Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1373 E. 2023/294 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1373
KARAR NO: 2023/294
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/10/2019
NUMARASI: 2014/370 Esas – 2019/1285 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/03/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı … ve davalı … vekili ile davalı … ve davalı … Otomativ Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalılar … Tic. Ltd. Şti., … ve … arasında akdedilen 20/12/2006 tarihli Protokol ile taraflar … ile …’in maliki oldukları Sinop ili, Merkez ilçesi, … Köyü, … Mevkii, … pafta, … Parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde müvekkili şirket lehine 30 yıl süreyle geçerli olmak üzere intifa hakkı tesis edilmesi hususunda mutabakata varıldığını, davalı … San.ve Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili şirket arasında ayrıca nitelikleri belirtilen taşınmaz üzerinde mevcut veya inşa edilecek akaryakıt satış istasyonunun 5 yıl süreyle … bayisi olarak işletilmesi hususunda 16/09/2006 tarihli istasyonlu bayilik sözleşmesi akdedildiğini, protokol hükümlerine uygun olarak taşınmazın tapu kaydı üzerinde müvekkili şirket lehine 17/11/2006 tarihinde 30 yıl süreyle 17/11/2036 tarihine kadar geçerli olmak üzere intifa hakkı tesis edidiğini, davalı …’ın ise müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilmiş veya akdedilecek tüm protokol ve sözleşmeler dolayısıyla … San.ve Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkili şirkete karşı doğmuş ve doğacak borçlarına ve bu borçların tüm ferilerine müştereken ve müteselsilen kefil sıfatıyla kefil olduğunu beyan eden bir taahhütname verdiğini, müvekkili şirketin protokolün intifa hakkı tesisi başlıklı 6.maddesi gereğince, intifa hakkının konusu olan taşınmazın malikleri tarafından lehine tesis edilecek 30 yıl süreli intifa hakkının karşılığı olarak 300.000 TL intifa ivazı ödemeyi taahhüt ettiğini, davalılar … ve …’in ortağı olduğu … Tic. Ltd. Şti. ‘nin müvekkili şirkete borcu olduğu 197.797,85-TL ile müvekkili şirket tarafından davalılar adına vergi dairesine yatırılmış olan protokolün damga vergisi 2.250 TL’nin 300.000 TL’den mahsup edildikten sonra kalan 99.952,15-TL’nin 25/01/2017 tarihinde davalı …’in banka hesabına ödendiğini, taşınmazın diğer maliki …’in bu hususa muvafakat verdiğini, rekabet kurulunun düzenleyici işlemleri ile akaryakıt sektöründe bayilik sözleşmeleri ve bunlarla bağlantılı olarak akdedilen intifa ve benzer nitelikteki sözleşmelerle ilgili yasal olarak belirlendiğini, buna göre sürenin 5 yılı aşmaması gerektiğinin düzenlendiğini, müvekkili şirket ile davalı … Otomotiv San.ve Tic. Ltd. Şti.nin rekabet kurulunun düzenleyici işlemleri sonucunda oluşan yasal durum nedeniyle 18/09/2010 tarihinde yeni bir İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi akdettiklerini, davalı … Gıda Otomotiv San.ve Tic. Ltd. Şti. nin bu sözleşmenin ancak 10 ay süreli olmasına muvafakat ettiğini, buna bağlı olarak … Otomotiv San.ve Tic. Ltd. Şti.nin rekabet kurulunun yukarıda açılanan düzenleyici işlemleri sonucunda son istasyonlu bayilik sözleşmesinin sona erme tarihi olan 18/06/2011 tarihinden sonra müvekkili şirket ile yeni bir istasyonlu bayilik sözleşmesi akdetmemesi üzerine bu bayilik sözleşmesi ile bağlantılı olarak akdedilen intifa sözleşmesi niteliğindeki protokolün de rekabet kurulunun düzenleyici işlemleri sonucunda zorunlu olarak sona erdiğini, bayilik sözleşmesinin yenilenmemesi ve sürenin sonunda münfesih hale gelmesi ile taraflar arasındaki bayilik ilişkisi ile bağlantılı olarak akdedilen tüm anlaşmalar bu arada yukarıda anılan intifa sözleşmesi niteliğindeki protokolünde sona