Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/164 E. 2020/449 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/164
KARAR NO : 2020/449
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/09/2018
NUMARASI : 2018/518 Esas – 2018/780 Karar
DAVA : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17.12.2020
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıdan … plaka nolu 2012 model … spor marka aracı 27.11.2011 tarihinde satın aldığını, aracın 19.09.2012 tarihinde arızalandığını ve davalı şirketin servisine teslim edildiğini, ancak aracın 30 iş günü içerisinde tamirinin yapılarak müvekkiline teslim edilmemesi nedeniyle müvekkilinin sözleşmeden döndüğünü, araç bedelinin tahsili için açılan davanın müvekkili lehine sonuçlanarak kesinleştiğini, bunun üzerine, davalının araç bedelini, 02.06.2015 tarihinde icra dosyasına ödeyerek dosyayı kapattığını, dolayısıyla ayıplı aracın davalı şirketin servisine teslim tarihi olan 19.09.2012 ile araç bedelinin icra dosyasına yatırıldığı 02.06.2015 tarihleri arasında, müvekkilinin dava konusu araçtan mahrum kaldığını, bu süreçte ayıplı aracın davalının uhdesinde kaldığını, müvekkilinin aracın bedelini uzun zamandan sonra, icra yoluyla tahsil etmiş ettiğinden dolayı yeni bir araç alamadığını, bu nedenlerle davalı şirketin uhdesinde olan ayıplı aracın yerine, bu araca muadil bir aracı ( … plaka nolu 2012 model … 3.0 Lt. V6 Dizel) 01.12.2012 tanzim ve başlangıç tarihli sözleşme ile kiraladığını, aracın kiralandığı tarihten, ayıplı araç bedelinin icra dosyasına yatırıldığı 02.06.2015 tarihleri arasında geçen 30 aylık kira bedeli olarak 70.800 Euro tutarının banka havalesi yoluyla kiraya veren şirkete ödendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 Euro bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 16.01.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini artırarak 70.800 Euro tutarına hükmedilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aracın müvekkili tarafından onarılmış olduğu halde, davacı tarafından teslim alınmadığını, bunun yerine araç kiralama yolunu tercih ederek zararın artmasına neden olduğunu, ayrıca araç kiralama bedelinin fahiş olduğunu, muadili lüks bir araç yerine, makul orta sınıf bir araç kiralanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, davanın ayıplı araca muadil araç kiralama bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu, davacı şirketin, davalıdan 27/11/2011 tarihinde 308.397,54 TL bedelle, … plaka sayılı 2012 model, … sport marka araç satın aldığı, aracın 19/09/2012 tarihinde arıza yaptığı, bu tarihte davalı şirketin servisine bırakıldığı, davacı şirketin gizli ayıp nedeniyle sözleşmeden dönerek davalı aleyhinde takip başlattığı, davalı şirketin takibe itiraz ederek durdurduğu, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/661esas sayılı dava dosyasında görülen davanın kabul ile sonuçlandığı, davalı şirketin icra dosyasına parayı 02/06/2015 tarihinde yatırdığı, taraflar arasındaki hukuki süreç göz önüne alındığında, davacı şirketin ayıba konu aracı 19/09/2012 – 02/06/2015 tarihleri arasında kullanamadığı, alınan bilirkişi raporuna göre davacının aynı nitelikte kiraladığı araç için ödediği bedelin yerinde bulunduğu, davacı vekili tarafından ibraz edilen, araç kiralama sözleşmesi ve … şubesine ait 02/07/2015 tarihli 70.800 EURO bedelli dekont göz önüne alındığında, davacının muadil araç kiralamak suretiyle bu miktarda ödeme yaptığı hususunun sabit olduğu, zarar ispatlandığından davalının makul bir araç üzerinden hesap yapılması yönündeki talebinin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 70.800,00 Euro’nun dava tarihinden itibaren işletilecek 3095 Sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının yabancı para alacaklarına uyguladıkları en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen bedelin fahiş olduğunu, araç kiralama bedelinin makul bir araca ödenecek bedel üzerinden hesaplanması gerektiğini, yargılama sürecinde makul bir araç olarak değerlendirilen … marka araç için