Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1403 E. 2023/220 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1403
KARAR NO: 2023/220
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2019
NUMARASI: 2017/835 Esas – 2019/1037 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/03/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekili ve davalılar …, … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Küçükyalı şubesi ile dava dışı … Sanayi İç Ve Dış Ticaret Limited Şirketi firması arasında imzalanan 19/08/2014 tarihli 1.500.000,00-TL bedelli ve 10/07/2012 kefalet tarihli 300.000,00-TL bedelli kredi çerçeve sözleşmesine müsteniden söz konusu firmaya kredi kullandırıldığını, davalıların işbu kredi sıfatıyla imzaladığını, kredi şartlarına uyulmaması, borcun ödenmemesi üzerine dava dışı… Sanayi İç Ve Dış Ticaret Limited Şirketi firması ile davalılar …, …, …’ya Beşiktaş … Noterliğinin 13/07/2016 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkili bankanın alacağının ödenmesi ihtar edilmesine rağmen ise de borcun ödenmediğini, bunun üzerine müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davalılar …, …, … aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile fazlaya dair talep hakkının saklı kalmak kaydı ile 15/12/2016 tarihi itibariyle 131.955,89-TL üzerinden genel haciz yolu ile icra takibinin yapıldığını, borçlu müteselsil kefil … yönünden 15/12/2016 tarihi 101.058,76-TL üzerinden genel haciz yolu ile icra takibinin yapıldığını, davalı borçlular ödeme emrinin kendisine tebliği üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı doyasından başlatılan takibe, yetkiye, takip konusu borca, faize ve faiz oranına “kefillerden … ve … dava dışı … Sanayi İç Ve Dış Ticaret Limited Şirketindeki hisselerini devrederek ortaklıktan ayrıldığından hiçbir borcu ve yükümlülüğünün kalmadığı gerekçesiyle diğer borçlularda hiçbir borcu oladığı iddiasıyla itiraz ettiğini, davalılar borçluların itirazlarının haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu, davalalırın müvekkili bankaya borçlu olduğunu ve müvekkili bankanın alacağının muaccel kılındığını, davalılar asıl borçlu dava dışı … İç Ve Dış Ticaret Limited Şirketi firması ile müvekkili banka arasında imzalanan kredi çerçeve sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi şartlarına uyulmaması borcun ödenmemesi üzerine Beşiktaş … Noterliğinin 13/07/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkili bana alacağının ödenmesi borçlulara ihtar edildiğini, müvekkilinin banka alacağının muaccel kılındığını, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine müvekkili banka alacağı ihtarda verilen sürenin sonuda muaccel olduğunu ve dava dışı asıl borçlu firmanın teminatında yer alan gayrimenkuller üzerindeki müvekkili banka ipoteklerinin paraya çevrilmesi için İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından ipoteiğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinin başlatıldığını, ayrıca müştereke borçlu ve müteselsil kefiller olan davalılar ile dava dışı …, …, …, … hakkında tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla müvekkili bankanın alacağının tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı doysası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibinin başlatıldığını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü haklarının ve ayrıca beyanda bulunma haklarının saklı kalmak kaydıyla müvekkili bankanın alacağının tahsilini teminen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yürütülen takipte davalıların hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının reddine, davalı borçlular …, …, …’nun takip konusu 131.955,89-TL alacağın tamamına, faiz ve ferilerine yönelik itirazlarının iptaline, davalı-borçlu …’nun takip konusu alacağın 101.058,76-TL kısmına, faiz ve ferilerine yönelik itirazlarının iptaline, davalı-borçluların inkar olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde özetle: dava dışı …Sanayi İç Ve Dış Ticaret Limited Şirketindeki hisselerini devrederek ortaklıktan ayrılması hasebiyle icra takibi borcundan sorumlu tutulamayacağını, ortaklıktan ayrılmasından dolayı mevcut borç ile olan rabıtasının ortadan kalktığını, ortaklıktan ayrıldığına dair 17/02/2014 tarihli ortaklar kurulu kararı ve 27/02/2014 tarihli sicil gazetesinin bir örneklerini sunduğunu, ayrıca 19/08/2014 tarihli 1.500.000,00-TL bedelli kredi sözleşmesinde imzasının bulunmadığını, davacının icra inkar tazminatı talebine hukuki değerin yüklenemeyeceğini, tarafınca yapılan itirazın kötü niyetli yapılmadığını, alacak miktarının da likit olmadığını, alacağın tam olarak tespitinin ancak hesaplanması ile mümkün olduğunu, davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, yargılama masraflarının karşı taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle: dava dışı … Sanayi İç Ve Dış Ticaret Limited Şirketindeki hisselerini müvekkili …’nun devrederek ortaklıktan ayrılması hasebiyle icra takibi borcundan sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin ortaklıktan ayrılmasından dolayı mevcut borç ile olan rabıtasının ortadan kalktığını, ortaklıktan ayrıldığına dair 6 Şubat 2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ve 6 Şubat 2012 tarihli sicil gazetesinin bir örneklerini sunduğunu, ayrıca 19/08/2014 tarihli 1.500.000,00-TL bedelli kredi sözleşmesinde imzasının bulunmadığını, davacının icra inkar tazminatı talebine hukuki değerin yüklenemeyeceğini, müvekkili tarafından yapılan itirazın kötü niyetli yapılmadığını, alacak miktarının da likit olmadığını, alacağın tam olarak tespitinin ancak hesaplanması ile mümkün olduğunu, davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, yargılama masraflarının karşı taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ile … vekilinin cevap dilekçesinde özetle: davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin müvekkillerinin ikametgah adresleri Maltepe/İstanbul olduğundan İstanbul Anadolu Adliyesi mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından müvekkilleri aleyhine başlatılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafından başlatılan icra takibine ilişkin sözde borcun sebebi olarak sunulan kredi sözleşmelerinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, kredi sözleşmelerinin taraflarına tebliğ edilmediğinden bu sözleşmelerde yer alan imzaların taraflarına ait olup olmadığının, kredi sözleşmesinin şartlarının, geçerli olup olmadığı konusunda beyanda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, genel kredi sözleşmesinin asıl borçlusu… Dış Tic. Ltd. Şti. olduğunu, söz konusu şirket hakkında İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen iflas erteleme kararının mevcut olduğunu, iflas erteleme kararı kapsamında sözkonusu mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararı nedeni ile şirket aleyhine icra takibi başlatılmasının tedbiren durdurulduğunu, asıl borçlu hakkında icra takibi başlatılmadan, ilgili şirketin borcu ödeyip ödemeyeceği belirlenmeden haklarında icra takibi başlatılmasının ve aleyhlerine dava açılmasının hukuka aykırı olduğunu, genel kredi sözleşmesinin asıl borçlusu müvekkilleri olmadığından, genel kredi sözleşmesine ilişkin borcun var olup olmadığını, var ise ne kadar olduğunun taraflarınca bilinmediğini, davanın … Dış Tic. Ltd. Şti’ne ihbar edilmesini talep ettiklerini, davacı tarafından bu sözleşmeye ilişkin başka icra müdürlüklerinde de müvekkilleri hakkında icra takipleri başlatarak davalar açtığını, müvekkilleri hakkında açılan icra takibinin mükerrer olduğunu, alacak likit olmayıp, davacı haksız olarak icra takibi başlattığını, bu sebeple davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddini, %20’den az olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Anılan gerekçe ile davalıların müteselsil kefil olduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun bakiye kısmını vadesinde ve ihtarnameye rağmen ödemediği sabit görüldüğünden davacının takibinin hukuka uygun olduğu anlaşılmış ve bu itibarla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili ve davalılar …, … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda KMH ve kurumsal kredi faiz oranının %30,24 olarak tespit edildiğini, ancak akdi faiz oranının %36 olduğunu, temerrüt faiz oranının %72 olması gerektiğini, bu nedenle raporun sonuç kısmının 2.maddesindeki hesaplamanın esas alınması gerektiğini, hesaplamada bilirkişinin uyguladığı %30,24 faiz oranının hatalı olduğunu, takibe esas alacağın tespitinde 1.maddede akdi ve temerrüt faizi oranının hatalı olduğunu, 2.maddede akdi ve temerrüt faizi oranının doğru olduğunu, bilirkişi raporunda belirtilen rakam ile itiraza konu belirttikleri takip rakamı arasında 16.770,52 TL fark bulunduğunu, bu hatalara rağmen davalılarca ileri sürülen istinaf sebeplerinin haksız ve yersiz olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme tarafından verilen kararın kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; kredi sözleşmelerinin kendilerine ulaşmaması sebebi ile imzaların kendilerine ait olup olmadığıyla alakalı bir beyanda bulunamamış olduklarını, kredi sözleşmesinde yer alan imzaların kendilerine ait olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, buna rağmen mahkemece kredi sözleşmesinin kendilerine tebliğ edilmesine ilişkin herhangi bir ara karar oluşturulmadığını, bilirkişi tarafından yalnızca iki tarafa ait ticari defterlerin, kayıtların incelendiğini, buna göre bir rapor oluşturulduğunu, davacı tarafın kefillik için tamamlanması gereken hukuki prosedürleri tamamlamadığını, müvekkillerinin kefilliğinin