Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1588 E. 2023/986 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1588
KARAR NO: 2023/986
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2020
NUMARASI: 2019/942 Esas – 2020/155 Karar
DAVA: İstirdat (Rıza Dışı Elden Çıkan Çekin İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin lehtar ciranta olduğu, … Bankası Merter Şubesine ait … nolu 29/02/2019 keşide tarihli 100.000-TL’lik çeki dava dışı … TİC. AŞ’den ticari ilişki kapsamında aldığını, hamili olduğu çeki kaybetmek suretiyle zayi ettiğini, zayi olan çekle ilgili olarak Bakırköy 2.ATM’nin 2018/1283 esas sayılı dosyası ile iptal davası açtıklarını, yargılama aşamasında çekin davalı şirket tarafından bankaya ibraz edildiğini öğrendiklerini, müvekkili şirketin kendi cirosu dışındaki diğer ciranta ve çek hamiliyle herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını, ticari ilişkisi bulunmadığı cirantalar yönünden ciro silsilesinin koptuğunu, bu nedenle davalı tarafın kötü niyetli kabul edilip çekin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın davalının çeki kötü niyetle veya ağır kusuruyla iktisap ettiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunmadığı, çekin çalınması veya sair sebeplerle davalı tarafından iktisap edildiğine ilişkin herhangi bir soruşturma evrakının da bulunmadığı, davacının kendinden sonraki cirantalarla ticari ilişkisinin bulunmamasının tek başına ciro silsilesini bozmayacağı, davalı tarafın çekte mevcut ve kopuk olmayan ciro silsilesine göre çeki iktisap ettiği, çekin iktisabında davalı tarafın kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu kanıtlanamadığından açılan davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu çeke bakıldığında, çekin … A.Ş. tarafından müvekkili şirket lehine keşide edildiğini, müvekkili şirketin lehdar olduğunu, çekteki ciro silsilesine bakıldığında ise sırasıyla müvekkili şirket … LTD. ŞTİ., …, … İç ve Dış Tic. Ltd. Şti, … ve davalı şirketin cirolarının çekin arka yüzünde yer aldığının şeklen görüldüğünü, müvekkili şirket ile çekte kendisinden sonra ciranta olarak görünen … ve diğer cirantalar arasında bir cari hesap veya borç ilişkisi bulunmadığını, bu hususun müvekkili şirketin defter ve belgeleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkabileceğini, yerel mahkemeden müvekkili şirket ile davalı şirketin defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmesi taleplerinin dikkate alınmadan eksik inceleme sonucu davanın hukuka aykırı olarak reddedildiğini, müvekkili ile çekte cirosu olan … Tic. A.Ş. isimli şirket arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkili tarafından bu şirketle yürütülen ticari ilişki gereği işbu çekin alındığını, ancak müvekkili şirket ile müvekkili şirketten sonra çekte ciranta olarak görünün … ve diğer cirantalar arasında hiçbir ticari ilişkisinin yada borç ilişkisinin bulunmadığını, bu yönüyle ciro silsilesinin bozuk olduğunu, müvekkili şirket ile çekte ciranta olarak görünen diğer şirketler ve kişiler arasında herhangi bir ticari ilişkinin olmaması, davalı şirketin söz konusu çeki kötü niyetli olarak iktisap ettiğini, haklı hamil sıfatını haiz olmadığını, müvekkili şirketin haklı hamil olduğunu açık bir şekilde ortaya koyduğunu, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığı ve istinafa cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava; yetkili hamilin elinden rızası hilafına çıkan çekin istirdatı davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde; davalı …Tekstil Ltd. Şti.’nin dava konusu çeki kötü niyetle iktisap edip etmediği veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunup bulunmadığı noktasındadır. İşbu davada, davacı taraf kendisinin müşterisi olan … A.Ş. tarafından keşide edilen, lehtarı ve cirantası davacı olan, dava konusu … bankası Merter Şubesine ait çekin elinden rızası dışında çıktığını, 02/03/2020 tarihli duruşmadaki davacı vekili beyanına göre çekin elinden nasıl çıktığının bilinmediği, çek hakkında açılan herhangi bir ceza davası olmadığı, çek üzerindeki kaşe ve imzanın müvekkiline ait olduğunu, davacı cirosundan sonraki ciranta … ile ticari ilişkilerinin bulunmadığını, davalının kötü niyetli olduğunu beyan etmiştir. Dosyaya sunulan çek suretinden davacının çekin yetkili hamili olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça çekin zayi edilmesi sebebiyle Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1283 Esas dosyası ile çek iptali davası açılmış, yargılama aşamasında dava konusu çekin eldeki davanın davalısı tarafından bankaya ibraz edildiği ve eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça kendisinden sonraki ciranta ve son hamil davalının çekin iktisabında kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu ileri sürülmüştür. TTK’nın 792. maddesine göre; çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. TTK’nın 788/1. maddesinde, açıkça “emre yazılı” kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kişi lehine ödenmesi şart kılınan bir çekin, ciro ve zilyetliğin geçirilmesiyle devredilebileceği, TTK’nın 790. maddesinde ise, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişinin, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılacağı düzenlenmiştir. Ayrıca çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır. Dava konusu çek üzerinde yapılan incelemede ciro silsilesinin görünürde düzgün olup, şeklen çeki elinde bulunduran kişinin hamil sıfatını ispat eder nitelikte olduğu kabul edilmiştir. Ciro silsilesinde bir kopukluk söz konusu olmadığından hamil senedin illetten mücerret olması ilkesinden yararlanır.Kanunda aksine özel bir düzenleme olmadıkça; taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü (TMK 6), diğer bir ifadeyle, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükü altında (HMK 190) olup, bu temel kuralların da sonucu olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Davaya konu çekte, az yukarıda açıklandığı şekilde düzgün bir ciro silsilesi bulunmaktadır. Davacı taraf, dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre, davalının dava konusu çeki davacının zararına olarak kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu ve/veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunduğunu ispatlayabilmiş değildir. Bu durumda ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf peşin harcının alınması gereken 269,85 TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 215,45 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.05/10/2023