Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1396 E. 2023/678 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1396
KARAR NO: 2023/678
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2019
NUMARASI: 2018/118 Esas – 2019/1098 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/06/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile takip borçlularından dava dışı … Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. arasında 2001- 2014 tarihleri arasındaki dönemde yetkili satıcılık/bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme çerçevesinde mal ve hizmet alışverişi olduğunu, bu ticari ilişkiden doğan alacakların teminat altına alınması amacıyla dava dışı şirketin ortaklarına ve 3. Şahıslara ait Malatya’da bulunan bazı taşınmazları üzerine müvekkili şirket lehine 1.derecede ipotek tesis edildiğini, dava dışı şirketin cari hesap borçlarını ödemekte temerrüde düşmesi üzerine zaman içerisinde borç yapılandırması protokolleri akdedildiğini buna rağmen dava dışı borçlu şirketin 20/11/2012 tarihinde Malatya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/564 esas sayılı dosyası ile iflas erteleme talep ettiğini ve şirket hakkında 03/10/2013 tarihinde iflasın ertelenmesine karar verildiğini, iflas erteleme kararı sonrasında müvekkili şirkete ödeme yapmayı durduran ve protokoldeki yükümlülüklerine yerine getirmeyen borçlu şirket hakkında ipoteklerin paraya çevrilmesi suretiyle yasal takip başlattıklarını, ancak yasal takip başlatılmadan önce müvekkili şirkete ipotekli taşınmazlardan bir tanesi hariç, üzerlerindeki ipoteklerle birlikte üçüncü kişilere devredildiğini tespit ettiklerini, bunun üzerine taşınmazları ipotekli olarak satın alan 3.şahıslara Beyoğlu …Noterliğinin 15/03/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide etkiklerini, bu ihtarnameye davalılardan …’ın Malatya …Noterliğinin 14/04/2017 tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarname ile yetkili satıcılık sözleşmesi ile satın aldığı taşınmazın bedelini tamamen ödediğini, ihtarnamede bahsi geçen borcu kabul etmediğini, tapuda çıkan bütün ipotek masraflarının, dava dışı müflis şirket yetkilisi … tarafından üstlenildiğini, bu nedenle ipotek bedelleri ile ilgisi olmadığını beyan ettiğini, iş bu davalının takip dosyasına bu yönde iddialarda bulunarak itiraz ettiğini, diğer davalılarında birebir aynı olan itiraz dilekçesi sunduklarını, müvekkili tarafından yasal takip yapılmadan önce Malatya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/2 esas sayılı dosyası ile dava dışı şirketin iflasına karar verildiğini, iflas kararı verilmesi üzerine müvekkili tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile iflas masası ve diğer muhataplar aleyhine 15 adet taşınmazın konu olduğu ve 2.420.000,00 TL limitle sınırlı olmak üzere ipodeğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yaptıklarını, davalıların yasal süre içinde takibe itiraz ettiğini, diğer borçlular yönünden takibin kesinleştiğini, davalılara ait toplam 11 adet ipotekli taşınmaz bulunduğunu, bu taşınmazlar üzerindeki ipotek bedeli/limitinin 1.000.000,00.TL. olduğunu, davalıların taşınmazları ipoteklerin tesis edildiği tarihten sonra ve ipotekli olarak satın aldıklarını, Türk Medeni Kanunu 887 ve 888 maddeleri uyarınca borçtan taşınmazlarla sınırlı olmak üzere sorumlu olduklarını, tapudan devirlere ilişkin resmi belgeler incelendiğinde davalıların taşınmazları bilerek ve isteyerek ipotekli birlikte devir aldıklarını, bu nedenle davalıların takibe yaptığı itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkili şirketin dava dışı müflis şirketten muaccel olan 2.928.866,39.TL. alacağı olduğu hususunun ticari defter ve kayıtları ile yapılan protokollerle sabit olduğunu, ipotek limitleri dahilinde açılan yasal takip