erdiğini, müvekkili şirket tarafından intifa hakkının 30 yıl uygulanacağı esasından hareketle hesaplanarak davalı maliklere nakden ve peşinen ödenen 30 yıllık intifa ivazının hakkın tesisi tarihi olan 17/11/2006 ile hakkın terkin edildiği 14/09/2011 tarihleri arasında geçen 57 ay 27 günlük süre toplam süreden düşüldüğünde kalan 302 ay ve 3 günlük süreye tekabül eden kısmı karşılıksız kaldığını ve uygulanmadığını, intifa hakkının toplamda 30 yıl yürürlükte kalacağı esasından hareketle davalı maliklere intifa ivazı olarak 300.000 TL ödendiği düşünüldüğünde intifa hakkının karşılıksız kaldığı her ay için davalıların müvekkili şirkete 833,33 TL iade etmekle yükümlü olduklarının görüldüğünü, müvekkilinin 302 ay 3 günlük süre için 251.750 TL bakiye intifa ivazı talep etme hakkının bulunduğunu, 288.116,67 TL için davalı … Gıda Otomotiv San.ve Tic. Ltd. Şti. adına 31/12/2011 tarihli fatura düzenlendiğini, bakiye intifa ivazı alacağının ödenmesinin davalılardan talep edildiğini, müvekkili şirketin bakiye intifa ivazı alacağının bugüne kadar ödenmediğini belirterek 251.750 TL + KDV tutarındaki bakiye intifa ivazı bedelinin, bu tutarın davalıların malvarlığına girdiği tarih olan 25/01/2007 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsillen tahsiline, 9.273,71-TL sabit yatırım tutarı ile 881,41-TL otomasyon sisteminin demontaj bedeli toplamı olan 10.155,12 TL tutarındaki müvekkili şirketin fatura alacaklarının bu tutarların davalı … Otomotiv San.ve Tic. Ltd. Şti. tarafından iktisap edildikleri tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsillen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ve diğer davalılar ile davacı arasında akdedilen 20/12/2006 tarihli protokol gereği müvekkilleri adlarına kayıtlı Sinop ili, … Köyü, … Mevkii, … parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydına 30 yıl süre ile davacı lehine intifa hakkı tesis edildiğini, tapu kaydına göre intifa hakkının 17/11/2006 tarihinden itibaren 30 yıl olduğunu, müvekkilleri adlarına kayıtlı ve tapu kaydında 30 yıl süre ile davacı lehine intifa hakkı şerhi bulunan Sinop ili, … Köyü, … Mevkii, … parsel nolu taşınmazın 20/11/2006 tarihinde dava dışı …’e satıldığını, davacının tek taraflı olarak kendi lehine bulunan 30 yıl süreli intifa hakkını 14/09/2011 tarihinde taşınmazın müvekkilleri adına kayıtlı bulunmadığı bir sırada terkin ettiğini, bu nedenle müvekkillerine husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, muafiyetten yararlanmamanın sözleşmenin fesih nedeni olmadığını, rekabet kurulu kararının intifa haklarının terkin edilmesini öngörmediğini, müvekkillerinin davacı lehine bulunan intifa hakkından dolayı intifa hakkı bedeli kadar zarara uğradıklarını, müvekkillerinin sebepsiz zenginleşmediğini, taraflar arasında akdedilen 20/12/2006 tarihli sözleşmede bayi adayı olarak tanımlanan … San.ve Tic. Ltd. Şti.’nin borçlarından müvekkillerinin de sorumlu olduğu hususunda bir düzenleme bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Otomotiv San.ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında akaryakıt istasyonunun 5 yıl süreyle … bayisi olarak işletilmesi hususunda 16/09/2006 tarihli istasyonlu bayilik sözleşmesi akdedildiğini, 09/07/2011 tarihinde tebellüğ edilen ihtarname ile tek taraflı olarak bayilik sözleşmesinin fesih edildiğinin bildirildiğini, rekabet kurulu kararı gereği 18/09/2005 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerin süreleri ne olursa olsun yapıldıkları tarihten itibaren ilk 5 yıllık süre boyunca muafiyetten yararlanacağı halde davacı … A.