Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1565 E. 2020/325 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1565
KARAR NO : 2020/325
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/01/2019
NUMARASI : 2018/429 Esas – 2019/22 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/11/2020
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA : Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalısı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait … isimli teknenin Yat Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, sigortalıya ait teknenin Marmaris Yat Limanı’nda bağlı bulunduğunu, 10/04/2017 tarihinde müvekkilinin sigortalasına ait … isimli teknenin 1 nolu davalı … Belediyesi’ne ait yat limanında bağlı olduğu sırada 2 nolu davalıya ait … isimli teknede yangın çıktığını ve sigortalı tekneye sıçraması ile hasar meydana geldiğini, yapılan araştırmalarda … isimli şahısların 2 nolu davalıya ait … teknesinden çıkmalarından sonra teknede yangın çıktığının tespit edildiğini, söz konusu yangın sebebiyle sigortalı teknenin yanında bulunan üzerinde … marka makinesi bulunan servis botunun yanarak battığını, teknenin sancak bordasındaki boya bölümlerinde kırılma ve kavrulma meydana geldiğini, müvekkilinin hasar nedeniyle sigortalısının uğradığı zarar ve ziyanı tazmin etmiş olduğunu, 2 nolu davalı …’in yangın hadisesinin meydana geldiği … isimli teknenin maliki olduğunu, teknesinde meydana gelen olay sebebiyle 3.kişilerin uğradığı zarardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin sigortalısının uğradığı zarardan da 1 nolu davalı ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, alacağın tahsili için davalılar aleyhine başlatılan icra takibinin davalıların itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamını ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının rücuen tazminatına konu ettiği olayın Marmaris ilçesinde meydana geldiğini, müvekkilinin yerleşim yerinin Gölcük/Kocaeli olduğunu, diğer davalının yerleşim yerinin Muğla olduğunu, davanın yetkisiz yerde açıldığını, yetkili mahkemenin Marmaris mahkemeleri olduğunu, olayın failleri hakkında ceza davasının bulunduğunu, rıhtımda meydana gelen yangına müvekkilinin teknesine izin girenler 3. Kişiler tarafından sebep olunduğunu, müvekkilinin sorumluluğuna ilişkin uygun illiyet bağının bulunmadığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı … vekili, yazılı cevap vermemiş, ön inceleme duruşmasında, davanın reddini istemiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, davacı … şirketinin sigortalısına yaptığı ödeme nedeniyle yaptığı icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, dava konusu olayda sigortalı teknenin 1 nolu davalıya ait yat limanında bağlı olduğu sırada 2 nolu davalıya ait teknede yangın çıkması üzerine hasarın meydana geldiği, 2 nolu davalı tarafça yapılan yetki itirazının genel hükümlere göre değerlendirilmesi gerekeceği, olayın temelinin haksız fiil hükümlerine dayandığı, HMK’nun 16.maddesine göre haksız fiilin meydana geldiği yerin Marmaris olduğu, zarar gören … Turizm’in örneği çıkarılan ticaret sicil gazetesine göre yerleşim yerinin de Marmaris olup 2 nolu davalı …’in de yetki itirazında Marmaris mahkemelerini tercih etmesi nedeniyle mahkememizin yetkisizliğine, Marmaris Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğuna, karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde, dosyasının Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalının zararının müvekkilince karşılanmış olduğundan sigortalı zarar gören konumunda olmadığını, artık zarar gören müvekkili olduğundan HMK’nın 16. maddesi gereğince müvekkilinin yerleşim yeri de yetkili olduğunu, nitekim ödeme ile sigortalının haklarına kanunen halef olan sigortacı, sigortalının haklarının tamamını kazandığından, bu kapsamda sigortalı, kendi yerleşim yerinde dava açma hakkına sahip ise müvekkil sigorta şirketi de kendi merkezinin bulunduğu yerde dava açma hakkına sahip olduğunu, ayrıca, sigorta şirketinin alacağının BK’nun 89. maddesi kapsamında götürülecek borç olan para borcu olması nedeniyle sigorta şirketinin alacaklı olarak kendi ikametgahında dava açabileceğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, yat sigorta poliçesi uyarınca sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davaya bakmakla