Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1464 E. 2023/960 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1464
KARAR NO: 2023/960
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/02/2020
NUMARASI: 2018/284 Esas – 2020/185 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-borçlunun borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının borcu olmadığından bahisle itiraz ettiğini, davalının müvekkiline 46.918,48 TL borcunun bulunduğunu ve bunun cari hesap ile faturalardan açıkça görüneceğini belirterek itirazın iptaline ve duran icra takibinin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç kiralama faaliyeti yürüttüğünü, aralarında yedek parça alım-satımı konusunda 2017 yılında ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin davacıdan dönem dönem yedek parça alarak açık cari hesap usulü çalıştıklarını, … isimli şahıs davacı şirket adına müvekkili şirketle görüşmeler yaptığını ve müvekkili ile davacı şirket arasındaki tüm ticari ilişkinin dava dışı … üzerinden yürütüldüğünü, müvekkili şirketin davacı şirketle teması olmayıp başından sonuna kadar … dışında kimseyle görüşülmediğini, davacının bu durumu kendisinin oluşturduğunu ve partner şeklinde bir çalışmaları olduğunu düşündükleri …’ı aracı olarak kullanmakta beis görmediklerini, …’ın davacı şirketle çalıştığını ve müvekkili ile irtibatı sağladığını tanık ifadeleriyle kanıtlayacaklarını, müvekkilinin dava dışı …’a … plakalı aracı aylık 1.750 TL. bedelle 03.03.2017-27.12.2017 tarihleri arasında kiraya verdiğini, buna ilişkin fatura bedellerinin dava dışı …’ın talebi üzerine müvekkili şirketin borcundan düşüldüğünü, …’ın kiralamış olduğu araca ilişkin fatura bedelini mahsup ettiğini ve kendi ticari defterlerine bu şekilde işlediğini, müvekkili şirketin … Oto ve davacı şirket ile ilgili tuttuğu kayıtlar incelendiğinde bu hususun ortaya çıkacağını, dava dışı …’ın kiraladığı aracı teslim ettiği 27.12.2017 tarihinde müvekkili tarafından keşide edilmiş 25.06.2018 vadeli … Bankalar Caddesi Şubesine ait … nolu 16.780,68 TL. bedelli çekin de davacıya iletilmek üzere …’a teslim edildiğini ve 10 aylık araç kira bedeli ile çek sonrası bakiye kalan 95,00 TL tutarındaki trafik cezasına mahsup edildiğini ve müvekkilinin davacıya borcu kalmadığını, dava dışı …’a rücu etme ihtimalleri bulunduğundan kendisinin de davaya dahil edilmesini talep ettiklerini belirterek davanın …’a ihbarına, haksız davanın reddine, takibin tümden iptaline, kötü niyetle icra takibine girişen davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…taraflar arasında 2017 yılında ticari ilişki bulunduğu, davacının davalıya bu kapsamda oto yedek parça sattığı, davacının bu kapsamda cari hesap alacağı nedeniyle davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalı tarafın takibe itiraz ettiği ve yasal 1 yıllık süre içerisinde huzurdaki davanın açıldığı , bu hususlarda taraflar arasında herhangi bir çekişme bulunmadığı, bilirkişi raporunda, davacı tarafın defterleri üzerinde yapılan incelemede, takip tarihi itibariyle davacının 46.918,48 TL alacaklı olduğu, ancak tutarı 4.948,66 TL olan 8 adet faturanın davalı tarafta kayıtlı olmadığı, davalının dava dışı … aracılığıyla davacı şirkete araç kiraladığı iddia edilmiş ise de, bu hususta yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafça kiralama ilişkisinin inkar edildiği, davacı şirket temsilcisinin bu hususta isticvap edildiği ve beyanında belirtildiği gibi bir araç kiralamadıklarını ileri sürdüğünü, böylelikle davalının ispatlayamadığı sözleşmesel ilişkiden doğan alacağını davacı alacağından mahsup etmesinin mahkememizce uygun görülmediği, diğer yandan kiralandığı iddia olunan araca ilişkin olarak davacı tarafa iletilmek üzere dava dışı …’a verilen 16.760,68 TL bedelli çekin davacı tarafa iletildiğini ve çek bedelinin davacı tarafça tahsil edildiğine ilişkin yine dosyaya yansıyan somut bilgi, belge ve delil bulunmadığı, böylelikle davacının takip miktarındaki asıl alacak oranında davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulü ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 46.918,48 TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, alacağın cari hesaptan kaynaklanıyor olması, bu nedenle likit ve belirlenebilir olması, davalının icra takibine itirazında haksız olması hususları birlikte değerlendirilerek asıl alacağın %20’si oranına isabet eden 9.383,75 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin öne sürdükleri delilleri yeterli bir şekilde değerlendirmediğini, salt yazılı sözleşmesel ilişki olmamasından bahisle usul ve yasaya aykırı olarak hatalı bir hüküm tesis ettiğini, müvekkili şirket dava dışı … aracılığı ile davacı şirket ile ticaretini sürdürmüş olup ticari faaliyet süresince bu şahısla muhatap olduğunu, mahkemenin gerekçeli kararında dava ihbar edilen dava dışı …’ın beyanlarını hiçbir şekilde dikkate almadığını, salt yazılı bir sözleşmesel ilişkinin olmamasından bahisle eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu hüküm tesis ettiğini, yine işbu ticari ilişki kapsamında müvekkili tarafından keşide