Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1468 E. 2023/866 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1468
KARAR NO: 2023/866
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2019
NUMARASI: 2016/770 Esas – 2019/981 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/09/2023
Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin … nolu 19.11.2013-19.11.2014 vadeli nakliyat poliçesi ile sigortalısı dava dışı ….A,Ş’nin yurt dışına ihraç ettiği “masa koruyucu PVC” emtiasının Türkiye-Fransa arasında yapılan nakliyatın davalının sigortalısı ….A.Ş tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu, emtianın Fransa’daki ithalatçısına vardığında yapılan kontrollerde hasarlı olduğunun görülmesi üzerine dava dışı sigortalısı tarafından müvekkiline hasar ihbarında bulunulduğunu, sonrasında görevlendirilen eksper tarafından düzenlenen ekspertiz raporu doğrultusunda dava dışı sigortalısına 5.129,36 TL hasar tazminatının ödenmiş olduğunun, müvekkilinin zararın 3. kişinin kusurlu hareketi nedeniyle gerçekleşmesi sebebiyle … A.Ş aleyhine dava hakkı bulunduğunu ayrıca halef sıfatıyla ödediği zararı … A.Ş ‘den rücuan talep edebileceğini, … A.Ş ‘nin sigortacısı davalıya bu talebin rücuan iletildiği ancak 3 aylık protokol süresi boyunca davalının bu ödemeyi yapmaması nedeniyle davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi yapıldığını, açıklanan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, usül yönünden zamanaşımı itirazında bulunduklarını , esasa ilişkin olarak da dava dışı sigortalıları … A.Ş tarafından Türkiye -Fransa arasında taşınması üstlenilen emtianın, müvekkili nezdinde Yurt İçi Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Poliçesi ve ve bu poliçede verilen teminatlar kapsamında sigorta ettirilmiş olduğunu, dava dışı … Tic.A.Ş’ye emtianın öncelikle ihracatçının işyerinde … A.Ş ‘nin sorumluluğunda … plakalı araca yüklenerek … A.Ş ‘nin Avcılar’daki tesisinde parsiyel yük olarak … plakalı yarı römorka aktarılarak Fransa’ya sevk edildiğini, aracın Fransa’daki ithalatçının adresine varmasını takibin yapılan kontrolde emtianın bir kısmının hasarlı olduğunun görülerek CMR üzerine “Palet 4 ve Palet 7 deki mallar hasarlıdır” şeklinde şerh düşülmesi sonrası emtianın teslim alındığını , dava dışı … A.Ş tarafından yapılan hasar ihbarı sonrası hasar dosyası açılarak eksper görevlendirildiğini, eksper tarafından düzenlenen raporda emtianın … A.Ş tarafından ihracatçının tesisinden alınması esnasında bir hasar tutanağının düzenlenmiş olduğunu, Avcılar tesisinde hasarsız olarak konteynırlara aktarıldığını, alıcı adresinde eksper tarafından yapılan kontrolde emtianın palet üzerine yan yatmış olup, palet yapılarının kısmen bozulduğunun ve rulo halindeki emtianın uçlarını kıvrılmak/kırışmak suretiyle ile kısmen hasarlanmış olduğunun tespit edildiğini, eksper tarafından hasar hatalı istif ve sabitleme nedeniyle aracın seyri esnasında emtianın yan yatması ve üzerlerindeki ruloların ağırlığı nedeniyle alttaki ruloları ezmesi şeklinde tespit edilmiş olduğunu, sonuç olarak hasarın poliçe teminat kapsamında olmadığı anlaşıldığından … A.Ş’nin tazminat talebinin reddedildiğini belirtilerek davanın usulden ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda “..davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı … A.Ş.’ye davaya konu taşıma açısından 5.129,36 TL. hasar tazminatının 04/02/2014 tarihinde ödendiği, bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, dosya kapsamındaki CMR Taşıma Senedi, Fatura yazışmalar ve diğer belgelerin incelenmesinden CMR 3. maddesi hükmü çerçevesinde davalı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı … A.Ş’nin fiili taşımayı gerçekleştirdiği ve davalı sigorta şirketinin pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, CMR Konvansiyonu 32/1. maddesi hükmüne göre bu sözleşme gereğince yapılan taşımalardan doğacak davaların 1 yıl içerisinde açılması gerektiği, CMR madde 32/1.c2’ye göre de zaman aşımı süresinin, teslimde kısmi kayıp, hasar veya gecikmelerde teslim tarihinden itibaren başlayacağı, CMR madde 32/II’ye göre yazılı bir talep taşıyıcının bu talebi yazılı olarak reddetmesi ve talebe ekli belgeleri iade etmesi anına kadar zaman aşımının duracağı, CMR madde 32/III’e göre CMR madde 32/II hükmü saklı kalmak kaydıyla zamanaşımının durması ve kesilmesi hakkında davaya