Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1362 E. 2023/688 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1362
KARAR NO: 2023/688
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2019
NUMARASI: 2017/544 Esas – 2019/957 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/06/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 02/03/2017 tarihli Müşteri Komisyon Sözleşmesi paralelinde bir ticari ilişki kurulduğunu, davalı şirket taşınmazı anaokulu yapmak üzere kiralamak için müvekkiline başvuran müşteri olduğunu, davacı ve davalı arasında 02/03/2017 tarihli Komisyon Sözleşmesi paralelinde anılan taşınmaz davalı tarafa kiralandığını, ancak davalı taraf taşınmaz maliki ile Kira Sözleşmesi yaptıktan sonra müvekkiline Emlak Komisyonunu ödemediğini, davalı şirket yetkilileri ile gerekli görüşmeler yapılmasına rağmen komisyon ücretinin ödenmediğini, bu nedenle davalı tarafa ihtarname gönderildiğini, davalı taraf faturaya herhangi bir hizmet alındığı gerekçesi ile itiraz ederek iade ettiğini, davalı yanca sulh ile bu sözleşme ücreti ödenmeyeceği anlaşıldığından davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiği, davalı yan iş bu icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, itiraz nedeniyle iş bu dosyanın açıldığını, açıklanan nedenlerle davalalırın kabulü ile 2004 sayılı İİK ‘ nın 67.maddesi mucibinde davalı tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı takibe yapılan itirazın iptaline ve iş bu ilamsız icra takibinin devamını, 2004 sayılı İİK ‘ nın 67.maddesi mucibinde müvekkili şirket lehine davalı aleyhine takip miktarının %20 ‘si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin hiçbir surette davacı taraf ile sözleşme imzalamadığını, şayet böyle bir sözleşme var ise peşinen altındaki imzaya itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin dava konusu taşınmazı kiralamak için hiçbir şekilde davacıya başvuruda bulunmadığını, dava dilekçesiin ilk sayfalarında müvekkili ile davacı arasında komisyon sözleşmesi olduğunu beyan eden davacı taraf dilekçesinin devamında sözleşmenin … ile … arasında olduğunu beyan ederek kendi içinde çeliştiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmenin imzası bulunmayan herhangi bir üçüncü şahsı bağlamasının mümkün olmadığını, müvekkili şirket dava konusu taşınmazı … Hizmetler Ltd. Şti. ‘ den 20/03/2017 tarihli kira kontratı ile kiralandığını, kira kontratı öncesinde hiçbir aşamada davacı taraf hiçbir surette olaya dahil olmadığını ve tüm görüşmeler iki şirket arasında yapıldığını, davacı tarafın kiralama ilişkisine aracılık etmediği aylık kiralama bedelini dahi bilememesi ile sabit olduğunu, açıklanan nedenlerle davacı tarafın iddiası üzerine …’ ın müvekkili şirket yetkilisi, müdürü ve kurucu ortağı olup olmadığının tespit edilmesinin gerektiğini, …’ ın davacı tarafın imza yetkilisi olup olmadığının da araştırılmasını gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “13/06/2016 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yönetim Kurulu üyesi olarak … ve … bir yılığına seçilmiştir. Yönetim Kurulu başkanı olan … şirket kaşesi ve unvanı altına atacağı münferit imzası ile şirketi her türlü konuda geniş anlamda temsile ve ilzama yetkili olduğu anlaşılmıştır. Dosyada bulunan 02/03/2017 tarihli ” Taşınmazın Bilgi Görme Formu ve Müşteri Komisyon Sözleşmesi ” başlıklı sözleşme incelendiğinde Bölge ortağı yazan kısımda … ve … ismi yazdığı ve imza atıldığı , müşteri yazan kısımda ise de … ismi yazdığı ve imza atıldığı anlaşılmıştır. Davacının belirtilen sözleşmeden kaynaklı alacağının olduğunu iddia etmekte olup 02/03/2017 tarihi sözleşmede müşteri kısmında davalı şirketin isimi yazılmış isede sözleşme de imzası bulunan …’ın sözleşme tarihinde davalı şirketin imza yetkilisi olmadığı, dolayısı ile sözkonusu sözleşmenin davalı şirket açısından geçerli olmadığı ve davalıyı bağlamayacağı anlaşılmakla davacının davasının reddine, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu tellalık sözleşmesinde imzası olan …’ın davalı şirketin sahibi olduğu okulun müdürü olduğunu, dava konusu tellalık sözleşmesinde imzası olan …, kiralama yapılan taşınmazda faaliyet gösteren okulun, resmi temsilcisi ve yöneticisidir. Üçüncü şahsılarla işlemler yapmış, fiilen okulu gezmiş ve emlakçı davacı ile kiralayan ile görüşmüş ve sonuçta da okula ilişkin kira ilişkisi kurduğunu, somut olayda; taraflar arasında 02.03.2017 tarihli Komisyon Sözleşmesi paralelinde, anılan taşınmaz davalı tarafa kiralandığını kiralama sürecinde, gerek davalı şirketin sahipleri olan … ile ve de eşi olan ve aynı zamanda kiralama yapacak olan davalı şirkete ait Kanada Okulları Müdürü olan … ile onlarca görüşmeler yapıldığını, …’a bizzat taşınmazın gösterilmiş, tüm nitelikleri ve şartları yerinde