Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1400 E. 2023/748 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1400
KARAR NO: 2023/748
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2019
NUMARASI: 2015/900 Esas – 2019/1118 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/07/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın Alanya Şubesinden 19/07/2007 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine dayanak değişken faiz oranlı iki yıl anapara ödemesiz vade sonu 31/12/2013 olan toplam 14.840.000,00 Euro tutarında taksitli ticari kredi şeklinde kredi kullandığını, müvekkilinin mali vaziyet ve ticari menfaatleri gereği 8 seneden beri devam eden bu kredi ilişkisini bakiye borcu peşinen ödemek sureti ile 06/05/2015 tarihinde sonlandırmak mecburiyetinde kaldığını, davalı bankanın ise müvekkilinden sözleşmeye aykırı surette fahiş miktarda erken ödeme talep etmesi sonucu davalı bankaya erken ödeme cezası olarak ana paraya ilaveten 535.800,00 Euro ihtirazi kayıtla ödenmek zorunda kalınarak kredi borcunun tamamen ödendiğini, taraflar arasındaki sözleşmede taksitli ticari kredinin erken ödeme ile kapanması halinde erken ödeme ücretinin ne oranda ve hangi matraha göre ödeneceği konusunda önceden konulmuş açık ve anlaşılır bir hüküm bulunmadığı gibi bu konuda taraflar arasında bir mutabakatta bulunmadığından erken ödeme ücreti tahsilinin MK.nun 2.maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanımı olduğunu ve tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla borcun erken kapatılması nedeniyle davalı banka tarafından alınan 535.800,00 Euro erken kapama komisyon ve cezasından şimdilik 10.000,00 Euro’sunun fiili ödeme tarihi olan 06/05/2015 tarihi itibariyle T.C.Merkez Bankası’nın Euro cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalı bankadan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkil bankanın Alanya Şubesi müşterisi olup 19/07/2007 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden 16.000.000,00 USD limitli, Otel yatırım amaçlı ticari kredi tesis edildiğini, kredi sözleşmesi kapsamında, davacıya aşağıda belirtilen 4 ayrı tarihte ve tutarda kredi kullandırıldığını, davacı tarafından kullanılan tüm bu kredilerin 30/12/2009 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesine istinaden 15.110.000 Euro olarak yeniden yapılandırıldığını, 06.05.2015 tarihinde davacının müvekkil bankadaki kredisini …bank tarafından kullandırılan kredi ile kapattığını, kredinin kapatılması sırasında dekont ve hesap hareketleri gereğince 27.383,65.-Euro, BSMV ücreti dahil olmak üzere 535.800,00 Euro erken kapama maliyesi tahsil edildiğini, erken kapama maliyetinin yansıtılması mevcut yasal düzenlemelere, bankacılık ve ticari teamüllere uygun olduğunu, Borçlar Kanunu’nun 80. Maddesinde açık bir şekilde borçlunun vadeden evvel tediyede bulunabileceği ancak bunun için tenzilat talep edemeyeceği ifade edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmede de erken ödeme halinde indirim yapılacağına dair bir hüküm olmadığı gibi aksine erken kapamanın ancak bankanın onayına tabi olduğu bu halde de erken ödeme ücreti ödenmesi gerektiği açıkça belirtildiğini, Genel Kredi Sözleşmesi’nin 15.6. maddesinde de borçlunun erken kapama yapamayacağı daha açık bir ifade ile borçlunun kredisini erken kapatabilmesinin bankanın onayına tabi olduğu açıkça ifade edildiğini, taraflar arasında düzenlenen ve iki taraflı bir sözleşme olan kredi sözleşmesi şartlarının kredi borçlusunun tek taraflı beyanı ile değiştirilmesi mümkün olmadığını, tahsil edilen erken kapama tutarı sözleşmeye ve hukuka uygun olmasının yanısıra makul olduğunu ve içerisinde BSMV ücreti de yer almadığını ve tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, ticari