin yetkili olduğunı savunarak davanın reddini istemiştir. Davacı vekili, 07.01.2020 tarihli celsede, davalının yetki itirazını kabul ettiklerini beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince, davada yetkili mahkemenin, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirtilerek, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. Tarafların dosyaya yansıyan beyanlarından, işbu davadan sonra, tarafları, konusu ve netice-i talebi aynı olan davanın İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/517 E. sayılı dosyasında ikame edildiği anlaşılmakta olup, eldeki dava yönünden derdestlik (HMK. 114/1-ı md) ve birleştirme (HMK. 166 md) koşullarının bulunmadığından ilk derece mahkemesine yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince HMK 20.maddesi gereğince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK.353.1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK 362/1.c maddesi uyarınca, 24/09/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.