Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1369 E. 2023/614 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1369
KARAR NO: 2023/614
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2019
NUMARASI: 2017/654 Esas – 2019/1495 Karar
DAVA: Haksız Rekabitin Tespiti Ve Men’i
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/06/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının yumurta paketleme sektöründe önde gelen şirketlerden biri olduğunu, davalı ile aynı sektörde iş yaptığı, “ambalaj makinesinde yeni teknoloji” ve “pim sistemli yumurta ambalaj kapağı” adlı patentler yönünden davacı ile davalının ortak çalıştığı, davalının davacı şirkete karşı haksız rekabet edebilme adına … başvuru numaralı faydalı model başvurusunda bulunduğu, işbu modelin tescilinin sağlanamadığı, davalının davacının işlerine karşı tespit davası açarak rahatsız ettiği ve davacının da çalıştığı tacirlere … numaralı telefondan dava dilekçesine ekli resim ve beyanları gönderdiği, bu haliyle TTK 56 maddesinde anlamını bulan haksız rekabetin şartlarının da oluştuğu, davalı tarafın davacıya ürettiği ve sattığı makinelerle ilgili internet yoluyla kötüleme, gereksiz yere incitici açıklamalar yaparak iş hayatı şartlarına uymadığı belirtilerek haksız rekabetin önlenmesi ve durdurulması, kesinleşen mahkeme ilamının masrafı davalıdan alınmak üzere ulusal bir gazetede ilan edilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının beyanlarının incitici olduğu iddiasının kabul edilemeyeceği, davacı tarafın davalının FM tescilini ihlal ettiği için haksız rekabet işleyen taraf iken işbu davayı açarak haklı bir görünüm sergileme amacı taşıdığını belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, ” davacı … Ulusal adına kayıtlı TR…, TR…, TR… faydalı model belgeleri ve …, … patent başvurularının bir örneğinin mahkememize gönderildiği ve halen geçerliliğini koruduğu, davacı vekilince sosyal medyada davacı için yapılan paylaşımlara ilişkin belgelerin incelenmesinde ise İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasındaki ödeme emrinin paylaşıldığı ve “zaruri olduğu, yıllarca ekmeğimizi yediler…’a ortak bile olmuşlar kendilerince, bu da yetmemiş arkamızdan bir sürü yalan dolan bu da yetmemiş hem maddi hem manevi emeğimizi kopyalamaya yeltenmiş, bilginize … soğuk kenetlenme yumurta paketleme sistemimizin yasal olmayan şekilde kopyalanmaya çalışılmaktadır, gerekli yasal işlemler ile muhatap olmamanız için bilgilendirme mesajıdır” şeklinde paylaşımlarda bulunulduğu belirlenmiştir. Antalya 3. Asliye Hukuk (Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesi Sıfatıyla) 2016/51 D.iş sayılı dosyasından aleyhine tespit istenen … (…) ile mahkememiz davacısının iddialarını araştırmaya yönelik mahallinde keşif yapıldığı, işyeri içerisinde prolyum … markalı moda paketleme ve 30’lu yumurta paketini bölüp paketlemenin yapıldığı makinenin halen faal olduğu, bozuk olarak belirtilen ve işyerinde çalışan işçiler tarafından makineden ayrı olarak gösterilen parçanın 30’lu paketini bölen bıçağının bileği işlemini yapan kısmı olduğu ve bilirkişi raporunda kesme ünitesi tespit istemli bulunduğu belirtilen kesme ünitesi ile fiziki olarak karşılaştırılamadığı, pronyum marka paketleme makinesi üzerinde bulunan yumurta viyolü kesme ünitesinin dosyada bulunan detaylara uygun olduğu belirtilmiştir. İstanbul Anadolu Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/466 sayılı dosyasının incelenmesinde; işbu dosyamızın davacısı ile dava dışı … arasında faydalı modele tecavüzün tespiti, maddi ve manevi tazminat istemli açılan davanın derdest olduğu anlaşılmakla TTK 54 maddesinde “rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerde aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı” olduğu belirtilmekle gerek WhatsApp gerekse sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımların tüm dosya kapsamı nazara alındığında TTK 54 ve 55 maddeleri uyarınca dürüstlük kurallarına aykırı davranışlar olduğu anlaşılmakla TTK 56 maddesi uyarınca haksız rekabetin tespit ve menine, TTK 52 maddesi uyarınca hükmün gideri davalı tarafa ait olmak