Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1527 E. 2023/914 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1527
KARAR NO: 2023/914
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI: 2014/389 Esas – 2019/1083 Karar
DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıdan 29.03.2007 tarihinde, … plakalı, … marka tipi, 2007 model otomobilin satın alındığı ve bu sırada 112.500 USD banka kredisi kullanıldığını, İstanbul 11 Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/613 D.İş dosyası ile … plakalı otomobile 06.11.2012 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Bölümü tarafından sahte belgelerle ithal edildiği gerekçesiyle el konulduğunu, otomobilin el koyma tarihindeki rayiç değerinin 145.000-TL olduğunu, el konulması nedeniyle 35.000-TL araç kiralama bedeli ödendiği ve kiralama masrafının devam ettiğini, davalıdan zararın talep edildiği ihtarnamenin 09.11.2012 tarihinde tebliğ edildiği ancak sonuç alınamadığı beyan etmiş, sonuç olarak; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 145.000 TL araç bedeli ve 35.000-TL ikame araç kira bedelinin toplamı 180.000-TL maddi tazminat ile 10.000-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 190.000 TL tazminatın ihtarnamenin tebliğ tarihi 09.11.2012 tarihi itibariyle avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketten dava konusu … plakalı aracı sıfır km olarak 29/03/2009 tarihinde 150.255,60-TL bedel karşılığında satın aldığını, davacının sahibi olduğu aracın da içlerinde olduğu birçok araca ve birden fazla otomotiv şirketine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/137283 sayılı soruşturma dosyası ile soruşturma başlatıldığını, araçlara el konulmasına ve incelenmesine karar verildiğini, davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra ikame edildiğini, zaman aşımı yönünden reddinin gerektiğini, davacının şüpheli olduğu soruşturma kapsamında aracın el konulmasına karar verildiğini, davacının da iş bu soruşturma dosyasında sabihi olduğu aracına ilişkin müvekkili şirket ile aynı konumda şüpheli sıfatıyla soruşturulduklarını, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, ” Huzurdaki davada davacının davalıdan 29.03.2007 tarihinde, … plakalı, … marka tipi, 2007 model otomobilin satın alındığı anlaşılmaktadır. Bu aracın alınması sırasında 112.500 USD banka kredisi kullanıldığı sabittir. Bu araç davacının elinde iken İstanbul 11 Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/613 D.İş dosyası ile … plakalı otomobile 06.11.2012 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Bölümü tarafından sahte belgelerle ithal edildiği gerekçesiyle el konulduğu anlaşılmaktadır. Bu otomobilin el koyma tarihindeki rayiç değerinin 145.000-TL olduğunu, el konulması nedeniyle 35.000-TL araç kiralama bedeli ödendiği ve kiralama masrafının devam ettiğini, davalıdan zararın talep edildiği ihtarnamenin 09.11.2012 tarihinde tebliğ edildiği ancak sonuç alınamadığı iddia edilerek 145.000 TL araç bedeli ve 35.000-TL ikame araç kira bedelinin toplamı 180.000-TL maddi tazminat ile 10.000-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 190.000 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili için bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu araç, … plakalı, … marka, … tipi, 29.03.2007 tarihinde trafiğe çıkmış; 2007 model, 5400 CC, benzin yakıtlı, davacı tarafından sıfır olarak satın alınmış arazi taşıtıdır.Aracın alış ve satış tarihleri arasındaki fark kasko değerleri arasındaki farka eşit alınabilir. Bu aracın Kasko değeri (Rayiç değer değildir) = 110.400 TL = 62.043 USD olup, İade edildiği 12.07.2017 tarihindeki TCMB USD Efektif Satış Kuru = 3,6145 TL dir. Kasko değeri (Rayiç değer değildir) = 129.383 TL = 35.796 USD dir. ikame araç maliyeti = 62.043 – 35.796 = 26.247 USD olup 4 yıl 8 ay içindeki reel ikame araç maliyetinin araç bedelinin %42’sine eşit olduğu görülmekte olup uygundur.Davacının aylık 5.782 TL talep ettiği dikkate alındığında 4 yıl 8 ay (56 ay) için 323.792 TL talep edilmekte olup araç değerinin 3 katma eşittir. Aylık araç kiralama bedellerinin esas alınması uygun