Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1328 E. 2021/76 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1328
KARAR NO: 2021/76
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2019
NUMARASI: 2019/43 Esas – 2019/760 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/01/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların ticari merkez adresinin … Mh, … Cd. … Zincirlikuyu – Şişli / İSTANBUL olan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü … Sicil Numarasına kayıtlı 15.12.2014 Tarihinde tescil ve ilan olunan … A.Ş. unvanlı şirketin ortağı olduğunu, … A.Ş. unvanlı şirketin 15.12.2014 tarihinde tescil ve ilan edildiğinde şirketin sermayesi 50.000,00 TL değerinde olup bu sermayenin her biri 1,00TL değerinde 50.000 Paya ayrılmış, bu paylar; … Holding A,Ş ‘19000 Paya Karşılık 19.000,00 TL, … 1000 Paya Karşılık 1.000,00TL, … 1000 Paya Karşılık 1.000,00 TL , … 1000 Paya Karşılık 1.000,00TL, … 1000 Paya Karşılık 1.000,00TL, …, 7000 Paya Karşılık 1.000,00TL, …’ 1000 Paya Karşılık 1.000,00TL, … 5000 Paya Karşılık 5.000,00 TL, … A. Ş. 20000 Paya Karşılık 20.000,00TL’ şeklinde olduğunu, şirket işlerinin ve idaresinin 4 üyeden oluşan Yönetim Kuruluna bırakıldığını, daha sonrasında şirket ortaklarından … ve … A. Ş.nin şirket hisselerinin kişisel sebeplerle devir ederek ortaklıktan ayrıldığını, şirkette yapılan sermaye artırımı neticesinde şirketin sermayesinin 1.000.000,00TL değerine çıkarıldığını, … A.Ş.’nin 22.02.2017 Tarihli 2017 Yılına Ait Olağan Genel Kurul toplantısında şirket ana sözleşmesinin 6,7,9,10,11,12. maddelerinde tadilat yapılarak değişiklikler gerçekleştirildiğini, madde 7 de gerçekleştirilen tadilatla: 4 kişi olan Yönetim Kurulu Üye Sayısının 5’e çıkarıldığı ve Yönetim Kurulu Seçiminin Genel Kurul tarafından oybirliği ile yapılacağı, Madde 8′ deki tadilatla: Şirketin ilzamının A2 Grubu Pay Sahiplerini Temsil Eden Yönetim Kurulu Üyesi İle B Grubu Pay Sahibini Temsil eden Yönetim Kurulu Üyesinin müştereken atacağı imza ile gerçekleştirileceği, Madde 9′ da ki tadilatla: temsil şeklinin A2 Grubu İmza Yetkililerinden biri ve … imza yetkililerinin atacağı müşterek imza ile üst sının 200.000TL’ ve kadar olan işlemlerin yapılacağı … imza yetkilisinin belirlenmesi, azledilmesi ve değiştirilmesinin ancak Yönetim Kurulu ve Genel Kurulun oybirliği ile toplanması ve karar alması ile mümkün olabileceği, Madde 10″ daki tadîlatla; Yönetim Kurulu Üyelerinin 1 üyesinin … pay sahipleri tarafından. 3 üyesinin A2 Grubu Pay sahipleri tarafından, 1 Üyenin ise B Grubu Pay Sahipleri tarafından gösterilen adaylar arasından Genel Kurul tarafından oybirliği ile seçileceği, vd„ madde 10. daki tadilatla: Pay Senetlerinin devri usulü, Madde 12′ deki tadilatla; tüm genel kurul toplantıları, şirket sermayesinin tamamını elinde bulunduran hissedarların veya bunların vekillerinin hazır bulunmasi şartı ile toplanır ve kararların oybirliği ile alınacağının düzenlendiğini, bu haliyle de şirket ana sözleşmesindeki 7, 9. 10, 12. Maddelerinın açıkça Ticaret Kanununa, TBK’ nına ve TMK’ nuna aykırılık teşkil ettiğinden batıl olduğunun tespitine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,davacıların ticari merkez adresinin … Mh, … Cd. … Zincirlikuyu – Şişli / İSTANBUL olan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü … Sicil Numarasına kayıtlı 15.12.2014 Tarihinde tescil ve ilan olunan … A.Ş. unvanlı şirketin ortağı olduğunu, … A.Ş. unvanlı şirketin 15.12.2014 tarihinde tescil ve ilan edildiğinde şirketin sermayesi 50.000,00 TL değerinde olup bu sermayenin her biri 1,00TL değerinde 50.000 Paya ayrılmış, bu paylar; … Holding A,Ş ‘19000 Paya Karşılık 19.000,00 TL, … 1000 Paya Karşılık 1.000,00TL, … 1000 Paya Karşılık 1.000,00 TL , … 1000 Paya Karşılık 1.000,00TL, … 1000 Paya Karşılık 1.000,00TL, …, 7000 Paya Karşılık 1.000,00TL, …’ 1000 Paya Karşılık 1.000,00TL, … 5000 Paya Karşılık 5.000,00 TL, … A. Ş. 20000 Paya Karşılık 20.000,00TL’ şeklinde olduğunu, şirket işlerinin ve idaresinin 4 üyeden oluşan Yönetim Kuruluna bırakıldığını, daha sonrasında şirket ortaklarından … ve … A. Ş.nin şirket hisselerinin kişisel sebeplerle devir ederek ortaklıktan ayrıldığını, şirkette yapılan sermaye artırımı neticesinde şirketin sermayesinin 1.000.000,00TL değerine çıkarıldığını, … A.