Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/132 E. 2021/105 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/132
KARAR NO: 2021/105
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2017
NUMARASI: 2014/1301 Esas – 2017/1209 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04.02.2021
Taraflar arasındaki Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı banka tarafından çek yasağı bulunan … isimli kişiye kurmuş olduğu şirket üzerinden çek karnesi verildiğini, dava dışı … ile yapılan ticari ilişki ile teslim alınan çekler nedeni ile müvekkili şirketin zarara uğradığını, çek keşide etme yasağı olan bir kişiye çek karnesi veren davalı bankanın bu zarardan sorumlu tutulacağının içtihatlar ile sabit olduğunu beyan ederek, şimdilik fazlaya ilişkin dava hak ve talepler saklı kalmak kaydıyla 10.000TL nin dava tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu olay ile ilgili müvekkili bankanın üzerine düşen yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacı tarafın da ticaret şirketi olduğunu, en az müvekkili banka kadar basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğunu, çalışılan şirketin nasıl bir şirket olduğu hususunda bilgi temin etmiş olması gerektiğini, keşideci ya da cirantalara karşı hukuki yolların tüketilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesince dava hakkında, “davalı bankanın Gaziantep şubesinde dava dışı … LTD ŞTİ adına çekle işleyen Türk Lirası vadesiz mevduat hesabı açılarak şirketin yetkili temsilcisi …’ın çek keşide etmekten yasaklı olmasına rağmen 21/12/2012 tarihinden itibaren çek karnesi verilmesi ve davacı şirket ile dava dışı şirket arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak verilen çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle davacı yanın uğramış olduğu zararı davalı bankanın tazminle yükümlü olup olmadığı noktasında toplandığı saptanmış olup, davalı banka tarafından ibraz edilen belgelerin tetkikinde davalı banka tarafından dava dışı şirkete ait oda sicil kaydı, vergi levhası, ticaret sicil gazetesi, imza beyannamesi, kimlik fotokopisinin temin edildiği, bunun üzerine 21/12/2012 tarihli çek teslim tutanağına bağlanan çek yapraklarının teslim edildiği, 5941 sayılı kanun kapsamında Uyap aracılığıyla yapılan bildirimlerde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kayıtlarına göre dava dışı keşideci şirketin yetkili temsilcisi olan …’ın Bakırköy 6. Sulh Ceza Mahkemesi’nin çek yasağı kararı ile 30/05/2011tarihinden itibaren çek keşide etmekten yasaklı olduğu, Bursa 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararı ile 15/06/2012 tarihinden itibaren, İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararı ile 27/07/2012 tarihinden itibaren çek keşide etmekten yasaklı olduğunun görüldüğü, bilindiği üzere TTK’nın 18/2 maddesine göre bankaların bütün faaliyetlerinde basiretli bir tacir gibi hareket etme zorunluluğu bulunmaktadır. Ayrıca 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca bankaların çek verilmesi düşünülen kişilerin mali ve sosyal durumlarını araştırmaları gerekmekte ve 4. madde düzenlemesi ile hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunan gerçek kişinin yönetim organında görev yaptığı veya ticaret siciline tescil edilen yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek defteri verilmesinin mümkün olmadığı yönünde açık düzenleme bulunmaktadır. Anılan yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davalı bankanın çek keşide etmekten yasaklı olan yetkili temsilcisi … hakkındaki Merkez Bankası kayıtlarını tetkik etmeden dava dışı şirkete 21/12/2012 tarihinden başlayarak çek karnelerini vermekle bankacılık işlemlerinin niteliği gereği bankaların diğer ticari işlemlerden daha ağır özel