Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/125 E. 2021/54 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/125
KARAR NO: 2021/54
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/10/2017
NUMARASI: 2015/747 Esas – 2017/861 Karar
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21.01.2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın Bayrampaşa ve Gaziosmanpaşa şubelerinden kullanılan kredilerin kapatılması sırasında müvekkili hesabından haksız olarak tahsil edilen 53.203,12 TL erken ödeme komisyonu ve 2.660,15 TL BSMV’si olmak üzere toplam 55.863,27 TL’nin avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ettiğini, şirketin hür türlü bankacılık işlerini müşterisi olduğu davalı bankanın görevlendirdiği şubeler aracılığıyla ile yaptığını, davalı bankanın acente sıfatıyla, müvekkili şirketin işlettiği … Hastanesi binası için yapmış olduğu … Sigorta A.Ş’nin … sayılı Özel İşyeri Paket Sigorta poliçesindee hakkı olmadan kendi lehine Dain-i Mürtehin kaydı koyulduğunu, sigorta şirketine karşı İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret MaH. 2014/30 Esas sayılı dosya ile açılan hasar tazmini talepli davada, şerh farkedilerek davalı bankaya yasa gereği davaya muvafakat edip etmediklerinin sorulduğunu, bankanın cevap vermemesi üzerine bir çok kez sözlü ve yazılı başvurulduğunu, mahkemeye cevap vermeleri istendiğini, anacak davalı bankanın Dain-i Mürtehin hakkı olmadığına ilişkin cevabı vermekten imtina ettiği için şubelerinden kullanılan tüm krediler kaptılarak mahkemeye vermeleri gereken cevap yazısının verilmesinin sağlandığını, banka şerhinin sehven konulduğunun kabul edildiğini, davalı bankadan kullanılan 01/10/2013 tarih 1.000.000,00 TL’lik … referanslı kredinin kapatılması için ödenen 494.103,00 TL, 30/01/2014 tarihli 15.000,00 TL’lik … referanslı kredinin kapatılması için ödenen 75.632,54 TL, 01/04/2014 tarihli 130.000,00 TL’lik … referanslı kredinin kapatılması için ödenen 47.967,62 TL, 28/01/2015 tarihli 300.000,00 TL’lik … referanslı kredinin kapatılması için ödenen 179.462,25 TL, 24/04/2015 tarihli 275.000,00 TL’lik … referanslı kredinin kapatılması için ödenen 270.551,88 TL ile birlikte bu kredilerin erken ödeme komisyonu ve %05 bsmv.si için 55.863,27 TL müvekkilinin hesabından haksız yere tahsilat yapıldığını, … referanslı kredi için 24.612,62 TL erken kap. Kom.+ 1.230,63 bsmv … referanslı kredi için 3.781,63 TL erken kap. Kom. + 189,08 bsmv, … referanslı kredi için 2.398,38 TL erken kap. Kom. + 119,92 bsmv, … referanslı kredi için 8.973,11 TL erken kap. Kom. + 448,66 bsmw, … referanslı kredi için 13.437,38 TL erken kap. Kom. + 671,87 bsmw olmak üzere 53.203,12 TL erken ödeme komisyonu adı altında haksız bir tahsilat ve bu komisyonun 2.660,15 TL BSMW gideri olmak üzere topum 55.863,27 TL davalı bankanın kendi yaptığı yanlışlık ve bu yanlışlığın ısrarla düzeltilmemesi nedeni ile zorunlu olarak kapatılan krediler için hesabından tahsil edildiğin, davalı bankanın hesaptan çektiği 55.863,27 TL’yi yasal olarak tahsile yetkisi olmadığı gibi, dürüstlük kurallarına aykırı hareket ederek; müvekkilinin kullandığı kredilerin zorunlu olarak kapatılması sırasında mali açıdan sıkıntıya soktuğunu, kredileri kapatamaması halinde ise, 146.490,00 TL’lik hasar tazmini talepli davanın muvafakat olmadığından reddedilecek olması nedeni ile erken kapama komisyonu alınmasının yasal olmadığını, davalının zarar verici yanlışlığını düzeltmek adına yapılan işlemden doğan faiz vs. Zararlarının tanzimini talep ettiklerini, G.O.P … Noterliğinden 29/06/2015 tarihli … yevmiye nolu keşide ettikleri ihtarname ile kredi hesaplarından erken kapama komisyonu ve bsmw gide iadı altında haksız olarak tahsil ettiği toplam 55.863,27 TL’lik yasalara aykırı tahsilatın ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içinde