değildir. Ayrıca davacı turizm alanında çalışmaktadır. Müşterisi çıktıkça isteğine göre lüks araçlar kiralıyor olabilir. … marka araçlar için sunulan kira faturaları başka amaçlar için kiralanmış olabilir. Gerçekte önemli de değildir. Araç sahibi hiç araç kiralamamış olsa dahi ikame araç kira bedeli talep etme hakkı vardır. Davacının kira faturası sunmadığı 4 yıl 8 ay için ikame araç maliyeti öngörülmüştür. Davacı araç satın almak için kullandığı kredinin maliyetini talep edemez. İnsanların mevcut varlıklarını başka alanlarda değerlendirerek kredi kullanmaları kendi tercihleridir. Davacı tarafından 31.05.2017 tarihinde 18.954,81 TL ÖTV, ödemiştir, Bu bedel araç fiyatının içerisinde olduğundan istenemez. Ancak 12.07.2017 tarihinde 1.366,44 TL yediemin ücreti ve 25.07.2017 tarihinde de 7.481,24 TL bakım bedeli ödenmiş olup toplamı 8.847,68 TL talep edilebilir rakamdır. Ancak bu rakamlara ilişkin dosyamızda bir talep bulunmadığından hüküm kurulurken dikkate alınmamıştır. Bakım anında, uzun süre bekleme nedeniyle bozulabilecek motor yağı, hava ve yağ filtreleri ile bazı kayışları değiştirilmiş olup uygundur. Bu durumda Dava konusu … plakalı, … marka, … tipi, 29.03.2007 tarihinde trafiğe çıkmış; 2007 model, 5400 CC, benzin yakıtlı, davacı tarafından sıfır olarak satın alınmış arazi taşıtıdır.Satım tarihi 29.03.2007 ile zapt tarihi 06.11.2012 arasındaki yararlanma bedelinin 63.811 Tl. olduğu, 150.356 TL fatura bedelinden, satım tarihi 29.03.2007 ile zapt tarihi 06.11.2012 arasındaki yararlanma bedeli 63.811 TL düşüldüğünde davacının talep edebileceği araç bedeli alacağının 86.544 TL olduğu; belirlenmiştir. Zapt tarihi 06.11.2012 ile dava tarihi 17.05.2013 tarihleri arasındaki süre için ikame araç bedelinin 12.695 TL olduğu ve davacının zararını talep ettiği ihtarnamenin tebliğ tarihi 09.11.2012 itibariyle faizi ile talep edilebilecektir. Bu durumda 86.544.-TL + 12.695 -TL istenebilecek miktarın toplanması sonucu 99.239 -Tl nin davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerekir. Satın alınması için kullandığı kredini maliyetini talep edemeyeceği; insanların mevcut varlıklarını başka alanlarda değerlendirerek kredi kullanmalarının kendi tercihleri olduğu kanaatine varılmıştır. Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere iş bu davanın kısmen kabulü 99.239,00-TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istem ile manevi tazminat isteminin reddine, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının aracına el konulması ile davalının kusurunun henüz ispatlanamamış olup, el koyma işlemine konu eylem ile ilgili yargılamanın halen İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2014/333 E. Sayılı dosya ile devam ettiğini, ceza mahkemesi kararlarının kesin delil niteliği taşıdığı gerekçesinde kusur tespitinin ihtisas mahkemesinde yapıldığı, bu bağlamda da mahkemece bu dosyanın bekletici sorun yapılması gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Ek-1 de yer alan müzekkere cevabı ile ek-2 de yer alan İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin ara kararı dikkatlice incelenecek olursa dava dilekçesindeki talebin aksine aracın davacı tarafından teslim alındığı, aracın kullanılmama gibi bir durumunun olmadığı talebe bağlı kalarak artık aracın bedelinin iadesinin istenemeyeceğinin açık olduğunu, davanın artık konusuz kalmış olup davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE :Dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında alınan aracın zapt edilmesi nedeniyle araç bedeli ve ikame araç bedelinin tazmini davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, sözleşmeye konu aracın zaptı nedeniyle davalının sorumlu olup olmadığı, noktasındadır.Davacı şirket, davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den 29/03/2007 tarih ve … nolu faturaya göre 2007 model … marka … plakalı aracı 150.355,60 TL bedelle satın almıştır.Satıma konu araca, İstanbul CBS’nin 2012/137283 sr. Sayılı dosyasında yürütülen soruşturma nedeniyle İstanbul 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 17/10/2012 tarih ve 2012/613 D.iş sayılı kararı ile el