bakan hakimin hukukunun uygulanacağı, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, davaya konu taşımada malın alıcıya teslim tarihinin 05/12/2013, davacı sigorta şirketinin ödeme yaptığı tarihin ise 04/02/2014 tarihi olduğu, davacının davalıya karşı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı icra takibini 13/03/2015 tarihinde açtığı, davacının, ödeme tarihinden yaklaşık 1 yıl 1 ay 10 gün sonra, mal tesliminden de yaklaşık 1 yıl 3 ay sonra icra takibi başlattığı, ayrıca somut olayda, davacı tarafça, CMR madde 32/II. kapsamında zaman aşımının durması ve kesilmesini sağlayacak nitelikte bir belge de sunulmadığı gibi, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin emsal içtihatları dikkate alındığında, taşınan yükün kenarlarının kıvrılmak, kırışmak sureti ile kısmen hasarlanmış olarak taşınmasının da, taşıyıcı açısından kasta ve kasta eş değer kusur oluşturmayacağı, davaya konu somut olayda 1 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı, ancak davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığı ve davalının da süresi içerisinde yaptığı zamanaşımı def’i dikkate alınarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine Sigorta Şirketlerinin Birbirlerine Olan Rücu Taleplerinin Hızlandırılması Hakkında Protokol gereği 14.11.2014 tarihinde rücu talebi iletilmiş olduğundan zamanaşımı kesildiğini, bu nedenle zamanaşımı söz konusu olmadığından zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşıyıcının sigortalısı … 14.11.2014 tarihinde Sigorta Şirketlerinin Birbirlerine Olan Rücu Taleplerinin Hızlandırılması Hakkında Protokol gereğince yapılan başvuruya herhangi bir cevap vermediğini ve belgeleri de iade ettiğini, buna ilişkin İstanbul …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyanın takip talebinde de Protokol süresi geçmesi nedeniyle icra yoluna gidildiğini, taşıyıcının sigortasına 1 yıllık zaman aşımı süresi içinde yapılan başvuru neticesinde CMR 32/2 hükmü gereğince zaman limiti ertelendiğini, bu nedenle zamanaşımı kesildiği için davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ekspertiz raporunda ve dosya kapsamında ki fotoğraflarda da görüldüğü üzere taşınan emtianın palet üzerinde yan yatmış ve hasar görmüş olduğu sabit ve davalı tarafça sigortalı şirket kusurlu olmakla hasardan sorumlu olduğu için davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kararının istinaf başvurusu nedenleri çerçevesinde incelenerek kaldırılmasına, Sigorta Şirketlerinin Birbirlerine Olan Rücu Taleplerinin Hızlandırılması Hakkında Protokol gereği davalı sigorta şirketine gönderilen 14.11.2014 tarihli rücu yazısı ile zamanaşımını kesildiğinden davanın kabulüne ve takibin devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, uluslararası karayolu taşımasına konu yükün alıcısına hasarlı teslim edilmesi nedeniyle sigortalısının uğradığı zararı tazmin eden sigorta şirketinin, ödediği zarar tutarını taşıyıcıdan rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın davasıdır.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süreleri içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasındadır.Davaya esas İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde takip talebinin 13/03/2015 olduğu, alacaklının …A.Ş., borçlunun … A.Ş. olduğu , teslim alınan emtianın Türkiye’den Fransa’ya nakli sırasında taşınan emtianın hasarlanması nedeniyle ödenen tazminatın protokol süresi geçmesi nedeniyle rücuen tahsili istemi dayanak gösterilmek suretiyle takip tarihinden itibaren 5.129,36 TL asıl alacak ve 1,26 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 5.130,62 TL alacağın tahsilinin talep edildiği, icra dosyasına böyle bir borcun bulunmadığından takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiği anlaşılmaktadır.Davacı taraf, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Davalı taraf ise istemin zamanaşımına uğradığını savunmuştur. CMR Konvansiyonu’un 1. Maddesinde, sözleşmenin, sözleşmede belirtildiği gibi yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin en az biri akit ülke olan iki ayrı ülkede olması halinde, tarafların ikametgahı ve milliyetine bakılmaksızın ücret karşılığında yüklerin taşıt ile karadan taşınmasına ait her mukaveleye uygulanacağı düzenlenmiştir. Bu kapsamda davaya konu taşımanın CMR Konvansiyonu hükümlerine tabi olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Takip