Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1494 E. 2023/931 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1494
KARAR NO: 2023/931
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2020
NUMARASI: 2016/1323 Esas – 2020/98 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı … Tic. A.Ş. arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ilişki içerisinde …Tic. A.Ş. ile belirli müddet çalışıldığını, davalı … şirketinin davacıdan süt ve süt ürünleri satın aldığını, daha sonra … şirketinin davalı … Tic. A.Ş. ile birleştiğini, taraflar arasında yer alan cari hesap ilişkisi neticesinde davalı şirketin devralama sonucu …Tic. AŞ.’nin borçlarından kaynaklanan 98.709,68 TL cari hesap borcunun olduğunu, bu hususun ticari defter ve kayıtlar ile mutabakat mektupları, bilgisayar kayıtları ile sabit olduğunu, davacı alacağına ilişkin görüşmelerin sonuç vermemesi üzerine, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü ‘nün … esas sayılı icra takip dosyası ile davalı … A.Ş. aleyhine icra takibine geçildiğini, davalı tarafın haksız olarak borca ve ödeme emrine itiraz ettiğini, takibe itiraz neticesinde takibin durduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişki karşılıklı ve birbirine uygun irade acıkmaları ile kurulduğunu, süre gelen ticari ilişkinin davalı bakımından yazılı ve sözlü mutabakatlara ve hem sektörel bazda hem taraflar arasında oluştuğunu, teamüle uygun yürütüldüğünü, davalıya takibe konu cari hesap ekstresinin ve eki belgelerin tebliğ edilmediğini, UYAP sisteminden de temin edilemediğini, davalı uhdesinde tutulan cari hesap ekstresine göre davacının bir alacağının bulunmadığını, davalının devam eden ticari ilişki içerisinde sözleşmeye veya ticari teamüle uygun faturalar düzenlediğini, bu faturaları davacıya tebliğ ettirdiğini, dosya kapsamında davalı tarafından tanzim edilen hangi faturaları defter ve kayıtlarına işlemediğini, hangi faturaların davalı tarafından defter kayıtlarına alınmadığı tespit edilememekte ise de itiraz ve beyanda bulunmak hakkının saklı kalmak kaydıyla süre gelen ticari ilişki içinde haksız yere davalının borçlu addedildiğini, arz edilen hususlar nedeniyle haksız davanın reddine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “her iki tarafın ticari defter kayıtları incelendiğinde; uyuşmazlığın 4 adet faturadan kaynaklandığı sabittir. 10/08/2012, 14/08/2012,12/12/2012 ve 20/07/2013 tarihli dört adet fatura dönemine dair davacı tarafın uyuşmazlık konusu faturaları içerir Ağustos-Aralık 2012 dönemi ile Temmuz 2013 BS formları, davalı tarafın Ağustos-Aralık 2012 dönemi ile Temmuz 2013 BS BA formları incelendiğinde; her bir dönemde davalı tarafın BA formlarının davacı tarafın BS formlarının bedel olarak üzerinde olduğu sabittir. Her bir fatura irsaliyeli olup; teslim alan kısmında davalı şirketin kaşesi mevcuttur. Davalı yanca kaşesin sahteliğine dair bir itirazda bulunulmamış; fakat davalı yan teslim alan kişilerin yetkili olmadığı yönünde itiraz etmiş ve mahkemece bu hususun araştırılması için SGK’a müzekkere yazılmış ise de SGK’dan gelen yazı cevabında salt 5 çalışanlı … market çalışan listesinin gönderildiği, depo çalışan listelerinin gönderilmediği anlaşılmıştır. Uyuşmazlığa konu 4 adet irsaliyede ise ürünlerin depoda teslim edildiği anlaşılmaktadır. Davacının ibraz ettiği takibe esas 4 adet fatura, ilgili faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun ve BS bildirimlerinin yapıldığının anlaşılması, davalının kaşesinin yer aldığı ve kaşenin sahteliğini iddia ve ispat etmediği 4 adet irsaliyeli fatura, uyuşmazlık konusu her bir döneme dair, davalının davacıdan alımlarını gösterir BA formları ile davacının davalıya satımlarını