Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1416 E. 2023/676 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1416
KARAR NO: 2023/676
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/01/2020
NUMARASI: 2019/487 Esas – 2020/5 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/06/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı şirkete satılan el telsizi ve diğer ekipmanları karşılığında tahakkuk eden 24.780-TL alacağın ödenmemiş olması nedeniyle icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yapılan ikinci el telsiz ve ekipmanlarını davacı şirket ile aynı şirketler grubunda bulunan … şirketinden satın aldığını, söz konusu telsiz ve ekipmanların toplam bedelinin 12.560-TL olduğunu, bu miktar üzerinden anlaştıklarını, davacı şirkete satış konusu olan malzeme için 6.000-TL ödemede bulunduklarını, bu nedenlerle davacı tarafa yalnızca 6.560-TL borçları bulunduğunu, davacı şirket tarafından düzenlenen 31/03/2018 tarih 24.780-TL’lik faturanın gerçeği yansıtmadığını, ancak davacı taraf ile olan ticari münasebetleri kapsamında söz konusu faturayı kendi ticari defterlerine işlediklerini ve faturaya da itiraz etmediklerini, bu bağlamda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibine konu alacağın dayanağını teşkil eden 31/03/2018 tarihli 24.780-TL’lik faturanın davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı şirketin söz konusu faturayı kendi ticari defterlerine işleyip faturaya da herhangi bir şekilde itiraz etmediği, fatura bedeline mahsuben 6.000-TL ödeme yaptığı ve bu bağlamda bilirkişi tarafından düzenlenen raporda da belirtildiği üzere davacı tarafın davalıdan toplam 18.780-TL alacağı bulunduğu, hal böyle olunca davacı tarafın faturaya konu alacağın varlığının HMK 222.md gereğince ispatlamış olduğu, nitekim davalı tarafın faturayı kendi ticari defterlerine işleyip fatura içeriğine itiraz etmemek suretiyle fatura bedelinin taraflar yönünden kesinleştiği dikkate alınarak davacının davasının kısmen kabulüne, takibin 18.780-TL asıl alacak üzerinden devamına, likit olan alacağa yapılan itiraz nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine” dair karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararında icra takibi yönünden bahsi geçen konularda vermiş oldukları beyanlarda bahsedilen tutarda borçlarının olmadığını, gerçek borçlarının 6.560,00 TL olduğunu, kesilen faturanın yanlış olduğunu, faturanın sonradan kesildiğini, …’ ün dolaylı yoldan ortak olduğunu, şirket yetkilisinin ağır küfürler ederek tehditlerine maruz kaldığını, 6.560,00 TL kalan gerçek borcu için yemin beyanı istediklerini, bu isteklerinin kabul görmediğini, yargılamanın devam etmesi gerekirken aleyhlerine karar verildiğini, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.Davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığı ve istinafa cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava; ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince dosyaya toplanan deliller esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından yukarda yazılı sebepler ile istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, faturaya konu ürün bedellerin fiyatları ile süresinde davaya cevap vermeyen delilde sunmayan davalının istinaf aşamasında dayandığı yemin deliline dayanıp dayanamayacağı noktasındadır. Fatura düzenlenmesi ve dayanağı kanıtlanamayan faturalar davacı defterlerinde kayıtlı olması ve faturaya itiraz edilmemiş olması tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamaz(Yargıtay HGK’nun 19/09/2018 Tarih, 2017/19-915 Esas ve 2018/1338 Karar Sayılı İlamı). Davada ispat külfeti faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu iddia eden davacının üzerindedir. Davacının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 22/02/2016 Tarih, 2015/13357 Esas ve 2016/2695 Karar Sayılı İlamı). 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. maddesinde, bir fatura alan kişinin aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Faturaya sekiz günlük süre içinde itiraz edilmemişse, TTK. m 21/2’ye göre, itiraz etmeyen kimse, fatura içeriğini kabul etmiş sayılır. Ancak sekiz gün içinde itiraza uğramayan fatura, taraflar arasında, aksi iddia ve ispat edilemeyen bir delil, geçici bir zaman için de olsa borçluyu sorumlu kılan bir ödeme emri de sayılmaz. İtiraza uğramayan fatura, içeriğinin aksi ispat edilebilir ticari bir belgedir. Ayrıca adına fatura düzenlenen, bu faturayı ticari defterlerine itirazsız olarak kaydetmişse, bu kayıt, fatura konusu sözleşmenin ve bu sözleşmedeki işin yapıldığı anlamına gelir. Borçlu taraf, faturaları ticari defterine işlemişse, borcun doğmadığını veya borcu ödediğini ispatlamak zorundadır. Zira, davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtlar aleyhine delil teşkil edecek olup, bu ticari defter kayıtlarının aksinin aynı nitelikte yazılı delil ile ispatlanması gerekmektedir. Somut olayda; İcra takibine konu fatura her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup bu durumda faturaya konu malların davalı tarafa tesliminin ispat edilmiş olduğunun kabulü gerekir. Basiretli bir tacirin teslim almadığı bir mala ilişkin faturayı ticari defterine kaydetmemesi gerektiği gibi ve ticari defterlerini aksine de HMK 222/3 maddesi uyarınca senet veya diğer kesin delillerle ispatlaması gerekli olup, davalı kendisine satılan malların fiyatının faturada gösterilen miktardan daha düşük olduğu yönündeki iddiasını dosya kapsamına göre usulüne uygun deliller ispatlayamadığından savunmasına itibar edilememiş ve mahkemece davalı tarafından yapılan ödeme mahsup edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı taraf usulüne uygun olarak kendisine tebliğ edilen dava dilekçesine süresinde cevap vermemiş, delilde bildirmemiştir. Eldeki basit yargılama usulüne tabi davada 6100 sayılı HMK 317 maddesi gereği davalı taraf dava dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde cevap dilekçesi ile birlikte 318. Maddesi gereği de dayandığı delilleri mahkemeye bildirmek zorundadır. Davalı tarafça süreside cevap dilekçesi sunulmamış, delilde bildirilmemiş olmakla savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında ve aynı yasanın 357/1. Maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesinde resen göz önünde tutulacaklar husular dışında dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemeyeceği gibi yeni delillere dayanılamayacağından istinaf aşamasında yemin deliline başvurulması mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davalı tarafın istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 1.283,00 TL nispi karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 320,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 962,25‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.22/06/2023