Ş.’nin 22.02.2017 Tarihli 2017 Yılına Ait Olağan Genel Kurul toplantısında şirket ana sözleşmesinin 6,7,9,10,11,12. maddelerinde tadilat yapılarak değişiklikler gerçekleştirildiğini, madde 7 de gerçekleştirilen tadilatla: 4 kişi olan Yönetim Kurulu Üye Sayısının 5’e çıkarıldığı ve Yönetim Kurulu Seçiminin Genel Kurul tarafından oybirliği ile yapılacağı, Madde 8′ deki tadilatla: Şirketin ilzamının A2 Grubu Pay Sahiplerini Temsil Eden Yönetim Kurulu Üyesi İle B Grubu Pay Sahibini Temsil eden Yönetim Kurulu Üyesinin müştereken atacağı imza ile gerçekleştirileceği, Madde 9′ da ki tadilatla: temsil şeklinin A2 Grubu İmza Yetkililerinden biri ve … imza yetkililerinin atacağı müşterek imza ile üst sının 200.000TL’ ve kadar olan işlemlerin yapılacağı … imza yetkilisinin belirlenmesi, azledilmesi ve değiştirilmesinin ancak Yönetim Kurulu ve Genel Kurulun oybirliği ile toplanması ve karar alması ile mümkün olabileceği, Madde 10″ daki tadîlatla; Yönetim Kurulu Üyelerinin 1 üyesinin … pay sahipleri tarafından. 3 üyesinin A2 Grubu Pay sahipleri tarafından, 1 Üyenin ise B Grubu Pay Sahipleri tarafından gösterilen adaylar arasından Genel Kurul tarafından oybirliği ile seçileceği, vd„ madde 10. daki tadilatla: Pay Senetlerinin devri usulü, Madde 12′ deki tadilatla; tüm genel kurul toplantıları, şirket sermayesinin tamamını elinde bulunduran hissedarların veya bunların vekillerinin hazır bulunmasi şartı ile toplanır ve kararların oybirliği ile alınacağının düzenlendiğini, bu haliyle de şirket ana sözleşmesindeki 7, 9. 10, 12. Maddelerinın açıkça Ticaret Kanununa, TBK’ nına ve TMK’ nuna aykırılık teşkil ettiğinden batıl olduğunun tespitine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davacılar tarafından kurulduğunu ve müvekkil şirketin ihtiyacı olan finansmanın davacılar tarafından karşılandığını; müvekkili şirketin kredi ihtiyacının karşılanabilmesi için, müvekkil şirket lehine davacıların ve grup şirketlerinin bankalara kefelet verdiğini ve müvekkil şirketin bu şekilde faaliyetini sürdürdüğünü, azınlık hissedar … ise, 100.000 TL itibari değerli hisseleri devren iktisap ederek, müvekkil şirkete ortak olduğunu, müvekkili şirketin Senegal’de bir projenin ihalesini kazandığını ve projeyi tamamlama aşamasına geldiğini; ancak şirketin azınlık ortağı …’ın davaya konu olan sözleşme hükümlerini gerekçe göstererek, toplantılara katılmamak suretiyle yönetim kurulu toplantısının yapılmasını önlediğini, genel kurul toplantısının dahi yapılamadığını, şirkete ait belgeleri imzalamamak suretiyle, malzeme alımı, taşeronların ve müvekkil şirketin çalışanlarının maaşlarınında ödenemediğini, bu arada, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından, 25.01.2019 tarih ve … sayılı yazısı ile 4.02.2017 tarihinde tescil edilen 22.02.2017 tarihli olağanüstü genel kurulu ve tadıl metninde “Yönetim Kurulu Toplantıları ve Karar Nisabı” başlığı altında düzenlenen 10. Maddesinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 408. Maddesine aykırı olduğunun tespit edildiği; bu bağlamda, Şirket ana sözleşmesinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun hale getirilmesi gerektiği, bu yasal yükümlülüğün (30) gün içerisinde yerine getirilmesi, tescilden kaçınma için haklı bir sebep bulunduğu iddiası bulunduğu takdirde, bu sebebin açık ve etraflı olarak ve onu ispata elverişli delilleriyle bildirilmesi, aksi takdirde Türk Ticaret Kanunu’nun 33. Maddesi gereğince işlem