üzere ulusal çapta yayın gazetede ilanına, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece rapor doğrultusunda karar verilmiş olup, rapora yapılan itirazların ve yeni bir bilirkişi heyeti oluşturarak dosyaya iddiasını kapsar şekilde yeni bir rapor alınması talebinin dikkate alınmadığını, davacı taraf davalının hak sahibi olduğu … nolu faydalı model tescilini ihlal ettiği için davacı ile davacıdan ürün satın alan bir firma aleyhine delil tespit işlemi başlatılmış, davalının FM tescilinde yer alan unsurlar davacı tarafça üretilen ve satılan ürün üzerinde tespit edildiğini, bahsi geçen paylaşımların, bu tespit işlemi ile ilgilidir ve bu açıklamada haksız ya da gerçeğe aykırı bir beyan bulunmadığını, bu beyanın amacının davacıyı incitmek değil davalının FM ihlali nedeni ile uğradığı zararı azaltmak olduğunu, davacının davalının FM tescilini ihlal ettiği için haksız rekabet fiilini işleyen taraf iken sadece bu iddiayı savuşturmak ve haksızken haklı bir görünüm sergilemek için bu asılsız davayı açtığını, bilirkişiler tarafında bu hususların görmezden gelinerek, sadece davacı yanın beyan ve açıklamaları doğrultusunda kanaat oluşturulduğunu, kaldı ki, bizzat davacı taraf huzurdaki davayı açtıktan sonra benzer bir duyuru ile davalının müşterilerine bu hususta bildirim gönderdiğini, bu hususun da davacının çelişkili davranışlarını göstermekle birlikte, bilirkişiler tarafından dikkate alınmadığını, ayrıca, davacı tarafın iddialarının aksine davalının başlattığı işlemin davacı davalı ile birlikte hak sahibi olduğu patent ve FM tescilleri ile ilgisi olmadığını, bahsi geçen iddia davalının kendi buluşu olan bir ürün için ileri sürüldüğünü, bu nedenle de, davacının iddialarının haksız olduğu ve asılsız nedenlerle müvekkilimize bu davanın yöneltildiği görülmekte olup bilirkişiler tarafından cevap dilekçesindeki beyanlarının değerlendirmeye alınmadığını yalnız davacı tarafın iddiaları üzerinden değerlendirme yapıldığını, bu durumun davalının haklarının kısıtlanmasına neden olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: davalı tarafça iddia edilenin aksine İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/654 Esas sayılı dosyası kapsamında alınan 04.11.2019 tarihli bilirkişi raporu infazı sağlamaya elverişli olup, TTK’nın 54. maddesinde “haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olmakla rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” denildiğini, davalının, davacı şirket ile yasal yolla rekabet etmediğini, davalı taraf gerçeğe aykırı beyanlarla rekabette üstün duruma geçmeye çalışmış olup, davalı tarafın davacının ürettiği ve sattığı makinelerle ilgili internet yoluyla kötülediği, gereksiz yere incitici açıklamalar yaparak iş hayatı şartlarına uymadığı dosya kapsamında konusunun uzmanı olan bilirkişiler tarafından infazı sağlamaya yeter şekilde hazırlanan ve esasa konu edilen bilirkişi raporu ile ispatlandığını, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız rekabetin tespiti ve meni ile kararın ilanı davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil edip etmediği noktasındadır. Davacı tarafça, davalının incitici beyanlar ile davacının ürünleri kötüleyerek haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulunduğu iddiasıyla haksız rekabetin önlenmesine ve kararın ilanına karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 54/2. maddesinde ‘’Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. hükmü düzenlenmiş, aynı Yasa’nın 55/1a-1 maddesinde haksız rekabet olarak kabul edilen eylemlerden biri de ‘‘Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,’’ olarak düzenlenmiştir. Ayrıca müşterinin karar verme özgürlüğünü özellikle saldırgan satış yöntemleri ile sınırlamak da haksız rekabet olarak kabul edilmektedir. Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un genel gerekçesinde, genel olarak piyasa ekonomilerinde rekabet, kar, satış miktarı ve payı gibi belirli bazı hedeflere ulaşmak amacıyla ekonomik birimler arasında ortaya çıkan bir yarış veya karşıtlık şeklindeki ilişkiler süreci olarak tanımlanmıştır. Serbest piyasa ekonomilerinin temel prensibi olan serbest ticaret hakkı ve rekabet özgürlüğü Anayasa’nın 48/1 maddesinde “Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.” denilmek suretiyle vurgulanmıştır. Ancak ticaret serbestisi ve rekabet özgürlüğü, sınırsız rekabet hakkının bulunduğu anlamına da gelmemektedir. Bu nedenle haksız rekabeti düzenleyen kuralların amacı ve içeriği de rekabet özgürlüğünün sınırlarını göstermek ve bu sınırların aşılması durumunda başvurulabilecek hukukî yolları tespit etmektir.Haksız rekabet kuralları, rekabet hakkının dürüstlük kuralları çerçevesinde kullanılmasını sağlamak ve rekabet hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacı ile sevk edilmiştir. Bu kurallar genel nitelikli ve her alanda uygulanabilecek hükümler içermekle birlikte rekabet hakkının, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi gereğince dürüstlük kurallarına uygun şekilde kullanılmasını sağlamaya çalışmaktadır (Arkan, Sabih: Ticari İşletme Hukuku, Ankara 2018, s. 350). Haksız rekabetten bahsedebilmek için iki unsurun bir arada bulunması gerekir. Bunlar tarafların ekonomik rekabet etme hakkının bulunması ve dürüstlük kuralına aykırılıktır. Yani haksız rekabetten söz edilebilmesi için ekonomik rekabetin dürüstlük kuralına aykırı olarak bozulması veya kötüye kullanılması gerekir. Somut olayda, davalının facebook ve whatsapp üzerinden; henüz kesinleşmeyen bir alacakla ilgili olarak ilamsız takibe ilişkin ödeme emrinin görüntüsü, “zarurii oldu, yıllarca ekmeğimizi yediler… Baranyum a ortak bile olmuşlar kendilerince. Bu da yetmemiş arkamızdan bir sürü yalan dolan, bu da yetmemiş hem maddi hem manevi emeğimizi kopyalama yeltenmiş…” şeklindeki ifade ile birlikte paylaşılmış; yine “bilginize, … soğuk kenetlenme yumurta paketleme sistemimizi yasal olmayan şekilde kopyalanmaya çalışmaktadır. Gerekli yasal işlemler ile muhattap olmamanız için bilgilendirme mesajıdır.” şeklinde paylaşım yapılmıştır. Taraflar arasında ihtilafa neden olan viyol kesme makinesi, ambalaj makinesinde yeni teknoloji, iç içe dizilen kapakların sıkışmalarını engelleyen sistem isimli faydalı modellerin davacı adına tescilli olduğu yaptırılan bilirkişi incelemesinde tespit edilmiştir.Davalının paylaşımlarında yazılan hususların ifade ediliş biçimi ile her iki paylaşımda da geçen kopyalamaya ilişkin ibarenin kullanılmasını haklı gösterecek yeterli açıklama veya belgenin paylaşımlarda yer almadığı da nazara alındığında bu paylaşımlar davacının ürünlerinde hukuki bir olumsuzluk bulunduğu algısı oluşturabilecek şekilde müşteri kararlarını etkilemeye yönelik olduğundan haksız rekabet teşkil eder niteliğindedir. Davalı tarafça, hak sahibi oldukları … nolu faydalı model tescilinin davacı taraf ihlal ettiği için davacı ile davacıdan ürün satın alan bir firma aleyhine delil tespit işlemi başlatıldığını ve davalının FM tescilinde yer alan unsurların davacı tarafça üretilen ve satılan ürün üzerinde tespit edildiği, bahsi geçen paylaşımların, bu tespit işlemi ile ilgili olup bu açıklamada haksız ya da gerçeğe aykırı bir beyan bulunmadığı savunulmuştur. Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi(FSHHM sıfatıyla) 2016/52 D.iş sayılı dosyasından … ve … hakkında delil tespiti istenmesi üzerine hazırlanan bilirkişi raporunda, tespit isteyene ait kesme ünitesi fiilen görülmediğinden makine üzerindeki kesme ünitesi ve sökülmüş halde görülen bileme parçasının fiziki olarak karşılaştırılması mümkün olmadığı belirtilmiştir. Bu rapora dayanılarak … ve … hakkında İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde haksız rekabete dayalı dava açılmış olup, açılan bu davanın reddine karar verildiği ve bu kararın taraflarca istinaf edilmemesi üzerine 11/07/2019 tarihinde kesinleştiği Uyap üzerinden yapılan inceleme sonucunda anlaşılmıştır. Davalının paylaşımları taraflar arasındaki hukuki sürece yönelik yeterli açıklama içermediği gibi davalının kendi hak sahibi olduğu 2015 17537 nolu faydalı model tescili ile ilgili olduğunu gösteren bir açıklamada içermediğinden davalının savunmasına itibar edilmesi mümkün değildir. Bu halde mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/06/2023