konulmuştur. Araca 06/11/2012 tarihinde fiilen el konulmuştur. Davacı tarafça, satılanın zapt edilmesi nedeniyle araç bedeli ve ikame araç bedelinin tazmini istemiyle eldeki davayı açılmıştır. Eldeki dava devam ederken İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/433 esas sayılı dosyasında 22/06/2017 tarihinde verilen ara karar ile dava konusu araç hakkındaki el koyma kararı kaldırılmıştır. Araç 12/07/2017 tarihinde davacıya iade edilmiştir.Davacı tarafça sunulan 07/06/2018 tarihli dilekçede, dava ikame edilirken araç bedeli talep edilmiş ise de yasadan faydalanılması neticesinde araç teslim alınmış olup araç bedeline yönelik talebin konusuz kalmış gibi göründüğü beyan edilmiştir. Davalı taraf da, 07/06/2018 tarihli dilekçesinde, davacının dava konusu aracı gümrükten iade aldığı ve davanın konusuz kaldığı beyan edilmiştir. Mahkemece de, 13/11/2018 tarihli celsede, araç iade edildiği için satım bedeli yönünden istem konusuz kalsada yargılama giderleri yönünden başlangıçtaki haklılık durumuna göre, (…) satım bedelinin belirlenmesi, (…) yönünde ek rapor alınması için dosyanın bilirkişiye tevdiine, karar verilmiştir.Davanın konusu olan nizanın bir şekilde ortadan kalkması veya mahkemece hükme bağlanabilir olmaktan çıkması halinde, dava konusuz kalır. Davanın konusuz kalması halinde davanın esası hakkında yargılama yapılmasına ve esas hakkında karar verilmesine gerek kalmaz. Bu halde mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilir ve davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücreti hüküm altına alınır.Somut olayda, araç bedeline yönelik istem, aracın davacıya iade edilmesi nedeniyle konusuz kalmış olup, taraf beyanları ve mahkeme ara kararı da bu yöndedir. İlk derece mahkemesince de esasen yargılama masraflarından sorumluluğun tespiti bakımından yargılamaya devam edilmiştir. Ancak mahkemece bu husus gözden kaçırılarak konusuz kalan istem yönünden de davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiştir. Davalı gümrük değeri düşük gösterilerek ithal edilen aracın zaptedilmesi nedeniyle davacıya karışı sorumlu olup, davanın açıldığı tarihte bilirkişi tarafından hesaplanan 86.544,00 TL araç bedeli yönünden davacı dava açmakta haklı olup buna ilişkin yargılama masrafı ve vekalet ücretinden davalı sorumludur. Bu durumda araç bedeline ilişkin dava konusuz kalsa dahi davalı taraf mahkemece hüküm altına alınan 99.239,00 TL kabul miktarı itibariyle yargılama masrafı ve vekalet ücretinden sorumludur.HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesince konusuz kalan istem yönünden de davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,1-Araç bedeline ilişkin davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına,2-İkame araç bedeli yönünden davanın kısmen Kabulü ile, 12.695,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istem ile manevi tazminat isteminin reddine,3-Başlangıçta peşin olarak alınan 3.244,75 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 867,19 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı Harçlar Kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 2.377,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,4-Davacı tarafından yatırılan 867,19 TL peşin harç ve 24,30 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yapılan 815,70 TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 449,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Kabul edilen Maddi Tazminat yönünden; Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 10.689,12-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Red edilen Maddi Tazminat yönünden; Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 9.210,88-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 8-Red edilen Manevi Tazminat yönünden; Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 10-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak;a-Davalı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,b-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 148,60 TL, posta ve tebligat gideri 35,50 TL olmak üzere toplam 184,10 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 28/09/2023