avans faizi ile birlikte bankalarındaki … nolu hesaplarına iadesinin talep edildiğini ancak bu güne dek ödeme yapılmadığını bu nedenlerle davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: dava konusu talebin yasal düzenlemelere ve mevzuatlara uygun olmadığından reddinin gerektiğini, müvekkili bankanın davacıyla yapmış olduğu muhtelif tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri kapsamında karşı tarafa 01/10/2013 tarihinde 1.000.000,00 TL, 30/01/2014 tarihinde 150.000,00 TL, 01/04/2014 130.000,00 TL, 28/01/2015 Tarihinde 300.000,00TL, 24/04/2015 tarihinde 275.000,00 TL Ticari Kredi kullandırdığını, krediler davacı tarafından 12/06/2015 tarihinde ödenmek suretiyle erken kapatıldığını, 53.203,12 -TL erken kapama komisyonu ve toplam 2.660,15-TL BSMV ücreti tahsil ettiğini, davacının erken kapama nedeni olarak ileri sürdüğü istanbul anadolu 1. asliye ticaeret mahkemesinin 2014/30 esas sayılı dosyası henüz iş bu mahkeme dosyasına celp edilmemiş olduğundan bu dosyanın dava ile ilgisi hususunda beyanda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, ilgili dosyanın mahkeme dosyasına celp edildiğinde ve bir sureti taraflarına tebliğ edildiğinde ayrıca beyanda bulunacaklarını, davacının davasının maddi ve hukuki dayanağı bulunmadığını, davacının dava dışı sigorta davasına karşı açmış olduğu bir dava nedeni ile, müvekkiline daini murtehin sıfatı ile müzekkere ile muvaffakat sorulduğunu, müvekkili bankanın müzekkereye cevap vermemesi nedeni ile kredilerin tamamını vadesinden önce kapatmak zorunda kaldığını ileri sürmüşse de bunun kabulünün mümkün olmadığını, zira müvekkili bankanın 05/06/2015 tarihli müzekkereye 11/06/2015 tarihinde cevap vererek, bahsi geçen gayrimenkulde zaten ipoteğinin bulunmadığını, sehven poliçede daini murtehin olarak göründüğünü belirterek muvaffakat verebilecek ya da veremeyecek bir hukuki durumun bulunmadığını açıkça beyan ettiğini, bu halde müvekkilinin muvaffakat etmemesi gibi bir durumun söz konusu olmadığının açık olduğunu, bahsi geçen dava da devam ederken dahi müvekkili bankadan kredi kullanmaya devam eden davacının, erken kapamaya zorlanmış olduğu iddiasının hiç bir dayanağı olmadığının, tacir olan davacının imzalamış olduğu sözleşmeler ile bağlı olup, davacıdan alınan masrafların taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine ve bankacılık işlemleri sözleşmesine uygun olduğunu, davacının bu sözleşmelere uygun olarak yaptığı ödemelerin iadesini isteyemeyeceğini aksi yönde bir düşünce “sözleşmeye bağlılık” ve “irade özgürlüğü” ilkesine aykırı olacağını, Davacı ile müvekkili Banka arasında “Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi ve “Genel Kredisi Sözleşmesi” imzalandığını ve bu sözleşmelere istinaden davacıya dava konusu krediler kullandırıldığını, ilgili kredilere istinaden davacı 12/06/2015 tarihinde erken ödemek sureti ile kredilerini kapattığını, 12/06/2015 tarihinde 53.203,12 -TL erken kapama komisyonu ve toplam 2.660,15-TL BSMV ücreti tahsil edilmiş olup davacıdan alınan tüm masraflar anılan taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olduğunu davacı tacir sıfatıyla imzaladığı işbu sözleşme hükümleriyle bağlı olup, sözleşme gereğince yaptığı ödemelerin iadesini talep ettiklerini, aksi hukukumuzun temel prensiplerinden biri olan Pacta Sun Servenda (Ahde Vefa= Sözleşmeye Bağlılık) ilkesine açıkça aykırı olacağını, tacir olan davacının, akdettiği sözleşmelerin ilgili maddelerini yok sayarak, huzurdaki davayı ikame etmiş olması kabul edilemeyeceğini, davacının tacir olduğunu, müvekkili bankadan ticari kredi kullandığını, bu denli yüksek tutarlı bir kredi ilişkisine giren her basiretli tacir, altına imza atacağı her hükmü değerlendirmesi gerektiğini, davacının iş bu kredi ilişkisine girerken bankanın komisyon alma hakkına