edilen … Bankalar Caddesi şubesine ait … numaralı ve 16.780,68 TL bedelli çekin davacıya iletilmek üzere dava dışı …’a teslim edilmiş olup ihbar edilen … da söz konusu durumu doğruladığını, nitekim dava konusu borcun olmadığının her türlü delil ile ispatlanabildiğini, şartları oluşmayan icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, aleyhe hususları kabul etmemekle birlikte, davacının ticari faaliyetlerini adi ortaklık şeklinde dava dışı … isimli şahıs vasıtasıyla yürüttüğünü ve bu kapsamda müvekkili şirket nezdinde ortaya çıkan borçların bu şahsa ödemiş olduğu dosya münderecatından anlaşılmakla yeterli ve gerekli araştırma yapılmadan sonuca varılan mahkeme kararının bozulması gerektiğini beyan ederek mahkeme tarafından verilen usule ve yasaya aykırı kararın istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, yapılacak yeniden yargılama sonucu itirazlarının da değerlendirilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesine dayalı cari (açık) hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, dava dışı kişiye yapılan ödemelerin davacı şirkete olan borçtan mahsup edilip edilmeyeceği noktasındadır. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 46.918,48 TL asıl alacak , 614,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 47.532,60 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Davalı taraf ise dava dışı … ile araç kiralama ilişkisi nedeniyle alınması gereken kiralama bedeli ve trafik cezası ile dava dışı …’a verilen çekin borçtan mahsup edilmesi sonrasında davacıya herhangi bir borcunun olmadığını savunmuştur. Somut olayda taraflar arasında ticari ilişki olduğu ihtilafsızdır. Davacı, ticari defterlerine göre davalıdan 46.918,48 TL alacaklı görünmektedir. Davalı, ticari defterlerine göre düzenlediği iade faturalarını, dava dışı …”ın araç kiralama bedellerini ve dava dışı …’a verilen çek bedelini mahsup etmiş olduğundan davacıya borçlu görünmemektedir. Davacının ticari defterlerinde bu kayıtlara yer verilmemiştir. Davalının ticari defterlerinde de davacının düzenlediği 4.948,66 TL bedelli 8 adet faturaya yer verilmemiştir. Davalı, dava dışı …’ın araç kiralama bedelleri , trafik cezası ile dava dışı …’a verilen çek nedeniyle davacıya borçlu olmadığını ileri sürmüştür. Ancak davacı kiralama ilişkisini inkar etmiştir. Bu durumda dava dışı …’ın kendi adına kiraladığı araç için araç kiralama bedellerinin davacı alacağından düşüleceği şeklinde aralarında anlaşma olduğunu ispat yükü davalıdadır. Dava dışı …’ın bu anlaşmaya dair tek taraflı beyanı davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Davalı, …’ın kendi adına kiraladığı araç için araç kiralama bedellerinin davacı alacağından düşüleceği hususunda davacının herhangi bir talimatı olduğunu da ileri sürmemiştir. Buna göre ispat yükü kendisine düşen davalı usulüne uygun yazılı delillerle savunmasını ispatlayamamıştır. Diğer taraftan davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 4.948,66 TL bedelli 8 adet faturaya konu malların davalıya teslim edildiğini ispat yükü davacıdadır. Ancak davacı bu hususta herhangi bir yazılı delil sunmamış, dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmamıştır. Davalı defterlerinde kaydı bulunmayan bu faturalar yönünden davacının alacaklı olduğu ispatlanmış olmadığından, bu miktarın düşülmesi sonucu davacının davalıdan 41.969,82 TL alacağı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının bu yöne ilişkin istinaf talebi yerindedir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; davanın kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın 41.969,82 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin asıl alacak talebinin REDDİNE,2-İtirazın iptaline karar verilen verilen alacağın %20’si olan 8.393,96 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Başlangıçta peşin olarak alınan 563,60 TL harç ile icra veznesine yatırılan 237,66 TL harcın , alınması gerekli olan 2.866,95 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.065,69 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,4-Davacı tarafça dosyada yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti ve 276,55 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.026,55 TL yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak 918,24 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 563,60 TL peşin harç olmak üzere toplam 599,50 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine 6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 17.900 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 8-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.948,66 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine, 9-Karar kesin olduğundan HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgilisine iadesine,10-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak;a-Davalı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, b-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 148,60 TL, posta ve tebligat gideri 54,50 TL olmak üzere toplam 203,1‬0 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 05/10/2023