incelettirilmiş ve akabinde kendilerine uygun olduğu düşüncesi ile kiralama sürecine girilmiş olduğunu, sözleşmesi yapılması için mülk sahibi ile görüşmelerinin sağlandığını, devamında ise mülk sahibi ile kendi aralarında kira sözleşmesi yapılarak, taşınmaza kiracı sıfatı ile yerleştiklerini, mahkemece, şahitlerinin hazır edilmesine rağmen dinlenilmediğini, taleplerine rağmen, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadığını, davalı, davacı ile akdetmiş olduğu komisyon sözleşmesinin gereği olan 50.976 TL’lik borcunu ihtara rağmen ödememiş olup faturaya ” herhangi bir hizmet alınmadığı” gerekçesi ile itiraz ederek, iade ettiklerini, davacı tarafından başlatılan ilamsız icra takibi, taraflar arasındaki ticari ilişkiye aykırı şekilde (ticari ilişki yok sayılmak üzere) ödenmeyen komisyon ücretinin tahsiline ilişkin olup davacının 6098 S.TBK nun 539. maddesi gereğince Komisyon isteme hakkı olduğunu, davacı, “… Mah. … Cad. No:… Çekmeköy/ İstanbul, (… ada, … Parsel)” adresindeki kaim taşınmazı, davalıya kiralanması sağlamış, sözleşme edimini yerine getirmiş olup bu sözleşmenin altında müşteri sıfatı ile; davalı tarafa ait okulların kurucu sahiplerinden ve aynı zamanda okulların müdürü olan …’ın ismi ve imzası olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: davalı şirketin komisyon sözleşmesinde ne unvanı ne de imzası bulunmamakta olup davacının ne kendisinin ne de davalı şirketin imzası olmayan bir belgeye dayanarak alacak talep ettiğini, ki bu hususun açıkça kanuna ve usule aykırı olduğunu, …’ın davalı şirketi temsile yetkili bir şahıs olmadığını, ayrıca kendisi davacı tarafın iddia ettiği gibi okul müdürü de olmadığını, her şeyden önce huzurdaki iş bu davada davacı tarafın “taşınmaz görme bilgi formu ve müşteri komisyon sözleşmesi”nde imzası dahi bulunmadığını, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, simsarlık sözleşmesine dayalı ücret alacağının tahsili istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, taraflar arasında simsarlık sözleşmesi kurulup kurulmadığı noktasındadır.Davacı ile dava dışı … arasında, … Mah. … Cad. No:… Çekmeköy/İstanbul, (… ada, … Parsel) adresindeki taşınmazın kiralanması ile ilgili olarak 02/03/2017 tarihinde Taşınmaz Görme Bilgi Formu Ve Müşteri Komisyon Sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı tarafından, davalı şirket hakkında 03/04/2017 tarih ve … nolu fatura hizmet bedeli açıklaması ve KDV dahil 50.976,00 TL bedelli olarak fatura tanzim edilmiştir. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, “fatura ve ihtarname” sebebine dayalı olarak 50.976,00 TL asıl alacağın 81,70 TL işlemiş faiziyle birlikte, 143,00 TL ihtarname masrafının tahsili istemiyle 03/05/2017 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Davalı taraf ise, davacıyla herhangi bir sözleşme imzalanmadığını ve hizmet verilmediğini savunmuştur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 520/1. Maddesine göre, simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Anılan maddenin 3. Fıkrasında ise taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesinin, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağı düzenlenmiştir.
Ticaret sicil kaydına göre, davalı şirket … ve … Ltd. Ortaklığında kurulmuş olup, sözleşme tarihi itibariyle, yönetim kurulu başkanı … şirket kaşesi veya unvanı altında atacağı münferit imza ile şirketi her türlü konuda temsil ve ilzama yetkili kılınmıştır. Sözleşmede imzası bulunan … davalı şirket ortağı olmadığı gibi, şirketin yetkilisi de değildir. Mahkemece celbedilen, davalı şirket sigortalı hizmet listesine göre, …(…) davalı çalışanıdır. Sözleşmede imzası bulunan …’ın sözleşmeyi davalı şirket adına imzaladığına dair bir kayıt bulunmadığı gibi, şirket kaşesi de bulunmamaktadır. Bu halde, dava dışı … davalı şirketin temsilcisi olmayıp, şirket çalışanı olduğu gibi sözleşmeyi davalı şirket adına imzaladığına dair bir kayıt bulunmadığı ve taşınmaz satışına ilişkin tellallık sözleşmesinin yazılı olarak yapılmasının geçerlilik koşulu olduğu gözetildiğinde yer göstermeye ilişkin sözleşmenin davalı şirket açısından bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Davacı taraf, dava dışı …’ın davalının işlettiği anaokulunun müdürü olduğunu iddia etmiş ise de, davacının dosyaya sunduğu haberlerden okul müdürünün … olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında davacının ücret talep edebileceği geçerlilik şartına uygun yazılı bir simsarlık sözleşmesi bulunmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı tarafça, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiğini ileri sürmüş ise de, davalının pasif husumeti bulunmadığından davacının ileri sürdüğü söz konusu hususlar sonuca etkili değildir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 22/06/2023