kredi sözleşmesinin erken kapatılması nedeniyle erken kapama komisyonu adı altında tahsil edilen haksız kesintinin iadesi istemine ilişkin olup, Genel Kredi Sözleşmesi’nin 15.6 maddesinin “Müşterinin bakiye borcunu vadesinden önce ödeyerek hesabını kapatması, Bankanın kabulüne bağlıdır. Bankaca kabul edilmesi halinde erken ödeme, taksit vadelerinden birinde ve ödeme vadesinde işlemiş faizin ve kalan ana paranın, Bankanın belirleyeceği miktarda bir erken kapatma ücreti ile erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, Kaynak Kullanımı Destek Fonu gibi mali yükümlülüklerin nakden ve defaten ödenmesi kaydiyle mümkündür. Bankanın erken ödeme tarihi ile vade tarihi arasındaki süre için, erken ödeme sebebiyle Bankanın mahrum kalacağı, ilgili kredi faiz oranı üzerinden hesaplanmış faiz tutarını da talep hakkı saklıdır.” denilmek suretiyle bir kısım kriterler belirlendiği, sözleşmede belirtilen hesap şekline ilişkin kriterler nazara alınarak aldırılan her iki bilirkişi raporunda da davacının talebinden fazla miktarda bir değerin iadesinin gerektiği tespit edildiğinden taleple bağlı kalınarak davalı tarafça Genel Kredi Sözleşmesi’ne aykırı olarak kredinin erken kapatılması sebebiyle davacıdan fazla alınan 10.000 Euro’nun iadesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının Yargıtay uygulamalarına aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararı gerek emsal Yargıtay içtihatlarına gerekse dosya kapsamına aykırı olduğunu, yerel mahkemenin almış olduğu bilirkişi raporlarına aykırı bir karar verdiğini, 25/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda açık bir şekilde davacının müvekkili bankadan herhangi bir talepte bulunamayacağı yönünde görüş bildirilmesine karşın yerel mahkeme raporunun hükme esas alarak davanın kabulüne karar verildiğini, raporun hükme esas alınmış olsa dahi verilecek kararın davanın reddi yönünde olması gerektiğini, diğer bankaların ortalaması %7 iken müvekkil bankaca %6,55 oranında erken kapama komisyonu alındığını, Yargıtay içtihatları gözetildiğinde emsal bankalar ortalamasının altında olan erken kapama komisyonunun makul olduğunu, davacıya iade edilebilecek herhangi bir tutarın bulunmadığını, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan son rapor olan 25/10/2019 tarihli raporda maliyet hesabı gerçekleştirildiğini, davacıdan alınan erken kapama komisyonununun olması gerekenin dahi altında olduğunun hesaplandığını, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Dava; genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredinin erken kapatılması nedeniyle alınan erken kapama ücretinin iadesi davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde; erken kapama komisyonu olarak davacıdan tahsil edilen miktarın sözleşmeye uygun olup olmadığı noktasındadır.Taraflar arasında 19/07/2007 tarihinde imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında davacıya 14.840.000,00 Euro kredi kullandırıldığı, kredinin bilahare birkaç defa yapılandırıldığı, 06/05/2015 tarihinde davacının talebi üzerine kredinin bakiye borcunun ödenerek vadesinden önce erken kapatıldığı, erken kapama nedeniyle davalı bankaca davacıdan 535.800,00 Euro “kredi erken kapama maliyeti” açıklaması ile tahsil edildiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK’nın 96/1. maddesinde, sözleşmenin hükümlerinden veya özelliğinden ya da durumun gereğinden tarafların aksini kastettikleri anlaşılmadıkça borçlunun, edimini sürenin sona ermesinden önce ifa edebileceği düzenlenmiş olup, erken ödemeye konu kredi borcu taksitli ticari krediden kaynaklandığından kredi sözleşmesinin özelliği gereği davalı bankanın erken ödemeyi kabul zorunluluğu bulunmaması karşısında davalı bankanın erken ödeme nedeniyle oluşacak faiz kaybı