dosyasına yapılan itirazların haksız olduğunu, ayrıca davalılara ait taşınmazların kaydını Malatya 3. ve 6. Asliye Hukuk mahkemeleri tarafından tedbir konulduğunu bu davaların halen derdest olduğunu, söz konusu dava dosyalarının konusunun tapu iptali/tasarrufun iptali olduğu bu dava dosyaları da incelendiğinde davalıların itirazlarının kötü niyetli olduğunun açıkça anlaşılacağını beyan ederek davanın kabulüne davalıların İstanbul …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın iptaline, takibin açıldığı tarihteki şartlarla devamına, kötü niyetli borçluların %20 den aşağı omamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’in …’dan aldığı taşınmazlarda borçlu dava dışı şirket lehine verilen ipotekler ile ilgili olarak borçlu şirket yetkilileri ile defaten yaptığı görüşmelerde kendisine borçlu şirketin lehine verilen ipoteklerden dolayı ödemelerin yapıldığını, kendisine ait taşınmazlarda borçlu şirket lehine verilen ipoteklerden dolayı alacaklı şirketin herhangi bir alacağının olmadığını, bu sıkıntının giderileceğini ve ipoteklerin kaldırılacağı hususunda beyanda bulunduklarını, kaldıki davalı ile dava dışı şirket arasında ticari münasebet alacak borç ilişkisinin müvekkilleri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, müvekkiline borçlu şirket yetkilileri tarafından ısrarla ipoteklerden dolayı bir borç olmadığı hususu dile getirildiğinden, müvekkilinin kendisine noter vasıtasıyla gönderilen ihtara ve davaya konu takip dosyasındaki ödene emrine itiraz ettiğini, davacı ile dava dışı borçlu şirket arasında bir borç ilişkisinin var olup olmadığının ortaya çıkması için alacaklı ve borçlu şirketin ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenmesi gerektiğini, ayrıca dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin taşınmazları aldığı …’dan da herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacı tarafın müvekkillerinin kötüniyetli olduğundan bahisle %20 icra inkar tazminatı talep ettiğini, müvekkillerinin kötü niyetli olmadıklarını, müvekkillerinin taraflar arasındaki borç alacak ilişkisini ve ticari münasebetlerini bilme olasılığının bulunmadığını, müvekkillerinin satın aldığı taşınmazlardan dolayı yeteri kadar mağdur oldukları da dikkate alındığında müvekkillerinin kötüniyetli olduklarını düşünmek ve aleylerine icra inkar tazminatına hükmetmek kanuna uygun düşmeyeceğini, davacının müvekkillerinin maliki olduğu taşınmazlar üzerindeki ipoteklerden dolayı hak talep etme imkanı olmadığını beyan ederek davanın reddine, davacı yanın müvekkilleri aleyhine kötüniyetli icra takibi başlatması sebebiyle %20 köüniyet tazminatına mahkum edilmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…Dosya kapsamına ibraz edilen deliller ve düzenlenen bilirkişi raporları ile davacı ile dava dışı …Ltd.Şti arasında yetkili satıcılık sözleşmesinden doğan ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafın ticari ilişki çerçevesinde mal ve hizmet alışverişinden doğan alacaklarının teminatı olarak bazı taşınmazlar üzerine ipotek tesis edildiği, davacı tarafın icra takip talebinin dava dışı …Ltd.Şti.den olan alacaklarının tahsiline yönelik olduğu, davalı tarafın itirazı ile takibin durduğu, davacı tarafın davasının İtirazın İptali Davası olduğu ve hak düşürücü süre içinde davanın açıldığı görülmüştür. Talimat mahkemesi vasıtası ile inceleme yapan Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile dava dışı …Ltd.Şti. nin Ticari defterlerine göre 01/01/2016 Tarihli açılış maddesinde davacı tarafa 2.675.894,40.TL. Borçlu göründüğü, 31/12/2016 Tarihli kapanış maddesinde aynı miktarda borçlu görülmeye devam ettiği, bu kayıtların ödenmeyen çeklerin cari hesaba intikalinden kaynaklandığı ve davacı tarafın dava dışı şirketten 2.675.894,40.TL.alacaklı olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Mahkememizin ara kararı uyarınca davacı tarafın Ticari defterleri üzerinde inceleme yapan Bilirkişi heyeti vasıtası ile yapılan tespitte davacı tarafın dava dışı …Ltd.