Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1395 E. 2023/752 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1395
KARAR NO: 2023/752
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/04/2017
NUMARASI: 2014/621 Esas – 2017/514 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/07/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kredi lehtarı … Tic. Ltd. Şti ile davalı bankanın Gebze şubesi arasında 27/08/2008 tarihide genel kredi sözleşmesinin imzalandığı ve davacının kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, kredinin teminatı olarak ta 300.000,00 TL ipotek tesis edildiği, davacının temerrüde düştüğü gerekçesi ile İst. … İcra Müd. … Esas sayılı dosya ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını taşınmazın Kadıköy … İcra Müd. nün … Tal dosyası ile 137.500,00 TL bedelle ihale edildiği ve ihalenin 21/05/2012 tarihinde kesinleştiği ayrıca davalı banka şubesine 02/05/2011 tarihinde 45.000,00 TL haricen ödeme yapıldığı ve bu şekilde davacının herhangi bir borcunun bulunmadığı İst. … İcra Müd. Nün … Esas sayılı dosyası ile 4 nolu bağ. Bölüm üzerine tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla açılan icra takibinde istenilen asıl alacak tutarının 62.643,03 TL olduğu, aynı borç için 13 nolu bölüm zerine tesis edilen ipotekten dolayı İst. … İcra Md. … Esas sayılı dosyadan aynı borçtan dolayı takip açıldığı ancak her iki dosyadan da talep edilen alacak tutarının aynı olduğunu ve bu durumun davacı banka tarafından kabul edildiğini davalı bankanın talep ettiği faiz oranlarının fahiş olduğunu, TBK 128. Md. Uyarınca yasal faizin %50 fazlası akdi ve %100 fazlası temerrüt faizi olarak edilmesi gerektiği kat ihtarnamesi usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edilmediğinden dolayı ihtarname üzerinden faiz tahakkukunun mümkün olmadığı ticari işlerde avans faiz oranlarının %100 fazlasını geçemeyeceğini davalı bankanın ise %80 oranında temerrüt faizi istediği bu durum yasal mevzuata aykırı olduğu genel kredi sözleşmesine göre, temerrüt tarihinde bankaca kullandırılan ticari kredilere uygulanan en yüksek faiz oranlarının %100 fazlası temerrüt faizi ödemeyi kabul eder şeklinde olduğunu, davacının kullandığı krediye fiilen uygulanan akdi faizin %14,4 olduğunu ve buna göre hesap yapılması gerektiğini, davalı bankanın fiilen uyguladığı faizi değil, TCMB nin bildirdiği %40 oranındaki faizin %100 fazlası %80 oranında uyguladığı bunun sözleşmeye ve TBK hükümlerine aykırı olduğunu beyan ederek İst. … İcra Md. Nün … Esas sayılı dosyası ile davalı bankaya borçlu olmadığını tespitine takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … A.Ş. Gebze şubesi ile kredi lehtarı … Ltd. Şti. Arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden taksitli ticari kredi kullandırıldığını, sözleşmeye davacı kefilin de müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, davalı bankanın İst. … İcra Müd. … Esas sayılı dosya ile 4 nolu bağ. Bölüm ipoteği için İst. … İcra Müd. … Esas sayılı dosya ile 13 nolu bağ. Bölüm ipoteği için İst. … İcra Müd. … Esas sayılı dosya ile 2 nolu bağ. Bölüm ipoteklerinin paraya çevrilmesi yoluyla takip açtığı ayrıca İst. … İcra Müd. Nün … Esas ve İst. … İcra Müd. … Esas sayılı dosyaları ile ilamsız icra takibinin başlattığı İst. … İcra Müd. … Esas sayılı dosyasından 13 nolu bağ. Bölümün 137.500,00 TL satıldığı, mevcut dosyaya 02/05/2011 tarihinde davacı tarafından haricinden 45.000,00 TL yatırıldığı, kat ihtarının usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edildiği davacının kat ihtarına itirazda bulunmadığı bu nedenle alacağın kesinleştiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…davacının dava tarihi itibari ile yapmış olduğu fazla ödeme tutarı bulunduğu ancak davacının talebinin fazla yapılan bu ödemenin istirdadı olmayıp genel kredi sözleşmesi kapsamında ve bu kredi borcunun tahsili istemiyle başlatılan İs.t … İcra dairesinin … Esas sayılı dosya kapsamında borçlu olmadığının tespiti talep olunmakla, davacının talebi ile bağlı kalınarak takip konusu borç yönünden benimsenen bilirkişi heyetinin raporu ve yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde borçlu olmadığının tespiti talebinin yerinde olduğuna kanaat getirilerek davanın kabulüne” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça yapılan kısmi ödemelerin davaya konu takip konusu borç tutarına mahsuben yapılmadığını, yerel mahkeme kararında davacı …’un borçlu, müvekkili bankanın ise alacaklı konumunda olduğunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında gerçekleştirilen gayrimenkul satışından alacaklı tarafça tahsil olunan meblağ ile yine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyasına davacı tarafça yapılmış olan 02/05/2011 tarihli, 45.000,00 TL tutarındaki haricen ödemenin de dava konusu takip dosyası olan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından mahsubunun gerektiğine kanaat getirildiğini, ancak yerel mahkemenin bu kanaatinin kabulünün mümkün olamayacağını, davacı …’un müvekkili bankaya olan borçlarından dolayı alınan kredi sözleşmelerine münferit borçlu ve müteselsil kefil olarak imza attığını, davacı tarafın ödemesinin davaya konu icra dosyasına değil, borçlu olduğu bir başka takip dosyası