yapılacağı ihtar edildiğini, müvekkil şirketin azınlık ortağı ve hakim ortak/ortakları arasında, müvekkil şirketin de taraf olarak gösterildiği çok sayıda dava açıldığını, müvekkil şirketin hakim ortakları olan, işbu davanın da davacısı olan ortaklar tarafından, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/13 E. sayılı ve İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/856 E. sayılı dosyaları ile, Şirket esas sözleşmesinin, 7., 9., 10. ve 12. Maddelerinin değiştirilmesi gündemi ile genel kurul toplantısı yapılması talebi ile bir dava açıldığını ve işbu davanın halihazırda derdest olduğunu, %10 azınlık ortak … tarafından, istanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/37 E. sayılı dosyası ile şirkete, şirketin diğer ortaklarına ve yönetim kurulu üyelerine karşı, esas sözleşmenin 7., 9., 10. ve 12. maddesi hükümlerine istinaden 18.01.2019 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan kararların geçersizliğinin tespiti talebi ile dava ikame edildiğini, yine bundan başka azınlık ortak tarafından, İstanbul Ticaret Sicili aleyhine, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/71 E. sayılı dosyası ile, geçici tescilin terkini talebi ile davası açıldığını, bu davaların da halen derdest olduğunu belirterek, sözleşme hükümlerinin ve bu değişikliğe ilişkin genel kurul kararlarının butlanının tespiti talebi ile dava açmış olup; butlan, hakim tarafından re’sen dikkate alınması gereken bir hukuki yaptırım olması ve tümüyle hakimin görev alanına girdiğinden, işbu dava hususunda davacıların iddialarının sayın Mahkemenin tespitleri ve takdiri çerçevesinde karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir. Müdahil vekili cevap dilekçesinde özetle; müdahale talebinde bulunan müvekkili …’ın, ana sözleşmenin bazı maddelerinin batıl olduğunun tespiti talep edilen … A.Ş.’nin (“Şirket”) %10 oranında pay sahibi ve Sirket’i müşterek imza ile temsile yetkili yönetim kurulu üyesi olduğunu, Şirket’in ana sözleşmesinin 7, 9, 10 ve 12. Maddelerinin, TTK’nın 391, 447. Maddelerine, TTK, TBK ve TMK’nın 2. Maddesine göre açıkça kanuna ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğundan batıl olduğunun tespitine karar verilmesi talebinde bulunan Davacılar …, …, …, …, …, … ve bu … ailesinin aile şirketi olan … Holding A.Ş. toplamda Şirketin %90 hissedarı olduklarını, davacılardan …, … ve …’ın ayrıca Şirket’in yönetim kurulu üyesi sıfatını taşıdıklarını, … Ailesinin Şirket Ana Sözleşmesi’nde düzenlenen yetersayı (nisap) hükümleri vc diğer emredici düzenlemelerle ve kanunun emredici hükümlerine aykırı – yok hükmünde / Batıl – yönetim kurulu kararları alarak, bir üyenin istifası üzerine boşalan yönetim kurulu üyeliğine, Davacılar’dan kardeşleri …’ı atamış; yapılan geçersiz atama sonrasında tek başlarına ve müvekkilinden habersiz olarak çıkarttıkları imza sirküleri ile şirket hesaplarını boşaltıklarını, söz konusu yok hükmündeki kararlar alınmamış olsa idi, Şirket hesaplarından para çekilebilmesi için Fer’i Müdahale Talebinde Bulunan Müvekkilinin imzası gerekeceği ve davacılar’ın hesapları boşaltmasının mümkün olmayacağını, bu hususta İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/37 E. sayılı dosyası ile dava açtıklarını, halen derdest olduğunu, yönetim kurulu üyesi ve müşterek imza yetkilisi müvekkilimizin baypas edilmesi ve … ailesi’nin şirketi kendi kasası gibi kullanabilmesi amacıyla müvekkilinin hak ve imtiyazlarını ortadan kaldırmak amacıyla huzurdaki davanın açıldığını belirterek, davaya, davalı yanında fer’i müdahil olarak katılma yönündeki fer’i müdahale talebinin kabulüne, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; Hukuka aykırı olarak ancak bilerek alınan kararların, alınış amacı düşünüldüğünde; TTK ve hukuka aykırı olsa da, finansman sağlayanın, davaya feri müdahil olanın konumunu güçlendirmek ve azlık olmasına rağmen haklarının teminat altında olduğunu göstermesi için yapılan değişikliklere tüm ortakların aynı tarihte yapılan genel kurula katılmış olması ve alınan kararlara da ortak olmuş olmaları, oy birliği ile karar alınmış olması ve bir manada çerçeve sözleşmenin tarafı olmayan ikişer paydan toplam 12 paya sahip diğer davalı … İnşaat ortaklarının da çerçeve sözleşmede ön görülen şekilde hareket ettiği, bunun zaten çerçeve sözleşmede imzası olan …’ın, davacı diğer ortakları olan gerçek kişilerin, – ki bunların sözleşmenin bir diğer tarafı … A.