Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/147 E. 2021/116 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/147
KARAR NO : 2021/116
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/07/2018
NUMARASI : 2015/948 Esas – 2018/877 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11.02.2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’un maliki olduğu ve Budrur ili, … ilçesi, … Mah. … mevkii, … ada, … parsel olarak kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde 3.8.1995 tarih ve … yevmiye no.lu resmi işlemle müvekkili şirket lehine 15 yıl süre ile intifa hakkı tesis ettiğini, taşınmaz üzerindeki akaryakıt istasyonu, taşınmazın maliki olan …’ un ortağı olduğu diğer davalı … tarafından bayilik sözleşmesi kapsamında müvekkili şirketin bayisi olarak işletildiğini, müvekkili şirket, taşınmaz maliki … ile işletici şirket olan … arasında 10.7.2006 tarihinde sözleşme akdedilmek suretiyle, mevcut intifa hakkının kalan süresine ilave olarak 15 yıl süreli ilave intifa hakkı tesis edilmesi hususunda mutabık kalındığını, müvekkili şirket ile … arasında ayrıca buna paralel olarak istasyonun 5 yıl süre ile PO bayisi olarak işletilmesini öngören bir İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşmede kararlaştırıldığı üzere, taşınmaz maliki … tarafından 17.5.2006 tarihli ve … yevmiye no.lu resmi işlemle 4 yıl süresi kalmış olan mevcut intifa hakkının tapudan terkin ettirildiğini ve aynı gün … yevmiye no.lu resmi işlemle 19 yıl süreli yeni bir intifa hakkı tesis edildiğini, davalı …’ın ortağı olduğu … lehine, adı geçen davalının müvekkili şirket ile akdettiği bayilik sözleşmesi kapsamında doğmuş ve doğacak her türlü yükümlüğünü 750.000,00-YTL ‘na üst sınıra kadar müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile üstlendiğini beyan eden bir taahhütname düzenlediğini, müvekkili şirketin, sözleşmenin ” İntifa Hakkı Tesisi ” başlıklı 6. Maddesi ile ilave 15 yıl süreyle lehine tesis edilen intifa hakkının karşılığı olarak davalılara 20.000,00- ABD + intifa ivaz bedeli ödemeyi taahhüt ettiğini, sözleşmenin ” Malzeme ve Teçhizat ” başlıklı 3. Maddesine uygun olarak müvekkili şirket ile davalı arasında bir ariyet sözleşmesi akdedilerek, davalı şirkete, müvekkili şirket bayisi olarak faaliyette bulunması için gerekli olan alet, edevat ve malzeme ariyeten teslim edildiğini ve gerekli sabit yatırımların da davalı şirkete ait akaryakıt satış istasyonunda gerçekleştirildiğini, müvekkilinin gerekli olan tüm alt yapı teçhizat ve teknik hizmetleri davalı şirkete sağladığını, intifanın bayilik sözleşmesinden müstakil olarak varlığını ve geçerliliğini sürdürmesinin olanaksız olduğunu, 17.5.2006 tarihinden başlamak üzere 19 yıl süre ile intifa hakkı tesis eden tarafların, yeni bir intifa sözleşmesinin ilk 5 yıllık süresi dolduğunda, yeni bir bayilik sözleşmesi akdedilmesi hususunda mutabakata varamadıklarını, bunun sonucu olarak da intifa hakkı ve bayilik sözleşmesi 5 yıllık sürenin sonu olan 17.5.2011 tarihi itibariyle kendiliğinden geçersiz hale geldiğini ve sona erdiğini, davalıların, üzerinde müvekkili şirketin intifa hakkına sahip olduğu dava konusu taşınmazı 23.5.2011 tarihinden itibaren rakip bir akaryakıt dağıtım şirketinin bayisi sıfatı ile işletmekte ve kullandırmakta olduğunu, tarafların sözleşme ile müvekkili şirket lehine ilave 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edilmesini kararlaştırılmış olup, bu ilave 15 yıl intifa hakkının karşılığı müvekkilinin davalıya 23.600,00-ABD doları intifa ivaz bedeli ödendiğini, 15 yıllık intifa hakkının 17.5.2010 tarihinden itibaren işlemeye başladığını, bayilik sözleşmesi ve intifa hakkının 17.5.2011 tarihinde zorunlu