Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1518 E. 2023/911 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1518
KARAR NO: 2023/911
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2020
NUMARASI: 2016/1011 Esas – 2020/52 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Erzurum ilinde davalı şirketin bayisi olarak akaryakıt istasyonu işlettiğini, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sona ermesi ile 30.09.2016 tarihinde kendiliğinden sona erdiğini, müvekkilinin davalı yana hiçbir borcu olmamasına rağmen, taraflar arasındaki sözleşme de sona ermesine rağmen, davalının müvekkilinden almış olduğu 170.000.-TL’lik teminat mektubunun iade edilmediğini, davalı şirketin müvekkili şirkete hiçbir sabit yatırım yapmamasına rağmen sabit yatırım yaptığını iddia ederek teminat mektubunu nakde çevirmek için girişimde bulunduğunu, müvekkilinin elinde sadece sökülebilir ariyet mallarının bulunduğunu, bunun da teslimi için davalı yana ihtarname gönderildiğini, ancak teslim alınmadığını, açıklanan nedenlerle; teminat mektubunun nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına, müvekkilinin davalı yana borçlu olmadığının tespitine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya teslim ettiği ariyetleri iade etmediğini ve müvekkili tarafından sağlanan ariyetlerin bedellerini ödemek zorunda olduğunu ve sökülüp iadesi mümkün olmayan ariyetlerinde bedellerini ödemek zorunda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, ” Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi kapsamında akdin sona ermesi sonucunda davacı tarafından davalı yana verilen teminat mektubundan dolayı davacı yanın borçlu bulunmadığının tespiti ile yargılama sırasında paraya çevrilen bedelin istirdadına ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, bilirkişi heyetinden raporlar alındığı, davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde, davacı yana müvekkili şirket tarafından bir çok malzemenin ariyet olarak verildiği ve aynı zamanda sabit nitelik kazanmış bir takım yatırımlar sağlandığı ve ariyet olarak verilen malzemelerin Ariyet Demirbaş Belgesi ile de sabit olduğu beyan edilmiş, buna karşılık davacı vekili tarafından sunulan 30/12/2016 tarihli cevaba cevap dilekçesinde de, davalı yanın cevap dilekçesi ekinde, ek-2 olarak sunduğu 11.02.2013 tarihli Ariyet Demirbaş belgesinde belirtilen Ariyet malların ve sabit yatırımların müvekkili şirkete hiçbir zaman teslim edilmediği ve davalının bu belgeyi müvekkilinin iradesini fesada uğratarak, müvekkilini hataya düşürerek hile ile imzalattığını iddia edilmiş ise de, somut olayda ispat yükü kendisinde olan davacı yanın, Ariyet malları ve sabit yatırımları içeren ve müvekkili tarafından hile sonucu iradesi fesada uğratılarak imzalandığı kabul edilen belgeye yönelik hile iddiasının ve sonuç olarak da iradenin fesada uğratılması iddiasının ispat edilmediği ve ayrıca davacı yanca söz konusu ariyet ve demirbaşların davalı yana teslim edildiğinin de usulüne uygun delillerle ispatlanmadığı, mahkememizce talimat yoluyla alınan ve ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşılan bilirkişi heyeti raporu ile de, dava konusu sözleşme ekindeki demirbaş listesindeki malzeme ve ekipmanların toplam değerinin 189.300,00-TL olduğunun ve dolayısıyla da davacının bu miktar kadar davalı yana borçlu olduğunun tespit edildiği, dava konusu teminat mektubunun miktarının da 170.000,00 TL olduğu değerlendirildiğinde, davacı yanın davalı yana borçlu olmadığı iddiasını ispat edemediği anlaşıldığından, ispatlanamayan davanın reddine, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalının bayisi olarak Erzurum ilinde akaryakıt istasyonu işlettiğini, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 30.09.2016 tarihinde ihtilafsız şekilde sona erdiğini, sözleşmenin sonlanması sonrasında, davalı uhdesinde bulunan 170.000,00 TL’lik teminat mektubunun iadesi talep edilmiş olup ancak davalının teminat mektubunu iade etmediği için ve davacı şirketin, davalı yana herhangi bir borcu olmadığından iş bu menfi tespit davasını açtıklarını, davacı şirketin, Akaryakıt ve LPG İstasyonunu 2010 yılında satın aldığını davacıdan önceki işletici şirket olan … Petrole yapılan yatırımların hukuka aykırı olarak davacı şirkete yapılmış gibi değerlendirildiğini, bu yatırımların davacı şirketin istasyonu satın alma tarihinden önce yapılan yatırımlar olup bu bedeller için müvekkil şirketi sorumlu tutmak hukuken imkansız olmasına rağmen mahkemenin hatalı bir şekilde davacı … bu yatırımlar için sorumlu tuttuğunu, davacının, istasyonu bir bütün olarak satın aldığını ancak yerel mahkemenin mantığı ile gidildiğinde istasyonu parça parça satın alınmış olduğunun ortaya çıktığını, yerel mahkemenin hatalı iş bu kararı ile davacı şirketin satış bedeli ile ödediği bedeli 2.kez bir daha ödemek zorunda kaldığını, ayrıca iddia konusu yatırımların davalı dışında başka bir şirket tarafından yapılmış olmasına rağmen bu durumun bilirkişi raporu ile ve faturalar ile sabit olmasına rağmen mahkemenin bu durumu görmezden gelerek davalının dosyaya sunmuş olduğu belgelerde görülen demirbaş ariyetlerin, dava dışı ..LTD.