Ş’nin de ortakları olduğunu , bu çerçeve sözleşmeye uymalarının sağlanmasının …’ın ayrıca taahhüdünde olduğu ve bu gerçek kişi davacı ortakların çerçeve sözleşmesinin bu hükmünü de yerine getirmek için, taahhüde uygun olarak onaylarının olduğu ve buna göre de; … A.Ş’nin tüm taraflarının, ortaklarının genel kurulda alınan kararları TTK’ya ve genel hukuk ilkelerine aykırı olduklarını bile bile esas sözleşme değişikliğini, finansman sağlamak, yurt dışında alınan 105.986.554,50 USD’lik inşaat ihalesi işinin devralınması işinin finansman sağlayanların haklarını güvence altına alarak ve bu yolla yurt dışında alınan işe ortak olmalarını sağlamak üzere sözleşme değişikliklerinin yapıldığı ve tüm oy kullananlarca bu durum bilinerek karar aldıklarına kanaat getirildiği, 22.02.2017 tarihli çerçeve sözleşme ve sözleşme tarafları ve bu sözleşmedeki … taahhüdüne uygun olarak, çerçeve sözleşmeye taraf olmayan diğer ortakların tümünün katılımı ile aynı tarihte yani 22.02.2017 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararların aradan 2 yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra, bunların sonradan batıl olduğunun tespitini talep edenlerin, feri müdahil tarafından finansman sağlanıp şeklen sözleşme maddeleri değiştirildikten sonra TTK ve hukuka aykırı olduğundan bahisle genel kurulun 7,9,10 ve 12. maddelerinde butlan talebinde bulunmuş olmalarının M.K. 2.maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olduğu, keza dava edilmek suretiyle de hakkın kötüye kullanılması ilkelerine de aykırılık oluşturduğu, hukukun hiç bir zaman dürüstlük kuralına aykırı davranışları ve hakkın kötüye kullanılmasını oluşturan davranışları korumadığı ,bu nedenle finans sağlamak üzere oluşturulan çerçeve sözleşmenin yürürlüğe girmesi için, aynı zamanda davalının ana sözleşme değişikliğinin de yapılması ve bu değişiklik ile finansman sağlayanların azlık olmaları nedeniyle, onların sağladıkları finansmanın ve işin bitimine kadar statülerinin korunmasına, azlık pay ve çerçeve sözleşmeden kaynaklanan haklarının korunmasına dair de eş zamanlı olarak genel kurulda bu çerçeve sözleşmede ön görüldüğü üzere, değişiklikler yapıldıktan sonra bunların batıl olduğunu talep etmekte davacıların haklarını kötüye kullanmış olmaları nedeniyle, korumaya değer bir menfaatlerinin olmadığını ve eylemlerinin açıkça M.K.2.maddeye açıkça aykırılık oluşturması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirket ana sözleşmesindeki 12. maddesi ile genel kurul toplantı nisabının ilk ve ikinci toplantı dâhil olmak üzere tüm hissedarların katılımı ile gerçekleştirilmesi ve tüm kararların oy birliği ile alınmasının hukuka aykırı olduğunu, Genel Kurul Toplantı Nisabının belirlendiği TTK’nın 421. Maddesine göre yasal düzenlemede şirket toplantı nisabının ağırlaştırılabileceği fakat yasanın aradığı alt sınırların altına düşürülemeyeceği belirlenmiş olmakla birlikte genel kurul toplantılarının tüm hissedarların katılımı ile gerçekleştirilebileceğinin düzenlendiğini, TTK’nın 447. Maddesine de aykırı olmaması gerektiğini, iş bu Ana Sözleşmenin 12. Maddesi ortaklığın yaşamını olanaksız hale getireceğini, 9. Ve 10. Maddelerinin 375. madde hükmüne aykırı olduğunu ve münhasır nitelikteki devredilemez yetkileri arasında olduğunu, TTK 375’de sayılan devredilemez nitelikteki yetkilerin