gösterir BS formları kıyaslandığında; davalının davacıdan alım bildiriminin davacının davalıya satım bildiriminden fazla olduğu Vergi Dairesi kayıtlarından açıkça tespit edilmekle ilgili faturaların BA bildirimlerinin davalı yanca yapıldığının anlaşılması karşısında; faturaya konu malların teslimi ispatlanmış olup; davacı tarafın davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. HMK 222. Maddesi kapsamında ticari kayıt mahiyetindeki BA ve BS formları kıyaslandığında ve davalının sahteliği iddia ve ispat edilmeyen kaşesinin bulunduğu irsaliyeli fatura ile teslim hususu ispatlanmış olup; sonuca gidildiğinden; irsaliyeli faturada teslim alan davalı çalışanlarının (…, …) tespiti yönünde SGK’a yeniden müzekkere yazılmamıştır.Açıklanan gerekçelerle; faturaya konu malların teslimi davacı tarafça ispatlanmış olup, davalı tarafça fatura konusu bedelin ödediği ispat edilemediğinden; davalının icra takip dosyasındaki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğu anlaşıldığından; bu bedel yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 98.709,68 TL için İİK 67 maddesi gereğince iptaline” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelini davacının 4 adet faturası oluştuğunu, 23.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda dosya kapsamı itibari ile uyuşmazlığa konu faturalarda yer verilen ürünlerin müvekkil şirkete teslim edildiğinin ispatlanamadığı tespitine açıkça yer verilmişken ilk derece mahkemesince kabul kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesi kararında uyuşmazlık konusu faturalarda … isimlerinin olduğuna ve bu isimlerin müvekkil şirket çalışanı olduğu kabul edildiğini, ancak dosya kapsamında mübrez sgk yazı cevabı son derece açık olduğunu ve müvekkil şirketin … isminde çalışanları bulunmadığını, ilk derece mahkemesi gerekçeli kararı açıkça maddi hata içerdiğini, ilk derece mahkemesi’nce davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması yerinde olmadığını, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1323 E. 2020/98 K. ve 11.02.2020 tarihli usul ve yasaya aykırı kabul kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davanın reddine ve istinaf incelemesi sonuçlanıncaya kadar (temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmesi halinde temyiz yoluna başvurma süresinin sonuna kadar) icranın geri bırakılmasına 2. yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine,karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilim tüzel kişi şirket tarafından, davalı tüzel kişi şirketin ödeme yapması için uzunca bir süre beklenilmesinden sonra davalı borçlu tarafın ödemede bulunmaması üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasından icra takibine başlanıldığını, bunun üzerine davalı borçlu iş bu takibe haksız ve mesnetsiz olarak itirazda bulunduğunu, akabinde iş bu istinaf incelemesine konu itirazın iptali davamızı davalı borçlu aleyhine ikame etme zaruretinde kaldığını, yapılan yargılama neticesinde davaya bakmakta olan İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi son derece isabetli olarak 2020/98 Karar sayılı kararında yazılı haklı, hukuka ve Yüksek Mahkeme kararlarına uygun olarak gerekçeli kararda yazılı olduğu biçimde haklı davamızın kabulüne karar verildiğini, verilmiş olan iş bu karara karşı davalı borçlu istinaf başvurusunda bulunmuş ise de ileri sürmekte olduğu gerekçelerin hiçbirisi yerinde olmayıp, davalı borçlu tarafın bu aşamada dahi kötü niyetini ve borcunu inkarını sürdürmeye devam etmekte olduğu ortada olduğundan, Zira, davalı borçlu devralmak suretiyle birleşmiş bulunduğu … Süpermarketleri Ticaret Anonim Şirketi dönemine ait borcu her nedense bir türlü üstlenmek ve ödemek