yükümlülüklerinin bulunması babında belirtilen araştırmayı yapmayarak kusurlu davrandığı, davacı yanın ise büyük miktarlarda çek kabul ettiği bir firma hakkında yeterince araştırma yapmadan ve teminat almadan çek aldığı, yakın tarihte kurulmuş olan şirketin keşide ettiği yüklü miktarlardaki çekleri kabul ederken basiretli bir tacir olarak hareket etmesi gerekmekteyken ihmal gösterdiği, bu nedenle bilirkişi raporunda belirtilen müterafik kusurun mahkememiz kanaatiyle uyumlu olduğu, zararın doğmasında her iki tarafın da tedbirsizlik ve özensizlik gösterdiği, bir tarafın kusurunu diğer tarafın kusurundan fazla tutmanın mümkün olmadığı, aciz belgesine bağlanmış 95.000TL’lik çek için davacı yanın talebinde %50 kusur oranına göre haklı bulunduğu ancak davanın kısmi dava olarak ikame edildiği ve 10.000TL’lik talebin ileri sürüldüğü, müterafik kusur oranına göre HMK’nın 26. maddesi delaletiyle davacı yanın kısmi davasının kısmen kabulüne, 5.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı bankanın kusuru olmadığını, mahkemenin müterafik kusur tespitinin tamamen yanlış olduğunu, davacının ticaret ve alışveriş yaptığı muhatabından çek almadan önce alışveriş yaptığı firmayı araştırması gerektiğini, ayni veya şahsi teminat almasının gerektiğini, davacının özen eksikliğinin sorumlusunun davalı banka olmadığını, davacının ürün ve mal satmadan önce söz konusu şirketin sermayesini, bilançosunu, piyasadaki durumunu araştırması gerektiğini, davalı bankanın çek kanunu 2. Md. Göre, yasaklı olunmadığına ilişkin dava dışı şirketin davalı bankaya yazılı beyan ve taahhütte bulunduğunu, bu nedenle davacının beyanlarının doğru olmadığını, dava dışı … Ltd.şti. Firmasının çeklerinin incelendiğinde firmanın çeklerinin büyük bir kısmının ödendiğinin görüldüğünü, bilirkişinin davalı banka nezdinde yerinde inceleme yapmadan, dava dışı şirketin çek hesabı kayıtlarını ve kaç adet çekinin ödenip ödenmediğini incelemeden rapor tanzim ettiğini, dava dışı şirketin paravan şirket olduğunu, bilirkişi raporlarının eksik olduğunu, bu hususları istinaf ederek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklı olan bir kişinin müdürü olduğu limited şirkete çek hesabı açılması ve çek defteri verilmesi nedeniyle çek hamilinin tahsil edemediği çek bedeli nedeniyle uğradığı zararın tahsili istemli alacak davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalı bankanın çek keşidecisi şirkete çek hesabı açarken kusurlu davranıp davranmadığı ve davacının kusur durumu noktasındadır. Dava dışı … ve Ltd. Şti. tarafından davacı lehine davalı bankanın Gaziantep şubesine ait 6 adet toplam 675.000TL’ye tekabül eden; 05/08/2014 tarihinde keşide edilen 120.000,00 TL bedelli çek Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün …, 05/09/2014 tarihinde keşide edilen 130.000,00 TL bedelli çek İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …, 05/10/2014 tarihinde keşide edilen 130.000,00 TL bedelli çek İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …, 30/11/2014 tarihinde keşide edilen 100.000,00 TL bedelli çek İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …, 30/12/2014 tarihinde keşide edilen 100.000,00 TL bedelli çek İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …, 30/01/2015 tarihinde keşide edilen 95.000,00 TL bedelli çek İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konulmuş, bunlardan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davacı alacaklı lehine dava dışı takip borçlusu … Ltd. Şti. hakkında 122.958,50 TL tutarında aciz belgesi verilmiştir. Davalı banka tarafından sunulan belgelere göre, davacı tarafça icra takiplerine konu edilen çekler, davalı banka tarafından 21/12/2012 tarihinde … Ltd. Şti. teslim edilen çek defteri kullanılarak tanzim edilmiştir. Ticaret siciline göre 13/11/2012 tarihinde kuruluş tescili yapılan … Ltd. Şti.’nin şirket müdürü … olup, bu kişi hakkında TCMB kayıtlarına göre, çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına ilişkin olarak Bursa 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2010/739 esas sayılı dosyasında verilen kararın 15/06/2012 tarihinde, İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/501 esas sayılı dosyasında verilen kararın 27/07/2012 tarihinde duyurulduğu anlaşılmaktadır. 