olan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapıldığını, yerel mahkemece ödemenin dava konusu takip dosyasına yapılmış sayılarak hatalı bir hüküm kurulduğunu, ayrıca davaya konu takipte kendilerince istenilen temerrüt faizi oranının geçerli ve doğru bir oran olduğunu, yerel mahkemece taraflar arasında kararlaştırılan temerrüt faizinin %40,80 oranında kabul edilerek bu orana göre bir hesaplama yapıldığını, ancak bu oranın da kendilerince kabulünün mümkün olamayacağını, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Dava İcra takibinden sora açılan menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıdaki gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde; davalı kefil ve dava dışı borçlular hakkında yürütülen İstanbul … İcra Müdürülüğünün … esas dosyasına yapılan ödemelerin, yine davacı ve asıl borçlu hakkına yapılan İstanbul … İcra Müdürülüğünün … esas dosyası ile yapılan takipten mahsubunun gerekip gerekmediği ve İstanbul … İcra Müdürülüğünün … esas dosyasında talep edilen %80 oranındaki faizin sözleşmeye uygun olup olmadığı noktasındadır. Davacı hakkında dava dışı … İnşaat Ltd. Şti.nin davalı bankadan kullandığı kredilere müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğu, ayrıca birden çok taşınmazını kredinin teminatı olarak ipotek ettiği, kredinin ödenmemesi üzerine aralarında davacının da bulunduğu borçlular hakkında istanbul … İcra Müdürülüğünün … esas dosyası ile davacının ipotek verdiği İstanbul Kadıköy Kozyatağı, … ada … parsel üzerindeki 13 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin paraya çevrilmesi istemiyle takip başlatıldığı, bu dosyada davacı ile birlikte kefil … Ltd.Şti.ninde borçlu olarak takip edildiği, 300.000 TL asıl alacak ve 31.250 TL faiz olmak üzere 331.250 TL üzerinen takip yapılmıştır. Davalı banka tarfından Davacı ve dava dışı asıl borçlu … Ltd. Şti. hakkında İstanbul … İcra Müdürülüğünün … esas dosyası ile davacının ipotek verdiği İstanbul- Ataşehir – İçerenköy … ada … parsel üzerindeki 4 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin paraya çevrilmesi istemiyle takip başlatıldığı, 62.642,00 TL asıl alacak, 100.196,39 TL işlemiş faiz ve 5.009,81 BSMV olmak üzere 167.848, 23 TL üzerinden takip yapıldığı, takip talebinde büyük harflerle “İstanbul …icra Müdürlüğünün … e. sayılı dosyasından gerçekleştirilen gayrimenkul satış ihalesinin kesinleşmesi halinde, mezkur dosyadan alacalı tarafça tahsil olunacak meblağın iş bu dosya alacağından mahsubu kaydıyla tahsili talebidir” kaydının düşülmüş olduğu görülmektedir. Davalının bu açık talebi karşısında her iki dosya alacağının aynı alacak oluğu ortadadır. Bu alacak için 2010/1778 esas dosyadan taşınmazın alacağa mahsuben davalı bankaya yapılan ihale bedeli 137.500,00 TL ile davacı tarafça bankaya yapılan 45.000,00 TL harici ödeme için davalı vekinin bu dosyaya verdiği 11/10/2012 tarihli talebinde: “borçlu tarafınan alacaklı banka şubesine 02/05/2011 tarihinde 45.000 TL haricen ödenmiştir. Tahsil harcının tarafımdan alınmasını talep ederim” şeklindeki beyanı ile bu bedellerin aynı borç için ödendiği ortadadır. Davalı tarafça yapılan bu ödemelerin … sayılı dosyada kefil olarak bulunan … Ltd. Şti’nin başka borcuna mahsuben tahsil edildiği, yapılan ödemelerin bir başka dosya için yapıldığı savunması dosyadaki bu veri ve belgeler ile yerinde görülmemiştir. Bu ödemelerin bu borca ilişkin olduğu kabul edildikten sonra bilirkişi raporunda belirlendiği üzere davacının yaptığı diğer ödemeler ile dava tarihi itibarıyla dava konusu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası yönünden davacıya borcunun bulunmadığı sabit olmakla davalının bu yöne ilişkin istinaf istemleri yerinde değilidir. Dava konusu takipte yıllık %80 oranından az olmamak üzere artan oranlarda temerrüt faizi talep edilmiştir. Oysa taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinin 34/6 maddesinde “temerrüt tarihinde bankaca ticari kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının %100 fazlası temerrüt faizi ve bunun BSMV ve KKDF’sini müşterinin ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği” anlaşılmaktadır. Sözleşme gereği uygulanacak temerrüt faiz oranı bilirkişi raporu ile; davalı bankanın davacıya kullandırdığı kredi faiz oranları ve temin edilen emsal kredi faiz oranları belirlenerek fiilen uygulanan faiz oranları üzerinden hesaplanan ortalama tutarın %20,40 olduğu, bunun %100 fazlasının ise %40,80 TL oranına tekabül ettiği, bu nedenle taraflar arasında kararlaştırılan akdi faiz oranı esas alınarak belirlenen temerrüt faizinin %40,80 oranında olması gerektiği belirlenmiştir. Faizin tarafların serbestçe kararlaştırılabileceği, sözleşme ile bağlılık ilkesi gereği davalı bankanın da kararlaştırılan bu faiz oranından fazla bir faiz isteğinde bulunamayacağı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporu da bu faiz oranı esas alınarak yapılan hesaplama taraflar arasındaki sözleşme ve yasal mevzuata uygun bulunmakla davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf istemi de yerinde görülmemiştir.HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 11.465,71 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 3.200,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.265,71 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.17/07/2023