Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1414 E. 2023/750 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1414
KARAR NO: 2023/750
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/01/2020
NUMARASI: 2017/369 Esas – 2020/38 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/07/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı banka ile … Ltd. Şti. …, arasında 425.000,00 TL kefalet tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşmeye istinaden asıl … Tic. Ltd. Şti.’ye krediler kullandırıldığını, davalı …’yi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması nedeniyle … kefalet limitleri gereğince borcun 425.000,00 TL kadarından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğunu, davalı …’un … gereğince edimlerini yerine getirmediğinden Gebze … Noterliği’nin 11.11.2015 tarih … yevmiye ile ihtarname keşide edilerek borcun muaccel hale geldiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, davalının icra takibine, borca ve borcun kaynağına, ferilerine itiraz ettiğini beyan ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 09/11/2015 takip tarihi itibariyle İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile yapılan takibe karşı davalının itirazının iptali ile takibin devamına %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili davaya süresinde cevap dilekçesi sunmamış, 13/06/2017 tarihli süre uzatım talepli dilekçesinde; haksız açılan davanın reddine, davacının %20 kötü niyet tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davanın icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, takibe konu alacağın … bank TAŞ ile dava dışı … Tic Ltd Şti arasında imzalanan 23/06/2014 tarih 125.000 TL limitli, 22/07/2013 tarih 50.000 TL limitli ve 12/09/2012 tarih 50.000 TL limitli genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığı, davalının sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğu, kefaletin geçerli olduğu, kredi borçlarından ötürü davacı bankaya karşı sorumlu olduğu, taraflar arasındaki sözleşme ile kesin delil olduğu kabul edilen davacı kayıtlarına göre, davacının davalıdan, Ticari Artı Para Kredisinden dolayı 2.713,42 TL ana para alacağı ve faiz ve gider vergisi ile birlikte 2.938,80 TL, …’a ait … kredi kartından dolayı 17.530,29 TL asıl alacak ve 1.173,39 TL işlemiş akdi faiz ve 58,67 TL vergisi olmak üzere toplam 18.762,35 TL, …’ye ait … kredi kartından dolayı 731,32 TL si asıl alacak olmak üzere toplam 779,89 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olmakla, taleple bağlılık ilkesi gereği davacının davalıdan … nolu kredi için 2.919,77 TL ve … nolu kredi için 778,92 TL ile bu kredi yönünden 256,55 TL ihtarname masrafının ve … nolu krediden dolayı 18.731,99 TL olmak üzere toplam 22.687,23 TL nin tahsilini talep etmekte haklı olduğu, dolayısı ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takibe itirazı haksız olup iptalinin gerektiği kanaatine varılmış ve davacının davasının kabulüne ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın karar duruşmasında bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesini talep ettiğini, bu şartlar altında müvekilinin sorumlu olmadığı … ilgili olarak 18.731,99 TL ve 1.035,47 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, ayrıca dosyaya tüm sözleşme asıllarının sunulmadığını, davanın 2.919,77 TL üzerinden kabulünün de doğru olmadığını, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı başlatılan ilamsız icra takibine borçlunun itirazının iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince yukarıdaki gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde; davalı ve dava dışı diğer kefil …’ye verilen … kredi kartlarının, dava dışı asıl borçlu … Ltd. Şti ile yapılıp davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmeleri kapsamında kalıp kalmadığı, bir başka anlatımla genel kredi sözleşmesine dayanılarak … alacaklarının kefil sıfatıyla davalıdan tahsil edilip edilemeyeceği noktasındadır. Dava dışı asıl borçlu … Ltd. Şti ile temlik eden banka arasında 3 adet genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının şirket yetkilisi ve bekar olduğu, ayrıcı sözleşmelerde kefalet limitlerinin belirli ve kefalet beyanlarının el yazısı ile yazılmış olduğu belirlenerek kefalet sözleşmelerinin geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Dosyaya alınan bilirkişi raporu ve ek raporunda genel kredi sözleşmelerinde kredi kartı tahsisi ile ilgili bir hüküm içermediği, bu nedenle davalının sözleşme kapsamındaki kefaletinin bu sözleşmeler gereği tahsis edilen kredi kartı borçlarını kapsamadığı yönünde görüş bilidirilmiş, davalı da aynı yönde istinaf gerekçesi ileri sürmüştür. Taraflar arasıda yapılan sözleşmelerin 2.1. maddesi sözleşme gereği kullandırılacak kredi türlerini belirledikten sonra “yukarıda sayılan kredi tipleri tahdidi olmayıp bankaca yukarıda sayılan kredilerin haricinde de kredi kullandırılabilecektir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Kredi veren bankaca bahis konusu kredi kartlarının bu sözleşmelere dayanarak verildiği savunulmuş, mahkemece talep edilmesine rağmen başkaca kredi kartı üyelik sözleşmesi bulunmadığı bildirilmiştir. Davalı taraf istinaf dilekçesinde “davalı …’a verilmiş olan … numaralı … ve dava dışı diğer kefil …’ye verilmiş olan …” olduğunu belirtmiştir. Bu durumda sözleşmenin yukarda metni verilen maddesi, takibe konu borcun doğduğu … numaralı …’ın bizzat davalıya teslim edilip onun tarafından kullanılmış olması birlikte değerlendirildiğinde genel kredi sözleşmesinin her iki … borçlarını kapsadığı sonucuna ulaşılmıştır. Yine dosyaya sunulan sözleşme suretleri ve asılları ile davalının ticari artı para kredisinden sorumlu olmadığı yönündeki savunması da yerinde değildir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden doğru olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 1.549,76 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 387,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.162,32 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.14/07/2023