Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1281 E. 2020/357 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1281
KARAR NO : 2020/357
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2019
NUMARASI : 2019/1001 Esas – 2019/1241 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/11/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil firmanın, Bakırköy Vergi Dairesi’ne kayıtlı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … sicil numarası ile kayıtlıdır olduğunu. ancak müvekkil firmanın Halkalı Basın Ekspress yolu, Dereboyu mevkiinde mevcut fabrikasında güvenlik görevlisi olmadığını 22.08.2019 tarihinde hırsızlık meydana geldiğini, müvekkil şirket yetkilisi hırsızlık suçunu işleyen kişiler hakkında 22.08.2019 tarihinde Halkalı Şehit Ahmet Zehir Polis Merkezi’ne gittiğini şikayette bulunduğu ancak daha sonrasında yapılan incelemede şirkete ait 2015 – 2016 yıllarına ait defterlerinin de olmadığını tespit ettiğini, bu hususun aynı polis merkezine 19.12.2019 tarihinde verilen ifade ile bildirildiğini, bu sebeple 2015 – 2016 yıllarına ait yevmiye, defteri kebir, envanter defterleri, Bakırköy …. Noterliği’nden 25.07.2016 tarih, … sayı ile onaylı yönetim kurulu karar defteri, ortaklar pay defteri ve genel kurul karar defteri çalınma suretiyle zayi olduğunu, ticari işletmede bulunan belgelerin çalınma nedeniyle zayi olması nedeniyle TTK m.82/7 fıkrası gereğince yukarıda açık dökümü yapılan tüm defter ve sair belgelerin zayi olduğuna dair belge verilmesi için mahkemenize müracaatla işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, davanın kabulüyle müvekkil firmanın 2015 – 2016 yıllarına ait yevmiye, defteri kebir, envanter defterleri, Bakırköy …. Noterliği’nden 25.07.2016 tarih, … sayı ile onaylı yönetim kurulu karar defteri, ortaklar pay defteri ve genel kurul karar defterinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; TK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesini talep edebilmek için, yasada belirtilen 15 günlük hak düşürücü sürede davanın açılması gerektiği, 15 günlük sürenin öğrenmeden itibaren başlayacağı, somut davada hırsızlık olayının 22.08.2019 tarihinde meydana geldiği, şirket yetkilisinin soruşturma aşamasında 19.12.2019 tarihinde ifade vererek defterlerin yerinde olmadığını tespit ettiğini beyan ettiği dikkate alındığında arada geçen 4 aya yakın süre geçtikten sonra defterlerin ziyaını öğrendiğinin beyan etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davacının hırsızlık olayının akabinde basiretli bir tacir gibi davranmayarak gerekli kontrol ve denetimleri yerine getirmediği kanaatine varılarak davanın TTK 82 maddesi uyarınca 15 günlük süre içerisinde açılmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı firmanın 22.08.2019 tarihinde Halkalı Basın Ekspress yolu, Dereboyu mevkiinde hırsızlık meydana geldiğini, bu hususa ilişkin olarak da şirket yetkilisi tarafından aynı tarihte Halkalı Şehit Ahmet Zehir Polis Merkezi’nde şikayette bulunulduğunu, müvekkil şirket yetkililerince daha sonra yapılan incelemede şirkete ait Bakırköy …. Noterliği’nden 25.07.2016 tarih … sayı ile onaylı yönetim kurulu karar defteri, ortaklar pay defteri ve genel kurul karar defteri, 2015-2016 yıllarına ait ticari defterlerinin de olmadığının tespit edilmesi üzerine davacı şirket yetkililerince derhal aynı gün içerisinde aynı polis merkezine 19.12.2019 tarihinde verilen ifade ile bildirildiğini, yerel mahkemenin red kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kanun hükmünde ziyana sebep olan fiilin gerçekleşmesinin değil de, ziyanın öğrenildiği tarihin 15 günlük hak düşürücü sürenin başlangıcı olacağı açıkça hüküm altına alındığını, şirket yetkililerince ziyan öğrenilince 19.12.2019 tarihinde derhal Halkalı Şehit Ahmet Zehir Polis merkezinde ek ifade ile bildirildiğini, 23.12.2019 tarihinde de 15 günlük hak düşürücü süre dolmadan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ziyan belgesi verilmesi talebiyle başvurulduğunu, Tacirin ticareti ile ilgili olmayan hususlarda basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorunda olmadığını, Yargıtay’a göre de basiretli tacir olma yükümlülüğü tacirin ticari faaliyetlerine yönelik olarak, ticaret hayatı ile ilgili olmayan fiili durumları kapsamayacak şekilde düzenlendiğini, bu nedenlerle davacı firmanın 2015-2016 yıllarına ait yevmiye, defteri kebir, envanter defterleri, Bakırköy …. Noterliği’nden 25.07.2016 tarih,… sayı ile onaylı yönetim kurulu karar defteri, ortaklar pay defteri ve genel kurul karar defterinin zayi olduğuna ilişkin tarafımıza zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, TTK’nun 82/7 maddesi uyarınca zayii belgesi verilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.TTK’nun 82/7 maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” düzenlemesini içermektedir.Maddede düzenlenen 15 günlük süre hak düşürücü süre olup, davanın görülebilirlik şartıdır.Somut olayda,davacı 22/08/2019 tarihinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle davacı şirket yetkilisinin şirketin ticari defterlerinin kaybolduğunun da fark edilmesi üzerine 19/12/2019 tarihindi ek şikayette bulunduğu görülmüştür. Basiretli bir tacirin hırsızlık olayından sonra çalınan eşyaların tespiti yönünden gerekli incelemeyi ve kontrolleri yaparak süre geçirmeksizin gerekli önlemleri alması gerekir. Davacı şirket olup, hırsızlık olayından sonra yaklaşık 4 ay ticari defterlerine ihtiyaç duymaması ve 4 ay sonra ticari defterlerin kaybından haberdar olması ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığının kabulü gerekmiştir. Buna göre davanın TTK 82 maddesi uyarınca 15 günlük hak düşürücü sürede açılmadığından davanın reddine karar verilmesi isabetlidir.Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2- Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının Hazineye irad kaydına,3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/11/2020