Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1359 E. 2023/488 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1359
KARAR NO: 2023/488
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/10/2019
NUMARASI: 2019/246 Esas – 2019/869 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/05/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Almanya’da … şirketini iki ortağı ile kurduğunu, yatırımcı aradığını ve yatırım amacının da yenilenebilir solar enerjisine yatırım yapmak olduğunu söylediğini, şirkete yatırımcı bulduğunu fakat yatırımcı sermayelerini başka amaçlarla kullandığını, bu sebepten Hamburg Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılıp davalıya 5 yıl mahkumiyet kararı verildiğini, şirkete para yatıranlar arasında davacının da bulunduğunu, davalı hakkında Hamburg Sulh Hukuk mahkemesinde iflas davası açılıp şirkete para yatıran yatırımcıların alacak sebebi ile iflas masasına isimlerini yazdırdıklarını, davacının 01/09/2008 tarihinde iflas masasında adını yazdırdığını, müflisin bu alacağa itiraz ettiğini fakat mahkemece bu itirazın kaldırıldığını, mahkemenin 12/01/2011 tarihli kararı ile davacının davalıdan 8.206,76 Euro alacağı bulunduğunun saptandığını, davacı gibi 42 kişinin daha bu durumda olduğunu, davalının Muğla ili, Bodrum ilçesinde bir adet taşınmazı bulunduğunu belirterek 8.206,76 EURO alacağın 01/09/2008 iflas kayıt tarihinden itibaren 3095 SK 4/a maddesindeki faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının Almanya’da … şirketine dava açtığını, davalının şirketin yetkilisi olduğu ve davada iddia edilen ticari ilişkide aslen sorumlu olmasının mümkün olmadığını, davacının belirtilen şirketten iddia ettiği alacaklarını hukuka aykırı olarak davalıdan tahsil etmeye çalıştığını, davalının Berlin – Almanya’da ikamet ettiğini, davalı adına açılacak davaların Berlin mahkemelerinde açılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece “davalının iflas eden şirketin yetkili temsilcisi olduğunun davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde kabul edildiği, iş bu dava açılırken davalının şirket yetkilisi olarak bu haksız fiili yani şirkete yatırılan parayı kendi kişisel ihtiyacında kullanarak yatırımcıyı zarara uğrattığının iddia edildiği, TTK’nın 321/son ve 336/5 maddelerinin uygulanması gerektiği, bu tür davaların mutlak ticari dava niteliği taşıdığı göz önüne alınarak davanın görev nedeniyle usulden reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından davalının milletler arası yetki itirazının kabulü hatalı olduğundan, somut olayda davalının alman hukukuna göre “kişisel” iflası ve ayrıca gerçek kişinin (Türkiye’de bulunan) kişisel mal varlığı ile sorumluluğu söz konusu olduğunu, haksız fiilin işlendiği ve etkilerinin görüldüğü yer bakımından istinaf itirazlarımız her ne kadar mahkemece, davalının eyleminin haksız fiil oluşturduğu gerekçesine dayanarak işbu davanın açılmış olmasının sonucu değiştirmeyeceğini belirtmiş ise de bu gerekçenin de somut bir hukuki dayanağı bulunmadığının müvekkilim Türk mahkemeleri tarafından himaye edilmeye muhtaç olduğunu, davalının Türkiye’deki kayıtlı ticari faaliyetleri dolayısı ile Türkiye ile doğrudan bağı ve İstanbul’da birden fazla sabit adresi bulunduğunu, husus resmi deliller (ticaret sicil kaydı) ile sabit olduğunu, mahkemece davalı Türkiye’de sanki bir turist gibi kalıyormuş kanaati ile gerekçe oluşturulması kabul edilemediği, Yerleşik AYM kararları uyarınca Mahkemeler usul kurallarını uygularken adil yargılanma hakkını ortadan kaldıracak ölçüde şekilcilikten kaçınıldığını, Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından ihtiyat-i haciz kararları verildiğini, BAM tarafından yetki itirazı reddedildiğini, Ticaret Mahkemelerinin somut olayın şartları incelemeksizin aynı şablon gerekçe ile karar vermeleri adalet duygusunu ciddi anlamda zedelediğini, açıklanan nedenlerle Türk Mahkemeleri ihtilafı çözmeye yetkili olduğunu, davanın esasına girilmesi gerektiğini, yukarıda belirtilen sebeplerle, istinaf itirazlarımızın kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılması suretiyle davamızın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, şirket yöneticisinin sorumluluğuna kaynaklanan alacak davasıdır. İlk derece mahkemesi tarafından davanın uluslararası yetki dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.MÖHUK 40. maddede “Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibariyle yetki kuralları tayin eder.” hükmü düzenlenmiştir. Türk mahkemelerini yetkili kılan bir iç yetki kuralı varsa,Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi de mevcuttur. TTK’ nın 553. maddesinde şirket kurucularının, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğu düzenlenmiş, 561. maddesinde de sorumlular aleyhine şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabileceği düzenlenmiştir. Anılan yetki düzenlemesi kesin yetki kuralı olmayıp genel yetki kuralının yanında ek bir yetkili mahkeme düzenlenmektedir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.Yine 9. maddede Türkiye’de yerleşim yerinin bulunmaması halinde yetki düzenlenmiş olup, maddeye göre Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayanlar hakkında genel yetkili mahkeme davalının Türkiye’de mutad meskeninin bulunduğu yer mahkemesidir. Dosyaya sunulan vekaletnamede davalının adresi Şişli/İstanbul olarak belirtilmiştir. Buna göre Türkiye’ de yerleşim yeri bulunmayan davalının mutad meskeni Şişli/İstanbul’dur. HMK 9. maddesine göre davada mahkeme yetkili olup, mahkemece yanılgılı değerlendirme soncu yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yetkisizlik kararının kaldırılmasına, tarafların delillerinin toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-4-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 10/05/2023