Şti.’ nden 2.928.886,39.TL.alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Bu hali ile düzenlenen raporlar ile davacı tarafın dava dışı …Ltd.Şti.nden 1.000.000.TL. İpotek limitinin üstünde alacaklı olduğu hususu sabit bulunmuştur. Davalı taraf yukarıda belirtilen gerekçelerle icra dosyasına itiraz etmiş, davaya cevap dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davamızın konusunu oluşturan icra dosyası 2004 Sayılı Kanunun 148.md. uyarınca ”ipoteğin paraya çevrilmesi” yoluyla başlatılan takip talebine yöneliktir. İpoteğe konu taşınmazlar üzerinde davacı yan lehine ipotek tesis edilmesinden sonraki bir tarihte taşınmazlar davalılar tarafından devralınmıştır. Davalıların taşınmazları devir aldıkları tarihte taşınmazların tapu kaydında ipotekli olduğunun açıkça belli olduğu hususu sabittir. Bu hali ile ipotekli taşınmazın devralınmış olması hali iyi niyetli bir davranış olarak da değerlendirilmemektedir. İİK’nun 149 ve 149/b maddeleri ipotekli taşınmazın üçüncü kişiye ait olduğu hallerde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin hem borçluya ve hem de taşınmaz malikine yöneltilmesi gereğini öngörmektedir. Davacı tarafça yasal zorunluluğa uygun şekilde takip talebinde bulunulmuştur. Davalı taraf; Davacı tarafın davalıların taşınmazı aldığı …’dan da herhangi bir alacağı bulunmadığını, Davacının, davalının malik olduğu taşınmazlar üzerindeki ipoteklerden dolayı hak talep etme imkanı bulunmadığını iddia etmiş ise de; Somut olayda taşınmazlar üzerinde davacı taraf lehine ipotek tesis edilmesinden sonraki bir tarihte taşınmazlar davalılar tarafından devralınmış olduğundan söz konusu davalı sorumluluğu ipotekli taşınmazların devralınmasına bağlı bir sorumluluktur. Taşınmazı satın aldıkları kişi ile davacı taraf arasındaki alacak borç ilişkisinden kaynaklanan bir talep söz konusu olmadığından, davacı tarafın talebinin dava dışı borçlunun davacıya olan borçlarının teminatı olarak tesis edilen ipotekten kaynaklanan borç olduğundan davalı tarafın iddiası mahkememizce yerinde görülmemiştir. Sunulu nedenlerle; davalı tarafın icra dosyasına yapmış oldukları itiraz haksız görüldüğünden davacı tarafın davasının kabulü yönünde hüküm tesis edilmiş,davalı tarafın icra dosyasına yapmış olduğu itirazın haksız ve davacı tarafın alacağını geç almasına sebep olacak nitelikte bulunduğu anlaşılmakla davalı taraftan icra inkar tazminatının alınarak davacı tarafa verilmesine” dair karar verilmiştir.Bu karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin borçla ilgili şahsen sorumlu olmaları gibi bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkillerinin ancak ipotekli olarak almış oldukları taşınmazlardaki ipotek yükümlülüğü ile sorumlu tutulabileceklerini, bu ipotek yükümlülüğünün çerçevesinin bu ipoteklere ilişkin tapu ipotek resmi senedi içeriklerinden tespit edilebileceğini, davacı alacaklının dava dilekçesinde icra takibinin kaynağını dava dışı … Gıda Maddeleri Doğalğaz İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinden olan alacakları olduğunu ve bu borçlardan dolayı ipoteğin paraya çevrilmesi takip yoluna başvurduğunu açıkça belirttiğini, ayrıca müvekkillerinin sorumlu olduğu taşınmazlar ve ipotek değerleri dikkate alındığında icra inkar tazminatına ilişkin müştereken ve müteselsilen sorumluluk yüklenmesinin de usule ve Kanuna aykırı olduğunu, bu tazminatın davanın kabulü veya reddi de dikkate alınarak kabul edilen kısım için hangi miktar yönünden hangi taşınmazdan dolayı sorumluluk bulunduğunu, taşınmazın hangi davalıya ait olduğunun dikkate alınması gerektiğini, belirtilen sebepler niteliğinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini, reddedilen kısım yönünden davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürmüştür.Davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığı ve istinafa cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, ipotek belgesine dayanılarak başlatılan icra tabine itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın sadece 02/02/2006 tarih ve .. yevmiye numarası ile 400.000,00 TL bedel ile kurulan ipotek yönünden kaldırılması istemiyle davalı vekilince istinaf edilmiştir.