Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/161 E. 2021/107 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/161
KARAR NO: 2021/107
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2018
NUMARASI: 2016/542 Esas – 2018/977 Karar
DAVA: Alacak (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04.02.2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, sigorta acentelik hizmeti veren bir firma olup davalı … şirketi ile de acentelik sözleşmesi mevcut olduğunu, müvekkili şirketin 01 Temmuz 2015 ile 07 Ağustos 2015 dönemi arasında davalı … şirketi adına poliçe düzenleyip tahsil etmesinden kaynaklanan 19.566,00-TL’lik komisyon alacağının sözlü ihtarlara rağmen ödenmeyince Antalya … Noterliğinin 01/10/2015 tarih ve … yevmiye numaralı evrakı ile ödenmesi hususunda ihtarda bulunulduğunu , bu ihtara yanıt vermeyen davalının sigorta şirketi aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla takibin başlatıldığını, davalı şirketin takibe kötüniyetli itiraz ettiğini bunun üzerine takibin durduğunu, 19.566,00-TL komisyon alacağının davalıya düzenlenen 01 Ekim 2015 tarihli ihtarname tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava ettiği görüldü.
CEVAP: Davalı vekilinin 21/11/2017 havale tarihli dilekçesi özetle; 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 20. Maddesine istinaden Başbakan Yardımcılığı Makamının 07.08.2015 tarihli ve 24316 sayılı onayı ile …nin tüm branşlardaki ruhsatları iptal edildiği ve yönetim kuruluna Hazine Müsteşarlığı tarafından yeni yönetim kurulu üyeleri atandığını , Yine Sigortacılık Kanunu’na göre şirketin tüm mal varlıklarına Hazine Müsteşarlığı tarafından bloke konulduğunu, Müvekkili sigorta şirketinin 07.08.2015 tarihinde poliçe tanzim etme ruhsatları iptal edilmesi nedeniyle 07.08.2015 tarihinden itibaren poliçe üretimi yapılmamış olduğunu ve yürürlükte olan poliçelerinin vadeleri 07.08.2016 tarihinde sona erdiğini, 07.08.2015 tarihinden önce acenteler tarafından üretilen ve komisyon tahakkuku yapılan poliçelerden sigortalının isteği veya satıştan dolayı poliçe iptalleri yapıldığını, Yapılan poliçe iptallerinden kaynaklanan komisyon iadeleri acentelerin muavin hesaplarına yansıtıldığını, … sigorta acenteliğinin üretimini yaptığı poliçelerden de iptaller gerçekleşmiş olup, iptal edilen poliçelerinden dolayı komisyon iadeleri nedeniyle Acenteliğin komisyon tutarlarında yaklaşık 12.000 TL lik düşüş olduğunu, Söz konusu bilirkişi raporlarında iptal edilen poliçelerin iadeleri tespit edilerek hesaplamadan düşülmediğini, Acenteliğin poliçe iptal iade komisyonlarından kaynaklı olarak müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelenmesi gerektiğini, Acentelik sözleşmesine göre delil olarak müvekkili şirketin ticari defterleri esas olmakla şirket kayıtlarına göre acenteliği şirketten 16.656,00 TL komisyon alacağı bulunmadığını, Bu tutardan iptal iade komisyonlarının tespiti ve mahsubu gerektiğini ,haksız davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesince dava hakkında, “Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ; … Sigorta ile acente … Sigorta Aracılık Hizmetleri arasında 16.01.2013 tarihinde acentelik sözleşmesi akdedildiği, Davacı …ile davalı arasında münakit Acentelik Sözleşmesini Acentenin prim borçlarını zamanında ödememesi nedeniyle feshederek davalının Acentelik yetkisini kaldırmış olduğu, taraflar arsındaki ihtilafın , davacı yanın davalı yandan icra takibine konu edilen takip tarihi itibariyle gecikmiş alacağını tahsil edemediği iddiası üzerine çıkmış olduğu, dosya kapsamına göre davalı tarafın taraflar arasında münakit ilgili sözleşmenin ”Acentelik Görev ve yükümlülükleri başlığını taşıyan 3. Maddesi kapsamında Davalı Acentenin kendisine verilen vekaletnamede belirtilen esaslar ve yetkiler dahilinde ve belirlenen sigorta dallarında davalı … şirketi tarafından kendisine verilen direktif ve genelgelere uygun olarak aracılık işlemlerini düzenleme yetkisini üstenmiş olduğu, Davacı … Sigorta A.