itiraz etmediğini, taraflar arasında tam bir irade uyumu sağlandığını, davacının krediyi kullanıp ihtiyaçlarını giderdikten sonra ilgili bedele itiraz etmesi medeni kanun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına da aykırılık teşkil edeceğini, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davacının davasının öncelikle bu bakımdan reddi gerektiğini, Davacı tarafından yeni Borçlar Kanunu’nun bazı maddelerine atıf yapılmış olup mezkur maddelerin esas olarak bu dosyada uygulanma imkanı bulunmamakla birlikte süre bakımından da uygulanması mümkün olmadığını, bu sebeple davacı tarafın bu yöndeki beyanlarının kabulü mümkün olmadığını, söz konusu kredi sözleşmesine hem esas hem de süre bakımından 6098 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanamayacağı saptandıktan sonra, tarafların tacir oldukları dikkate alındığında Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin, tarafların sıfatları ve aradaki ilişki nazara alındığında 5411 sayılı Bankacılık Kanunu hükümleri ile aralarındaki Kredi Sözleşmesi hükümlerinin dikkate alınacağı tartışmasız olduğunu, dava konusu ücretlerin türk ticaret kanunu ve bankacılık kanununa da uygun olduğunu, davacının davaya konu masrafları öderken herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediğini, davaya konu masrafların davacıdan tahsil edilirken davacı tarafın bu sırada hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmediğini, tacir olan davacının dava konusu ücret ve komisyonu hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeden kendi özgür iradesi ile ödemiş olduğundan bu şekilde yapılan ödemenin iadesini talep edemeyeceğini, ödeme anında kredi kullandırılırken davacının herhangi bir ihtirazı kaydı söz konusu olmadığından ,davacının ödemesi rızası ile yaptığının kabul edilmesi gerektiğinin açık olduğunu, hesap ekstresi dekontların fatura niteliğinde olup, tacir olan davacının TTK hükümleri gereğince basiretli davranarak borçlarını takip etmekle yükümlü olduğunu, müvekkili bankaca alınan dava konusu bedelin 17/03/2006 tarihinde tahsil edilmiş olup tacir olan davacının bu durumdan haberdar olduğu konusunda ihtilaf olmadığını, davacının BSMV talebinin yasal dayanağının olmadığını, zira bsmv yasadan ve ilgili mevzuattan kaynaklanan mükellefiyet olduğunu, davacının haksız şekilde, kesintinin yapıldığı tarihten itibaren avans faizi talep etmiş ise de talep edilen faize itiraz ettiklerini, davacının faizi talebi ve faizin işletilmesini talep ettiği tarihin kabul edilemeyeceğini, davacının haksız zenginleşmesine sebebiyet verdiğini, bu sebeple davacının faiz talebinin de reddinin gerektiğini, davacı şirketten alınan ücretin bankacılık tekniği ve teammüllerde de uygun olup, müvekkili banka aleyhine açılmış benzer konulu başka davalarda da hükmedilen kararlar da haklı olduklarını ispatlar mahiyette olduğunu, davacının tacir olması sebebiyle kendisinden tahsil edilen masrafların isteyemeyeceğine ilişkin emsal kararlar olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesince dava hakkında, “Diğer bankaların da aynı tür kredi sözleşmeleri nedeniyle ücret/faiz/komisyon adı altında bir bedel alıp almadığı, bu konudaki uygulamanın ve yine bir bedel alınıyor ise buna ilişkin faiz/komisyon oranının ne olduğu ve somut olayda davalının almış olduğu miktarın yerinde bulunup bulunmadığı irdelenerek düzenlenen 07/04/2017 tarihli bilirkişi raporundan; taraflar arasında imzalanan sözleşmede erken kapama komisyonu alınacağına ilişkin bir hükmün bulunmadığının, buna karşılık davalı banka tarafından davacıdan TC Merkez Bankası tarafından 09/12/20016 tarih 26371 sayılı nüshasında yayınlanan 2006/1 tebliğin kredi faiz oranları ve diğer menfaatler başlıklı 4. Maddesi kapsamında %2 erken kapama komisyonu olarak 55.863,28 TL tahsil edildiğinin, davalı bankanın tahsil