Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1490 E. 2023/1022 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1490
KARAR NO: 2023/1022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2019
NUMARASI: 2018/167 Esas – 2019/988 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/10/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasındaki acentelik sözleşmesi uyarınca davalının müvekkilinin aracılık hizmetlerini yaptığını, davalının bulduğu ve aracılık ettiği vakıf emeklilik müşterilerinin 4 sene dolmadan sistemden çıkmaları halinde müvekkilinin davalıya verdiği komisyonunu kalan tutarını iade etmesinin sözleşmede yazdığını, yine aralarındaki protokolde belirtilen 1.000.000 yeni iş ve 4.500.000-TL hacim üretimi yapmayı taahhüt eden davalıya bu hedefi tutturamaması halinde verilen komisyonları geri ödemeyi taahhüt ettiğini, belirlenen müşteri ve miktarın tutturulamaması üzerine fazla ödeminin iade edilmesinin istendiği davalının ödemeyi yapmaması üzerine,alacağın tahsili amacı ile İstanbul … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu, bunun üzerine alacağın tahsili amacı ile huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı yanın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “… taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı,bunun üzerine İstanbul … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu bilirkişi raporunun hesaplamasının yerinde olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile rapordaki ana para hesaplaması ve mahkememizce de yerinde görülen işlemiş faiz üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir. İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verdiği hükümde itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedildiğini, bu yöndeki hüküm kanaatimizce kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, bundan dolayı mahkemece hükmünün bozulmasına karar verilmesini, İstinaf başvurumuzun esastan kabulüne, mahkemece hükmünün istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklı başlatılan ilamsız icra takibine itirazının iptali istemidir. İlk derece mahkemesince yukarıdaki gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı tarafın istinaf dilekçesinde gerekçe göstermeden “Yerel Mahkeme verdiği hükümde itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmiştir. Bu yöndeki hüküm kanaatimizce kanuna ve hukuka aykırıdır. Bundan dolayı Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesini talep ediyoruz.” şeklindeki istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 342/2-e maddesinde, başvuru sebepleri ve gerekçesinin istinaf dilekçesinde gösterilmesi gerektiği, HMK’nın 352/1-d maddesinde de başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi halinde öncelikle gerekli kararın verileceği, HMK’nın 355. maddesinde ise, incelemenin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak, kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunun resen gözetileceği düzenlenmiştir. Davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de, istinaf sebepleri ile gerekçesi gösterilmemiştir. Bu durumda dairemizce sadece mahkeme kararı kamu düzenine aykırılık yönünden incelemeye tabi tutulmuş ve mahkeme kararında kamu düzenine aykırılık saptanmamıştır.HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 1.279,57 TL harcın, alınması gerekli olan 5.118,28 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3838,71 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.13/10/2023