yetkili mahkemelerin Marmaris Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, davalının yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda, davacı … tarafından sigortalısı …Ltd. Şti’ye ait … isimli teknenin, yat sigorta poliçesi ile teminat altına alındığı, 10.04.2017 tarihinde, sigortalanan teknenin davalı … Belediyesi’ne ait yat limanında bağlı olduğu sırada diğer davalı …’e ait … isimli teknede yangın çıkması sonucunda, yangının sigortalı tekneye sıçraması ile hasar meydana geldiği, oluşan hasar bedelinin sigortalıya ödendiği iddia edilerek ödenen bedelin davalılardan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istenmiştir.Davalı … vekili, süresi içerisinde yetki itirazında bulunmuş, diğer davalı idare ise, davaya cevap vermemiş, ön inceleme duruşmasında davanın reddini istemiştir.Dava konusu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasında, davacının takip alacaklısı, davalıların takip borçlusu olup, her iki davalı vekilinin süresi içerisinde vermiş olduğu borca itiraz dilekçelerinde, davalı borçlu …, Marmaris İcra Dairelerinin, diğer davalı idare ise, Muğla İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine de itiraz etmişlerdir.Hal böyle olunca, eldeki dava itirazın iptali davasıdır. İcra dairesinin yetkisi İİK’nın 50. maddesinde düzenlenmiş olup, HMK’daki mahkemelerin yetkisini düzenleyen hükümler çerçevesinde, ön sorun (hadise) şeklinde incelenip karara bağlanması gerekir. İcra müdürlüğünün yetkisine vaki itirazın haklı olduğu sonucuna varılması halinde, mahkemece, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekecektir. Çünkü, itirazın iptali davalarında, icra dairesinin yetkisine itiraz halinde, yetkili icra dairesince ödeme emri tebliğ edilmiş olması, HMK’nın 114/2. anlamında özel dava koşuludur.O halde, ilk derece mahkemesince, öncelikle İcra Dairesinin yetkisi incelenerek icra dairesinin yetkisi itirazın iptali davaları için dava şartı olduğundan bu hususta karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, diğer davalı idarenin mahkemenin yetkisine itirazı olmadığı halde, bu davalı yönünden de yetkisizlik karar verilmesi doğru değildir. Sigortacının TTK.nun 1472/1 inci maddesine dayalı olarak giriştiği icra takibinde icra dairesinin belirlenmesinde, halefiyet ilkesi dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle, sigortalı zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesince açması gerekiyor ise, halefiyet ilkesi gereğince, sigortacının rücu talebini aynı yer mahkemesinin bağlı olduğu icra dairesinde başlatması gerekir. HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. ” 7. Maddesinde, ” davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.Bu açıklamalar ışığında, sigortalı.…Ltd.Şti’nin Muğla/Marmaris’de mukim olduğu, davalı …’in ikametgahının Kocaeli/Göcük, diğer davalı idarenin ise Muğla olduğu gibi sigortalı ile davalı idare arasındaki sözleşme hükümlerinde, Muğla İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili kılındığı, bu akdi ilişki bağlamında, TBK.nın 89 ve HMK.nın 10. maddesi hükümleri gereğince, takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığı gözetildiğinde, dava konusu icra takibinin yetkili yerde açılmamış olduğundan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 355 ve 33. maddeleri gereğince, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın dava şartı yokluğundan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 33, 355 ve 353(1)b-2 maddeleri uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Davanın, özel dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine, 3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 509,34 TL harçtan mahsubu ile artan 454,94 TL harcın, talep halinde davacı tarafa iadesine,4-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca, 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,6-Davalı idare kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca, 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,8-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden; a-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına,b-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin, kararın mahiyetine göre, davacı üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 353(1)b-2 maddesi uyarınca oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.