5941 sayılı Çek Kanunu’nun davalı bankanın çek hesabı açtığı tarihte yürürlükte bulunan 2/2. maddesine göre, bankalar, çek hesabı açtırmak isteyenlerin yasaklılık durumuna ilişkin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kayıtlarını, açık kimliklerini saptamak için fotoğraflı nüfus cüzdanı, pasaport veya sürücü belgesi örneklerini, yerleşim yeri belgelerini, vergi kimlik numaralarını, tacir olanların ayrıca ticaret sicili kayıtlarını, esnaf ve sanatkâr olanların ise esnaf ve sanatkâr sicili kayıtlarını almak ve çek hesabının kapatılması hâlinde bunları, hesabın kapatıldığı tarihten itibaren on yıl süreyle saklamakla yükümlü tutulmuşlardır. Aynı maddenin 3. Fıkrası ise; çek hesabı açılmasını veya mevcut çek hesabından çek defteri verilmesini isteyen kişinin, her defasında tacir veya esnaf ve sanatkâr olup olmadığı ve kendisi hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı hususunda bankaya yazılı beyanda bulunması, tüzel kişiler adına verilecek beyannamede ayrıca, tüzel kişinin yönetim organında görev yapan, temsilcisi olan veya imza yetkilisi olan kişilerin çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığının belirtilmesi gerektiği, 4. Fıkrada ise hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı bulunan gerçek kişinin, yönetim organında görev yaptığı, temsilcisi veya imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek defteri verilmeyeceği düzenlenmiştir. Dosyada örneği bulunan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yazısına göre, 5941 sayılı Yasanın 5/8. Maddesi uyarınca, 07/06/2010 tarihinden itibaren mahkemelerce Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na bildirilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına ilişkin kararların günlük olarak tüm banka genel müdürlüklerine elektronik ortamda duyurulduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, bankaların çek hesabı açtırmak isteyen kişilerin yasaklılık durumlarını 5941 sayılı Yasa’nın 2. Maddesi gereğince araştırması ve krebilitelerini değerlendirmesi gerekir. Ayrıca bir sermaye şirketi olması hasebiyle tacir olan bankanın TTK’nın 18/2 maddesine göre bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmekle yükümlüdür. Hakkında çek hesabı açma ve düzenleme yasağı bulunan bir gerçek kişi veya yöneticileri temsilcileri veya imzaya yetkilileri arasında söz konusu yasağa tabi kişiler bulunan tüzel kişinin çek hesabı açma isteğinin reddedilmesi gerekir. Bu durumu öğrenebilmesi ve yasağa rağmen çek hesabı açmaması (ÇekK m. 2/1) veya çek defteri vermemesi (ÇekK m. 2/3) için bankalara hem araştırma yükümlülüğü getirilmiş hem de çek hesabı açmak veya çek defteri almak isteyen kişiye yasaklı olmadığına ilişkin beyanda bulunma zorunluluğu getirilmiştir. Doktrinde bankaların basiret ve özen yükümlülüğü olarak adlandırılan bu araştırma ve belgeleri özenle inceleme yükümlülüğünü yerine getirmeyen bankanın çek hamiline karşı TBK’nın 49. Maddesine göre sorumlu tutulması gerekir. Banka müşterisine çek hesabı açmak suretiyle gayrinakdi kredi kullandırabilmektedir. Bu halde banka kendi varlığından kredi vermemekte ve kredi riski de 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3/3. Maddesi uyarınca, karşılığı olmayan her çek yaprağı