Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1371 E. 2023/686 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1371
KARAR NO: 2023/686
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2019
NUMARASI: 2019/163 Esas – 2019/1321 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/06/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde 18/07/2014-2015 vade ve … sayılı poliçe ile sigortalı ilaç ve iştigal konusu benzeri emtianın davalı tarafından Türkiye’den Vietnam’a … sayılı ve 07/05/2015 tarihli uçuşla taşınma esnasında hasarlandığını, müvekkili şirketin sigortalısına 15/07/2015 tarihinde hasar ile ilgili 2.247,96 USD tazminat ödediğini, TTK 1472 md. göre sigortalısının kanuni haklarına halef olduğunu, rücu hakkına binaen ödenen tazminatın tahsili için K.Çekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu açıklamış, davalının itirazının iptaline, 5.937,00 TL takip konusu alacağın faiz ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına, alacağın %20 ‘i oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin 29.04.2016 tarihli, itirazın 03.05,2016 tarihli olduğunu ve davanın 27.11.2017 tarihli olduğunu, itirazın iptali talebi açısından hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşımayı dava dışı … AO yaptığını, sorumluluğun bu şirkete ait olduğunu, hasarın taşıma sürecinde meydana geldiğinin sabit olmadığını, 14 günde ileri sürülmesi gereken ihbar şartının yerine getirilmediğini, sınırlı sorumluluk gereği hasarlı kg başına 19 SDR hesabı yapılması gerektiğini, toplam 71.851 adet yükten 655 adedinin hasarlı olduğunu, Sovtajın hesaplanmadığını, inkar tazminatı talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine ve %20’den az olmayan kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, ” Türk Sivil Havacılık Kanununun 128’inci maddesinde bagajın hasara uğraması halinde taşıyıcının sorumluluğuna gidilebilmesi için hasarın belli süre içinde taşıyıcıya ihbar edilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Benzer bir düzenleme Montreal Konvansiyonunun 31’inci maddesinde de mevcuttur. Yolcu bagajının, onu teslim almaya yetkili kişi tarafından itiraz edilmeden kabulü, taşıma belgesine uygun olarak ve iyi durumda teslim edildiğine dair taşıyıcı lehine adi bir karine sayılır (TSHK m. 128). Zararın hava taşıması sırasında meydana geldiği ispatlanarak bu karinenin aksi ispatlanabilir. Bagajın hasara uğraması halinde, teslim almaya yetkili kişi tarafından hasarın öğrenilmesinde derhal ve teslimlerinden itibaren en geç yedi gün içinde taşıyıcıya ihbarda bulunulması gerekir (TSHK m. 128; Montreal Konvansiyonu m. 31). Söz konusu ihbar yazılı olarak veya durumun taşıma belgesinin üstünde gösterilmesi sureti ile yapılmalıdır. İhbar süresine uyulmaması halinde taşıyıcı aleyhine dava açılamaz. Türk Sivil Havacılık Kanununun 128’inci ve Montreal Konvansiyonunun 31’inci maddesinde ihbar süreleri bakımından hasarın niteliğine göre bir ayrım yapılmamışsa da Türk Sivil Havacılık Kanunun 128’inci ve Montreal Konvansiyonunun 31’inci maddesinde ihbarın “Hasar halinde, teslim almaya yetkili kişi tarafından hasarın öğrenilmesinde derhal ve teslimlerinden itibaren yolcu bagajı için en geç yedi gün içinde” yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu hükümlerden açıkça anlaşılacağı üzere hasarın niteliğine bakılmaksızın ihbar, hasarın öğrenildiği anda derhal veya teslimden itibaren en geç yedi gün içinde yapılmalıdır. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayımıza dönecek olur isek, söz konusu hasarın 07.05.2015 tarihinde meydana geldiği, davacı sigorta şirketinin 15.07.2015 tarihinde dava dışı sigortalıya ödeme yaptığı, bu süreler zarfında davalıya yazılı olarak herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığı veya bulunulmuşsa bile dosyamıza herhangi bir delil ileri sürülmediği göz önünde bulundurulduğunda süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı, …”gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirket sigortalısı tarafından hasar ihbarında bulunulmuş olmakla mahkemece, dosyadaki deliller eksik olarak değerlendirildiğini, davacı şirket sigortalısı tarafından hasar ihbarı yapıldığını, bu ihbarnamenin bir örneğinin dosyaya delil olarak sunulduğunu, mahkemece, davacı tarafça dosyaya sunulmuş olan ihbarnamenin nazara alınmadığını, ihbarname suretini ekte sunduğunu, Montreal Konv. 31. maddesinde, “…ve kargo halinde de alınılan tarihten itibaren 14 gün içerisinde taşıyıcıya şikayette bulunmalıdır.” hükmü mevcut olup emtianın hasar gördüğüne dair tespit 08/05/2015 tarihinde gerçekleştirildiğini, davacı şirket sigortalısı tarafından 22/05/2015 tarihinde ihbarda bulunulduğunu, dolayısı ile, hasar ihbarı yasal süreler içerisinde gerçekleştirildiğini, bu hususun, bilirkişi raporuna karşı beyanlar ile birlikte mahkemeye bildirildiğini ancak nazara alınmadığını beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, hava taşıması sırasında oluşan zarar bedelini sigortalısına ödeyen sigorta şirketinin, ödediği bu bedeli taşıyan taraftan rücuen tahsili, davasıdır.
İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, bildirimin süresinde yapılıp yapılmadığı noktasındadır. Dava konusu taşımaya ilişkin … numaralı hava taşıma senedi(air waybill), 07/05/2015 tarihinde, davacının sigortalısı … San. Ltd. Şti. tarafından Hapharco firmasına gönderilen ürünlerin İstanbul Havaalanından, Ho Chi Minh City/Vietnam Havaalanına taşınmasına ilişkin olarak, taşıyıcı sıfatıyla … Ltd. Şti. tarafından düzenlenmiştir. Gümrük beyannamesinde CIP teslim ve ödeme şekli mal mukabili olarak gösterilmiştir. Davalı … Ltd. Şti. 05/05/2015 tarihinde davacının sigortalısı … San. Ltd. Şti. hakkında navlun ücreti ve diğer ücretlere ilişkin olarak 3.032,40 € bedelli faturayı düzenlemiştir. Davaya konu taşıma davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış olup, hasar ihbarında bulunulması üzerine, ekspertiz raporu alınmış ve tespit edilen hasar bedeli 2.247,96 € olarak 15/07/2015 tarihinde sigortalıya ödenmiştir.Davacı tarafça, taşımaya konu emtianın alıcısına hasarlı teslim edildiğinden bahisle, sigortalısına ödediği zarar bedelinin rücuen davalıdan tahsili istemiyle eldeki dava açılmıştır.12 Ekim 1929 tarihli Uluslararası Hava Taşımalarına İlişkin Bazı Kuralların Birleştirilmesi Hakkında Varşova Sözleşmesi ve 28 Eylül 1955 Tarihinde Lahey’de imzalanan Varşova Sözleşmesini değiştiren Protokol’e katılınmasının uygun bulunduğuna dair Kanun 01/03/1977 tarihinde kabul edilmiş ve 13/03/1977 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve Sözleşme 23/06/1978 tarihinde uygulanmaya başlanmıştır. Hava taşımasının yapıldığı tarih itibariyle Vietnam Montreal Sözleşmesi’ne taraf olmayıp, Varşova Sözleşmesine taraftır.Varşova Sözleşmesi’nin 1. Maddesine göre, sözleşmeye taraf devletler arasındaki taşımalarda Varşova Sözleşmesi uygulanır. Davaya konu taşımanın yapıldığı ülkeler anılan sözleşmeye taraf olup uyuşmazlığa 1929 tarihli Varşova Sözleşmesi ve eki protokoller uygulanacaktır.Varşova Sözleşmesinin 17. ve 18. Maddelerine göre, taşıyıcı yolcuların, bagaj ve kargonun havayoluyla taşınmasındaki gecikmelerden meydana gelen hasardan sorumludur.Varşova Sözleşmesi’nin 31/1. Maddesinde, kontrol edilmiş bagaj ya da kargoyu teslim almaya yetkili şahıs tarafından şikayetsiz olarak alınmasının bagaj ve kargonun iyi koşullarda ve sırasıyla madde 3’ün 2. paragrafında ve madde 4’ün 2. paragrafın anılan taşıma dökümanına ya da farklı yöntemlerin içerdiği kayıtlara uygun olduklarına dair kesin olmayan karine teşkil edeceği; 31/2. maddesinde ise, hasar durumunda teslim almaya yetkili şahıs tarafından hasarın fark edilmesinden sonra derhal ve kargo halinde alınan tarihten itibaren 14 gün içinde taşıyıcıya şikayette bulunulması gerektiği, aksi halde Sözleşmenin 31/4. Maddesine göre taşıyıcının kötüniyetli olması dışında taşıyıcı aleyhine bir dava açılamayacağı düzenlenmiştir.Sözleşmenin 31/3. Maddesi uyarınca da, şikayetin(ihbarın) yazılı ve sözü edilen süreler içinde yapılması gereklidir. Elbetteki burada düzenlenen yazılılık şartı bir geçerlilik şartı olmayıp ispat şartıdır.İhbar/bildirim tek taraflı bir hukuki işlem olmakla birlikte sonuç doğurabilmesi karşı tarafa ulaşmasına bağlıdır. Davacının sigortalısı tarafından, davalıya 22/05/2015 tarihinde bir ihbarname düzenlenmiş ise de bu ihbarın karşı tarafa ulaştığına dair bir kayıt veya belge dosyada bulunmamaktadır. Bu nedenle, söz konusu ihbarnameye bir sonuç bağlanması mümkün değildir. Davalı taşıyıcının kötüniyetli olduğu da iddia ve ispat edilmediğine, süresinde ve geçerli olarak yapılmış bir hasar ihbarı da bulunmadığına göre, sözleşmenin 31/4. maddesi uyarınca davalı taşıyıcı aleyhine dava açılamaz. Bu haliyle, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 22/06/2023