istemediğini, davalı … Anonim Şirketi devir alma aşamasında yapmış bulunduğu muhtemele hata, ya da çalışan kabahatleri vs. nedeniyle devir almış olduğu döneme dair faturaları kayıtlarına almamış olmasını adeta takip ve dava konusu alışveriş hiç vuku bulmamış izlenimi vermek suretiyle haksız ve kötü niyetli olarak borcundan kurtulmaya çalışmış ve bu günlere kadar borcunu ötelemeyi başardığını, davalı borçlu tarafın iddia etmiş olduğu gibi şayet dava konusu alacağa dair alışveriş olmamış olsa idi, o halde müvekkilimiz tüzel kişi şirket hangi nedenle dava konusu faturaların ait olduğu dönemde bu faturaları ticari defterlerine işleyecek, bunlara dair gerek KDV ve gerekse kurumlar vergisini ödeyeceğini, bundan başka kararı veren İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1323 Esas ve 2020/ 98 Karar sayılı kararında gerekçe kısmında belirtilmiş olan Yüksek Mahkeme kararlarında yer aldığı üzere BA-BS formlarında BA Bildirim bedellerinin BS bildirim bedellerinden fazla olduğunun somut olarak tespit edilmiş olması ve kayıtlarda son derece yüksek hacimde yer almakta olan taraflar arasındaki alım satım ilişkisinin varlığı da göz önüne alındığı vakit davalı tarafın istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı gibi hukuka ve hakkaniyete de aykırı olduğu ortada olduğunu, davalı borçlunun istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesini Yüksek Mahkeme den talep etmekteyiz.
GEREKÇE:Dava, ticari satım sözleşmesine dayalı cari(açık) hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, cari hesabı oluşturan faturalara konu malların davalıya teslim edilip edilmediği noktasındadır.Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, “cari hesap alacağı” sebebine dayalı olarak 98.709,68 TL asıl alacağın tahsili istemiyle 18/11/2015 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur.Davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır.Mahkemece uyuşmazlığın çözümü için tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 222/2,3. maddesine göre, ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Ayrıca usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Bilirkişi aracılığıyla incelenen davacı ticari defterlerine göre, takip tarihi itibariyle davalıdan 98.709,68-TL alacaklı durumdadır. Davalı ticari defterlerine göre ise, davalının davacıya borcunun bulunmadığı ve taraf ticari defterlerindeki mutabakatsızlığın davacının 4 adet toplam 98.709,68-TL bedelli satış faturasının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı görülmüştür.Alınan bilirkişi ek raporunda davalı … şirketine ait BA-BS formlarının incelenmesinde davalı şirketin takip konusu faturalar döneminde 391 adet fatura karşılığı toplamda 3.821.935,00-TL (KDV hariç) alım bildirimi yaptığı, tarafların ticari defterleri mutabık olmadığından bildirilen tutarlar arasında takip konusu cari hesap alacağını oluşturan 2012/12-8 ve 2013/7 döneminde 4 adet faturaların bulunup bulunmadığına ilişkin tespit yapılamaması karşısında davalının teslim yapıldığı iddia olunan depolarının SGK’ya ayrı bir iş yeri olarak bildirilip bildirilmediği ile bildirilmiş ise iş yeri sicil numaraları ve bu iş yerlerinde çalışanların isim listelerinin istenerek sevk irsaliyelerinde isim-imza bulunan faturalar yönünden ek rapor alınmak yine teslim alan kişilerin taraflar arasındaki daha önce mal teslimi yapıp yapmadığı konusunda teamül oluşup oluşmadığına da bakılmak suretiyle dosyanın çözüme kavuşturulması gerektiği anlaşılmıştır. Buna göre ilk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen hususlarda deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle HMK ‘nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 28/09/2023