Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1397 E. 2023/672 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1397
KARAR NO: 2023/672
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2019
NUMARASI: 2018/253 Esas – 2019/767 Karar
DAVA: İstirdat (Kambiyo Evrakından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/06/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Banka Genel Müdürlüğünden şubelere dağıtılmak üzere kuryeye teslim edilen ve içinde davaya konu çekin de bulunduğu gönderilerinin, … plakalı kurye motorunu kullanan … uhdesindeyken 25.05.2017 tarihinde çalındığını, konu ile ilgili Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, savcılık nezdindeki soruşturmanın 2017/21922 soruşturma numarası ile devam etmekte olduğunu, davaya konu … Bankası Esenyurt Şubesi’nin … çek numaralı, 25.09.2017 keşide tarihli, İstanbul keşide yerli, 20.000 TL bedelli, … tarafından keşideli çekin de hırsızlık eylemi ile çalınan çeklerden olduğunu, çekin zayi nedeniyle iptali talebiyle taraflarınca İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/510 E. numaralı dosyası ile dava açıldığını, aynı zamanda Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına da suç duyurusu yapıldığını, çekle ilgili İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan iptal talepli davanın ardından çekin davalı … tarafından ibraz edildiğini ve savcılığın el koyma kararı gereğince çek aslının savcılık dosyasına teslim edildiğini, çek aslının ortaya çıkmış olması nedeniyle İstanbul 13. ATM’de bu çek yönünden ödeme yasağı kararı alınmadığını, davaya konu çek bedelinin, çekin müvekkili banka sorumluluğunda iken çalınmış olması nedeniyle müvekkili banka tarafından müşterisi …’ye ödendiğini, çek görüntüsü incelendiğinde çek üzerindeki müvekkili bankanın “ibraz eden ve tahsil/karsılıksız işlemi yapılmasını talep eden … A.Ş” cirosunun davalılardan … Tic. Ltd. Şti. kasesi ile kapatılmaya çalışıldığının görüleceğini, müvekkili bankanın cirosunun tahrifat veya üzerine yeni bir kaşe vurulması yoluyla kapatılması ve çekin yeniden piyasaya sürülmesinin davalıların kötü niyet/ağır kusurlarının açık kanıtı olduğu, bankanın tahsil cirosundan sonra çekin yeniden piyasaya sürülemeyeceği, müvekkili banka kaşesinin davalı … Ltd.Şti. kaşesi ile kapatıldığının fotokopi üzerinden dahi kolayca anlaşılmasına rağmen cirolanarak ibraz edilmesinin de davalıların olası iyiniyet iddialarını çürüttüğünü, davalılardan … San. Tic. Ltd. Şti. kaşesinin huzurdaki davaya konu çekin çalındığı aynı olayda ele geçirilmiş bir başka çek olan … Bank İkitelli Organize Sanayi Şubesinin … seri numaralı, 05.10.2017 tarihli, İstanbul keşide yerli, 10.000 TL bedelli, … Tic. Ltd. Şti. tarafından keşideli çekin tedavüle çıkartılmasında da kullanılmış olduğunu ve o çekin istirdadı için de ayrıca dava açılmakta olduğunu ve esas no. bilgisinin daha sonra bildirileceğini, kötü niyetli ve ağır kusurlu oldukları sabit olan davalıların ihtiyati haciz ve icra takibi yolları ile müvekkili banka müşterileri ile çek keşidecilerini telafi edilemez zararlara uğratma ihtimalleri olduğunu, bu itibarla kötü niyetli/ağır kusurlu olarak hırsızlığa konu çeklerle ilgili işlem yapan davalıların çeki işlemi koymuş olabilecekleri veya işleme koyabilecekleri göz önüne alınarak, üzerinde tahrifat yapıldığı açık olan çekle ilgili tedbir kararı verilmesi, çek icra takibine konu edildi ise ilgili icra takip dosyalannın tedbiren durdurulması gerektiğini bildirerek, … Bankası Esenyurt Şubesi’nin … çek numaralı, 25.09.2017 tarihli, İstanbul keşide yerli, 20.000 TL bedelli, … tarafından keşideli çekin kötü niyetli ve/veya ağır kusurlu hamilleri davalılardan istirdadı ile müvekkili Bankaya iadesine, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı 2017/21922 soruşturma numaralı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalılar tarafından davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…Somut olayda, incelenen çek ciro zincirine göre görünürde bir ciro zinciri kopukluğunun bulunmadığı, davacı bankaya ait olduğu iddia edilen kaşe üzerine kaşe basarak çeki cirolayan davalı … Tic. Ltd. Şti yönünden çeki kötüniyetli ele geçirdiği ispatlanmış sayılsa bile, açılan dava çek istirdat davası olmakla, çekin bu davalının ve diğer davalı ciranta …Ltd.Şti’nin elinde olmadığı, davalı … elindeyken çekin ortaya çıkmış olduğu yani son hamilin davalı … olduğu, bu hususun dava açıldığı tarihte davacı tarafından bilinmekte olduğu, bu nedenle çeke hamil olmayan cirantalara karşı çek istirdat davası açılmasının kabul edilebilir olmadığı, çeki görünürdeki ciro zincirine uygun iktisap eden davalılardan hamil …’in ise anılan çeki kötüniyetli iktisap etmiş olduğu veya ağır kusuru bulunduğu konusunda ispata elverişli delil bulunmadığından, davanın tüm davalılar yönünden reddine” dair karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece yapılan yargılamada çek aslı üzerinde yapılan tahrifatın bilirkişi incelemesi yapılmadan dahi çıplak gözle yerel mahkeme hakimi tarafından tespit edildiğini, üzerinde tahrifat yapıldığı sabit olan çeki kabul eden ve ibraz eden davalıların kötü niyetli