Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1337 E. 2023/972 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1337
KARAR NO: 2023/972
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/12/2019
NUMARASI: 2017/716 Esas – 2019/1230 Karar
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin
Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, yürüttüğü ticari faaliyet kapsamında ihtiyaçlarının karşılanması için, davalı bankanın Kurtköy Şubesi’nden 15/04/2012 tarihinde 10.000.000,00 TL kredi kullandığını, kredi sözleşmesi ile kullanılan kredi miktarının tamamının faiz ve masrafları ile birlikte davalı bankaya ödendiğini, davalı banka tarafından talep edilen ve müvekkilince ödenen davaya konu kredi için uygulanan faiz tutarının, alınan erken kapama ücretinin ve sair masrafların kredi sözleşmesine ve yasal düzenlemelere aykırı olduğunu, müvekkilinin söz konusu kredi tutarını erken kapatmak istediğini ve tüm bedeli ödeyerek krediyi kapattığını ancak belirlenen vadeden önce ödeme yapılıp kredi sonlandırıldığı için müvekkili şirketten %10 oranında erken kapama komisyonu alındığını, söz konusu tutarın oldukça fahiş olduğunu, mevzuatla belirlenen oranın da çok üzerinde olduğunu, davalı bankanın aldığı masraf bedelleri ile erken kapama komisyonunu iade ile yükümlü olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere erken kapama komisyonu için 500,00 TL ve fazla tahsil edilen faiz ve dosya masrafı için de 500,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 1.000,00 TL’nin, ödeme tarihiden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından tahsil edilen erken kapama komisyonunun hukuka, kanuna, yargıtay kararlarına ve sözleşmeye uygun olduğunu, tacir olan müvekkilinin erken kapama komisyonu talep etme hakkı olduğunu, davacının kullanmış olduğu krediyi erken kapatmak istediğini müvekkili bankla şubesine bildirdiğini, davacıya alınacak tüm bedellerin bildirildiğini, davacın herhangi bir itiraz ileri sürmeksizin ödeme yaparak kredi ilişkisini sona erdirdiğini, erken kapama ile ilgili tüm şartları ve hususları kabul ederek ve müvekkili banka ile mutabık kalarak krediyi erken kapattığını, davacının iddia ettiği gibi, müvekkili banka tarafından talep edilen erken kapama komisyonu dışında, gerek daha az bir komisyon bedeli, gerekse de komisyon alınmaksızın kredinin kapatılacağının ne taahhüt edildiğini ne de kendisine bu yönde bir yönlendirme yapıldığını, müvekkili banka tarafından alınan komisyon oranının %5 olduğunu, davacının genel kredi sözleşmesini imzalayarak erken kapama komisyonu ödemeyi kabul ettiğini, müvekkilinin yargıtay kararları ve mevzuat uyarınca erken kapama komisyonu talep edebileceğini, yine davacıdan kredi sözleşmesi uyarınca tahsil edilen masrafların yasal olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında 15/04/2012 tarihli, 10.000,000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davalı banka tarafından davacıya 11 adet ticari kredi kullandırıldığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmede erken kapama komisyon oranının belirlenmediği, davacının kullandığı kredileri erken ödeyerek kapattığı, davalının davacıdan % 6.94 oranında erken kapama komisyonu aldığı, Yargıtay kararları ile de kabul edildiği üzere, başka bankalardan sorulan aynı döneme ilişkin erken kapama komisyon oranlarına göre davalının uyguladığı oranın yüksek olduğu, ek raporda ortalama oranın %3,20 olarak tespit edildiği, buna göre davalının bu oranın üstüne aldığı erken kapama komisyonunun haksız olduğu ve belirlenen 218.708,54 TL bedelin iadesinin gerektiği anlaşılmakla bu kalem yönünden davanın kabulüne ve alınan fazla bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacının diğer talepleri olan faiz ve masraf iadesi yönünden ise, davalı bankanın uyguladığı faiz oranlarının ve aldığı masraf