olarak sona ermiş olması nedeni ile, bakiye 14 yıllık sürenin hiç işlemeden geçersiz hale geldiğini ve peşin ödenen intifa ivaz bedelinin karşılıksız kaldığını, intifa hakkının uygulanmadan geçersiz hale geldiği 14 yıllık bakiye süresi için müvekkili şirketçe hakkın tesisi sırasında peşin ödenen intifa bedelinin ( 23.600,00-ABD Doları x14/15=)22.026,67-ABD doları tutarındaki kısmın davalı yana fazladan ödendiğini ve müvekkili şirkete iadesinin gerektiğini, taraflar arasında münakit Ariyet sözleşmesinin 20.maddesi uyarınca davalı şirket adına düzenlenen 31.12.2011 tarih ve … fatura numaralı ve ( KDV dahil ) 881,41-TL tutarındaki hizmet bedeli faturasının da müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin bakiye intifa bedeli alacağının ve sabit kıymet satış faturası ile otomasyon sistemi demontaj hizmet bedeli fatura alacaklarının ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından davalılar aleyhine İst.26.Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtıklarını, anılan mahkeme kapanarak dosyanın İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesine devredildiğini ve 2014/1012 sayısını aldığını, davanın hukuki yarar ve dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkili şirketçe, davaya konu taşınmaz üzerindeki intifa hakkının 26.6.2013 tarihide taşınmazın tapu kaydından terkin edildiğini belirterek, sonuç olarak, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile, 22.026,67-ABD Doları tutarındaki bakiye intifa ivaz bedeli alacağının, iktisap tarihi olan 10.7.2006 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4 ( a ) maddesi uyarınca hesaplanacak faizi ile birlikte davalılar … ile ….’ dan müteselsilen tahsiline ve müvekkiline ödenmesine, 1.069,74-Tl tutarındaki diğer alacaklarının, müvekkili şirketçe davalılar aleyhine ilk davanın açıldığı 29.11.2012 tarihinden itibaren TCMB’nın değişen oranlarda avans faizinin uygulanması sonucu hesaplanacak faizi eli birlikte … ve onun borçlarına müteselsil kefil olan davalı …’dan müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle: davalının adresinin Gölhisar’da olması nedeni ile yetkili mahkemenin Gölhisar/Burdur Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın yetkisizlik nedeni ile reddine karar verilmesini, davanın 2 yıllık zaman aşımına tabî olduğunu, taraflar arasında süreli sözleşme mevcut olup, sözleşme süresi bitiminden sonra zaman aşımı süresi olan 2 yıldan daha fazla zaman sonra açılması nedeni ile davanın zaman aşımı nedeni ile reddinin gerektiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.6.2001 tarih ve 2001/11-426 E., 2001/481 K. Sayılı kararı uyarınca davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesince dava hakkında, ” davacı şirket ile taşınmaz maliki … ile işletici şirket olan …İnşaat arasında 10/07/2006 tarihinde sözleşme akdedilmek suretiyle, mevcut intifa hakkının kalan süresine ilave olarak 15 yıl süre eklenmek suretiyle 19 yıl süreli yeni bir İntifa hakkı tesis edildiği, sözleşmenin 6. Maddesi ile ilave 15 yıl süreyle lehine tesis edilen intifa hakkı karşılığı olarak davalılara 20.000,00-ABD Doları + KDV intifa ivaz bedeli ödenmesi taahhüt edildiği, davalı … adına kayıtlı gayrimenkul yıllığı 1.532,00-TL den 17/05/2016 tarihinden 19 yıl süre ile … A.Ş. Lehine intifa hakkı tapuya tescil edildiği, davalı … ‘ın 10/07/2016 tarihli sözleşmeye istinaden 17/05/2016 tarihli fatura ile KDV dahil toplam 34.347,44-TL tutarında intifa ivaz bedeli açıklamalı faturayı … A.Ş. adına düzenlediği, davacı… A.