Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1647 E. 2020/195 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1647
KARAR NO : 2020/195
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2020
NUMARASI : 2019/508 Esas – 2020/103 Karar
DAVA: Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/10/2020
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili fona devredilen …. AŞ’nin Zeytinburnu Şubesi müşterisi … firmasının banka hesabında bulunan 802.313,00 USD’nin davalı … çalışanı … tarafından usulsüz olarak çekilerek adı geçen davalı şirketin hesabına yatırılması nedeniyle hesap sahibi … tarafından açılan tazminat davasının kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek kesinleştiğini, mahkeme ilamına konu alacağın müvekkili fon aleyhine icra takibine konulduğunu, icra dosyasına 19/07/2019 tarihinde ödendiğini, fotokopi tarzındaki çoğaltılmış sahte imzalar ile üretilmiş talimatlarla davalı şirket çalışanı … tarafından …. AŞ Zeytinburnu Şubesi müşterisi … firmasının banka hesabında bulunan paranın usulsüz olarak çekilmesi nedeniyle banka müşterisinin zarara uğradığını, davalı şirket ve ortakları olan davalıların bu usulsüz işlem neticesinde haksız kazanç sağladığını, dolayısıyla müvekkili aleyhine oluşan zarardan şirket çalışanına talimat veren ve bu usulsüz işlemlerden haksız kazanç sağlayan şirket ortakların da sorumlu olduğunu, ayrıca müvekkili kurum aleyhine meydana gelen zarardan gerekli azami dikkat ve özeni göstermeyerek Bankanın zarara uğramasına neden olan banka personeli ve şube müdürünün de sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek 4.078.861,01 TL’nin 19/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … AŞ, …, … ve … vekili, davanın müvekkili şirket ortağı diğer müvekkilleri yönünden pasif husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı … vekili, iddia olunan fiilin gerçekleştiği tarihte müvekkilinin fona devredilen bankanın çalışanı olduğunu, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi olduğundan iş mahkemesinin görevli olduğunu, arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini, davaya konu taleplerinin zamanaşımına uğradığını, o tarihlerde şu müdürü olarak görev yapan müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davanın diğer şube çalışanlarına ihbarı gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, talebin konusunun bir miktar para ödenmesine dönük ve alacağa ilişkin olduğu, TMSF tarafından bu davaya konu edilen alacağın bankacılık faaliyetinden kaynaklandığı, arabuluculuk kapsamında kaldığı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklememiş olduğu, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı anlaşıldığı gerekçesiyle 6102 Sayılı kanun 4. ve 5/A maddeleri, 6325 Sayılı Kanun 18/A-2. Maddesi HMK 114/2. Ve 115/2. Maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.Davalı … vekili tarafından bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işçi-işveren ilişkisinden kaynaklandığından müvekkili yönünden mahkemenin görevli olmadığını, iş mahkemelerin görevli olduğunu, öncelikle görev hususunda karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, davacı fona devredilen … AŞ aleyhine bankacılık işlemlerinden dolayı banka müşterisi tarafından açılan tazminat davasının kısmen kabul edilerek kesinleştiğini, ilama konu alacağın icra takibine konu yapıldığını, bankacılık işlemininden dolayı haksız kazanç sağlayan davalı şirket ve ortaklarının yanısıra gerekli dikkat ve özeni göstermeyen banka personelinin zarardan sorumlu olduğunu, icra yoluyla ödenen bedelin davalılardan rücuen tahsili istenmiştir. İlk derece mahkemesince, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzenine aykırılık hususları ile sınırlı olarak yapılmıştır.01/11/2005 tarihinde yürürlüğe giren, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142 nci maddesi görevli ve yetkili mahkemeyi düzenlemiş olup, buna göre, fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas veya tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına o yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde 1 veya 2 numaralı asliye ticaret mahkemesince bakılması gerektiği düzenlenmiştir. Aynı kanunun geçici 13.maddesinde ise, sermayesinin yarıdan fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin çoğunluğu üzerinde bu kurum ve kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş bankalarda (Tasfiye Hâlinde …Bankası A.Ş. dâhil) 26.12.2003 tarihinden önce bankacılık teamüllerine göre teminatlı ve/veya yetersiz teminatlı kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş, süresi uzatılmamış veya yeniden yapılandırılmamış kredileri kullananlar ya da yeniden yapılandırma şartlarını ihlal edenler ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat mektupları, kabul kredileri ve avaller, taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek, üst hakkı, intifa hakkı ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı aynî hak tesisine ilişkin sözleşmeden doğan hakların da diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan arî hakları aleyhine olmamak üzere Fon alacaklarının tahsiline ilişkin 123, 134, 136, 137, 138, 140, 142 ve 165 inci madde hükümleri, tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası şartı aranmaması dâhil bankalarınca uygulanır, şeklinde düzenleme getirilmiştir.Yukarıdaki açıklamalar ışığında halen yürürlükte olan 5411 sayılı yasada; fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas veya tasfiye idareleri tarafından açılacak davalarda ve aynı kanunun geçici 13.maddesi kapsamındaki bankalar tarafından 26.12.2003 tarihinden önce kullandırılan kredi sözleşmelerinden kaynaklı hukuk davalarında görevli ve yetkili mahkeme İstanbul 1.ve 2.Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak münhasıran belirlenmiştir. Bu durumda, kararı istinaf eden davalının göreve ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.Yukarıda açıklanan nedenle, ilk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde yasaya aykırı bir hal sözkonusu olmadığından davalının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının Hazineye irad kaydına,3-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.