İstinaf incelemesine konu uyuşmazlık temelde Malatya 2. Bölge Tapu müdürlüğünde 02/02/2006 tarih ve … yevmiye numarası ile kurulan ipoteğin dava dışı müflis …Limited Şirketi’nin borçlarını teminat altına alıp almadığı noktasında toplanmaktadır. Dosyaya toplanan tüm deliller ile; davacı ile dava dışı müflis … İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’ arasında yetkili satıcılık/bayilik sözleşmesi bulunduğu, uzun süre devam eden ticari ilişki esnasında dava dışı müflisin ticari borçlarına teminat sağlamak amacıyla şirkete ve 3. Kişilere ait taşınmazlar üzerine davacı lehine ipotekler tesis edildiği, müflis şirket adına kayıtlı ve üzerinde ipotek bulunan taşınmazları bir adedi hariç olmak üzere üzerindeki ipotekleriyle birlikte 7 adedinin davalı …’e 4 adedinin davalı …’a devrettiği, bilahare şirketin iflasına karar verildiği, davalılara yapılan bu tasarruflar ile ilgili tasarrufun iptali davaları açıldığı, dava dışı müflis şirketin davacıya 2.928.886,39 TL borcu bulunduğu, dava konusu edilen taşınmazlar üzerindeki toplam ipotek bedelinin 1.000.000.00 TL olduğu, asıl borçlu ile birlikte ipotekli taşınmazı daha sonra satın alan davalılar hakkında İstanbul … İcra müdürülğünün …Esas dosyası ile takip başlatıldığı, davalıların “açılan takibe, takip miktarına ve ferilerine” itiraz ettikleri ve eldeki itirazın iptali davasını açıldığı görülmektedir.Davacı ile dava dışı müflis … Sanayi Limited Şirketi arasında Malatya 2. Bölge Tapu müdürlüğünde 02/02/2006 tarih ve … yevmiye numarası ile düzenlenen resmi senet incelendiğinde:”… adına kayıtlı iken bu kere malik bizzat … A.Ş.’den bu güne kadar aldığı ve alacağı mal bedellerinden dolayı…” cümlesinde yer alan “bizzat” kelimesinin üzerinin çizikdiği, bu çizilen kelimenin bulunduğu yerden reşmi senedin alt kısmında bulunan boşluğa ok çıkartılmak ve işaret etmek suretiyle “… San. Ltd.” ibaresinin el yazısı ile eklendiği ve sonradan eklenen bu kısmın altının Malatya 2. Bölge Tapu müdürü … tarafından mühürlenerek imzalandığı görülmektedir. Söz konusu eklemenin/değişikliğin, ipoteğe ilişkin resmi senedi düzenlemeye yetkili tapu müdürlüğü tarafından usulüne uygun ve resmi bir şekilde, tapu memurunun mühür ve imzasını içerir vaziyette yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda resmi senede konu ipoteğin … Gıda Mad. Doğalgaz. İnş. Tic. Ve San. Ltd.şti.’nin borçları için tesis edilmiş olduğunda bir duraksama yoktur. Bahsi geçen ipotek senedinin geçerliliği belirlendikten sonra; bu ipoteğin üzerinde kurulu bulunduğu taşınmazın bilahare üzerinde inşaat yapılarak kat mülkiyetine konu edildiği ve yeni oluşan bağımsız bölümlerden 4 adedinin davalı …, 4 adedinin de davalı … adına tescil edildiği, buna göre ipotek senedi geçerli olup ipoteğe konu taşınmaz üzerine yapılan bağımsız bölümlerin malikleri ipotekten sorumlu olduğu kabul edilerek ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 27.324‬,00 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 6.831,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 20.493‬,00 TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,3-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ YASA YOLU açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.22/06/2023