Ş.’nin sözleşme damga vergisi tutarını Vergi Dairesine ödendikten sonra kalan tutar 32.097,00-TL sini davalı … hesabına havale yaptığını görüldüğü, Taraflar arasında yapılan sözleşmenin feshinin sonuçları ile ilgili 12. Maddesinde ” malik işlememiş olan intifa süresine tekabül eden bakiye intifa ivazını geri ödeme tarihindeki Merkez Bankası Döviz Satış Kuru üzerinden Yeni Türk Lirası olarak P.O. ‘ya iadeten ödemeyi beyan, kabul ve taahhüt etmişlerdir.” şeklinde düzenlendiği, Bayilik sözleşmesinin ve intifa hakkının 17/05/2011 tarihinde zorunlu olarak sona ermiş, peşin ödenen 20.000,00-USD tutarındaki intifa hakkı bakiye kalan 14 yıllık sürenin hiç işlemeden geçersiz hale geldiğinin anlaşıldığı, 20.000,00- USD’nin 15 yıllık sözleşme süresinin kullanılmayan 14 yıla tekabül eden karşılığının KDV dahil toplam 22.067,67-USD ‘ye ulaştığının görüldüğü, Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 12. Maddesinde malikin işlememiş olan intifa süresine tekabül eden bakiye intifa ivazını geri ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden davacı P.O’ya iadeten ödemeyi kabul ettiği anlaşılmakla, alınan bilirkişi raporunda sözleşmenin 12. maddesine göre kullanılmayan intifa süresine karşılık 22.067,67- USD’ yi davacının talep edebileceği kanaatine varılmakla, bu miktarın davalılardan … Tic. San. Tur. Ltd. Şti ile … müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiş, her ne kadar ödeme tarihlerinden itibaren faiz istenmiş ise de, sözleşmede faizin hangi tarihten itibaren işleyeceği kararlaştırılmadığı, davalıların ilk davanın açıldığı 13. Asliye Ticaret Mahkemesindeki dava tarihi olan 29/11/2012 tarihinde temerrüde düştükleri görüldüğünden, bu tarihten itibaren faizin işletilmesine; Davacı taraf, bakiye intifa bedeli dışında sabit kıymet satış faturası ile otomasyon sistemi demontaj hizmet bedeli faturasına dayalı alacak talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmenin 12. maddesinde, davacı şirket tarafından davalılara ariyeten tahsis edilen menkul malların ve yapılan sabit yatırımların bedelini davalıların iade ve tazmini ile yükümlü oldukları kararlaştırılmış olup, davacı şirketin bu hususta davalı şirkete 188,33-TL tutarında sabit kıymet satış faturası ve davalı şirkete ait istasyonun demontaj hizmet bedeli olarak 881,41-TL tutarında faturalarından kaynaklanan toplam 1.069,74-TL alacağı bulunduğu ve davalılardan … ortağı olduğu, … lehine bayilik sözleşmesi kapsamında doğmuş ve doğacak her türlü yükümlülüğe 750.000,00-TL üst sınırına kadar müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile üstlenmiş olmakla, diğer alacak talebinin kabulü ile temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı …. Tic. San ve Tur. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının adresinin Gölhisar’da olması nedeni ile yetkili mahkemenin Gölhisar/Burdur Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu,davanın yetkisizlik nedeni ile reddine karar verilmesini, davanın 2 yıllık zaman aşımına tabî olduğunu, taraflar arasında süreli sözleşme mevcut olup, sözleşme süresi bitiminden sonra zaman aşımı süresi olan 2 yıldan daha fazla zaman sonra açılması nedeni ile davanın zaman aşımı nedeni ile reddinin gerektiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.6.2001 tarih ve 2001/11-426 E., 2001/481 K. Sayılı kararı uyarınca davanın esastan reddi gerektiğini, davalı şirket ile arasındaki sözleşmenin dolar üzerinden değil Türk Lirası üzerinden yapıldığını, Davacı Şirketin Kötü niyetli ve hukuka aykırı olarak Dolar üzerinden dava açtığını, İstanbul 18. Asliye Ticaret mahkemesinin Türkiyue Cumhuriyeti Mahkemesi olup Amerika Birleşik Devletlerinin mahkemesi olmadığını, yabancı bir para birimi esas alınarak değil milli para olan Türk Lirası esas alınarak karara bağlanması gerektiği” hususlarını istinaf ederek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE :Dava, intifa hakkının terkini nedeniyle bakiye süreye isabet eden intifa bedelinin iadesi ve bir kısım yatırım bedeli alacağı davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, mahkemenin görevi, talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve talebin yabancı para cinsinden hüküm altına alınıp alınamayacağı noktasındadır.Davalı şirkete dava dilekçesi 16/11/2015 tarihinde tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi ise 23/11/2016 tarihinde yani HMK’nın 127. maddesinde düzenlenen 2 haftalık cevap verme süresinden ve 02/11/2016 tarihli 2. celseden sonra sunulmuştur. Dolayısıyla HMK’nın 116/1-a maddesinde ilk itiraz olarak düzenlenen yetki itirazının HMK’nın 117/1. Maddesi uyarıca cevap dilekçesinde ileri sürülmesi zorunludur; aksi hâlde dinlenemez. HMK’nın 128. Maddesine göre de süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır. Dolayısıyla davalı şirketin usulüne uygun sunulmuş bir cevap dilekçesi bulunmadığından yetki itirazının dinlenme olanağı yoktur. Zamanaşımı ise bir ilk itiraz olmayıp davanın her aşamasında ileri sürülebilir ise de, HMK’nın 141. Maddesi uyarınca savunmanın genişletilmesi yasağına tabidir. Cevap süresinden sonra ancak karşı tarafın açık muvafakati ile savunma genişletilebilir. Davalı tarafın geçerli bir cevap dilekçesi olmadığı gibi 29/03/2017 tarihli celsede davacı vekili zamanaşımı def’i ve yetki itirazının reddini talep etmiş olması karşısında usule uygun olmayan zamanaşımı savunmasına itibar olunamaz. Dolayısıyla Mahkemenin zamanaşımı ve yetki itirazının reddine karar vermiş olmasında herhangi bir isabetsizlik yoktur.Davacı ile davalı … Tic. San. ve Turizm Ltd. Şti. Arasında 10/07/2006 tarihinde bayilik sözleşmesi ile bila tarihli istasyonlu bayilik sözleşmesi imzalanmıştır. 10/07/2006 tarihli bayilik sözleşmesinin intifa hakkı tesisine ilişkin 6. Maddesinde mevcut satış yeri üzerinde PO lehine mevcut intifanın üzerine 15 yıllık süre için ilave intifa hakkı tesis edilmesi, taşınmazı 15 yıllık intifa ivaz bedeli 20.000,00 USD’nin tapuda intifa tesisi sonrası intifa tesis tarihindeki Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek bayiye ödenmesi kararlaştırılmıştır. Taşınmaz üzerinde Petrol Ofisi lehine tapu müdürlüğünün 03/08/1998 tarih ve … YN’lu resmi senetle 15 yıl süre ile tesis edilen intifa hakkı bu kez 17/05/2006 tarih ve … YN’lu işlemle terkin edilmiştir. Daha sonra taşınmaz üzerinne 17/05/2006 tarih ve … YN’lu işlemle yıllığı 1.532,00 TL’ den 19 yıl süre ile toplam 29.108,00 TL bedel ile Petrol Ofisi lehine intifa hakkı tesis edilmiştir. Bunun üzerine davalı şirket tarafından 17/05/2006 tarihinde intifa ivaz bedeli açıklaması ile 34.347,44(KDV hariç 29.108,00) davacıya fatura edilmiş ve davalı 2.250,00 TL damga vergisini düşerek 32.097,00 TL’yi 10/07/2006 tarihinde davacıya ödemiştir. Bilirkişi raporunda tapuda gösterilen 29.108,00 TL intifa bedelinin 16/05/2006 tarihli 1.4554 TL kura göre sözleşme ile kararlaştırılan 20.000,00 USD’nin karşılığı olduğu belirlenmiştir.Son olarak 17/05/2006 tarih ve … YN’lu işlemle 19 yıllığına davacı lehine tesis edilen intifa hakkı davacı vekilinin “…taşınmaz üzerinde lehtarı olduğumuz intifa hakkının tamamının çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini vekaleten talep ederim.” şeklindeki beyanı üzerine tapunun 26/06/2013 tarih ve … YN’lu işlemi ile tekin edilmiştir.Davacı, akdin erken feshi ve Rekabet Kurulu kararı gereğince intifanın kendiliğinden sona erdiğini ileri sürerek, sona erme tarihinden itibaren karşılıksız kalan intifa ödemesinin iadesini istemiştir. Ancak bakiye dönem için intifa bedeli talep edilebilmesi için intifa hak sahibinin bu konuda hakkını saklı tutmuş olması gerekir. Eğer intifa ihtirazi kayıtla terkin edilmemişse bu konudaki istemin reddine karar verilmelidir.