kullanılmasında yönetim kurulunun genel kurulun veya belli pay gruplarının onayının alınmasını öngören esas sözleşme hükümlerinin de geçersiz olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin görevden azline ilişkin yetkinin 6102 sayılı TTK’nın anonim şirketlere ilişkin 364. Ve 408. Maddeleri gereğince münhasıran genel kurula hasredildiğini, feri müdahalenin koşulları oluşmamasına rağmen mahkemenin ara karardan rücu talebini reddettiğini, 16.07.2019 tarihli dilekçe ile fer’i müdahilin dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, bu nedenle beyanda bulunulamadığını, duruşmada davacıların beyanının alınmaksızın, mahkemenin 01.07.2019 tarihli duruşmadaki Ferimüdahale talebinin kabulünü ilişkin ara karar verildiğini, fer’i müdahalenin koşullarının bulunmadığını, mahkeme tarafından, esasen dava konusu sözleşme maddelerinin değiştirilmesine ilişkin genel kurul kararının batıl olduğu tespit olunduğunu, mahkemenin kötüniyet ile ilgili olarak tespitlerinin doğru olmadığı gibi sözleşmenin batıl hükümlerinin hiç uygulanmadığını, değişiklik sonrasında uzun sayılabilecek bir süre beklenerek dava da açılmadığını, bu nedenle mahkemenin gerekçelerinin yanlış olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak Ana Sözleşmesindeki 7, 9, 10, 12. Maddelerinin Ayrı Ayrı TTK’nın 391, 447. Maddelerine, TTK, TBK ve TMK’ nın 2. Maddesine Göre Açıkça Kanuna ve İyi Niyet Kurallarına Aykırı Olduğundan batıl olduğunun tespitine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava davalı … ortaklığın 22/02/2017 tarihli tarihli genel kurulunda alınan 7,9,10 ve 12 nolu genel kurul kararların butlan ile malul olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ,karara karşı davacılar vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davaya konu genel kurul toplantısının şirketin bütün ortaklarının katılımı ile gerçekleştiği ve kararlarıın oy birliği ile alındığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; Davalı şirketin 22/02/ 2017 tarihli genel kurulun anasözleşme değişikliğine ilişkin 7,9,10,12 nolu genel kurul kararının butlanı ilemalul olup olmadığı ve bunun ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Feri müdahil … davalı şirketin B grubu yönetim kurulu üyesi ,müşterek imza yetkilisi ve %10 hissedarı olarak ve imzalanan çerçeve sözleşmesi uyarınca haklarının kullanılması yönününden davaya mürahalede hukuki yararı bulunduğundan mahkemece feri müdahale talebinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 447 Maddesinde, genel kurulun, özellikle; Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararların kararlarının batıl olduğu hüküm altına alınmıştır. İptal davasından farklı olarak genel kurul kararlarının butlanı TTK’nın 447’nci maddesinde düzenlenmiş ve herhangi bir süre ile sınırlandırılmamıştır.Genel kurul kararlarının butlanı tespiti istem kural olarak herhangi bir süreye tabi değilse de bu hak hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmayacak şekilde dürüstlük kuralı çerçevesinde kullanılmaldır. Ögretide ve Yargıtay uygulamalarında bu hususun ileri sürülmesi bir kararın uygulanmasını ve bu uygulamanın sonuçlarına yıllarca itiraz etmeden rıza ve tahammül gösterilip de sonradan butlanın ileri sürülmesi ve bir kimsenin kararlarının butlanı eskiden beri bilmesine rağmen buna menfaati icabı ses çıkarmayıp da ancak hesaplamayadığı sonuçlarını gördükten sonra kararın butlanı tespiti dava etmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde sayılmıştır. TTK 452 maddesi uyarınca genel kurul aksine sözleşmede hüküm bulunmadığı takdirde kanunda öngörülen şartlara uyarak ve müktesep , vazgeçilmez haklar gözetilerek esas sözleşmenin bütün hükümlerini değiştirebilir.TTK 421 maddesi uyarınca Kanunda veya esas sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, esas sözleşmeyi değiştiren kararlar, şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu alınacağı düzenlenmiştir. Kural olarak şirketlerde esas sözleşme değişikliğine ilişkin kararlarda oy çokluğu ilkesi geçerlidir. Ağırlaştırılmış nisap öngörülen haller kanunda açıkça düzenlenmiş olup,esas sözleşme hükümleri ile kanunda öngörülen ağırlaştırılmış nisap azaltılamayacak ise de bu nisabın artırılmasını yasaklayan emredici bir düzenleme de bulunmamaktadır. Öğreti de halka açık A.