etmiş olduğu 55.863,28 TL’lik erken kapama komisyonunun diğer bankaların uygulamış oldukları erken kapama komisyon oranları ile karşılaştırıldığında davalı bankanın 55.863,28 TL’lik erken kapama ücretinin makul olduğu” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin delilleri değerlendirmediğini, kredinin mücbir sebeple kapatıldığını, kapatılmasına bankanın hukuksuz uygulamasının yol açtığını, yasa hükümlerinin gözetilmediğini, bilirkişinin seçenek olarak görüş bildirdiği %2 lik komisyonu kabul edip alınan %5 lik orana ilişkin davanın tümünü reddettiğini, hükmün gerekçesi ile sonucun çeliştiğini, T.C. Merkez bankası tebliğlerinin doğru incelenmediğini ve tebliğlere aykırı, yargıtay kararlarının gerekçelerine aykırı karar verildiğini, dosyadaki delilleri incelemeden kurulan hükmün bozulması gerektiğini, bu hususları istinaf ederek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacının davalı bankadan kullandığı taksitli ticari kredilerin erken kapatılması nedeniyle davalı bankanın davacıdan tahsil ettiği erken kapama komisyonu bedellerinin istirdatı istemli alacak davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davacının, davalı bankadan kullandığı kredilerin erken kapatılmasına davalının kusurlu davranışlarının sebep olup olmadığı ve bu nedenle erken kapama ücreti tahsil edilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Davacı ile davalı banka arasında muhtelif tarihlerde imzalanan kredi sözleşmelerine istinaden; 01/10/2013 tarih ve 120850 referans no’su ile kullandırılan krediden kalan 494.103,00 TL üzerinden %5 oranında 24.612,62 TL tutarında erken kapama komisyonu ve bu miktar üzerinden de %5 oranında 1230,63 TL BSMV, 30/01/2014 tarih ve … referans no’su ile kullandırılan krediden kalan 75632,54 TL üzerinden %5 oranında 3781,63 TL tutarında erken kapama komisyonu ve bu miktar üzerinden de %5 oranında 189,08 TL BSMV, 01/04/2014 tarih ve … referans no’su ile kullandırılan krediden kalan 47967,62 TL üzerinden %5 oranında 2398,38 TL tutarında erken kapama komisyonu ve bu miktar üzerinden de %5 oranında 119,92 TL BSMV, 28/01/2015 tarih ve … referans no’su ile kullandırılan krediden kalan 179.462,25 TL üzerinden %5 oranında 8973,11 TL tutarında erken kapama komisyonu ve bu miktar üzerinden de %5 oranında 448,66 TL BSMV, 24/04/2015 tarih ve … referans no’su ile kullandırılan krediden kalan 270.551,88 TL üzerinden %5 oranında 13437,38 TL tutarında erken kapama komisyonu ve bu miktar üzerinden de %5 oranında 671,87 TL BSMV tahsil edilmiş, buna göre toplamda ise 53.203,12 TL erken kapama komisyonu ve 2660,15 TL BSMV olmak üzere 55863,27 TL davacıdan tahsil edilmiştir. Davacı erken kapama ödemelerine ilişkin ihtirazi kayıtta koymamıştır. Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmelerinde açıkça erken kapama komisyonuna ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak 6098 sayılı TBK’nın 96/1. maddesinde, sözleşmenin hükümlerinden veya özelliğinden ya da durumun gereğinden tarafların aksini kastettikleri anlaşılmadıkça borçlunun, edimini sürenin sona ermesinden önce ifa edebileceği düzenlenmiş olup, erken ödemeye konu kredi borcu taksitli ticari krediden kaynaklandığından kredi sözleşmesinin özelliği gereği davalı bankanın erken ödemeyi kabul zorunluluğu bulunmaması karşısında davalı bankanın erken ödeme nedeniyle oluşacak faiz kaybı nedeniyle bir bedel karşılığı erken ödemeyi kabul etmesi bankacılık uygulamalarına uygundur. Bunun gibi 6100 sayılı TTK’nın 20. Maddesine göre de, tacir olan bankanın verdiği hizmet karşılığında ücret talep etmesinin mümkündür. Her ne kadar davacı vekilince, davalı Bankanın acente olarak düzenlediği ve davacının da sigortalısı olduğu Özel İşyeri Paket Sigorta Poliçesinde daha sonra mahkemeye gönderilen yazıda sehven yapılan bir yanlışlık sonucu olduğu kabul