şekil şartı eksikliği nedeni ile geçersiz olduğunu, kefillik şartlarının yerine getirilmediğini, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun kat edilmesi neticesi ödenmemesi üzerine kefile karşı başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince yukarıdaki gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekili ve davalılar … ve … vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalı kefillerin bankaya karşı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve genel kredi sözleşmesine dayanarak kredili mevduat hesabından kullandırılan kredinin temerrüt faiz oranının ne olacağı noktasındadır. Davacı banka vekilince temerrüt faizinin yanlış hesaplandığı, oranın %72 olması gerektiği, takibe esas alacağın da temerrüt faizinin hatalı belirlenmesi nedeniyle yanlış olduğu yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede: davalıların müteselsil kefil sıfatıyla katıldıkları genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak kullandırılan kredinin KREDİLİ MEVDUAT HESABI olduğu, 25/07/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılım Hesapları Kar ve Zarar Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ ‘in Kredi faiz oranları ve sağlanacak diğer menfaatler başlıklı 4. Maddesinin “Bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları serbestçe belirlenir. Ancak, kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları, 02/04/2006 tarihli ve 26127 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kredi Kartı işlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1) ‘in 3 üncü maddesinde belirlenen akdi ve gecikme faiz oranlarını geçemez.” düzenlemesi bulunduğu, 464 sayılı Yasanın 26.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, Merkez Bankası azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkili olduğu ve belirlediği oranları 3 ayda bir açıkladığı, yasanın yürürlüğe girdiği 01.03.2006 tarihinden itibaren kredi kartı akdi ve temerrüt faiz oranlarını TCMB belirlemekte olduğu, bilirkişi tarafından da T.C.Merkez Bankası’nın üçer aylık dönemlerdeki, basın duyurularına göre yapılan hesaplamanın ilk derece mahkemesince hükme esas alındığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Davalılar vekilinin davalı imzalarının incelenmeden karar verildiği gerekçesi ile yaptığı istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davalı borçlular …n icra takibine karşı yaptıkları itirazlarında sözleşmeler üzerindeki imzalarını inkar etmedikleri, icra dairesinden gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligat zarflarında “ödeme emri ve dayanak suretleri vardır” şerhinin bulunduğu, davaya cevap dilekçelerinde de açıkça imza inkarında bulunmadıkları, sadece bu konudaki haklarını saklı tuttukları şeklinde cevap dilekçesinde bir beyanları bulunduğu, mahkeme dosyasında da dava dilekçesi ekinde sözleşme suretlerinin bulunduğu, davalı vekillerinin hazır bulunduğu ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusu belirlenirken imza inkarına yönelik bir belirleme yapılmadığı, davalı vekillerinin bu belirlemeye herhangi bir itirazları bulunmadığı, ilk derece yargılaması sonuçlandırılıncaya kadar sözleşmelerdeki imzaların inkar edilmediği anlaşılmakla 6100 sayılı HMK 357/1 maddesindeki “…Bölge Adliye Mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz.” düzenlemesi karşısında bu hususa ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Davalılar vekilinin kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığına yönelik istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede; borçlular … ve …’ın takibe dayanak 10/07/ 2012 ve 19/08/2014 tarihli sözleşmelere ek kefalet sözleşmelerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, sözleşme tarihinde her iki borçlunun kredi borçlusu şirketin ortağı konumundan oldukları, bu durumda eş rızasının gerekmediği, kefalet limitlerinin el yazısıyla belirlenmiş olduğu, bu haliyle kefalet sözleşmelerinin TBK 581 ve devamı maddelerinde belirtilen şartları sağladığı anlaşılmakla bu yöne ilişen istinaf talepleri de yerinde görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekili ve davalılar …, … vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının ayrı yarı reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekili ve davalılar …, … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-Davacı … Bankasından alınması gereken 179,90 harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, 3-Davalı … ve davalı …’dan alınması gereken 7.868,31 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 1.912,68 TL nispi ve 54,40 maktu olmak üzere toplam 1.967,08 harcın mahsubu ile bakiye 5.901,23 TL harcın davalılar …, …’dan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 4-Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.02/03/2023