Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1630 E. 2020/244 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1630
KARAR NO: 2020/244
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/02/2020
NUMARASI: 2019/163 Esas 2020/124 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/11/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhine yapılan icra takibinin usulsüz olarak kesinleştirilerek takip konusu alacağın tahsil edildiği ancak icra hukuk mahkemesinin kesinleşen kararı ile takibin usulsüz olarak kesinleştirildiğine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği bu arada anılan icra takibi ile müvekkilinden tahsil edilen bedelin iadesini teminen yapılan davalıya karşı yapılan takibe, İİK 361. maddesine göre paranın iadesinin istenebileceği gerekçesiyle haksız olarak olarak itiraz edildiğini belirterek, davalının icra dosyasındaki itirazının iptaline takibin devamına alacağın % 20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine yapılan icra takibinde ödeme emri tebligatının usulüne uygun olmaması nedeniyle, takibin kesinleşmediği ve bu durumda takip kesinleşmeden haciz konulamayacak olması nedeniyle icra hukuk mahkemesinin, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve hacizlerin fekkine ilişkin kararının kanun yollarında geçerek kesinleştiği, bu nedenle icra takibinde tahsil edilen 73.777,14 TL nin, müvekkilince iş bu dava açılmadan evvel 22/01/2019 tarihinde icra dosyasına yatırıldığını, İİK 361. maddesi gereğince, davacının alacağını icra dosyasından tahsil etmek yerine ayrı bir icra takibi yapmasının haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının İİK 361. maddesi uyarınca, mevcut icra dosyasından elde edebileceği paranın tahsili için ayrı bir icra takibi yapmasında hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, İİK 361. maddesinin iş bu davada uygulanma olanağının bulunmadığı, bu nedenle mahkemenin davayı hukuki yarar yokluğundan reddetmesinin hatalı olduğu, İİK 361. maddesinin ancak yanlışlıkla bir para tediye olunması ya da borçludan fazladan tahsilat yapılması durumunda uygulanabilecek bir hüküm olduğu, bu konunun yerleşik yargıtay kararları ile sabit bulunduğu, icra dosyasında İİK 361. maddesi uyarınca çıkarılan muhtıranın da İstanbul 29 İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/649 E. 2020/207 K sayılı 11/05/2020 tarihli kararı ile iptal edildiği, bu durumun dahi haciz yoluyla tahsil edilen paranın iadesinin İİK 361. maddesine dayalı olarak tahsil edilemeyeceğinin kanıtı olduğu, dava açılmadan önce davalı tarafından tahsil edilen bedelin icra dosyasına yatırılmış olmasının neticeye bir etkisinin olamayacağı anılan paranın istirdat davası veya aynı amaçla yapılan icra takibi ile tahsilinin mümkün bulunduğu, kaldı ki bu ödemelerin takipten sonra yapıldığı ve müvekkilinin ödemelerden haberdar olmadığı belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, icra takibinde usulsuz tebligat nedeniyle ödeme emri tebliğinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi ve takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararına göre icra dosyasında haciz sırasında tahsil edilen paranın iadesi amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince dava hukuki yarar-dava şartı yokluğundan reddedilmiş ve bu karar, davacı vekilince istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile bağlı kalınarak bunun dışında kamu düzenine aykırılık yönünden re’sen yapılmıştır. Davalı tarafından İstanbul … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasıyla davacı aleyhine yapılan takipte, borçlu davacının, ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/443 E–696 K sayılı dosyasından verilen kararla reddedildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 2017/1791 E-1157 K sayılı kararı ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldığı ve ödeme emri tebliğinin borçlunun tebligata muttali olduğu 09/06/2017 olduğunu tespiti ile takip kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılmasına dair hüküm kurulduğu, bu kararın temyizi sonucu Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 21/11/2018 tarihli ilamı ile onandığı anlaşılmıştır. Bunun üzerine davacı tarafından, anılan icra dosyasında İİK 89. maddesi haczine dayalı olarak tahsil edilen paranın iadesi amacıyla İstanbul … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasıyla 24/12/2018 tarihinde davalıya karşı icra takibine geçilmiş ve davalının itirazı üzerine durdurulan takibin devamı için 29/03/2019 tarihinde eldeki dava açılmıştır. İcra takibinden ve itirazdan sonra ancak dava davanın açılmasından önce davalı borçlu tarafından icra dosyasına 22/01/2020 tarihli iki ayrı makbuzla 73.777,14 TL yatırıldığı görülmüştür. İstanbul 29.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/649 E. 2020/207 K sayılı 11/05/2020 tarihli kararıyla, ihtilafa konu İstanbul … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında hacze konu paranın icra dosyasına iadesi için icra dairesince İİK 361. Maddesi uyarınca çıkarılan muhtıranın iptali yönünde karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda uyuşmazlık, İİK 361. maddesinin uygulanabilir olup olmadığına ilişkindir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin yerleşik kararlarında vurgulandığı üzere, İİK 361. maddesi, ilamlı veya ilamsız tüm icra takiplerinde, her ne sebeple olursa olsun, borçludan fazla para tahsil edilen her durumda uygulama yeri ve alanı bulunan, özel bir hükümdür. İcra müdürü, dayanağı ve şekli ne olursa olsun, girişilmiş, bir icra takibinde, borçludan tahsil edilen paranın, esasen tahsili gerekmediğinin belirlediği durumlarda, cebri icra gücünü kullanarak, fazla tahsilatı borçluya geri verecektir. Somut olayda, kesinleşmiş mahkeme kararı ile ödeme emri tebliği tarihinin düzeltildiği ve hacizlerin kaldırılmasına hükmedildiği eldeki dava açılmadan önce, İstanbul … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasına, icra dosyası alacaklısı davalı tarafından, usulsüz hacizle tahsil edilen paranın 22/01/2020 tarihinde yatırıldığı anlaşıldığına göre, İİK 361. maddesinin uygulanmasına gerek olmadığı zira paranın icra dosyasına iade edildiği, bu durumda davacı tarafından hacizlerin fekki kararı ile icra dosyasına dönen paranın icra müdürlüğüne başvurularak talep edilmesi, icra müdürlüğünce olumsuz bir karar verilmesi halinde icra hukuk mahkemesinden işlemin iptalinin talep edilmesi gerekirken ayrı bir icra takibi yapılmasında hukuki yararın bulunmadığı ancak az önce açıklandığı üzere İİK 361. maddesinin de uygulama alanının kalmadığı dolayısıyla ilk derece mahkemesince dayanılan gerekçenin yerinde olmadığı sonucuna varıldığından HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca hükmün kaldırılarak yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın hukuki yarar- dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/163 Esas 2020/124 Karar 10/02/2020 tarihli kararının HMK 353(1)b-2 uyarınca KALDIRILMASINA; 2-Davanın Hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeni ile HMK’nın 114/2. Maddesi ve 115/2 uyarınca usulden REDDİNE 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi Gereğince alınması gereken 54,40-TL karar ilam harcının peşin alınan 1.243,41TL harcın mahsubu ile bakiye 1.189,01TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE 4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA, 7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE, 8-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2.maddesi uyarınca hesap edilen 3400-TL vekalet ücretini davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE, İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden: 9-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, 10-Davacı tarafından yatırılan 54,40TL istinaf peşin harcının, talep halinde kendisine iadesine, 11-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerine bırakılmasına, Hükümden sonra davalı yan gider avansından karşılanan 23,50 TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 12-Gerekçeli kararın HMK.’nun 359-(3) maddesi uyarınca taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2( iki) haftalık süre içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/11/2020