Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1467
KARAR NO: 2023/958
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/01/2020
NUMARASI: 2017/432 Esas – 2020/30 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili ile davalı arasında güven ilişkisi esas alınarak sözlü bir alışveriş ilişkisi kurulduğunu, davalının işletmesi için sevk irsaliyesinde faturada belirtilen ürünlerin talep edildiğini, ürünlerin kendilerine teslim edildiğini ve montaj yapıldığını, ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, yine ihtarname çekildiğini, bunun üzerine davalı aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya karşı derdestlik itirazında bulunduklarını, Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/910 esas sayılı dosyası ile aynı icra takibine karşı itirazın iptali davası açılmış olduğunu, müvekkilinin kendisine çekilen ihtarnameye süresinde itiraz ettiğini ve TTK hükümlerine göre geri iade ettiğini, dava dilekçesinde belirtildiğinin aksine taraflar arasında sözlü bir akit yani alışveriş ilişkisinin kurulmadığını, tarihsiz ve herzaman düzenlenmesi mümkün olabilecek olan irsaliyedeki malları veyahut hizmetleri müvekkilinin satın almadığı gibi şirket temsilcileri de söz konusu malları teslim almadıklarını, davanın reddine ve takip miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “..Davacının davaya konu ürün ve malları teslim etmiş olduğu, her ne kadar davalı çalışanın 31/10/2016 yılında iş yerinden ayrılmış olduğu belirtilse de davaya konu ihtarnamenin tebliğ tarihinin 25/11/2016 tarihi olduğu ve aynı çalışanın ilgili ihtarnameyi tebliğ almış olduğu bu durumda fiili olarak ilgili çalışanın iş yerinde çalışmaya devam ettiği, davalının icra takibinde iadeye ilişkin ihtarname yolladığı iddiasının cevap dilekçesinde ve delilleri arasında yer almaması nedeniyle bu konudaki ispat yükü davalıda olmak üzere mahkememizce incelenmemiş olduğu, mevcut deliller ve dosyada yer alan bilgiler göz önüne alınarak yapılan yargılama sonucunda davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 83.575,86 TL faturaya dayalı alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulü ile davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davacı lehine kabul edilen değer olan 83.575,86 TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatının hükmedilmesine davalıdan alınarak davacıya verilmesine …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; …’ın şirketin yetkilisi olmadığını, bu konuda ticaret sicile müzekkere yazılması taleplerinin usule aykırı olarak kabul edilmediğini, Mahkemenin bilirkişi incelemesi yapmaksızın imzanın muayenesini kendisinin yaptığını gerekçesinde belirttiğini, şirketin imza yetkilisi olmayan bir kişinin, kendisine ait olup olmadığı belli olmayan bir imza sebebi ile faturanın noter marifeti ile TTK. hükümlerine göre 8 günlük yasal yasal süresi içerisinde fatura münderecatına itiraz ederek ihtarname ekinde kabul edilmeyerek geri iade edilmesi dosyada tereddütsüz iken ilk derece mahkemesinin güya cevap dilekçesi mevcut olmadığı zannı ile bu yöndeki gerek icra takibine itiraz ve gerekse davadaki cevap dilekçesindeki itiraza rağmen değerlendirme dışı tutulduğuna karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılacak olan inceleme neticesinde usul ve yasaya aykırı mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak, bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesine dayalı faturadan kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında 83.575,86 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur.Davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Davalı taraf ise, davacı ile aralarında akdi ilişki bulunmadığını, 31/10/2016 tarihli faturaya konu malların kendisine veya çalışanına teslim olunmadığını savunmuştur.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davacı tarafından davaya konu edilen faturaya konu malların davalıya teslim edilip edilmediği noktasındadır.İlk derece mahkemesince 24/12/2018 tarihindeki celsede oluşturulan ara kararı ile taraflara ticari defterlerini ibraz etmeleri ihtar edilmiş, davalı taraf buna rağmen ticari defterlerini ibraz etmemiş ancak defter inceleme ara kararı öncesinde davalı taraf sadece dava konusu fatura tarihleri itibariyle yevmiye defterlerinin fotokopilerini dosyaya sunmuştur. Davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle olan 83.575,86 TL alacağı olduğu belirlenmiştir.Davalı şirket yetkilisi, icra dosyasına yapmış olduğu itirazında, … numaralı 31/10/2016 tarihli fatura açıklamalı borcu kabul etmediğini, daha önceki Beyoğlu … Noterliğinin 23/11/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile takip mesnedi fatura aslının 25/11/2016 tarihinde şirketine teslim edildiğini, kendilerinin de bir günlük verilen ödeme süresinin tatilde dolması nedeniyle ilk mesai günü olan 28/11/2016 pazartesi tarihinde fatura münderecatını kabul etmediklerini belirterek Büyükçekmece … Noterliğinin … yevmiye nolu cevabı ihtarnamesi ile fatura aslını iade ettiklerini, davacının henüz cevabi ihtarname ve iade etmiş olduğu fatura aslı kendilerine tebliğ edilmeden bir günlük mehilin dolduğu şeklinde bir yanılgı ile icra takibine geçtiğini, alacak iddiasını kabul etmediklerini, mal veya hizmetin satın alınmadığını, hiçbir şirket yetkilisi veya çalışanı tarafından alınmadığını ve imzalanmadığını belirterek borca itiraz etmiştir.Somut olayda, icra takibine konu faturanın davalı şirkete hazırlanan 31/10/2016 tarihli sevk irsaliyesinde davalı şirketin imza ve kaşesinin bulunduğu, teslim alan kısmında ismi yazılı …’ın dosya kapsamına alınan SGK raporuna göre davalı şirketin eski çalışanı olduğu, 30/10/2016 tarihinde davalı şirketten ayrıldığı anlaşılmaktadır. Ancak … şirketten ayrıldıktan sonra davalının icra takibine itiraz dilekçesinde davalı şirkete tebliğ edildiğini kabul ettiği ihtarname ve takip konusu fatura aslının …’a tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre …’ın davalının fiili çalışanı olduğu, icra takiben konu faturaya ilişkin sevk irsaliyesinde yazılı malların davalıya teslim edildiği, dava konusu malların kendilerine teslim edilmediğini iddia eden davalının iddialarını ispat edecek mahiyette ayrıca kendisine teslim edilen ürünlerin bedelini ödediğine dair herhangi bir delil sunmadığı kabul edilerek ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu sebeple davalı vekilinin fatura münderecatına itiraz ederek, faturanın iade edildiğine ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 1.428,00- TL harcın, alınması gerekli olan 5.709,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.281,10- TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1) a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 05/10/2023