olduklarının açıkça ispat olunduğunu, ancak yerel mahkemece istirdat taleplerinin usul ve yasaya aykırı olarak reddedildiğini, yerel mahkemece davalılardan … ve … yönünden dava açılmasında hukuki menfaatlerinin olmadığı yönünde verilen kararın da hatalı olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürmüştür. Davalılar tarafından istinafa cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava; yetkili hamilin elinden rızası hilafına çıkan çekin istirdatı davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde; davalı …’in dava konusu çeki kötü niyetle iktisap edip etmediği veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunup bulunmadığı noktasındadır. İşbu davada, davacı taraf kendisinin müşterisi olan … tarafından ciro edilen dava konusu … Esenyurt Şubesine ait … tarafından keşide edilen 20.000,00 TL bedelli çekin şubelere dağıtımı esnasında motorlu kuryeden çalındığını iddia etmiş, dosyaya sunulan çek tevdi bordrosu ve diğer belgelerden davacının çekin yetkili hamili olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça çekin zayi edilmesi sebebiyle İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/510 Esas dosyası ile çek iptali davası açılmış, yargılama aşamasında dava konusu çekin eldeki davanın davalısı … tarafından takasa sunulmak üzere davacı bankaya teslim edildiği, bunun üzerine bahsi geçen dosyaya bilgi verildiği ve mahkemece bu çek yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, hırsızlık suçlamasıyla Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/21922 soruşturma dosyası ile hazırlık soruşturması yürütüldüğü, sanıklar tespit edilemediğinden daimi arama kararı verildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince dava konusu çekin dosyaya celbi sağlanarak üzerinde hakimlikçe inceleme yapıldığı, yapılan incelemede; “Ciranta … cirosundan sonra çek üzerinde bir kaşenin bulunduğu, bu kaşenin üzerine davalılardan … Tic. Ltd. Şti. kaşesinin basılarak kaşe dışına taşan kısımlarda silmek suretiyle tahrifat yapıldığının dikkatli bakıldığında anlaşıldığı, ayrıca kaşe içinde alttaki kaşenin tek tük harfler belli olsa da ne yazılı olduğunun anlaşılamaz/okunamaz durumda olduğu, çekin bu haliyle …’ın kaşe üzerine imza atılmak suretiyle cirolandığı, sonraki cirantanın davalı … Ltd. Şti. olduğu, beyaz ciro ile diğer davalı …’e geçmiş olduğu, incelenen soruşturma dosyasında … tarafından çekin yetkili ve son hamili olduğuna dair talep ve deliller sunulmuş olduğu görüldü, bildirildi.” kaydının ve gözleminin bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça hakkında dava açılan ciranta … Ltd. Şti., ciranta … Hizmetleri Ltd. Şti. ve son hamil …’in çekin iktisabında kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu ileri sürülmüştür. TTK’nın 792. Maddesine göre, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. TTK’nın 788/1. maddesinde, açıkça “emre yazılı” kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kişi lehine ödenmesi şart kılınan bir çekin, ciro ve zilyetliğin geçirilmesiyle devredilebileceği, TTK’nın 790. maddesinde ise, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişinin, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılacağı düzenlenmiştir. Ayrıca çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır. Dava konusu çek üzerinde ilk derece mahkemesince yapılan gözlemde belirlendiği ve zapta geçtiği üzere davalılardan … Ltd. Şti.’nin kaşesinin dışına taşan kısımlarda silinmek suretiyle tahrifat yapıldığının dikkatli bakıldığında anlaşılabildiği, ayrıca kaşe içinde alttaki kaşenin tek tük harfler belli olsa da ne yazılı olduğunun anlaşılamaz/okunamaz durumda olduğu tespiti yapılmış olmakla, bu durumun son hamili çeki edinmekte kötü niyetli ve ağır kusurlu yapmayacağı, ciro silsilesinin görünürde düzgün olup, şeklen çeki elinde bulunduran kişinin hamil sıfatını ispat eder nitelikte olduğu kabul edilmiştir. Ciro silsilesinde bir kopukluk söz konusu olmadığından hamil senedin illetten mücerret olması ilkesinden yararlanır. Kanunda aksine özel bir düzenleme olmadıkça; taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü (TMK 6), diğer bir ifadeyle, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükü altında (HMK 190) olup, bu temel kuralların da sonucu olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Davaya konu çekte, az yukarıda açıklandığı şekilde düzgün bir ciro silsilesi bulunmaktadır. Davacı taraf, dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre, davalının dava konusu çeki davacının zararına olarak kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu ve/veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunduğunu ispatlayabilmiş değildir. Bu haliyle davalının çeki kötüniyetli veya ağır kusurlu olarak iktisap ettiği ispat edilememiştir. Ayrıca diğer davalılar dava tarihi itibariyle davaya konu çeki elinde bulunduran hamil olmadıklarından bu kişilere karşı çek istirdat davası açılamayacağı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf peşin harcının alınması gereken 179,90 TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 135,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.22/06/2023