Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1420 E. 2023/749 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1420
KARAR NO: 2023/749
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2019
NUMARASI: 2017/984 Esas – 2019/769 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/07/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı … A.Ş. vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların Mersin … Hastanesi Projesinin yapımı sözleşmesinde … İnş ve … AŞ’nin işveren ve … AŞ’nin yüklenici olduğunu, davalıların yine bu proje kapsamında satın alınacak malzemeyi temini amacıyla, davacı şirket ile 4 adet malzeme temin ve ödeme protokolü imzaladıklarını, bu protokollerde, davalı …’un taahhüt eden, davalı … AŞ’nin alt yüklenici, davacının ise tedarikçi olarak tanımlandığını, bu protokollere göre davacının davalıların ihtiyacı olan malzemeleri, davalı alt yüklenici adına sevk irsaliyesi ve fatura düzenleyerek teslim edeceğini, bu hizmet karşılığı ödemelerin davalı tarafından fatura tarihinden itibaren 90 gün içinde davacıya havale edileceğinin kararlaştırıldığını, davacının protokol edimlerine yerine getirdiği halde, davalıların ödeme şartlarına uymadığını, davacı tarafından kesilen faturalara davalılar tarafından itiraz edilmediğini, taraflar arasında ödeme yapılması konusunda gerçekleştirilen görüşmelerden bir sonuç alınamadığını, ayrıca projede alt yüklenici olarak iş yapan davalı … AŞ ile 20/07/2017 tarihinde bir protokol imzalandığını, bu protokol ile davalı işverenin, davacıya gönderdiği malzemelere ilişkin faturaların toplamı kadar olan tutarın davalı yüklenicinin hak edişinden mahsup edildiğini, davalı yüklenicinin hak edişinden mahsup edilen bedelin, davacıya ödenmediğini, bunun üzerine davalılar aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatını ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … İnş ve Tic A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının inşaatı tamamlanan Mersin … Hastanesi inşaatının ana yüklenicisi olduğunu, diğer davalının sözleşme kapsamında hastane inşaatının elektrik tesisat işlerinin yapımını yüklenen alt yüklenicisi olduğunu, alt yüklenicisi olan diğer davalının malzeme temininde problemler yaşadığından davalı şirketten malzeme temini konusunda talepte bulunduğunu, malzemelerin temini maksadıyla davacı ile ödeme protokolleri imzalandığını, davalının imzalanan bu sözleşmeler kapsamında sadece mal bedellerinin ödenmesinden sorumlu olduğunu, davacı tarafın sözleşmelerde kararlaştırılan birim fiyatları, sözleşmeye aykırı olarak artırdığını, oysaki sözleşmeye göre emtia miktarının artması halinde birim fiyatın azalması gerektiğini, aksine hareketin ticari teamüllere aykırı olduğunu beyanla, davanın reddine, davacının %20 oranında tazminata mahsup edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “..Tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek sureti ile yaptırılan bilirkişi incelemelerinde davacının hakediş kesintilerinin protokol ve faturalaralar uyumlu kısmı 545.223,57-TL olarak belirlenmiş olup, mahkememizce davalı tarafından itiraz edilen 534.000,00-TL lik kısım (daha sonra 534.750,36-TL yönünden kabul edildiği bildirilmiş ise de ilk olarak 530.000,00-TL kabul edilmiş olduğundan buna göre hesap yapılmıştır) mahsup edildiğinde davacının takip tarihi itibarı ile asıl alacağının 11.223,51-TL olduğu ve yine takip tarihi itibarı ile (taleple bağlı olarak) 4.924,71-TL işlemiş faiz talep edebileceği, itirazdan sonra davalı tarafından yapılan ödemelerin ise tahsil aşamasında icra dairesi tarafından infazda dikkate alınması gerektiği, tarafların tacir olmaları nedeni ile takipten sonra alacak tamamen tahsil edilinceye kadar avans faizi işletilmesinin yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davalı … A.Ş yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalı … ve … A.Ş. nin ise takibe itirazı bulunmadığından bu du davalı yönünden davanın reddine karar verilmiş, faturaların protokole uygun olarak düzenlendiği hususun yargılama ile belirlenmiş olması nedeniyle alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemiş ve davanın kısmen kabulüne” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme hükmüne dayanak bilirkişi raporunu hazırlayan bilirkişilere yerinde inceleme esnasında tüm sözleşmelere konu malların sevk irsaliyelerinin, mal kabul formlarının, sipariş formlarının sunulduğunu, inceleme esnasında özellikle 12/05/2017 tarihli sözleşme konusu emtiaların sevk irsaliyelerinin (Mal Kabul Formları) ile 20/05/2017 tarihli sözleşmeye konu emtialarının, sipariş formları ve sevk irsaliyelerinin (Mal Kabul Formları) bilirkişilere ibraz edildiğini, fakat bilirkişilerin sözleşmeler konusu olan sipariş formları, faturalar, sevk irsaliyeleri, mal kabul formlarını incelemeden rapor tanzim ettiklerini, bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlarının değerlendirilmediğini, dosya kapsamına rapor sunan bilirkişilerin inceleme esnasında ticari defter, belge ve delillerinin ibraz edilmesine rağmen bu itirazları konusunda hesaplama yapmadıklarını, bu nedenle dosya kapsamında yeniden bir heyet oluşturularak itirazlarının dikkate alınarak yeni bir rapor alınmasının mahkemeden talep edildiğini, fakat yerel mahkemece bu taleplerin reddedildiğini, ayrıca yerel mahkeme gerekçeli kararının sonuç kısmında davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini, davacının dava konusu tutar üzerinden %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürmüştür. