Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1419 E. 2021/5 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1419
KARAR NO: 2021/5
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/01/2020 (ek karar)
NUMARASI: 2019/557 D.İş – 2019/555 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12.01.2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün karşı taraf davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: Alacaklı vekili; borçlu ve keşideci … ile kefil … tarafından 15.10.2019 tarihinde keşide edilen ve imzalanmış bulunan 15.10.2019 vade tarihli 400.000,00-AmerikanDoları(DörtYüzBinAmerikanDoları) bedelli bonoyu borca karşılık müvekkiline verdiğini, borçlu ve kefilin bugüne kadar ödeme yapmaya yanaşmadıkları gibi mevcut malvarlıklarını da elden çıkartmakta olduğunu haricen öğrendiklerinden beyanla; 300.000,00-AmerikanDolarıX 5,7507=1.725.210,00-TL üzerinden alacağın tahsili için borçlununın taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; talebin %15 teminat olan 258.781,50-tl’nin yatırılması halinde ile İİK ‘ nın 257/1 maddesi uyarınca ihtiyati haciz isteyen alacaklının 300.000,00-AMERİKANDOLARI x 5,7507=1.725.210,00-TL alacağının tahsilini sağlamak için borçluların borca yeter miktardaki yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır , taşınmaz malları ile üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ: Borçlu … vekili tarafında sunulan 23/12/2019 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine verilen ihtiyati haciz kararında alacağın dayanağı olarak gösterilen bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, diğer borçlu …’nin ise talep tarihinden önce vefat ettiğini, bu bağlamda verilen ihtiyati haciz kararının yasal dayanağı bulunmadığını, bu nedenlerle itirazen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
EK KARARI : Mahkemece; Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen …’in talep tarihinden önce 10/11/2019 tarihinde vefat ettiği ve bu bağlamda kendisinin ölüm nedeniyle taraf sıfatı bulunmadığından ve taraf sıfatının kamu düzeniyle ilgili olması ve ayrıca resen dikkate alınması gerektiği değerlendirilerek kendisi yönünden verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, diğer borçlu …’nun alacağın dayanağını teşkil eden bonodaki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki itirazının İİK 265/1 md ön görülen itiraz nedenlerinden olmadığı, imzaya itirazın yapılacak yargılama sonucunda değerlendirileceği dikkate alınarak iş bu borçlu yönünden itirazın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran borçlu … vekili dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi itiraz sebebini dikkate almadığını ve hükmünde bu sebeple yapılmış olan itirazı niçin reddettiğine dair gerekçe oluşturmadığını, mevcut malvarlıklarını elden çıkarma ya da kaçırma iddiasının gerçeği yansıtmadığını, vatandaşlığa kabulüne ilişkin işlemlere dayanak olarak ofis niteliğindeki taşınmazı 2.500.000 bedelle satın aldığını, tapu kaydındaki 3 yıl satılamaz taahhüdü şerhinden dolayı taşınmaz malvarlığını elinden çıkarma ihtimali olmadığını, bonodaki keşide tarihinden sonra başkaca taşınmaz satışı yaptığına dair hiçbir tapu işlemi olmadığını, Tapu müdürlüğünden sorularak öğrenilebileceğini, davalının üzerine kayıtlı taşınmazın alım satımındaki değerleme raporunun celbi ile de müvekkilin taşınmazının değernin bono bedelinin çok üstünde olduğunun görüleceğini, davalının edindiği menkullerin satışına ilişkin somut delili olmayan ihtiyati haciz talep edenin iddiasının gerçeği yansıtmadığının … Trafik Tescil sorgusu ile sübut bulacağını, ihtiyati talebinde dayanak gösterilen bononun hiçbir zaman müvekkile ihbar ya da protesto edilmediğini, TTK 714.madde ve devamı maddelerinin protestoya ilişkin emredici hükümlerine aykırılık oluştuğundan, bu sebeple alacaklı görünenin bonodaki kefile, aval verene ya da cirantalara takip hakkı olmadığından aval veren müvekkil aleyhine, ihtiyati haciz talep etmek ve icra takibi başlatmasının geçersiz olduğunu, iptali gerektiğini, Bu sebeple de TTK hükümlerine aykırı olarak verilen ihtiyati haciz kararına itiraz edilmesine rağmen itiraz sebebinin de ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmediğini, Haciz Kararına İtiraz İncelemesi, İİK 265/4 hükmünce duruşma açılmadan, tarafına duruşma davetiyesi gönderilmeden ve taraflar dinlenmeden dosya üzerinden inceleme ile hukuka aykırı olarak hükme bağlanmış, duruşma açılmadığı halde hüküm kısmında “…davacı vekilinin yüzüne karşı, …, karar açıkça okunup anlatıldı” şeklinde maddi gerçeğe aykırı durum hüküm kısmına geçirilerek hukuka aykırı hüküm kurulduğunu, Mahkemenin usul hatasınında istinaf incelemesi ile kaldırılması ya da düzeltilmesi gerektiğini, İhtiyati Haciz talebinden önce öldüğü anlaşılan … için verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına yönelik karar hukuka uygun olduğunu, sadece bu hususun kesinleştirilmesi gerektiğini, arz ve talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep İİK 265. maddesi uyarınca ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek kararın kaldırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararına borçlular tarafından yapılan itiraz üzerine mahkemece ek karar ile ihtiyati haciz tarihinden önce vefat etmesi nedeniyle borçlu … yönünden itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına, diğer borçlu … yönünden itirazın reddine karar verilmiş bu ek karar karşı itirazı reddededilen borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK’nın 265. Maddesi uyarınca; borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; ….haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir…Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. Mahkemece ihtiyati haczi itiraz üzerine duruşma günün itiraz eden vekiline tebliğ edilmeden duruşmada karar verilmiştir.Esasen mahkemenin duruşma günün taraflara tebliğ etmesi gerekli ise de itiraz edenin itiraz sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapılacağı ve taraflar gelmese dahi karar verileceği husus gözetildiğinde bu hususunun hukuki dinlenilme hakkının ihlali ve sırf bu sebeple kararın kaldırılmasını gerektirir nitelikte esasa etkili bir usul hatası olmadığının kabulü gerekir. Hamilin düzenleyen dışında müracaat borçlularına (lehdara) başvurabilmesi için gerekli olan TTK.nın 778/d. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 714 ve 730. maddeleri uyarınca, düzenleyenin protesto edilmesi gerekli olup, bonoyu düzenleyene karşı ihtiyati haciz talep edebilmesi için ,bononun süresinde ibraz edilmiş ve vadesinin gelmiş olması yeterlidir. Ayrıca düzenleyenin protesto edilmesi gerekli değildir.Alacaklı lehdar protesto etmeden ödeme günü gelen ve muaccel olan bono yönünden bononun düzenleyicisi borçlulara karşı karşı ihtiyati haciz talep edebilecektir. İİK 265 maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup; kambiyo senedindeki imzanın borçluya ait olmadığı ve işin esasına yönelik diğer tüm itirazları bu madde kapsamında değerlendirilecek bir itiraz olmayıp , açılacak bir menfi tespit davasının konusu oluşturacaktır.Buna göre mahkemece bonoya dayalı olarak verilen ihtiyatı haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İhtiyati hacze itiraz eden … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-f maddesi ve İİK’nın 265/ son maddeleri uyarınca oy birliği Kesin olarak ile karar verildi. 12.01.2020