ve davaya konu alacak, CMR hükümlerine göre taşınan emtiadaki hasardan kaynaklanmış olup bu nevi talepler bakımından CMR’nin 32. maddesinin nazara alınması gerekmektedir. TTK’daki halefiyet ilkesi uyarınca, davacı sigortacının, dava dışı sigortalısının hakkından daha fazlasına sahip olamayacağı açıktır. Bu durumda, mahkemece de kabul edildiği üzere, işbu davada ileri sürülen zamanaşımı def’inin karşılanmasında dava dışı sigortalı ile davalı taşımacı arasındaki taşıma ilişkisi bakımından uygulanması gereken CMR 32. maddesi hükmünün nazara alınması gerektiğinde kuşku yoktur.CMR’nin 32/1. Maddesine göre, CMR Konvansiyonu gereğince yapılan taşımalardan doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir. Ancak, bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda, bu süre üç yıldır. Dava açma süresi kısmi kayıp, hasar veya gecikmelerde, teslim tarihinden itibaren işlemeye başlar. CMR’nin 32/1. maddesinin (a) ve (b) bentlerinde zamanaşımı süresinin, emtiadaki hasarın niteliğine göre ve en erken teslim tarihinden başlayacağı ifade edilmektedir. Öte yandan, CMR’nin 32/3. maddesi gereğince, zamanaşımının kesilmesi ve durması hususları ile ilgili olarak davanın açıldığı mahkemenin hukuku uygulanacaktır. Zamanaşımını durduran sebepler BK’nın 153. maddesinde, zamanaşımını kesen sebepler 154. maddesinde sayılmıştır. Borçlunun borcu ikrar etmesi, özellikle faiz ödemesi veya kısmen ifada bulunması ya da rehin vermesi veya kefil göstermesi hallerinde, alacaklının dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurması, icra takibinde bulunması ya da iflas masasına başvurması hallerinde zamanaşımının kesileceği düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olayda davacı sigorta şirketinin dava dışı taşımacı … A.Ş yerine “sigorta şirketlerinin birbirlerinin rucü taleplerinin hızlandırılması protokolü” kapsamında davalı sigorta şirketine 14.11.2014 tarihli rücu alacak talebine ilişkin yazı göndermiş olması zamanaşımı kesen bir neden değildir. CMR Konvansiyonunun 32/2. maddesi uyarınca yazılı bir istem, taşımacı bunu yazılı bildiri ile geri çevirip, ona ilişkin belgeleri de iade edinceye kadar zaman limitini erteler. CMR Konvansiyonunun 32/2. maddesi 1. cümlesi uyarınca, zarar gören tarafından yapılacak yazılı istemin zamanaşımı süresini ertelemesi için hadiseyi genel olarak ortaya koyması, taşımacının talepten sorumluluk sebebi ile tazminat miktarı hakkında değerlendirmede bulunabilmesine imkan verecek bilgiyi içermesi yeterlidir. (Yargıtay 11. HD 2016/6407 – 2018/249 Esas ve Karar sayılı kararı) CMR 32/2 maddesinde yer alan bu düzenleme sadece taşıyıcıya karşı ileri sürülen talepler için söz konusu olup, taşıyıcının sorumluluk sigortacısına yöneltilen talepler yönünden bu maddenin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Öte yandan CMR 32/1.maddesine göre bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda , açılacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir. Dosya kapsamına alınan ekspertiz raporuna göre 7 palet emtiadan 4. ve 7. paletteki emtianın palet üzerine yan yatmış olup, palet yapılarının kısmen bozulmuş ve rulo halindeki emtianın uçlarını kıvrılmak/kırışmak suretiyle ile kısmen hasarlanmış, diğer emtialarda başkaca bir hasar iddia edilmemiş olması karşısında iki adet paletteki emtianın meydana gelen hasarın dava dışı taşıyıcının kötü hareketinden kaynaklandığını kabul etmek mümkün olmamıştır. Davacı tarafça da hasarın taşıyanın bilerek kötü hareketinden kaynaklandığı ispat edilmiş değildir. Bu durumda yargılama konusu olaya uygulanacak zaman aşımı süresi CMR 32/1 maddesinin 2. cümlesinde yer alan üç yıllık süre olmayıp, CMR 32. Maddesi gereği 1 yıldır. Davaya konu taşımada malın alıcıya teslim tarihi 05/12/2013tür. Takip tarihi itibariyle 1 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olup, icra takibine 13/03/2015 tarihinde girişildiği gözetildiğinde, davanın bir yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığının kabulü gerekir.Buna göre mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle HMK ‘nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-(b)-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf peşin harcının alınması gereken 269,85 TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 215,45‬ TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 21/09/2023