Ş’nin davalı yanın ilgili iptal keyfiyeti hakkında Talimat Bilirkişi raporuna yer alan tespitler kapsamında dava tarihi olan 12.05.2016 tarihinde kayıtlarda 16.939,16 TL davacının davalıdan alacağı olduğu, davalı tarafça poliçe iptallerinden dolayı 12.000 TL’lik düşüş olduğu bildirilmiş ise de davalı tarafından incelemeye ticari defter , kayıt ,belge sunulmamış bu yöndeki iddiaları da ispat edilemediği görülmekle dava tarihinden sonraki mahsuplar neticesinde 16.656,44-TL davalı yandan alacaklı olduğu” gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu, davalı şirketin ticari kayıt ve defterlerin üzerine inceleme yapılmadan davacının defterleri incelenerek karar verildiğini, acentelik sözleşmesinin 25. Md.ne göre delil anlaşması olduğunu ve davacının baştan kabul ettiğini, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporunda iptallerden kaynaklanan komisyon iadelerinin mahsup edilmediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında iptal iade komisyonları düşüldükten sonra acentenin 10.562,42TL tutarınca komisyon alacağının tahakkuk ettiğinin görüldüğünü, kayıtlara göre acentenin toplamda 11.656,60 TL tutarında komisyon iptal iadesinin hesaplarına yansıtıldığını, yerel mahkemenin 16.656,44 TL’lik kararı nedeniyle davacı için sebepsiz zenginleşeme yol açtığını, bu hususları istinaf ederek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, sigorta acenteliği sözleşmesi kapsamında iddia olunan komisyon alacağının tahsili davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalının defter ve kayıtları incelenmeksizin karar verilip verilmediği ve poliçe iptalleri nedeniyle davacı acentenin komisyon alacağında düşüş olup olmadığı noktasındadır. Taraflar arasında 16/01/2013 tarihinde sigorta acenteliği sözleşmesi imzalanmıştır. Davalı vekili beyan dilekçesinde davalı … şirketinin 07/08/2015 tarihinde poliçe tanzim etme ruhsatının iptal edildiğini ve bu tarihten sonra poliçe üretilmediğini ve ayrıca yürürlükte olan poliçelerin de vadelerinin 07/08/2016 tarihinde sona erdiğini beyan etmiştir. Davacı ticari defterindeki kayıtlara göre davaya konu alacağa konu kayıt 31/07/2015 tarihinde 19.566,10 TL olarak kaydedilmiştir. 2016 yılında davalı alacaklandırılarak yapılan kayıtlarla davacı alacağı 31/08/2016 tarihi itibariyle 16.656,44 TL’ye düşmüştür. Davacının ticari defterleri incelendikten sonra 30/10/2017 tarihli ara karar ile davalının ticari kayıtları üzerinde 22/12/2017 günü saat 14:00’da inceleme yapılmasına karar verilmiş ve bu karar davalıya meşruhatlı olarak 13/11/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Buna rağmen inceleme gün ve saatinde davalı tarafça incelemeye esas ticari kayıtların sunulmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça beyan dilekçesinde davacının ürettiği poliçelerden de iptaller olduğunu ve iptal edilen poliçelerden dolayı komisyon iadeleri nedeniyle davacı acentenin komisyon tutarında yaklaşık 12.000,00 TL’lik düşüş olduğu, istinaf dilekçesinde ise davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında iptal iade komisyonları düşüldükten sonra acentenin 10.562,42 TL tutarınca komisyon alacağının tahakkuk ettiği ve davalı kayıtlarına göre acentenin toplamda 11.656,60 TL tutarında komisyon iptal iadesinin hesaplarına yansıtıldığı beyan edilmiştir. Bu kapsamda davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunmadığı gibi delil de bildirmemiş ve ayrıca usulüne uygun meşruhatlı davetiyeye rağmen inceleme gün ve saatinde ticari kayıtlarını bilirkişi incelemesine sunmamıştır. Bu haliyle davacının ürettiği poliçelerden de iptallerin olduğu ve bu nedenle komisyon alacağından düşülmesi gereken tutarlar bulunduğu ispatlanamamıştır. Davalı tarafça beyan edilen davacı tarafın iptal iade komisyonları düşüldükten sonra 10.562,42 TL komisyon alacağı tahakkukuna iddia olunan komisyon iptal iadesi tutarları eklendiğinde davacı kendi ticari defterindeki tutar kadar alacaklı durumdadır. Buna göre Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından başlangıçta peşin olarak yatırılan istinaf karar harcı 285,00 TL’nin alınması gerekli olan 1.137,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 852,80 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 04.02.2021