edildiği üzere davalı Banka tarafından kendi lehine dain-i mürtehin kaydı koyduğunu ve bu poliçeye istinaden İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/30 Esas sayılı dosyasında sigorta şirketine karşı açılan davaya dain-i mürtehin sıfatıyla davalı Bankanın muvafakat vermemesi nedeniyle kredilerin davalının kusuru ile erken kapatılmak zorunda kalındığını, bu sebeple davalı banka tarafından erken kapama komisyonu tahsil edilmesinin yasal olmadığı ileri sürülmüş ise de, davalı bankanın iddia olunan bu eylemlerinin erken ödemeyi kabul etmesi sonucunu doğurmayacağından ve davalı Bankaca komisyon karşılığı erken ödeme kabul edildiğinden davacı tarafın bu yöndeki iddialarına itibar edilmesi mümkün değildir. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144. maddesi ile, Bakanlar Kuruluna verilen, kredilerle ilgili olarak faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarını belirleme yetkisi 16/10/2006 tarih ve 2006/11188 Bakanlar Kurulu Kararı ile Merkez Bankasına devredilmiş, buna istinaden 09/12/2006 Tarih ve 26371 Sayılı Resmi Gazete yayımlanarak 09/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 2014/6 sayılı Tebliğ ile güncellenen Merkez Bankasının Mevduat Ve Kredi Faiz Oranları Ve Katılma Hesapları Kâr Ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 2006/1 sayılı tebliğin 4/1. Maddesinde, Bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbestçe belirleneceği düzenlenmiştir. Tebliğin 6/2. maddesine göre ise; bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlanacağı düzenlenmiştir. Bu durumda, ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken öncelikle, kredi sözleşmesiyle belirlenen bir oran olup olmadığı araştırılmalı, olması halinde bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli; sözleşmeyle bir oran belirlenmediğinin tespiti halinde ise bankanın masraflara ilişkin olarak belirlediği ve ilan ettiği oranlar varsa yine bu oran aşılmamak kaydıyla, diğer bankaların uygulamaları üzerinden belirlenecek oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, davalı banka tarafından yapılan kesinti miktarının uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığı davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekmektedir (Yargıtay 11.HD’nin 26/06/2018 tarih, 2016/11653 E. 2018/4811 K. ve 2017/276 E. 2018/5662 K. sayılı ilamları). Davalı bankanın Merkez Bankasına bildirdiği ve uyguladığı erken kapama komisyon oranı %5 ‘tir. 11/04/2017 tarihli 2. bilirkişi raporunda emsal olarak alınan diğer bankalar tarafından aynı mahiyetteki krediler için %2 ile %10 arasında değişen oranlarda erken kapama ücreti alındığı tespit edilmiştir. Her ne kadar bankacı bilirkişi diğer bankalarca bildirilen komisyon oranlarını toplayarak aritmetik ortalamasını almış ise de esasen komisyon oranının makul olup olmadığının tespiti için aritmetik ortalamanın alınmasının gerekli olmayıp, emsal alınan banka sayısına göre aritmetik ortalamanın değişme ihtimali bulunduğundan, alınan komisyon oranının makul olup olmadığı hususunun tespitinde davalı bankanın almış olduğu komisyon oranının diğer banka uygulamalarına göre fahiş olup olmadığının tespiti gerekli ve yeterlidir. Buna göre davalı bankanın TCMB’ye % 5 oranında erken kapama komisyonu alacağını bildirmiş olması ve davacı müşterisinden bu oranda erken kapama ücreti alması, bu oranın diğer bankalarca alınan erken kapama oranları dahilinde kalması nedeni ile davalı bankanın davacı müşterisine kullandırdığı kredilerin kalan anaparası üzerinden % 5 oranında erken kapama ücreti ve bu ücretin %5 oranında BSMV’ si olmak üzere 55.863,27 TL tahsil etmesi makul ve bankacılık mevzuatına uygundur. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Başlangıçta davacı tarafından yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 21/01/2021