Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1581 E. 2020/37 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1581
KARAR NO : 2020/37
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2019
NUMARASI : 2019/110 Esas – 2019/872 Karar
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/09/2020
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin İstanbul Anadolu 14. İş Mahkemesi’nin 2017/1503 Esas sayılı dosyasında … Tic. Ltd. Şti. aleyhine alacak davası açtığını, şirketin tasfiyesinin tamamlanarak sicilden terkin edildiğini, bu nedenle iş mahkemesince ihya davası açılması için süre verildiğini ileri sürerek …Tic. Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Memurluğu vekili, müvekkilinin yasa ve yönetmeliğe uygun davrandığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, ayrıca dava açılmasına neden olunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı tasfiye memuru vekili, tasfiye işlemlerinin usulüne uygun olarak yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafından, … Ticaret Limited Şirketi’nin tasfiyesi kapatılmadan önceki dönemle ilgili olarak açılmış bir alacak davasının mevcut olduğu, bu davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infazı işlemlerinin yapılması TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemi niteliğinde olduğu, bu nedenle tasfiye eksiksiz tamamlanmadığından … Limited Şirketi’nin ticaret sicil kaydının, İst. Anadolu 14. İş Mahkemesi’nin 2017/1503 esas sayılı dava dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olmak üzere İstanbul Ticaret Siciline yeniden tesciline karar vermek gerektiği, ek tasfiye işlemlerinin de aynı tasfiye memuru tarafından yapılmasının uygun görüldüğü, davalı … Memurluğu, yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmadığından harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun … numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan davalı Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi’nin ticaret sicil kaydının, İstanbul Anadolu 14. İş Mahkemesi’nin 2017/1503 esas sayılı dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere İstanbul Ticaret Siciline yeniden tesciline, ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru olan … tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 14. İş Mahkemesinin 2017/1503 E. Sayılı dosyasındaki davanın açılma tarihi 06.12.2017 tarihi olup, … Tic. Ltd. Sti’nin tasfiyesinin ise 04.01.2017 tarihinde tamamlanıp sicilden terkin edildiğini, hal böyle iken terkinden sonra açılan bir dava için şirketin ihyasına karar verilmesinin ve birde üstüne müvekkilin yargılama gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığını, davalı … de yargılama gideri ve vekâlet ücretinde sorumlu tutulması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca, tasfiye sonucu sicilden terkin edilen şirketin, ek tasfiye için ticaret siciline yeniden tescili (ihyası) talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İstanbul Anadolu 14. İş Mahkemesinin 2017/1503 Esas sayılı dosyasında, davacı … olup, sicilden terkin edilen şirket aleyhine işçi alacaklarının tahsili istemli alacak davasının açıldığı görülmüştür.İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; 582223-0 sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketinin son tescilini 04/01/2017 tarihinde yaptırdığı ve aynı tarihte tasfiyesinin sona erdiği ve bu tarihte şirketin sicil kaydının terkin edildiği, şirketin tasfiye memurunun … olduğu görülmüştür….tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Ataşehir / İstanbul olduğu, buna göre mahkemenin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.TTK’nın 547. maddesi gereğince ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”.Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. İhya davalarında davalı taraf ise şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.Tasfiyenin kapatılabilmesi için, tüm tasfiye işlemlerinin tamamlanmış olması, tüm borçların ödenmiş olması, şirket aleyhindeki tüm dava ve takiplerin sonuçlanmış olması gereklidir. Bu zorunluluğa uyulmadan tasfiyenin kapatılması halinde ihya talebi haklıdır. İhya kararı ile birlikte, ihyası istenen şirket tüzel kişilik kazanacaktır. Somut olayda, davacı tarafından tasfiye halindeki şirket aleyhine işçi alacaklarının tahsili istemli İstanbul Anadolu 14. İş Mahkemesi’nin 2017/1503 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığı sabit olup, derdest olan bu davanın devamı için gerekli olan taraf teşkilinin sağlanması bakımından şirketin ihyasının talep edilmesinde hukuki yarar bulunduğu gibi, tasfiye ve terkinden sonra işçi alacağı davası açılsa da davacı bakımından tasfiyenin usulune uygun sonlandığının kabul edilemeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığından bu yöndeki istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.TTK 547/2.maddesine göre, ek tasfiye işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurları veya yeni bir veya birkaç kişi tasfiye memuru olarak mahkemece atanarak tescil ve ilan edilir. İlk derece mahkemesi tarafından, daha önce şirketi tasfiye eden tasfiye memuru atanmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.İlk derece mahkemesince davanın kabul edilerek davacı lehine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. Bu bağlamda tasfiye sürecinde tasfiyenin gereği gibi yapılmamasından tasfiye memuru sorumlu olup, davada taraf sıfatı bulunan tasfiye memurunun mahkemece hükmedilen harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Tasfiye memuru, bu giderleri, ek tasfiye için ihya edilen şirketin tasfiye giderlerine ekleyebilecektir.Öte yandan, yasal hasım konumunda olan davalı … müdürlüğünün, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasında usulsüzlük bulunmamaktadır.Yargıtay 11. HD.nin yerleşik uygulaması gereği tüzel kişiliğin ihyası davalarında istinaf incelemesi neticesinde temyiz yolu açık olarak hüküm verilmekte iken; Yargıtay HGK.nun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile ihya davalarında TTK 1521.maddesi gereği basit yargılama usulü uygulanacağı ve HMK nun 382.maddesi gereği çekişmesiz yargı işi sayıldığı dikkate alındığında, çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilerek bu nedenlerle davalı tasfiye memurunun istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tasfiye memuru tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davalı tasfiye memuru tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince, taraflara tebliğine,6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK 362/1.ç maddesi uyarınca, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.