Ş lerde tüm ortaklara veto hakkının tanınmasına (yani kararların oybirliği ile alınması sonucunu doğuracak ) yönelik ana sözleşme değişikliğine ilişkin genel kurul kararlarının Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı kararlar olduğu tartışmalı ise de davaya konu şirket halka açık olmayan 8 ortaklı bir şirkettir. Bu haliyle 12 nolu genel kurul kararı ile şirket ana sözleşmesinin 12. Maddesi “…Tüm Genel Kurul toplantıları, Şirket sermayesinin tamamını elinde bulunduran hissedarların veya bunların vekillerinin hazır bulunması sureti ile toplanır ve karsılar oybirliği ile alınır.” şeklinde genel kurulun oybirliği ile toplanması ve kararların tamamının oybirliğiyle alınacağı yönündeki ana sözleşme değişikliği şirket ana yapısını bozacak mahiyette olduğu söylenemeyecek olup 12 nolu genel kurulu kararı yönünden butlanı gerektiren bir hukuka aykırılık bulunmadığı görülmüştür. Davaya konu 7 nolu genel kurul kararı ile ana sözleşmenin 7. Maddesi “…Şirketin İşleri Ve İdaresi Genel Kurul Tarafından TTK Hükümleri Çerçevesinde Oybirliği İle Seçilecek 5 Üyeden Oluşan Bir Yönetim Kurulu Tarafından Yürütülür.Yönetim Kurulu Süresi 3 Yıldır.Görev Süresi Sona Eren Yönetim Kurulu Üyeleri Yeniden Seçilebilirler. Yönetim Kurulu Üyesi Olarak 3 Yıllığına Aşağıdakiler Seçilmiştir;-A1 Grubu Pay Sahipleri Tarafından Önerilen Adaylar Arasından… -A2 Grubu Pay Sahipleri Tarafından Önerilen Adaylar Arasından 1- ….,2-…,-B Grubu Pay Sahipleri Tarafından Önerilen Adaylar Arasından….” 9.nolu genel kurul karar ile şirket ana sözleşmesinin 9. Maddesi”… A2 grubu imza yetkililerinden biri vc A1 grubu imza yetkilisinin atacağı müşterek imzası ile üst sınırı 200.000 TL’ye kadar olan işlemler bakımından temsil ve ilzama yetkilidir. Şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerin belirlenmesi, azledilmesi ve değiştirilmesi ile imza sirkülerinin düzenlenmesi ve değiştirilmesi ancak Yönetim Kurulu ve Genel Kurul kararı alınır. A1 grubu paysahipleri tarafından önerilen yönelim kurulu üyesi ve … imza yetkilisinin belirlenmesi, azledilmesi ve değiştirilmesi ancak Yönetim Kurulu ve Genel Kurulun oybirliği ile toplanması ve karar alması halinde mümkündür.” 10 .nolu genel kurul karar ile şirket ana sözleşmesinin 10 . Maddesi”….Yönetim Kurulu’nun 1 (bir) üyesi A1 grubu pay sahipleri tarafından; 3 (üç) üyesi A2 grubu pay sahipleri tarafından, 1 (bir) üyesi ise B grubu pay, sahipleri tarafından gösterilen adaylar arasından; Genel Kurul taralından oybirliği ile seçilir….A 1 grubu pay sahiplerinin atayacağı 1 (bir) Yönetim Kurulu üyesi Genel Kurul ve/veya. Yönetim Kurulu tarafından ancak oybirliği ile değiştirilebilir; azledilebilir; ve herhangi bir sebeple Yönetim kurulu üyeliği görevi sona ererse yerine atanacak yedek üyeler arasından Genel Kurul tarafından oybirliği İle seçilir….Yönetim kurulunun çağrı usulü ve toplantı esasları şirket iç yönergesinde düzenlenmiştir.Yönetim kurulu toplantıları üyelerin en az beşte dördünün üyenin toplantıları üyelerin en az beşte dördünün üyenin toplantıda hazır bulunması suretiyle yapılır ve yönetim kurulu kararları üyelerin en az beşte dördünün olumlu oyu ile alınır. Yönetim kurulu toplantıları üyelerin beşte dördünün hazır bulunması suretiyle yapılması halinde yönetim kurulu oybirliği ile karar alır.”