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanmış 20/05/2017 tarihli sözleşme ve 13/05/2017 tarihli sipariş formunun bulunmadığını, itiraz dilekçesi ekinde sunulan belgelerin de 20/03/2017 tarihli protokol ve 13/03/2017 tarihli fiyat teklifi olduklarını, bu protokolde yer alan malların tamamının 1431 ve 1640 numaralı faturalar ile sevk edilerek tamamlandığını, itiraz dilekçesi ekinde sunulan mal kabul formu, müvekkili şirket de dahil edilerek hazırlanmış bir form olmadığını, müvekkili şirket açısından bir değerinin bulunmadığını, yerel mahkemece verilen kısmen kabul kararının diğer davalı … ve … A.Ş. hakkında ret kararı verilmesi nedeniyle olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının onanmasını talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE: Dava; fatura ve protokole bağlı başlatılan icra tabine vaki kısmi itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafça yukarıda yazılan gerekçeler ile istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesine konu uyuşmazlık temelde; davacı tarafça davalı … A.Ş.’ye fatura edilen satışa konu malların taraflar arasında düzenlenen protokollerden hangisi kapsamında kaldığı noktasında toplanmaktadır. Dosyaya toplanan tüm deliller ile; davacı ile davalı … … İnş ve Tic A.Ş. İle diğer davalı yüklenici … A.Ş. arasında Mersin … Hastahanesi Projesinde kullanılacak kablo ve diğer elektrik malzemelerinin davacıdan satın alınması konusunda protokol yapıldığı, protokol gereği satılan malların alt yüklenici … ve … A.Ş.’ye fatura edildiği, malların teslimi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, yine protokoller gereği davacı alacağının … … İnş ve Tic A.Ş. tarafından alt yüklenici … A.Ş.’nin hak edişlerinden kesilerek davacıya ödenmesine kararlaştırıldığı, davacı tarafından her iki davalı hakkında başlatılan icra takibine sadece davalı … … İnş ve Tic A.Ş. tarafından ana paranını 534.000,00 TL’sinin ve icra masraflarının kabul edildiği, işleyen ve işleyecek faize ve asıl alacak yönünden 11.968,15 TL’lik ana para borcuna itiraz edildiği, davacı tarafça itiraz edilen ana para alacağının 739,07 TL’lik kısmının haklı olduğu kabul edilerek 11.229,08 TL asıl alacak ve 4.924,71 TL işlemiş faiz olmak üzere 16.153,79 TL toplam alacak yönünden eldeki itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece 11.223,51 TL asıl alacak ve taleple bağlı kalınarak 4.924,71 TL işlemiş faiz yönünden davanın kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Davalı … İnş ve Tic A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunda davacı tarafından diğer davalıya teslim edilen malların faturalandırılmasında belirlenen bedelin taraflar arasındaki değişik tarihli protokollere uygun yapılmadığı ileri sürülmüştür. Dava konusu mallar davacı tarafça davalı … A.Ş.’ye teslim edilmiş ve fatura edilmiştir. Davacı tarafın usulüne uygun tutulan ticari defterlerine göre davalılardan takip tarihi itibariyle alacağı bilirkişiler tarafından 545.223,57 TL olarak hesaplanmıştır. Davalı tarafça itiraz edilmeyen 534.000,00 TL’lik kısım dışında 11.223,57 TL olarak belirlenmiştir. Davacının defterine işlediği bu kayıtlarına davalı … A.Ş. tarafından yapılmış bir itiraz, fatura iadesi söz konusu edilmemiştir. Ayrıca davalı … A.Ş. vekilinin bilirkişi raporuna yapmış olduğu itiraz sonucu alınan ek raporda fatura edilen malların niteliği ve özellikleri dikkate alınarak protokollerden hangisi kapsamında kaldığı yönünde ayrım yapacak yeter delil bulunmadığı, heyet de bulunan elektrik mühendisi bilirkişi ve serbest muhasebeci bilirkişi tarafından rapor edilmiştir. Bu durumda davalı … A.Ş. tarafından satışa konu malların davacı defterlerindeki fiyatlandırma ve kayıtların aksine diğer protokol kapsamında kaldığı yazılı deliller ile ispatlanmış olmadığından mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı … A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.103,08 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 297,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 806,08‬ TL harcın davalı … A.Ş.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 3-Davalı … A.Ş. tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.14/07/2023