Ş.nin haksız ve yersiz olarak 16/09/2006 tarihli istasyonlu bayilik sözleşmesini süresinden önce feshettiğini, müvekkili şirketin 16/09/2006 tarihli istasyonlu bayilik sözleşmesini 5 yıl 60 ay kullanma hakkına sahip iken 57 ay 27 gün kullandığını, 302 ay 3 günlük süresinin intifa ivazı bedelini ödemeye mahkum edilmeye çalıştığını, müvekkili şirket ile davacı arasında yapılacak bayilik sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olan 1 nüsha olarak düzenlenmiş protokolün müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin geçersiz oluşu nedeniyle ana sözleşmenin geçersizliği nedeniyle buna bağlı olarak yapılan protokolün de geçersiz olduğundan müvekkili şirketten davacı … A.Ş’nin gerek BK gerekse TTK hükümleri gereği intifa ivazı alacağının reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sabit kıymet satışından doğan 9.273,71 TL ve istasyon sisteminin demontajından doğan 881.41 TL tutarındaki alacak taleplerinin de istasyonlu bayilik sözleşmesinin ve protokolün açıklanan gerekçelerle geçersizliği nedeniyle borcunun olmadığını, teslim edilmiş bulunan tüm malzemelerin gelip almaları konusunda müvekkili tarafından uyarıldıkları halde davacının gelip bunları almadığını, bu nedenlerle bunların bedellerinin de talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … A.Ş.’ye karşı bila tarihli geçersiz taahhütnameye istinaden istenen 251.750 TL + KDV intifa ivazı ve 10.155,12 TL fatura bedeli borcu doğmadığını ve bulunmadığını, … A.Ş ile … Otomotiv San.ve Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen protokol ve sözleşmelerle doğacak ve doğmuş her türlü borçların 50.000 USD müşterek borçlu müşterek kefil olarak taahhüdün bila tarihli oluşu nedeniyle geçersiz olduğunu, … A.Ş ile … San.ve Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen protokol ve sözleşmelerle doğacak ve doğmuş her türlü borçların 50.000 USD müşterek borçlu müşterek kefil olarak taahhüdün taraflar arasındaki sözleşme ve porotokolün geçersiz oluşu nedeniyle de geçesiz bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşme ve protokolün okunmadan matbu olarak düzenlendiğini, taahhüdün … A.Ş ile akdedilmediği için husumet yönünden geçersiz olduğunu, 50.000 USD müşterek borçlu müşterek kefil olarak taahhüdün ne sözleşmede ne de protokolde belirtilmemiş olması nedeniyle geçersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…Davacı her ne kadar dava dilekçesinde iadesi gereken sabit yatırım tutarı için 9.273,71 TL ve otomasyon sisteminin demontajı için 881,41 TL’nin ödenmesini talep etmiş ise de; Sinop 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/27 Talimat sayılı dosyasında yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre kanopinin keşif anında davacı tarafından sökülerek götürüldüğünün ifade edildiği, keşif anında … logolu kanopinin bulunduğu, ayrıca … logolu 4 adet pompanın tesis yanında muhafaza edildiği ve yürütülen ticarette kullanılmadığının tespit edildiği, buna göre kanopinin sökülerek götürülmesi ve keşif sırasında taşınmazda gösterilen faaliyette kullanılmadığının tespiti ve bu nedenle taşınmaza değer katmasının söz konusu olmaması nedeniyle davacının buna ilişkin talebinin yerinde olmadığı, 4 adet pompa ile ilgili olarak 4 adet pompanın kalıcı yatırım olarak kullanılmasına imkan bulunmadığı, yapılan keşif sırasında tesis yanında muhafaza edildiğinin tespit edildiği, taraflar arasındaki protokolün 11/a-cc maddesine göre öncelikle bunların aynen iadesi gerektiği ve aynen ifanın mümkün olmaması halinde bedelinin talep edilebileceği hususları göz önüne alınarak ayrıca protokolün 11/a-cc maddesinde demontaj bedeli ile ilgili bir hüküm bulunmadığı, kanopinin ve 4 pompanın da yerinden söküldüğü hususu göz önüne alınarak davacının bu taleplerinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … ve davalı … vekili ile davalı … ve davalı … Otomativ Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … ve davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının taraflar arasındaki sözleşmeye ve protokole aykırı olduğunu, yerel mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporları ve yerel mahkeme kararı taraflar arasında sözleşmeye ve protolün lafzına ve ruhuna aykırı olduğunu, davacı tarafın yerel mahkeme dosyasında müvekkillerine husumet yöneltmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı ile müvekkilleri arasında imzalanan 20/12/2006 tarihli protokolde “muafiyatten yararlanmama” hususu sözleşmenin feshi sayılmadığını, bu nedenle, fesih sebepleri gerçekleşmediği halde davacının tek taraflı olarak protokolü feshederek yerel mahkemede haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkilleri aleyhine dava açması ve intifa bedelinin tazminini talep etmesinin açıkça hukuka ve taraflar arasında imzalanan protokole aykırı olduğunu, ayrıca yerel mahkeme kararının aksine rekabet kurulu kararı intifa hakkının terkin edilmesini öngörmemekte olduğunu, davacının tacir olduğu göz önüne alındığında müvekkilleri ile imzalamış olduğu protokolde yer alan fesih nedenlerini bilebilecek durumda olduğunu, yerel mahkeme kararının sabit yaptırım tutarı ve demontaj bedelinin reddinin hukuka uygun olduğunu, kararın kabul yönündeki hususları taraflar arasındaki sözleşme ile ve hukukla bağdaşmasının mümkün olmadığını, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı … ve davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava değerine göre alınması gereken istinaf peşin harcı (nispi harç) toplamı 4.866,00 TL olduğunu, yerel mahkemece gerekçeli kararın istinaf edilmesi için tüm davalılardan toplam 4.866,00 TL istinaf peşin harcı alınması gerekirken hem müvekkilleri olan … ve …’dan hem de diğer davalılar olan … ve … isimli davalılardan mükerrer şekilde ayrı ayrı 4.866,00 TL peşin harç tahsil edildiğini, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve yerel mahkemece mükerrer tahsil edilen kendilerince fazla ödenen istinaf peşin harcının kendilerine iadesinin gerektiğini ileri sürmüştür.Davacı vekilinin 07/02/2020 tarihinde sunduğu … ve …’in istinaf talebine ve aynı tarihte … Ltd. Şti ve …’ın istinaf dilekçelerine karşı sunduğu ayrı ayrı istinafa cevap dilekçelerinde özetle; istinaf taleplerinin yerinde olmadığını, bayilik sözleşmesinin rekabet kurumu kararı gereği feshedildiğini, feshin haksız olmadığını, taraflar arasında imzalanan taahhütnamenin 6098 sayılı TBK yürürlüğe girmeden önce imzalanıp imzalanmadığı hususunun belirsiz olduğuna yönelik iddiaların yerinde olmadığını belirterek istinaf başvurularının reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı malikler … ve … adına kayıtlı Sinop ili merkez ilçesi kabalı köyü, pekmezlik mevkiinde kain … parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde davacı lehine tesis olunan intifa hakkının rekabet kurumu kararı nedeniyle süresinden önce davacı tarafça davalı … Ltd. Şti. ile yapılan bayilik sözleşmesini feshi nedeniyle süresiden önce terkin edilmesi nedeniyle bakiye süreye tekabül eden intifa bedelinin, sabit yatırım tutarı ve otomasyon sisteminin demontajı bedellerinin iadesi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince intifa bedeli yönünden davanın kabulüne, sabit yatırım bedeli ve otomasyon sisteminin demontajı bedeli yönünden davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davalılar istinaf kanun yoluna başvurmuşlar, davacı tarafça istinafa karşı verilen cevap dilekçelerinde; istinaf taleplerinin reddi ile kararın onanmasının talep edildiği görülmüştür. Dosyaya toplanan delillerden davacı ile davalılardan … Ltd. Şti arasında 18/09/2010 tarihinde istasyonlu bayilik sözleşmesi düzenlendiği, ayrıca davacı ile davalılardan … Ltd. Şti’nin bayi adayı sıfatıyla malikler … ve …’in malik sıfatıyla taraf oldukları 20/12/2006 tarihli protokol düzenlenerek protokol tarihi itibariyle … ve … adına 1/2 hisse ile kayıtlı Sinop İli, Merkez İlçesi, … Köyü, … parseldeki taşınmazın üzerine 300.000,00 TL bedel karşılığında 30 yıl süreli davacı lehine intifa hakkı kurulmasına ilişkin sözleşmenin yapıldığı, … tarafından taahhütname başlıklı üzerinde düzenleme tarihi taşımayan, davacıya hitaben verilen … İnşaat Ltd. Şti’nin … A.