şeklinde değiştirilmiştir, TTK 360 maddesinde Esas sözleşmede öngörülmek şartı ile, belirli pay gruplarına, özellik ve nitelikleriyle belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine ve azlığa yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınabilir. Bu amaçla,YK üyelerinin, belirli bir grup oluşturan pay sahipleri, belirli pay grupları ve azlık arasından seçileceği esas sözleşmede öngörülebileceği gibi, esas sözleşmede yönetim kurulu üyeliği için aday önerme hakkı da tanınabileceği düzenlenmiştir. Yönetim kurulunda temsil hakkı paya değil belirli niteliklere sahip pay sahipleri oluşturduğu bir gruba veriliyorsa,grupların yönetim kurulunda temsil edilebilmesinin için grubun somut olarak belirlenmesi , esas sözleşmede YK nun kimlerden oluştuğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça belirlenmelidir Buna göre davaya konu10 nolu genel kurul kararı ileYönetim Kurulu’nun 1 (bir) üyesi A1 grubu pay sahipleri tarafından; 3 (üç) üyesi A2 grubu pay sahipleri tarafından, 1 (bir) üyesi ise B grubu pay, sahipleri tarafından gösterilen adaylar arasından;seçileceği yönelik yapılan değişikliklikle usulünu uygun olarak belirlenmiş ve 7 ve 10 Nolu genel kurul kararında YK üyelerinin TTK 360 maddesine uygun şekilde belirlendiği butlanı gerektirir bir hukuka aykırılığın bulunmadığı ,TTK 370 madde uyarınca Esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna ait olup,yönetimin esas sözleşme değişikliği ile A2 grubu imza yetkililerinden biri ve A1 grubu imza yetkilisinin atacağı müşterek imzası ile üst sınırı 200.000 TL’ye kadar olan işlemler bakımından temsil ve ilzama yetkili olduğuna ilişkin düzenlemede butlanı gerektirir bir durum olmadığı gibi TTK 390 maddesinde esas sözleşmede aksine ağırlaştırıcı bir hüküm bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanacağı ve kararlarını toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alacağı düzenlenmiş olup, bu düzenlemede belirtilen YK toplantı ve karar nisabının ana sözleşme ile ağırlaştırılabilecek olup, 10 nolu genel kurul kararı ile Yönetim kurulu toplantıları üyelerin en az beşte dördünün(4/5) üyenin toplantıda hazır bulunması suretiyle yapılır ve yönetim kurulu kararları üyelerin en az beşte dördünün(4/5) olumlu oyu ile alınacağına yönelik ana sözleşme değişikliği şirket ana yapısını bozacak mahiyette de olmadığından butlanı gerektirir bir huhuka aykırılığın bulunmadığı anlaşılmştır. Ancak; TTK340 maddesi uyarınca esas sözleşme ancak ,bu kanunun A.Ş lere ilişkin hükümlerinden ancak Kanunda buna açıkça izin verilmişşe sapabilir . TTK de yedek YK üyeliği konusunda bir düzenleme mevcut olmayıp buna göre genel kurulda yedek YK üyesi seçilmesi yada bu yönde ana sözleşme değişikliği yapılmasına yönelik alınan kararlarda geçerli olmayan butlanı gerektirir bir karar olacaktır. Somut olayda Genel kurulda seçilmiş bir yedek üye mevcut olmayıp, A1 grubu pay sahibihinin gösterdiği adaylar arasından seçilen YK üyesinin görevi sona ermesi halinde yine A1 grubu pay sahiplerinin göstereceği yedek adaylar arasında Genel Kurul tarafından oybirliği ile seçileceğine ilişkin 10 nolu genel kurul kararı ile yapılan ana sözleşme değişikliğine ilişkin düzenleme TTK 340 maddesi uyarınca butlan ile malul olduğunun kabulü gerekmiştir. TTK 370 maddesi uyarınca ana sözleşme de şirketi temsil ve ilzama yetkili YK üyelerinin belirlenmesi yönelik düzenleme yapılması olanaklı olup,ana sözleşme değişikliği,YK üyelerinin seçimi, süreleri, ibraları hakkında karar verilmesi ve görevden alınmaları. TTK 408 maddesi uyarınca genel kurulun, TTK’nın 375/1-d bendinde ise müdürlerin ve aynı işleve sahip kişiler ile imza yetkisini haiz bulunanların atanmaları ile görevden alınmaları ise yönetim kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Dava konusu 9 nolu şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerin belirlenmesi, azledilmesi ve değiştirilmesi ancak Yönetim Kurulu ve Genel Kurul kararı ile alınacağı ve 10 nolu kararda mükerrer olarak da yazılan A1 grubu paysahipleri tarafından önerilen yönelim kurulu üyesi ve … imza yetkilisinin belirlenmesi, azledilmesi ve değiştirilmesi ancak Yönetim Kurulu ve Genel Kurulun oybirliği ile toplanmasını ile mümkün olacağına yönelik genel kurulunun devredilemez yetkilerine ilişkin olup , yetkinin YK tarafından da kullanılacağına ilişkin genel kurul kararları bu yönü ile butlan ile malul olduğunun kabulü gerekmiştir. 