ŞTİ.’ne teslim edildiğini, …A.Ş.’nin dava dışı …… LTD. ŞTİ’ne teslim ettiği ariyet mallarla ilgili davacı şirketin sorumlu olduğuna ilişkin bir belge ya da şerh bulunmamakta olup demirbaş ariyet listesinde ve de faturalarda taraflar …A.Ş., …A.Ş.- …… LTD.ŞTİ. olduğu tespit edildiğini, dosyaya sunulan bilirkişi raporunun, yerel mahkeme tarafından yanlış değerlendirildiğini, mahkemenin bilirkişi raporunda açıkça ifade edilen, faturaların taraflarının davada bulunan taraflar olmadığını görmezden gelmiş olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: davalı şirket tarafından davacıya teslim edilmiş davacı tarafından imzalandığı ikrar edilen ariyet demirbaş belgesiyle sabit olan ariyetlerin iade edildiğinin ispat yükünün davacı üzerinde olduğun, davacı tarafından ariyetlerin iade edildiğini ispatlayan herhangi bir belge sunulmadığı gibi, bilirkişi raporları ile ariyetlerin ve yatırımların iade edilmediği gibi bizzat davacı tarafından halen kullanılmakta olduğunun ortaya konduğunu, hal böyleyken davacının ispatlayamadığı davasının reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını, söz konusu belge ile sabit olduğu üzere, konopi, tonoz, bina inşaatı, saha betonu ve saha inşaat işleri davalı tarafından sağlanmış olup, halihazırda davacı tarafından kullanıldığını, zira davacı taraf bunların iade edildiği ya da yenileri ile değiştirildiğine dair herhangi bir kanıt sunmamış olmakla, davalının kendi imzaladığı Ariyet Demirbaş Listesi ile yukarıda belirtilen malların davalıdan teslim almış olduğunu yazılı olarak kabul ettiğini, buna rağmen, davada ariyetlerin kendisine teslim edilmediğini iddia etmesi kabul edilebilir olmadığını, bilirkişi ek raporunda demirbaş listesinde yer alan ariyetlerin değeri -kanopi ve tonoz dahil- toplam 189.300,00 TL olduğunun tespit edilmiş olması ve davacının ariyetlerin iadesine dair somut bir delil sunamamış olması karşısında ve dava değeri de dikkate alınarak açıkça haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi kararı usul ve yasalara uygun olup istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, bayilik sözleşmesi kapsamında verilen teminat mektubu nedeniyle borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit) davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davacıda davalının ariyet malları bulunup bulunmadığı ve ariyet mallar nedeniyle davalının alacaklı olup olmadığı noktasındadır. Taraflar arasında muhtelif akaryakıt bayiliği sözleşmeleri imzalanmış ve bu kapsamda davacı tarafından davalıya … Bankası’nın 30/09/2016 tarih, 49-TMF-171362 nolu, 170.000,00 TL bedelli teminat mektubu verilmiştir. Davacı tarafça, davalının hiçbir sabit yatırım yapmamasına rağmen teminat mektubunu nakde çevirmek istediği iddiasıyla borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Davacı tarafça, ariyet mallara ilişkin 11/02/2013 tarihinde “Ariyet Demirbaş Belgesi” imzalanmıştır. Bu belgenin ekinde de ariyet demirbaş listesi bulunmaktadır. Anılan belgede, iade suretiyle arkada yazılı malzeme ve teçhizatın teslim alındığı yazılıdır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda, yerinde yapılan incelemede, dava konusu sözleşme ekindeki demirbaş listesindeki malzeme ve ekipmanlardan; Jeneratör, kompresör, beş adet dalgıç pompa, beş adet akaryakıt tankı, paratoner, akaryakıt ve LPG altyapı tesisatı bedelinin toplam 139.300,00TL olduğu; kanopi ve tonuz bedelinin 50.000,00 TL olmak üzere toplam bedelinin 189.300,00TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafça bahsi geçen demirbaşların teslim alınmadığı iddia edilmekte ise de, davacının imzasının bulunduğu 11/02/2013 tarihinde “Ariyet Demirbaş Belgesi”nin aksinin yazılı delille ispatlanması gereklidir. Ancak dosyada bu yönde bir ispat bulunmamaktadır. Davacı tarafından, davalının ariyet malları üzerinde tasarruf yetkisi bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, “Ariyet Demirbaş Belgesi”nde davacı açıkça davalıya karşı iade yükümlülüğüne girmiş olup, söz konusu iddianın dinlenmesi mümkün değildir. Ayrıca “Ariyet Demirbaş Belgesi”nin davacını iradesi fesada uğratılarak imzalatıldığı istinaf konusu edilmiştir. İddia edilen irade fesadının öğrenildiği tarihten itibaren 1(bir)yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirilmez ise, sözleşme onamış sayılır. Ariyet Demirbaş Belgesi 11/02/2013 tarihinde imzalanmış olup bu belge ile bağlı olmadığının davalıya bildirildiği iddia ve ispat edilmemiştir. O halde Ariyet Demirbaş Belgesi geçerli ve davacıyı bağlayıcı niteliktedir. Davacı tarafça, kendisine teslim edilen ariyetleri teslim ettiğini ispatlayamamasına göre davalıya karşı teminat mektubu nedeniyle sorumlu durumdadır. Bilirkişi heyeti tarafından Ariyet Demirbaş Belgesinde yazılı olan ve yerinde tespit edilen ariyetler tespit edilerek hesaplanmış yapılmış olup bu haliyle ilk derece mahkemesince bu rapor hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 28/09/2023