Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/167 E. 2021/121 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/167
KARAR NO: 2021/121
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2018
NUMARASI: 2015/410 Esas – 2018/1103 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11.02.2021
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin maliki olduğu Çanakkale ili, … İlçesi, … Köyü, … Mevkii, … ada ve … parselde kayıtlı 28.770 dekarlık elma bahçesindeki ağaçlar ve ürünlerin, “dolu, fırtına, hortum, yangın, heyelan, deprem, kalite kaybı, don, sel ve su baskınına” karşı 04.02.2014-07.09.2014 tarihleri arasında 40.009,20 TL bedelle 3502400 nolu poliçe ile davalı şirkete sigortalatıldığını, sigorta kapsamındaki ürünlerin 02.09.2014 tarihinde meydana gelen fırtına sebebiyle dökülmeye başladığını, daha fazla hasar oluşmaması için ağaçlardaki tüm elmaların toplandığını, kilogramı 2 TL olan elmalarda 10 ton ürünün zayi olduğunu, toplam zararın 20.000 TL olduğunu, davalı … şirketine başvuru yapıldığını, hasar tespiti için araziye gelen sigorta şirketi çalışanının ağaçlardaki ürünlerin toplanmış olması sebebiyle hasar tespiti yapılamayacağını belirterek işlem yapmadığını, Beşiktaş … Noterliğinin 04.02.2015 T. … Yev. Numaralı ihtarnamesinin davalı şirkete 05.02.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığını, TTK m.1148 gereği, hasarın artmasına engel olunmak amacıyla ağaçlardaki ürünlerin toplandığını, hasar tespiti yapılması gereken ürünlerin de ağaçlardaki değil fırtına nedeniyle yere dökülenler olduğunu ileri sürerek 20.000 TL zararın 02.09.2014 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 04.09.2015 havale tarihli dilekçesiyle … AŞ (…)’in davalı olarak davaya dahil edilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta AŞ vekili, müvekkili sigorta şirketinin Devlet Destekli Bitkisel Ürün Poliçesi tanziminde 5363 sayılı Tarım Sigortalan Kanunu 12. md. Gereğince, … (…) hesabına aracılık yapıldığını, poliçe düzenlenmesi ve hasar ödemesi açısından herhangi sorumluluklarının bulunmadığını, hasar ihbarının …’e ulaştırıldığını, davanın …na yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … AŞ vekili, müvekkili şirketin içlerinde … Sigorta AŞ’nin de bulunduğu toplam 24 sigorta şirketinden müteşekkil 5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu kapsamında kurulmuş ve develet destekli tarım sigortaları olan …nun idarecisi konumunda olduğunu, her ne kadar 02.09.2014 tarihinde meydana geldiği iddia olunan fırtına hadisesine ilişkin olarak ürünlerdeki hasarın tazmini istenmiş ise de, görevlendirilen eksperlerin elma ağaçlarında hasat işleminin yapıldığının ve ağaçlarda ürün olmadığını tespit ettiklerini, poliçe genel şartlar B.2 maddesinde yer alan düzenlemenin açık olduğunu, ürünlerin tamamının toplanarak eksper incelemesine engel olunduğunu, ispat yükünün davacıya geçtiğini, davacının iddiasını ispat edecek nitelikte herhangi bir tespit de bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama doğrultusunda, taraflar arasında 04.02.2014-07.09.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere, 40.009,20 TL bedelle arazide bulunan elma ürünü için 3502400 nolu Devlet Destekli … Bitkisel Ürünler Sigorta Poliçesi düzenlendiği, poliçede fırtına rizıkosu için teminat verildiği, 02.09.2014 tarihinde fırtına sebebiyle ürünlerde hasar oluştuğu yönünde talepte bulunulmuş olup, dosyaya kök raporun sunulmasından sonra kazandırılan Çanakkale Valiliği Meteoroloji Müdürlüğü’nün 29.01.2018 T. 1552 Sayılı yazısı ekindeki kayda göre 02.09.2014 tarihinde poliçe teminat kapsamında tanımlanan 17,2 mt/sn hızının üzerinde 20,4 mt/sn hızda fırtına tanımlı rüzgar esmiş olup, rüzgarın hızı dikkate alındığında, fırtına rizikosunun gerçekleşmiş kabul edilebileceği, ancak sigortalının hasar tespiti öncesinde hasat yapmasının asılsız ihbar olarak değerlendirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hasar tespiti yapılması gereken ürünlerin ağaçlardaki ürünlerin değil, fırtına nedeniyle yere dökülen ürünler olduğunu, ağaçlardaki ürünlerin toplanmasının TTK m.1148 gereği, zararı önleme ve azaltma yada hafifletme için olduğunu, asılsız ihbar değerlendirmesinin doğru olmadığını, mahallinde keşif yapılmadan dosya üzerinden alınan rapor doğrultusunda karar