Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1285 E. 2023/187 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1285
KARAR NO: 2023/187
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2019
NUMARASI: 2018/712 Esas – 2019/987 Karar
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/02/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı …-… AVM arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davalıya nakdi ve gayrinakdi krediler kullandırıldığını, davalı şirketin kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, kullandırılan kredilerin çekilen ihtara rağmen ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan İstanbul … icra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına davalı taraflarca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalıların icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında, davacı bankanın Sancaktepe Şubesi tarafından davalı … – … AVM’ye kullandırılan ve ödenmeyen nakdi ve gayrinakdi kredinin fer’ileriyle birlikte tahsili için alacaklı davacı tarafça, asıl borçlu ve kredi sözleşmesine müşterek ve müteselsil kefil olan davalı şirket hakkında girişilen ilamsız icra takibinde, bilirkişi raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere davacı bankanın, 393.405,38 TL asıl alacak, 7.247,40 TL işlemiş faiz ve 362,37 TL BSMV ve 902,03 TL masraf olmak üzere toplam 401.917,18 TL nakdi; kredi sözleşmesi gereği iade edilmeyen çekler ve teminat mektubu yönünden 95.600 TL gayrinakdi alacağının bulunduğu; kredi sözleşmesini 600.000 TL kefalet limitiyle müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalayan davalı şirketin borcun tamamından kefalet limiti ile sorumlu tutulması gerektiği, benimsenen bilirkişi raporu ile tespit edilen nakdi alacak yönünden 401.917,18 TL ve gayrinakdi alacak yönünden 95.600 TL alacak miktarlarına yönelik davalı borçluların vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği; bu miktarları aşan davacı isteminin açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen nakdi alacak üzerinden davalıların icra inkar tazminatına mahkumiyetine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yapılan yargılamada toplamda 2.009,81 TL yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen gerekçeli kararda maddi hata yapılarak davalılar vekili lehine 10.558,78 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, ne var ki avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/1.2. maddesine göre vekalet ücretinin, maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğini, ancak hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen kısmı geçemeyeceğini, bu durumda reddedilen miktar göz önünde bulundurulduğunda 2.009,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmesinin gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalıların temerrüt tarihi ve takip tarihi arasındaki faiz hesaplamasında hataya düşülerek davacı bankanın alacağının faiz yönünden eksik hesaplandığını beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını ve davanın reddedilen kısmı üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediye ilişkin alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.Mahkemece davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 401.917,18 TL nakdi, 95.600,00 TL gayri nakdi alacak yönünden iptaline karar verilmiştir. Buna göre, nakdi kredinin 2.009,81 TL’lik kısmı mahkemece kabul edilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 341/2. Maddesine göre, miktar ve değeri 2019 yılı için 4.400,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Mahkemece, istinaf eden davacı aleyhine karar verilen kısım ise 2.009,81 TL’dir. Ayrıca anılan maddenin dördüncü fıkrasında da alacağın tamamının dava edildiği durumlarda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü istinaf sınırının altında kalan tarafın istinaf yoluna başvuramayacağı düzenlenmiştir. Miktar olarak kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Her ne kadar İlk derece Mahkemesince davacının aleyhine verilen red kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş ise de; miktar itibariyle hüküm tarihinde geçerli olan istinaf sınırını geçmeyen bu karara karşı HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca istinaf kanun yoluna başvurulamayacağından davacının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 346/1. Maddesi uyarınca REDDİNE,2-İstinaf yoluna başvuru sırasında alınan istinaf karar harcı ile istinaf başvuru harcının istemi halinde davacıya iadesine,3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 23/02/2023