de bilirkişi tarafından bedel değerlendirilmesi yapıldığını, ancak mahkemece en yüksek kiralama bedeli araç modeli için hüküm kurduğunu, ayrıca, bilirkişi raporunda kendi belirttiği uzun dönem %40 indirimini uygulamadığını, ayıba konu aracın müvekkili şirket tarafından onarılmış ve kullanıma hazır durumda bulunmasına rağmen davacı tarafından teslim alınmadığını, davacı tarafın aracını kullanmaktan mahrum kalmasına kendi hareketi ile sebebiyet verdiğini, davacı kiracı şirket ile kiraya veren şirketin yönetim kurulu üyelerinin ortak olduğu dikkate alındığında davacının iddialarının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, bu bağlamda, 3 yıl gibi bir süreye tekabül eden araç kiralama bedelinin huzurda görülmekte olan dava ikame edilmeden yalnızca 21 gün önce ödediğini, aracın kiralandığı iddia edilen 3 sene boyunca herhangi bir ödeme yapılmadığının görüldüğünü, bu hususun davacı ile kiraya veren şirket arasında kurulan sözleşmenin ödeme hükmüne aykırı olduğu gibi, söz konusu hususun ticari teamüllere aykırılık teşkil ettiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, ayıplı aracın serviste bulunduğu süre içerisinde kullanılamaması nedeniyle ayıplı aracın muadili bir araç kiralanmak suretiyle ödenen araç ikame bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Davacı, davalıdan satın alına ve davacı şirket yöneticisinin kullanımına tahsis edilen … marka aracın arızalandığını, davalının servisine teslim edildiğini, ayıplı olan araçtan dolayı sözleşmeden dönerek bedelinin tahsili için açılan davanın lehlerine sonuçlanarak kesinleştiğini, alacağın tahsil edildiğini, fakat ayıplı aracın davalının servisine teslim edildiği tarih ile bu araç bedelinin tahsil edildiği tarih arasında kullanılamadığını, bu süre zarfında muadili araç kiralanmak zorunda kalındığını iddia ederek araç ikame bedelinin davalıdan tahsilini istemiş, davalı ise, aracın onarıldığı halde, davacı tarafından teslim alınmadığını, araç kiralama bedelinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.HMK 355 maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Davacı tarafından davalı aleyhine ayıplı araç nedeniyle sözleşmeden dönme hakkının kullanılarak araç bedelinin tahsili için açılan itirazın iptali davasında, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.12.2013 tarih, 2012/661 E., 2013/529 K.sayılı kararıyla, aracın ayıplı olduğu, sözleşmeden dönerek aracı davalıya iade ile satım için ödediği bedelin iadesini isteyebileceği, aracın davacı tarafından kullanılması nedeniyle bu yararının parasal tutarının satım bedelinden indirilmesi gerektiği, icra inkar tazminatının koşullarının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 19. HD’nin 10.03.2015 tarih, 2014/6512 -2015/3352 E.K sayılı kararıyla kararın onamasına karar verildiği, karar düzeltme isteminin de reddedilerek kararın 26.11.2015 tarihinde kesinleştiği, davalı tarafından dava konusu icra dosyasına borcun 02.06.2015 tarihinde yatırıldığı anlaşılmıştır. Davacı ile dava dışı … AŞ arasında imzalanan 01.12.2012 tarihli araç kiralama sözleşmesinde, kiralanan aracın … plaka nolu 2012 model … 3.0 Lt V6 Dizel marka araç olduğu, aylık kira bedelinin 2.000 Euro +Kdv olarak belirlendiği, kiralanan … plaka nolu 2012 model … 3.0 Lt V6 Dizel marka araç için 30 aylık kira bedeli 70.800 Euoro bedelin kiraya veren dava dışı şirkete ödendiğine dair 02.07.2015 tarihli banka havale dekontunun bulunduğu görülmüştür.Somut olayda, davacı taraf, ayıplı aracın davalının servisinde olduğundan dolayı kullanamadığından yerine muadili araç kiralamış olması sebebiyle uğramış olduğu 70.800 Euro zararın tazminini istemiş, bu zararına dayanak olarak dava dışı şirket ile imzaladığı araç kira sözleşmesini ve bu şirkete araç kiralama ücreti altında yapmış olduğu banka ödeme dekontunu ibraz etmiştir. Kural olarak, davacı alıcı, davalının kusurundan dolayı aracı kullanamadığı süreye ilişkin uğradığı zararı, ikame araç bedelini isteyebilir. Ayrıca bu zararın hesaplanmasında, davalı tarafça garanti edilen azami tamir süresini aşan süre yönünden zararın dikkate alınması gerekir. Davalı tarafça, dava konusu ayıplı aracın onarıldığı halde, davacı tarafça teslim alınmadığı ileri sürülmüş ise de, buna ilişkin bilgiye ve belgeye dosya kapsamında rastlanılmamıştır. Ancak, dosya kapsamında bulunan Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/661 E., 2013/529 K. sayılı dosyasında alınan 05.