verildiğini, ayrıca rapordaki tespitin aksine, ürünün hasadının ağustos sonu eylül başında yılda bir kez yapıldığını, raporun yetersiz ve gerekçeli olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, … Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortaları Poliçesi’nden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı, ürün sigorta poliçe kapsamında ürünlerini sigortalattığını, 02.09.2014 tarihinde meydana gelen fırtına hadisesinden dolayı ürünlerin zarar gördüğünü, sigorta eksperinin ağaçlardaki ürünlerin toplandığından dolayı hasar tespitini yapmadığını, oysa zararın artmaması için ağaçlardaki tüm ürünlerin toplandığını, hasar tespitinin konusunu fırtına nedeniyle yere dökülen ürünler oluşturduğu halde bu konuda tespit yapılmadığını iddia ederek hasarın tazminini istemiş, davalı ise, ürünlerin tamamının toplanarak poliçe genel şartlarına aykırı davranıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK 355 maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olarak kararın istinaf incelemesi yapılmıştır. Somut olayda, davacıya ait elma ürünün, 04/02/2014 başlangıç ve 07/09/2014 bitiş tarihli Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortaları Poliçesi ile sigorta edildiği, poliçede “fırtına” teminat kapsamında olup, 02/09/2014 tarihinde meydana gelen fırtınadan dolayı ağaçlardaki ürünlerin yere döküldüğü iddia edilerek zararın artmaması için kanuni yükümlülük gereği ağaçlardaki ürünlerin tamamının toplandığı ve bu nedenden dolayı sigorta eksperinin hasar tespitini yapmadığı dosya kapsamından anlaşılmakla uyuşmazlık 02/09/2014 tarihinde meydana gelen fırtına nedeniyle ürünlerin hasarlanıp hasarlanmadığı ve hasarın poliçe kapsamında karşılanıp karşılanmayacağı noktasında toplanmaktadır. Poliçe Genel Şartlarının “Koruma Önlemleri ve Kurtarma” başlıklı B.2 bendinde; “Sigorta ettiren/sigortalı, bu sigortayla teminat altına alınan rizikoların gerçekleşmesi halinde, zararı önlemeye, azaltmaya ya da hafifletmeye yarayacak önlemleri almakla yükümlüdür. Bu çerçevede sigorta ettiren/sigortalı; a) Rizikonun gerçekleşmesinden, zararın belirlenmesine kadar geçen zaman içinde, hasara uğrayan ürünün gelişmesi için, sigortalı değilmişçesine gereken bakımı göstermek ve bu amaçla, … tarafından verilen talimatlara uymakla, b) Tazminat yükümlülüğü ve miktarının saptanması için …nun veya … eksperlerinin , sigortalı bitkisel ürünler ve bunlarla ilgili belgeler üzerinde yapacakları araştırma ve incelemelere izin vermekle, c) Zarar, … veya … eksperleri tarafından belirleninceye kadar, sigorta konusu hasarlı ürün üzerinde, hasarın saptanmasını güçleştirecek veya hasar miktarını arttıracak nitelikte, herhangi bir değişiklik yapmamakla yükümlüdür. Hasat edilebilecek hale gelmiş ürünlerde, hasar tespitinin yapılabilmesi için, …’nun veya … eksperlerinin onayını almak kaydıyla, hasarlı tarla,bağ, bahçelerde zararı doğru tespit etmeye yardım edecek şekilde ve miktarda, uygun yerlerinden örnek kısımlar ve parçalar biçilmeksizin ve toplanmaksızın hasada devam edilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu durumda, davacı tarafça, sigortalı alanda hasar tespitinden önce ürünlerin tamamı hasat edilmek suretiyle bu yükümlülüğe aykırı olarak toplanmış olduğundan, ispat yükü davacı tarafa geçmiş olup, hasarın tespiti ve ağaçlardan yere dökülen ürünlerin fırtına nedeniyle döküldüğünü kanıtlamakla yükümlüdür. Bu bağlamda, yere dökülen ürünlerin fırtına ile bağlantılı olduğuna ve hasar ve zararın tespitine yönelik dosya kapsamında olay tarihinde usulüne uygun yapılmış herhangi bir delil tespitine rastlanılmadığı gibi bu yönde başkaca bir delil de dosyaya sunulmamıştır. Hal böyle olmakla beraber, ilk derece mahkemesince, poliçe düzenlenmesine aracılık eden … Sigorta AŞ hakkındaki davanın pasif husumet nedeniyle ve esasen 6100 sayılı HMK hükümleri uyarınca dahili dava yoluyla taraf teşkili mümkün olmadığından anılan davalı … AŞ hakkındaki davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru değilse de, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, sonucu itibariyle doğru olan ilk derece mahkemesi kararına yönelik davacı vekilinin istinaf sebeplerinin tümünün reddi gerekmiştir. Açıklanan bu hususlar karşısında davacının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.