(Yargıtay 19. HD’nin 21/06/2018 tarih ve 2016/18300 – 2018/3458 E/K)Mahkemece intifanın terkini nedeniyle kullanılmayan kısmına tekabül eden miktara hükmedilmişse de Tapu Müdürlüğü’nün intifanın terkinine ilişkin tescil istem belgesinde davacının intifa hakkından bedelsiz olarak çıplak mülkiyet malikleri lehine terkin talep etmiş ve intifaya yönelik haklarını saklı tutmamış olduğu anlaşıldığından işbu davada artık intifanın kullanılmayan kısmı için davacının hak talep edemeyeceği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.(Yargıtay 19. HD’nin 18/02/2020 tarih ve 2018/3497 – 2020/522E/K ve Yargıtay 19. HD’nin 15/05/2018 tarih ve 2016/19995 – 2018/2720E/K)HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece davacının kullanılmayan intifa süresine tekabül eden bedeli davacının talep edebileceğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına; yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından dairemizce,hükmün kesinleşen kısmının tekrarı ile istinaf yoluna başvuran davalı yönünden esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle intifa ivaz bedeline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;Davalı şirket vekilinin İstinaf talebinin KABULÜ İLE; istinafa konu mahkeme kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,1-İntifa ivaz bedeli yönelik davanın davalı …San. Ve Turizm Ltd. Şti. yönünden REDDİNE, davalı … yönünden KABULÜNE; alacak davasının KABULÜNE, 2-İntifa ivaz bedeli 22.067,67 USD’nin 29/11/2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince tespit edilecek faiziyle birlikte fiili ödeme günündeki T.C.M.B döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davalı …’dan alınarak, davacıya verilmesine, 3-Fatura alacağı 1.069,74 TL’nin 29/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar …Tic. San. Tur. Ltd. Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,4-Alınması gerekli olan 4.598,73-TL karar ilam harcından, peşin alınan 1.159,39-TL mahsubu ile noksan kalan 3.439,34 – TL bakiye ilam harcının davalılar …Tic. San. Tur. Ltd. Şti. ve …’un sorumlulukları 54,19 TL ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,5- Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri 1.191,19-TL, davetiye gideri 269,15- TL, bilirkişi ücreti 1.200,00- TL olmak üzere toplam 2.660,34- TL yargılama giderinin davalılar … Tic. San. Tur. Ltd. Şti. ve …’un sorumlulukları 35,61 TL ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,6- Davacı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 7.637,60 TL vekalet ücretinin davalılar … Tic. San. Tur. Ltd. Şti. ve …’un sorumlulukları 1.069,74 TL ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,7-Davalı … Tic. San. Tur. Ltd. Şti. yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 7/2. maddesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Tic. San. Tur. Ltd. Şti.’ye verilmesine,8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; davalı şirketin yatırdığı avanstan artan kısmın kendisine iadesine,9-İstinaf yargılamasına ilişkin olarak;a- Davalı … Tic. San. Tur. Ltd. Şti. tarafından yatırılan 1.149,89 TL istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,b-Davalı … Tic. San. Tur. Ltd. Şti. tarafından istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 98,10 TL, posta ve tebligat gideri 32,50 TL olmak üzere toplam 130,60 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalı …Tic. San. Tur. Ltd. Şti.’ye verilmesine, c-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,10-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11.02.2021