22.02.2017 tarihli çerçeve sözleşme uyarınca bu sözleşmeye taraf olmayan diğer ortakların tümünün katılımı ile aynı tarihte yapılan davaya konu genel kurul ile sözleşmede taahüt edilen esas sözleşme değişikliği yapılmış ise de bu genel kurul kararına karşı eldeki dava 24/01/2019 tarihinde dava açılmış olup,YK üyelerinin 3 yıllık süre için seçildiği ve taraflar arasında da YK üyesinin seçiminde davacıların ana sözleşme hükümlerine aykırı şekilde karar aldığı iddiasiyla 25/01/2019 tarihinde davalının davacılar aleyhine açtığı İstanbul 3.ATM nin 2019/37 Esas sayılı davanın derdest olduğu bu haliyle değişiklikler yapıldıktan sonra genel kurul karanının uygulanmasına ve sonuçlarına yıllarca sessiz kalarak genel kurul kurulu kararının benimsendiği söylenemeyeceginden genel kurul kararını butların ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmadığının kabulü gerekmiştir. Bu durumda mahkemece genel kurul kararların butlan ile malul olup olmadığı husus tartışılmadan yanılgılı değerlendirme ile butlanın ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından, kararın kaldırılmasına ve davaya konu 9 ve 10 nolu genel kurul kararların ın butlanı ile malul olduğu tespit edilen kısımlar yönünden davanın kısmen kabulü karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2- Davanın KISMEN KABULÜ ile; Davalı … İnşaat ve Ticaret A.Ş ‘nin 22/02/2017 tarihli Olağanüstü Genel Kurulu’nda alınan; a- 9 nolu genel kurul kararının şirket ana sözleşmesinin 9. Maddesinin değişitirilmesine ilişkin “… Şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerin belirlenmesi, azledilmesi ve değiştirilmesi ile imza sirkülerinin düzenlenmesi ve değiştirilmesi ancak Yönetim Kurulu ve Genel Kurul kararı alınır. A1 grubu paysahipleri tarafından önerilen yönelim kurulu üyesi ve … imza yetkilisinin belirlenmesi, azledilmesi ve değiştirilmesi ancak Yönetim Kurulu ve Genel Kurulun oybirliği ile toplanması ve karar alması halinde mümkündür.” kısmının TTK 447 maddesi uyarınca BUTLAN İLE MALUL OLDUĞUNUN TESPİTİNE b- 10 nolu genel kurul kararını şirket ana sözleşmesinin 10 . Maddesinin değişitirilmesine ilişkin”….A 1 grubu pay sahiplerinin atayacağı 1 (bir) Yönetim Kurulu üyesi Genel Kurul ve/veya. Yönetim Kurulu tarafından ancak oybirliği ile değiştirilebilir; azledilebilir; ve herhangi bir sebeple Yönetim kurulu üyeliği görevi sona ererse yerine atanacak yedek üyeler arasından Genel Kurul tarafından oybirliği İle seçilir.” kısmının TTK 447 maddesi uyarınca BUTLAN İLE MALUL OLDUĞUNUN TESPİTİNE 3- Fazlaya dair istemin REDDİNE, 4-Karar tarihinde alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın, mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcının davacılardan alınarak Hazineye irat kaydına, 5-Davacılar tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri 43,00 TL yargılama masrafının, davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 6-Davacılar yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 7- Davalı yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine, 8- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine 9-İstinaf Aşamasına İlişkin Olarak; a-Davacılar tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, b-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 148,60 TL, posta ve tebligat gideri 182,50 TL olmak üzere toplam 331,10 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 12- HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28/01/2021