bedelinin sözleşmeye ve mevzuata uygun olduğu, iadesi gereken bir bedel olmadığı anlaşıldığından talebin reddine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığını, istinaf denetimine de elverişli olmadığını, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin ilgili maddelerinin genel işlem koşulu olarak nitelendirilmesinin hukuken mümkün olamayacağını, müvekkili banka tarafından tahsil edilen erken kapama komisyonunun hukuka, kanuna, Yargıtay kararlarına ve sözleşmeye uygun olduğunu, kanunların şekil şartı öngördüğü haller hariç olmak üzere Türk Hukukunda akit serbestisinin mevcut olduğunu, bu durum karşısında taraflar arasındaki borç ve alacak ilişkilerinin tabi olacağı usul ve esasların taraflarca serbest olarak belirlenebileceğini, taraflarının tacir olduğu sözleşme hükümlerinin yasaların emredici kurallarına aykırı olmamak kaydıyla her hal ve şartta tarafları bağladığını, bu suretle tarafların tacir olduğunu, imzalan sözleşmenin de tarafların serbest iradesi ile imzalandığını, davacı tarafın genel kredi sözleşmesini serbest iradesiyle imzalamış bulunduğunu, sözleşme hükümlerinin kendisini bağlayacağını, bu çerçevede tarafların serbest iradesiyle tanzim ve imza edilmiş sözleşmeler uyarınca tahsil edilen faiz, masraf, erken kapama komisyonu ve diğer tüm tahsilatların sözleşme ile usul ve yasaya uygun olacağını, taraflar arasında imzalanan ve hiçbir ihtirazi kayıt ve şart içermeyen kredi sözleşmesi gereğince müvekkili bankanın erken kapama talebini kabul edip etmemek ve kabul ettiğinde şartlarını karşı tarafa bildirmek hakkına sahip olduğunu, davacı tarafın erken kapama talebinin müvekkili bankaya ulaşması akabinde kapama şartlarının davacı tarafa bildirildiğini, bu şartlar dahilinde davacı tarafın kredi borcunu kendi menfaatleri doğrultusunda ve kendi iradesi ile ödediğini, davacı tarafın kendi talep ve rızası ile kredi ilişkisini vadesinden önce sona erdirdiğini, vekil eden bankanın davaya konu kredinin erken kapatılması neticesinde kar mahrumiyetinin doğduğunu, yapılan bu erken ödeme sonucunda da basiretli bir tacir olarak davranması gereken davacıdan herhangi bir ihtirazi kayıt ve şart içermeden bizzat imzalamış olduğu sözleşmeden doğan erken ödeme komisyonunun kendisinden tahsil edildiğini, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürmüştür. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı bankadan kullanmış olduğu kredi tutarını erken ödeyerek borcunu kapatması sonucunda davalı bankanın fahiş oranda erken ödeme komisyonu aldığı hususunun yerel mahkeme tarafından isabetli bir şekilde tespit edildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hesaplamalar ve tespitler yönünden somut uyuşmazlığa, kanuna ve yerleşik yargı içtihatlarına uygun olduğunu, hüküm kurmaya son derece elverişli nitelikte olduğunu, davalı banka tarafından düzenlenen ve müvekkiline imzalatılan kredi sözleşmesinin genel işlem koşulları ve birtakım haksız şartlar içerdiğini, davalı tarafın işbu hususa yönelik iddialarının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde davalı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE: Dava; taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında alınmış bulunan erken kapama komisyonunun ve fazla ve yersiz alındığı iddia edilen faiz ve masrafların iadesi istemine ilişkindir. Davacı, davalı bankadan kullandığı kredi kapsamında haksız olarak ve fahiş miktarda erken kapama komisyonu adı altında tahsilat yapıldığını, erken kapama komisyonu ile ilgili sözleşme hükmünün genel işlem şartlarına aykırı olduğundan hükümsüz olduğunu iddia ederek haksız kesintinin iadesini istemiş, davalı banka ise, uygulamanın sözleşme ve bankacılık mevzuatına uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, masraf ve faiz iadesi talebinin reddine, erken kapama komisyon bedelinin ödenmesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık; erken kapama komisyonu olarak yapılan tahsilatın sözleşme koşullarına ve bankacılık teamüllerine uygun olup olmadığı ve bu işleme dayanak sözleşme hükmünün genel işlem şartlarına aykırı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İmzalanan ve erken ödeme halinde erken kapatma komisyonu tahsil edilebileceği düzenlemesini içeren sözleşmede oran belirtilmiş ise bu oran üzerinden hesaplama yapılmalıdır. Herhangi bir oran belirtilmememiş ise ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken Merkez Bankası tarafından yayınlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1)’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2014/6 sayılı Tebliğ’in 4. maddesine göre değiştirilen 2006/1 sayılı Tebliğ’in 6. maddesi uyarınca ilan ve yayım yapılmışsa bankaların bu oranlar üzerinden masraf vb. alabileceğinin kabulü ile hüküm kurulması, yapılmamışsa emsal banka uygulamalarının uyuşmazlık konusu erken kapama komisyonu kesintilerde uyguladıkları oranlar da getirtilip diğer bankalarca uygulanan oranların araştırılması, alınan masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek karar verilmesi gerekir. (Yargıtay 11 HD’nin 11/10/2018 tarih ve 2016/12666 Esas – 2018/6233 Karar, Yargıtay 11 HD’nin 25/09/2018 tarih ve 2017/276 Esas – 2018/5662 Karar sayılı ilamları) Taraflar arasındaki sözleşmenin “Erken Ödeme Komisyonu” başlıklı VI/b maddesinde; “Bankanızca kullandırılacak nakit kredilerin anaparasını, belirlenen ödeme vadesinden/vadelerinden önce ödemek istememiz halinde; Söz konusu talebimizi bankanıza ödeme yapmak istediğimiz tarihten 2 işgünü önce ve yazılı olarak tebliğ etmeyi, bankanız söz konusu talebimizi kabul edip etmeme hususunda tek taraflı olarak yetkili olduğunu, talebimizin bankanızca kabul edilmesi durumunda, vadesinden önce geri ödenen anapara tutarları için, bankanızca serbestçe belirlenecek erken ödeme işlem masrafı/komisyonu bunun vergi, fon vs. giderlerini nakden ve defaten ödemeyi, beyan, kabul ve taahhüt ederiz.” düzenlemesi yer almaktadır. Bahsi geçen düzenleme gereği Genel Kredi taahhütnamesinde, erken kapama komisyonu için herhangi bir oranın veya hesaplama yönteminin belirtilmediği görülmektedir. İlk derece mahkemesince dava dışı bankalara emsal kredilerin erken kapatılması halinde alınan erken kapama ücretleri konusunda müzekkereler yazılmış, emsaller dosya içerisine alınmıştır. Davalı banka tarafından erken kapama tarihinde davacının bakiye borcu olan 5.576.210,70 TL üzerinden toplam 386.732,59 TL erken kapama ücreti tahsil edildiği görülmektedir. Erken kapama ücreti üzerinden %5 oranında 19.336,63 TL BSMV’nin de ayrıca tahsil edildiği, davacıdan tahsil edilen erken kapama ücret oranının %6.94 olduğu görülmektedir. Bankaca tahsil edilen erken kapama ücreti sözleşmenin az yukarıda verilen maddesinde oran belirtilmediğinden hakkaniyet kurallarına uygun olmak ve emsallerine göre fahiş olmamak zorundadır. İlk derece mahkemesince bu oran belirlenirken emsal banka verileri dosya içerisine alınmış …, … ve … tarafından ortalama %2 , … ve … tarafından ortalama %5 oranında kapatma komisyonu alındığı bilgisi verilmiştir. Bilirkişi raporunda da 5 bankanın ortalaması olan %3.20 oranı esas alınmak suretiyle davacının hakkaniyete göre tahsil etmesi gereken miktar BSMV ile birlikte 187.360,68 TL, tahsil ettiği miktarın ise BSMV ile birlikte 406.069,22 TL olduğu belirlenmiştir. Bu duruma dosyadaki veriler ile davacıya iadesi gereken irken kapama komisyonunun 218.708,54 TL nin yersiz tahsil edildiği sonucuna ulaşılmakla ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 14.939,98 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 3.735,00 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 11.204,98‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.05/10/2023