Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1643 E. 2020/36 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1643
KARAR NO: 2020/36
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/01/2020
NUMARASI: 2019/733Esas – 2020/80 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/09/2020
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:Davacı vekili, müvekkili …’in aile şirketi olarak kurulan …Ltd Şti’nin ortaklarından olduğunu, davalıların murisi …’in 2003 yılından itibaren tek başına şirketin müdürlük görevini üstlendiğini, ancak müteveffa …’in müdürlük görevinin gereklerini yerine getirememesi ve basiretsiz bir yönetim göstermesi nedeniyle müvekkili ile müteveffa arasında anlaşmazlıkların ortaya çıktığını, bu süreçte müvekkili tarafından ikame olunan davada Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.07.2013 tarih 2008/787-2013/280 E.K sayılı kararıyla şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiğini, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, davalıların murisi …’in müdürlük görevi sırasında, müvekkilinin bilgisi, rızası ve onayı olmaksızın müdürlük yetkisini kötüye kullandığını, şirket stoklarında bulunan malları, şirkete ait demirbaşları ve makineleri elden çıkarmak suretiyle hem şirketin ve hem de dolaylı olarak müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek belirsiz alacak davası olarak açılan davada fazlaya ilişkin kısmı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL’nin şirketin zarara uğramasına sebep olan mesul şirket müdürü müteveffa … mirasçılarından tahsili ile şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, davanın zamanaşımına uğradığını, genel kurul kararı alınmadığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince, davacının arabuluculuğa başvurduğuna ilişkin dosyaya yansıyan hiçbir bilgi, belge, delil bulunmadığı, davacı vekilinin duruşmadaki beyanında davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığını beyan ederek arabuluculuğa başvurmadıklarını beyan ettiği, davanın niteliği gereği TTK’nun 4.maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davanın şirket müdürünün kusurlu eylemlerinden ötürü şirketin zararının tazminine yönelik ikame edilen bir tazminat davası olduğunu, bu nedenle gerek HMK ‘da gerekse de TTK’da ifade edildiği üzere yargılama yeri Asliye Ticaret Mahkemesi ise de, uyuşmazlığın ticari bir iş niteliğinde olmadığından arabuluculuğa tabi olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Dava, şirket müdürün sorumluluğuna ilişkin tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın usulden reddine karar verilmiş, süresi içerisinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesince, eldeki davanın tek hakimli olarak yürütüldüğü ve davanın reddine karar verildiği görülmüştür. 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 18.06.2014 tarih, 6545 sayılı Kanun’un 45. maddesi ile değişik 5. maddesinde ”…Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri üç yüz bin Türk Lirasının üzerinde olan dava ve işler ile dava değerine bakılmaksızın; İflas, iflasın kaldırılması, iflasın kapatılması, konkordato ve yeniden yapılandırmadan kaynaklanan iş ve davalara, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda hâkimin kesin olarak karara bağlayacağı işler ile davalara, şirketler ve kooperatifler hukukundan kaynaklanan genel kurul kararlarının iptali ve butlanına ilişkin davalara, yönetim organları ve denetim organları aleyhine açılacak sorumluluk davalarına, organların azline ve geçici organ atanmasına ilişkin davalara, fesih, infisah ve tasfiyeye yönelik davalara, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa ve 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa göre yapılan tahkim yargılamasında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, hakemlerin seçimi ve reddine yönelik davalar ile yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalara ilişkin tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülür ve sonuçlandırılır. Heyet hâlinde bakılacak davalarla ilgili olmak üzere, dava açılmadan önce veya açıldıktan sonra talep edilen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirler de heyet tarafından incelenir ve karara bağlanır…” hükmü düzenlenmiştir. O halde, eldeki dava, yöneticinin sorumluluğuna dayalı tazminat davası olması nedeniyle davanın heyet halinde görülüp karar verilmesi gerekirken tek hakimle hüküm tesisi cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemenin teşekkülüne dair dava koşulu gerçekleştirilmeden karar verildiği, dava şartlarının heyetçe değerlendirilmesi gerektiğinden işin esasına yönelik istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK’nın 353/1.a. 4. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/733Esas 2020/80 Karar sayılı 27/01/2020 tarihli kararının HMK.353(1)a-4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın heyetçe yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Yapılan kanun yolu masraflarının, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.