Ş.’ye karşı doğmuş ve/ veya doğacak her türlü borçlarının 50.000,00 USD (elli bin Amerikan doları)’nı müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak ödemeyi taahhüt ettiği, taşınmazın üzerinde Tapu Sicil Müdürlüğünde 17/11/2006 tarihi itibariyle intifa hakkının tesis edildiği, intifa hakkına konu taşınmazın malikler tarafından üzerindeki taşınmaz yükü ile birlikte 20/11/2006 tarihinde dava dışı …’a satılarak mülkiyetinin geçirildiği, rekabet kurumunun düzenleyici işlemi sonrası davacı tarafça sözleşmenin feshedildiği anlaşılmaktadır. Tapu kaydı üzerinde ve 14/09/2011 tarih ve … yevmiye numarası ile yapılan intifa hakkının terkinine ilişkin tescil isteme belgesi incelendiğinde; taşınmaz bilgileri verildikten sonra “yapılan istem: Yukarıdaki taşınmazda lehime kayıtlı olan intifa hakkımdan, çıplak mülkiyet sahibi … lehine bedelsiz olarak feragat ettim, (bu taşınmazın harca esas beyan değerinin(94.000,00TL olduğunu) gereğini arz ederim.” şeklinde talepte bulunulduğu belirlenmiştir. İntifa hakkının kalan süreye yönelik bedelinin istenebilmesi için dava tarihinden önce intifa hakkının Tapu Sicil Müdürlüğü’nden terkininin yapılması gereklidir. İntifa hakkının bedelsiz terkin edilmesi halinde artık bakiye intifa bedelini istenemez. (Y19.HD.nin 25.03.2016 tarih ve 2015/12031 esas-2016/5462 karar, yine aynı Dairenin 2016/18133 Esas – 2017/4083 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/4403 Esas – 2020/6283 Karar sayılı ilamı, İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesinin 2018/702 Esas – 2019/1321 Karar sayılı ilamları) Davacı14/09/2011 tarihinde intifa hakkının tamamından bedelsiz olarak feragat etmesi üzerine davacı lehine … nolu işlem ile 14/09/2011 tarihinde Sinop İli, Merkez İlçesi, … Köyü, … parsel sayılı taşınmaz üzerine 30 yıl süre ve 300.000,00 TL bedelle tesis edilen intifa hakkı terkin edilmiştir. Bu durumda kullanılmayan süreye ilişkin intifa hakkına yönelik istem yönünden davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece kullanılmayan süreye ilişkin intifa bedelinin ödenmesine ilişkin kabül kararı verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-Davanın REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.562,25 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4.382,35TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Davalılar … ile … İnş. Gıda Otomativ San. ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından sarf edilen toplam 19,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine, 5-Karar tarihindeki AAÜT uyarınca davalılar vekilleri için hesap ve takdir olunan 46.010,82 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider ve delili avansının ilgilisine iadesine, 7-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak; a-Davalılar vekillerince yatırılan istinaf karar harçlarının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde kendilerine iadesine,b-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 297,20 TL ve tebligat gideri 19,00 TL olmak üzere toplam 316,20 TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalılara verilmesine, c-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.23/03/2023