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda, ayıplı aracın onarımının 22.11.2012 tarihinde tamamlandığı, onarım görmüş vaziyette davalının servisinde bulunduğu belirtilmiş, anılan dava dosyasında, davalının 18.03.2013 tarihli davaya cevap dilekçesinde, ayıplı aracın onarımının tamamlandığı ve davacıya bildirildiği halde teslim alınmadığı beyan edilmiş, davalının cevap dilekçesi ise, davacıya 16.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu gözetildiğinde, davacının dava konusu ayıplı aracın onarımının tamamlandığını bildiği halde davalıdan teslimi konusunda 16.04.2013 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü sonuç ve kanaatina varılmıştır. Bu değerlendirmeler ışığında, dava konusu aracın davalının servisine 19.09.2012 tarihinde teslim edildiği, dosyada yer alan garanti şartlarında tamir süresinin 30 iş günü olarak belirtildiğinden, 30 iş gününün bu süreye eklenmesi suretiyle bu sürenin sona erdiği 31.10.2012 tarihi ile 16.04.2013 tarihleri arasında, davacının ikame araç bedelini talep edebileceğinin kabulü gerekir. Dava konusu ayıplı aracın davacı şirketin yöneticisinin kullanımına tahsis edildiği ve bu yönde davalı tarafça bir itiraz da bulunulmadığından, muadili bir aracın kira bedelinin dikkate alınması gerekmiştir. Bu bakımdan, dosyada alınan bilirkişi raporundan, ayıplı aracın yerine kiralanan 2012 model … marka … tipi dizel bir aracın aylık kiralama bedelinin kadri marufunda olduğu belirtilmiş olduğuna göre, aylık 2.000 Euro ve %18 kdv x 5 ay, 16 gün olmak üzere, 13.062,60 Euro hesaplanmış olmakla davacının davalıdan bu tutarı talep edilebileceği sonuç ve kanatine varılmıştır Açıklanan bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK.353/1.b.2 maddesi uyarınca, kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının düzeltilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,2-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, 13.062,60 Euro’nun dava tarihinden itibaren işletilecek 3095 Sayılı kanunun 4.a maddesi gereğince, devlet bankalarının yabancı para alacaklarına uyguladıkları en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3-Alınması gereken karar ve ilam harcı olan 2.664,00 TL’den peşin alınan 4.832,94 TL’nin mahsubu ile fazladan yatırılan 2.168,94 TL’nin talep halinde davacıya iadesine, 4-Davacı yanca yatırılan 2.664,00 TL peşin harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 27,70 başvuru harcı ve 525,00 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 552,70 TL’nin kabul(%18) ve red (%82) oranı nazara alınarak 99,36 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,6-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin olunan 5.850,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,7-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin olunan 20.328,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,8-Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın, avansı yatıran tarafa karar kesinleştiğinde iadesine, 9- İstinaf yargılaması yönünden;a-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına,b-Davalı tarafından yatırılan toplam 19.331,73 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, c-İstinaf aşamasında davalı tarafça sarf edilen dosyanın posta gideri 58,00 TL ve 98,10 TL istinaf başvuru harcı olmak üzere toplam 156,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,10- Gerekçeli kararın, HMK.’nun 359-(4) maddesi uyarınca, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce, taraflar vekillerine tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 ( iki) haftalık süre içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.