Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1297 E. 2023/619 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1297
KARAR NO: 2023/619
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/09/2019
NUMARASI: 2018/702 Esas – 2019/814 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/06/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili bankadan ticari kredi kullandığını, davalının ödemelerini zamanında yapmaması üzerine noter aracılığıyla kendisine ihtar çekildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmediğini, alacağının tahsili amacıyla davalıya karşı Bakırköy … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davalının 10/05/2013 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden kullanmış olduğu kredinin taksitlerini ödemediğinden bahisle hesabın katedildiği ve davalının temerrüde düşürüldüğü, takip tarihi itibariyle davacının toplam 6.667,26 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, alacak belirlenebilir olduğundan davacı lehine kabul edilen değerin %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine” aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından yetki itirazı üzerine dosyanın Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayısına kaydedilerek yeni ödeme emri gönderildiğini, ancak bu ödeme emrinde takip alacaklısının … Akdere Şubesi olarak gözüktüğünü, dolayısıyla yetki itirazı neticesinde Bakırköy İcra Müdürlüklerinden başlatılan icra takibinin taraf sıfatı yönünden hatalı olduğunu, ayrıca bu yeni takipte işlemiş faiz miktarı ve takip sonrası işleyecek faize ilişkin bir kaydın da bulunmadığını, her iki takipteki talepler arasında farklılıklar bulunduğunu, davacı tarafından açılan davaya ilişkin dava dilekçesinde kredi borcunun zamanında ödenmemesi üzerine davalı müvekkile hesap kat ihtarnamesi gönderildiği belirtilmiş olmasına rağmen, bu ihtarnameye ait tebliğ parçasının dosyaya sunulmadığını, bu gönderilen kat ihtarının müvekkiline tebliğ edilmediğini, edilen bir tebliğ var ise de usulüne ve yasal mevzuata uygun olmadığını, bu hususun muacceliyet ve temerrüdün başlangıç tarihleri açısından önemli olduğunu, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda bu husus değerlendirilmediğinden denetime elverişli bir raporun varlığından söz edilemeyeceğini, takibin usulüne uygun yapıldığı var sayılsa bile takipteki alacak kalemlerinde bu takip dolayısıyla aldırılan bilirkişi raporunda da hesaplama hataları bulunduğunu, bilirkişi raporunun faiz hesaplaması başlıklı 5’inci sayfasında akdi faiz için 01/01/2018 tarihinden itibaren 86 günlük faiz hesaplandığını, temerrütün 26’ncı taksit tarihi olan 01/02/2018 tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini, aynı şekilde temerrüt faizinin ihtarname tarihinden itibaren değil, ihtarnamenin tebliği ve tebliği ile birlikte öngörülen ödeme süresi geçtikten sonra hesaplanması gerektiğini, bu hususlarda hatalı hesaplama yapıldığını, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürmüştür. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; uzman bilirkişi tarafından hazırlanan raporda açıkça görüleceği üzere takibe ilişkin tüm bilgi ve belgelerin titizlikle incelendiğini, yapılan hesaplamalar ile olması gereken takip talebi ve fer’ilerin ortaya konulduğunu, davalının genel kredi sözleşmesinde imzaladığı koşullar dışında herhangi bir işlem veya talep söz konusu olmamasına rağmen tamamen kötü niyetli iddia ve itirazlar ile borçtan kurtulma amacı ile işbu istinaf başvurusunda bulunulduğunu, belirtilen sebepler neticesinde davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini, yerel mahkeme kararının onanmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını beyan ve talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı başlatılan ilamsız icra takibine borçlunun itirazının iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince yukarıdaki gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalıya çıkarılan kat ihtarının tebliğ edilip edilmediği, temerrüt tarihinin ve temerrüt faizinin doğru belirlenip belirlenmediği noktasındadır. Dosyaya sunulan taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi, ödeme planı ve diğer evrakların incelenmesinden aylık faiz oranının %1,70 oranında belirlendiği, bu durumda yıllık faiz oranının %20,40 olduğu, genel kredi sözleşemsinin 2.7.1 maddesi ile gecikme faiz oranının akdi faizin 2 katı olarak uygulanacağının hüküm altına alınması nedeniyle Yıllık %40,80 olarak uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Davacının kullandığı 36 ay taksitli ticari kredinin son olarak 01/01/2018 tarihnde 25. Taksitinin ödendiği, bu ödeme sonrası ana para borcunun 6.039,99 TL bakiye kaldığı, davalının ticari artı para hesap bakiyesinin 0,01 TL olup toplam borcunun 6.040,00 TL olarak bilirkişi tarafından tespit edilmesinde ve yine bu tarihten itibaren ana para alacağına temerrüt tarihine kadar akdi faiz işletilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir.Davacı tarafından davalıya gönderilen Gebze … Noterliğinden 29/03/2018 tarih ve … yevmiye numaralı borcun 7 gün içinde ödenmesi ihtarını içeren hesap kat ihtarının 03/04/2018 tarihinde tebliğe sunulduğu ancak iade edildiği,görülmüştür.İİK 68/b maddesi gereği davalının sözleşmede belirtilen adresine gönderilen tebligatın bu tarih itibarıyla tebliğ tarihi sayılması gerektiği temerrüdün bu durumda ihtarname ile verilen 7 günlük süreninin bitimi olan 11/04/2018 tarihi itibarıyla oluştuğu, bu tarihe kadar asıl alacağa akdi faiz, bu tarihten takip tarihine kadar ise temerrüt faizi hesaplanması gerekmektedir. Dairemizce akdi faiz 6.040 TL X 20,40 X 101 gün/36.000 =345,68 TL olarak hesaplanmıştır. Temerrüt faizi ise 11/04/2018 tarihi ile takip tarihi olan 07/05/2018 tarihileri arasında 6.040 TL X 40,80 X 28 gün/36.000 =191,66 TL olarak hesaplanmış bu durumda davacını takip tarihi itibarıyla faiz alacağının 345,68 TL + 191,66 TL =537,34 TL olabileceği hesaplanmıştır. Takip talebi ve ödeme emrinde 504,45 TL faiz talep edildiği, talebin hesaplanan miktardan düşük olduğu, ilk derece mahkemesince de taleple bağlı kalınarak 504.45 TL işlemiş faize hükmedildiği anlaşılmakla davalı vekilinin hüküm sonucunu değiştirmeyen bu yöne ilişkin istinaf talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının sonucu itibarıyla doğru olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.08/06/2023