başına ödeme yapmakla yükümlü olduğu tutarla sınırlı olmaktadır. Buna karşın banka müşterisi bu çek yapraklarını kullanarak menfaat temin etmektedir. Bankanın müşterisine çek hesabı açması ve çek defteri vermesi müşterinin krebilitesinin kredi kullandırmaya elverişli olduğu yönünde çek lehtarında bir güven oluşturmaya elverişlidir. Çek hamilinin çekin karşılıksız çıkması halinde yalnızca bankanın ödemekle zorunlu olduğu bedeli talep edebildiği nazara alındığında, çek hesabı açılmasını talep eden şirket ortaklarının banka sisteminde tanımlı olmaları halinde mahkeme yasaklısı kontrolünün firma ve ortakları için sistemden yapılması, sistemsel kontrol sağlanamadığında ise, firmaların ticaret sicil gazetesi ve yönetim kurulu kararlarından mahkeme yasaklılığı araştırmasının şube tarafından titizlikle yapılması gerekmektedir. Davalı bankanın sunduğu belgelere göre, lehine çek hesabı açılan … Ltd. Şti.’nin müdürü …’dan çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı hususunda beyanname alınması ile yetinilmiş, Merkez Bankası kayıtlarından yasaklılık durumu araştırılmamıştır. Bu haliyle davalı banka tarafından, dava dışı şirketin müdürü …’ın çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunduğu dönemde bu şirkete çek hesabı açıp, çek defteri vermek suretiyle Çek Kanunu’nun kendisine yüklediği yükümlülükleri ihlal etmiş ve kusurlu davranmıştır. Davacı çek hamilinin ise … Ltd. Şti. tarafından keşide edilen toplam tutarı 675.000,00 TL olan 6 adet çeki bahsi geçen şirketin ticari ve ekonomik durumunu araştırmadan ve alacağı için teminat almadan ihmal ve tedbirsizce hareket ederek ticaret şirketi olması nedeniyle basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğüne de aykırı davranmak suretiyle çekleri kabul etmesi nedeniyle zararın doğmasında müterafik kusurunun bulunduğunun kabulü gerekir. Mahkemece de hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının %50 oranında müterafik kusurunun olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporu somut olaya uygun, gerekçeli ve denetime elverişli olup mahkemece kusur oranının takdir ve tespitinde bu raporun esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Bir güven kurumu olan bankaların yaptığı işlemlerdeki en hafif kusurlarından dahi sorumlu olmaları ve ayrıca davalı vekilince ileri sürülen istinaf sebeplerinden davacı şirketin dava dışı tüzel kişinin sermayesini, bilançosunu ve piyasadaki durumunu araştırması gerektiği yönündeki hususların esasen çek hesabı açmadan önce davalı banka tarafından da yerine getirilmesi gerektiği gibi, davalı bankanın sorumluluğunun Kanun’un açıkça yüklediği yükümlülüklerin yerine getirilmemesinden kaynaklanıyor olması karşısında davacı çek hamiline davalı bankanın kusurunu aşacak şekilde kusur yüklenmesi mümkün değildir. Davalı bankanın dava dışı şirketin yetkilisinden yasaklı olunmadığına dair beyanname almış olması bankayı yükümlülükten kurtarmaya yeterli olmadığı gibi, dava dışı şirketin ödenen çeklerinin bulunması hali de davalı bankanın yasal yükümlülüklerini yerine getirdiğine ispat için yeterli değildir. Bu kapsamda Mahkemece dava dışı … Ltd. Şti. tarafından davacı lehine 30/01/2015 tarihinde keşide edilen ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konu edilip, davacı takip alacaklısı lehine 122.958,50 TL tutarında aciz belgesi verilen 95.000,00 TL bedelli çek hakkında kusur durumuna göre taleple bağlı kalınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından başlangıçta peşin olarak yatırılan istinaf karar harcı 85,90 TL’nin alınması gerekli olan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 255,65 harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemizce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04.02.2021