Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1352 E. 2023/682 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1352
KARAR NO: 2023/682
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/04/2019
NUMARASI: 2016/1152 Esas – 2019/461 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/06/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının cari hesap ve fatura alacağından kaynaklanan borcunu ödemediği için müvekkili tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının yetkiye, borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı her ne kadar müvekkiline borçlu olmadığını iddia etmiş ise de cari hesap nedeniyle müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunu, fakat davalının kötü niyetli olarak sırf aleyhine açılmış olan icra takibini sürüncemede bırakmak ve zaman kazanmak amacıyla borca ve ferilerine itiraz ettiğini, süresinde yapılan itiraz nedeni ile de icra takibinin icra müdürlüğünce durdurulduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile haksız itirazın iptaline, takibin takip koşulları ile devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında 10/03/2016 tarihli mutabakat mektubu ile davacıya toplam 55.522-TL borç olduğu konusunda mutabakata varıldığını ve ne şekilde ödeneceğinin mutabakat mektubu ile kararlaştırıldığını, kararlaştırılan vadelerde kararlaştırılan bedellerin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyasına gönderildiğini ve müvekkilinin davacıya borcunun kalmadığını, borcunu ödeyen müvekkili tekrar aynı alacak için kendisine takip yapılması üzerine söz konusu takibe itiraz ettiğini ve bu şekilde takip durduğunu, ancak davacının müvekkilinin haklı olan itirazına karşı iş bu davayı ikame etmesinin iyi niyetli olmadığını gösterdiğini, bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Davalı kendisine gönderilen birinci haciz ihbarnamesine istinaden davacıya olan borcunu anılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına taraflar arasında mevcut Mutabakat mektubunu ibraz ederek 18.03.2016 tarihinde 1.832 TL ,31.03.2016 tarihinde 7.080 TL ,15.04.2016 tarihinde 6.726TL ,22.042016 tarihinde 16.166TL,13.05.2016 tarihinde 9.322 TL, 27.05.2016 tarihinde 14.396 TL olmak üzere 55.522 TL ödeme taahhüdünde bulunmuş ve ibraz ettiği ödeme dekontları ve icra müdürlüğünce gönderilen kapak hesabı ile ödemeleri yaptığı ödemelerin bir çoğunun davacı tarafından davalı aleyhine 18.05.2016 tarihinde İstanbul … icra müdürlüğü … esas sayılı takipten önce ve dolayısı ile de iş bu itirazın iptali dava tarihi olan 23.11.2016 tarihinden önce İİK 89. md. uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesi üzerine dava konusu takiple bağlantılı olarak ödemede bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.İİK’nın 89’ncu maddesi uyarınca yapılan ödeme takip alacaklısı davacıya yapılan ödeme gibi değerlendirilmelidir.(Yüksek Yargıtay 19’ncu Hukuk Dairesi’nin 14/06/2012 gün ve 2012/5635 esas,2012/10130 karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi) Tarafların ticari defter kayıt ve belgelerinde cari hesap alacağına istinaden başlatılan takip nedeni ile davalı borcunun varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına mahkememizce karar verilmiş olmasına rağmen ispat külfeti kendisinde olan davacı taraf bilirkişi ücretini yatırmamış bu nedenle mahkememizce icra müdürlüğünce gönderilen müzekkere cevabı, kapak hesabı ve davalı tarafça ibraz edilen icra dosyasına istinaden yatırılan dekontlar doğrultusunda davalının davacıya aralarındaki mutabakat uyarınca 55.522,00 TL ödeme yaptığı ve bu oranda borçtan kurtulduğu davacı tarafça İstanbul … İcra müdürlüğüne ait … E sayılı takip dosyasında takip miktarı cari hesaba dayalı 59.187,00 TL olarak belirtilmiş ise de 55.522,00 TL miktarı aşan davalı borcunun varlığı davacı tarafça ispat edilememiş anılan durum karşısında davanın reddi gerektiği kanaatine varılmış davacının ödemenin varlığını biliyor olmasına rağmen takibe giriştiği ve itirazın iptali davası açtığı nazara alınarak davacının kötüniyetli olarak icra takibine giriştiği kanaatine varılarak ve alacağın %20 oranında davacı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesine, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin cari hesap nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunu, davalının sırf icra takibini sürüncemede bırakmak ve zaman kazanmak amacıyla borca ve ferilere itiraz ettiğini, davalıya karşı açılan davanın, itirazın iptali ve takibin 59.180 TL olarak devamına ilişkin olup, davalının, dosya borcunu ödediğini iddia ettiğini, bu durumda ispat yükünün yer değiştirdiğini, davalının borcunu ödediğini ispat edemediğini, dava konusu takip dosyası olan İstanbul … İcra Dairesi … esas sayılı takip dosyasında borçlu-davalı tarafça ödeme bulunmadığını, davalının iddiasının aksine, 09/06/2017 tarihli İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı cevabi yazısından anlaşılacağı üzere, “… tarafından yapılmış bir ödeme olmadığı” bildirildiğini, mahkemece dosya kapsamı yeterince tetkik edilmeden savunma hakkı kısıtlanmak sureti ile eksik inceleme sonucu isabetsiz bir karar tesis edildiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesine dayalı cari(açık) hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, yapılan mutabakat uyarınca borcun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına ödenip ödenmediği noktasındadır. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, “cari hesap alacağı” sebebine dayalı olarak 59.180,00 TL asıl alacağın tahsili istemiyle 18/05/2016 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Davalı taraf ise, davacı hakkında başlatılan bir takip üzerine kendisine gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi üzerine davacı ile mutabık kalınan tutarın bu icra dosyasına ödendiğini savunmuştur. Davalı tarafça dosyaya sunulan 10/03/2016 tarihli hesap mutabakatına göre, tarafların 55.522,00 TL cari hesap bakiyesi üzerinden mutabık kaldıkları anlaşılmıştır. Davalının savunmasına konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında dava dışı … A.Ş. Tarafından, dava dışı … ve dosyamız davacısı … Tic. A.Ş. Hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatılmıştır. İstanbul … İcra Müdürlüğü tarafından mahkemeye verilen müzekkere cevabında, 2016/5347 esas sayılı dosyada …’a farklı tarihlerde gönderilen 89/1 haciz ihbarnameleri sonucunda 18/03/2016-20/05/2016 tarihleri arasında toplam 55.522,00 TL’nin icra dosyasına ödendiği bildirilmiştir. Buna göre davalının ödemelerinin bir kısmı takip, bir kısmı dava tarihinden öncedir. Davacı tarafından takibe eklenen cari hesap ekstresinde, 02/03/2016 tarihi itibariyle davalı borcu 55.522,00 TL gösterilmiş, bu haliyle 55.522,00 TL yönünden yapılan ödemeler dava tarihinden önce olup, ayrıca davacının dava dışı … A.Ş.’ye olan borcu nedeniyle 89/1 haciz ihbarnamesine konu olması nedeniyle bu miktarın tekrar davalıdan istenmesi mümkün değildir. Davacının cari hesap ekstresinde, ayrıca 04/03/2016 tarihinde 3.658,00 TL fatura kaydı yer almaktadır. Ancak bu faturanın neye ilişkin olduğuna dair dosyada bir kayıt ve belge bulunmadığı gibi bahsi geçen bu faturaya konu mal ve hizmetin ifa edildiği hususu da ispat edilebilmiş değildir. Bu nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.
22/06/2023