nedeniyle bir bedel karşılığı erken ödemeyi kabul etmesi bankacılık uygulamalarına uygundur. Bunun gibi 6100 sayılı TTK’nın 20. Maddesine göre de, tacir olan bankanın verdiği hizmet karşılığında ücret talep etmesi mümkündür. Taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinin 15.6 Maddesinde; “Müşterinin bakiye borcunu vadesinden önce ödeyerek hesabını kapatması, bankanın kabulüne bağlıdır. Bankaca kabul edilmesi halinde erken ödeme, taksit vadelerinden birinde ve ödeme vadesinde işlemiş faizin ve kalan ana paranın, bankanın belirleyeceği miktarda bir erken kapatma ücreti ile erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, Kaynak Kullanımı Destek Fonu gibi mali yükümlülüklerin nakden ve defaten ödenmesi kaydıyla mümkündür. Bankanın erken ödeme tarihi ile vade tarihi arasındaki süreç için erken ödeme sebebiyle bankanın mahrum kalacağı ilgili kredi faiz oranı üzerinden hesaplanmış faiz tutarını da talep hakkı saklıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Davalı banka tarafından kredinin erken kapatılması nedeniyle davacıdan 535.800,00 Euro tahsil edilmiştir. İlk derece mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişi raporlarında sözleşme ile erken kapama ücreti oran olarak belirlenmemiş olduğu mahkemece 6 adet bankadan istenilen diğer bankalardan aynı tür krediler için uyguladıkları erken kapama ücretleri için … bank ve … bank A.Ş. cevap verdiği , bu iki bankanın sırasıyla %4 ve %10 erken kapama ücreti aldığı belirlediği , ortalama bankalarca %7 erken kapama ücreti alınabileceği, davacıya ait kredinin erken kapama tarihinde yeniden kredi olarak verilmesi durumunda elde edilecek faiz geliri ile davacıdan vade sonuna kadar elde edilecek faiz geliri karşılaştırılarak , davacının elde edebileceği faiz geliri 704.864,83 Euro olduğu ve davalının faiz kaybının 519,887,81 Euro olduğu , davalının erken kapama tarihinde kalan bakiye alacağı ile tahsil ettiği erken kapama ücreti orantılanması sonucunda davalının tahsil ettiği erken kapama ücretinin %6.55 olarak tahsil edildiği, bu oranın diğer banka ortalamalarının altında kaldığı belirtilmiştir.Davalı vekilinin dilekçesi ekinde sunduğu dekontlar ile davacıdan tahsil edilen 535.800,00 Euro ‘nun 27.383,65 Euro’luk kısmı BSMV olduğu, anlaşılmaktadır.Davalı bankanın tahsil ettiği miktardan BSMV ‘nin mahsubu ile davalıdan tahsil edilen erken kapama ücreti 508.416,35 Euro olduğunun kabulü gerekmiştir. Davacının erken ödeme nedeniyle zararı 519,887,81 Euro olduğu gözetildiğinde davacının davalıdan iadesini talep edebileceği yersiz alınan erken kapama ücreti bulunmadığının kabulü gerekmiştir. Bu na göre mahkemece davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle HMK ‘nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından, dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir,
HÜKÜM: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-Davanın REDDİNE 2-Başlangıçta peşin olarak alınan 561,85 TL harçtan, alınması gerekli olan 269,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 292,00 TL harcın istemi halinde davacıya iadesine, 3-Yargılama sırasında davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Yargılama sırasında davalı tarafından sarf edilen 15,50 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; davalının yatırdığı avanstan artan kısmın kendisine iadesine, 7-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak; a-Davalı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, b-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan 148,60 TL istinaf başvuru harcı, 52,60 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 201,20 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dair, dosya
üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 14/07/2023