Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1484 E. 2023/917 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1484
KARAR NO: 2023/917
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2019
NUMARASI: 2017/489 Esas – 2019/925 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekilinin 24/05/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğu, ekli cari hesap ekstresi tahsil edilemeyince davacı şirket adına …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icar takibi başlatıldığını ancak davalı şirketin hiçbir borcu olmadığından bahisle 20/04/2017 tarihinde icra takibine itiraz ettiğini, davacı şirketin 21/03/2017 tarihli cari hesap ekstresi kayıtlarından davalı şirketin 6.405,06 TL davacı şirkete borçlu olduğunu, icra takibi öncesi ve sonrasında davalı borçlu borcunu ödememekte ısrar ettiğini, borçlunun icra takibine vaki haksız ve kötü niyetli itirazın iptali için dava açma zarureti hasıl olduğunu, davacı şirketin davalı şirketten işbu dava tarihi itibari ile cari hesaptan kaynaklı 6.405,06 TL tutarında alacağı bulunmakta olduğunu, davalı borçlunun … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yürüttüğü icra takibine itirazı haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu, alacak tutarı olan 6.405,06 TL asıl alacak açısından iptali ile davalı şirket aleyhine takip tutarının %20’si oranında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin 23/06/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığı gibi takibine dayanak olan faturalara ilişin de tek bir sevk irsaliyesi dahi bulunmamakta olduğu haksız ve kötü niyetli bir şekilde ikame edilen davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın alacak iddialarını yazılı delil ile ispatlamasının gerekmekte olduğunu bu konuda tanık dinletimine muvafakati açık bir şekilde bulunmadığını, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde hareket edilmesi sebebiyle davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davacı tarafından haksız ve hukuki mesnetten yoksun ikame edilen işbu davanın esastan reddine, davacı tarafa yükletilmek üzere %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, bilirkişi kök raporunun 6.7 ve 6.8 kısımlarda davacı tarafından davalı yana düzenlenen 5 adet 3.235,80TL tutarlı faturaya konu malların davacı yan tarafından davalı yana teslim edildiği ve edilmediği yönünde terditli hazırlandığı, 5 adet faturanın okunaklı suretleri bilirkişi raporundan sonra davacı vekilince sunulduğu, 06/03/2019 tarihli celse 1 nolu ara karar gereği davalı şirket yetkilisine isticvap davetiyesi çıkarılarak sunulan 5 adet fatura içeriği ve altındaki imzaya ilişkin isticvaba davet edildiği, davalı şirket yetkilisi isticvaba iştirak etmediği, mazeret de sunmadığı, böylece isticvaba konu hususları ikrar etmiş sayılacağı belirtilerek faturaya konu malların davacı yan tarafından davalı yana teslim edilmiş olduğu yönünde karar verilmiş ve taleple bağlılık ilkesi gereği davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığı gibi takibine dayanak olan faturalara ilişkin de tek bir sevk irsaliyesi dahi bulunmamakta olup haksız ve kötü niyetli bir şekilde ikame edilen davanın reddi gerektiğini, davacı tarafça sunulan fatura ve irsaliyelerde teslim alan kısmında bulunan imzaların kime ait olduğu belli olmadığını, davacı tarafça sonradan dosyaya sunulan irsaliyelerde imzaların kime ait olduğu belli olmadığını, davacı taraf dava dilekçesinde isticvap deliline dayanmamasına rağmen mahkemece resen müvekkil firma yetkilisinin isticvabına karar verildiğini, mahkemece tekamül etmiş olan davada davalı şirket yetkilisinin isticvabını istemesinin hukuka aykırı olduğunu, tüm anlatılan hususlardan yola çıkılmak suretiyle, usul ve yasaya aykırı olan İstanbul 13 Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından tesis edilen 2017/489Esas.-2019/925 karar numaralı ilamın kaldırılması ve usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi ve davacı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesine dayalı açık (cari) hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, cari hesabı oluşturan fatura konusu malların davalıya teslim edilip edilmediği ve davacının alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, “cari hesap” sebebine dayalı olarak 6.405,06-TL asıl alacağın tahsili istemiyle 18/04/2017 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur.Davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır.Mahkemece uyuşmazlığın çözümü için tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş olup davacının incelenen ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 7.903,06-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinde ise takip tarihi itibariyle davacı yana 5.496,67-TL borçlu olduğu, her iki ticari defter ve kayıtlarının da usulüne uygun tutulmuş ve defterlerde yer alan kayıtların dayanağının da usulüne uygun olduğu, ancak davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 5 adet toplam 3.235,80-TL tutarlı faturaların davalı yan kayıtlarında bulunmadığı belirtilmiştir. Bunun üzerine mahkemece 5 adet faturaya konu malın davalıya teslim edilip edilmediği noktasında davalı şirkete meşruhatlı isticvap davetiyesinin tebliğine karar verilmiş ve isticvap davetiyesinin şirkete 13/07/2019 tarihinde tebliği üzerine yazılı şekilde karar verilmiştir.HMK 170 /(1). Maddesi uyarınca 2tüzel kişiler adına, temsil yetkisine sahip kimseler isticvap edilir.Yine HMK 171/(1)maddesindeki düzenleme uyarınca İsticvabına karar verilen kimseye bizzat davetiye gönderilir ve belirlenen gün ve saatte isticvap olunmak üzere hazır bulunması gerektiği belirtilir. Bu durumda, tüzel kişilerin isticvabı söz konusu olduğunda, tüzel kişiyi temsile yetkili kimseler davet edilerek isticvap edilecektir.Somut olayda mahkemece, öncelikle davalı şirketin yetkili temsilcileri ticaret sicil müdürlüğünden istenerek dosyaya kazandırılması, sevk irsaliyesi ve fatura eklenmek suretiyle sevk irsaliyesindeki teslim alan kişinin o tarihteki davalı şirket yetkilisi veya çalışanına ait olup olmadığı hususunda beyanının alınması için HMK’nın 170. maddesi uyarınca davalı şirket yetkilisine HMK’nın 171. maddesine uygun isticvap davetiyesi çıkartılıp beyanının alınması, imzaların kabul edilmediği taktirde irsaliyeyi teslim alan kişinin teslim tarihinde davalı şirketin sigortalı çalışanı olup olmadığı yönünde ilgili SGK’dan sorularak ve gerekli görülmesi halinde bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının olup olmadığı duraksamaya yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, HMK ‘nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, 2 Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.28/09/2023