Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1226 E. 2023/577 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1226
KARAR NO: 2023/577
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/04/2019
NUMARASI: 2018/468 Esas – 2019/444 Karar
DAVA: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/06/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 17/04/2015 tarihli ”Kolay bilet acenteliği sözleşmesi” mevcut olup davalının bu kapsamda Yeşilköy Satış Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyet gösterip kendisine müracaat eden yolculara müvekkili ortaklığın biletlerini … web sistemi üzerinden sattığını, Müvekkili ortaklığın … Programı Yönetimi Müdürlüğü ”…” tarafından davalı acentenin farklı zamanlarda … program kurallarına, sözleşmesine ve genel hükümlerine aykırı olarak hayali/ghost hesaplar oluşturulduğunu, bu hesaplardan şirket kurucusu, yöneticisi, yetkilisi ve temsilcisi olan …, … soyadlı başka kişiler ile diğer acente çalışanları ile bunların yakınlarına ve 3. Şahıslar adına usulsüz ödül bilet düzenlediğinin tespit edildiğini, … program kurallarına göre ödül biletler vasıtası ile adına bilet düzenlenen kişilerin müvekkili ortaklığa herhangi bir bilet bedeli ödemeden uçmasının mümkün olduğunu, bu biletlerin program kurallarına göre satışının maddi menfaat karşılığı kullandırılmasının yasak olduğunu, müvekkilinin bu şekilde zarara uğratıldığını, acentenin sebep olduğu sair zararlarla ilgili olarak ve bu ilgisi belirtilerek tanzim ve acenteye tebliğ olunan fatura muhtevasının 10 gün içinde ödenmesi gerektiği, davalının tüm uyarılara rağmen çıkarılan acente borç faturasını ödemediğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile şimdilik 36.973,68 TL’lik ortaklık zararının davalı şirketten 11/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … programının kullanımı konusunda davacı ile bir sözleşmesinin bulunmadığını, … programının bir web sitesi uygulaması olup internet servis sağlayıcısının olduğu her ortamdan … ile başlayan kullanıcı adı ve şifrenin girilmesi ile bilet düzenlenebilen bir uygulama olduğunu, davacının iddia ettiği gibi bu sahte millerin müvekkili tarafından oluşturulmuş bir miller olmadığını, sahte mil oluşturma gibi bir durumda söz konusu olmayıp uçuş işlemini gerçekleştiren yolculara … tarafından verilen bir ödül olduğunu, sahte millerin sahibi tarafından ilgili kişilere ödüllü bilet alımının yapılması ve sadece müvekkilinin mail adresinin belirtilmesinin müvekkilinin bu mil alışverişinde ticari kazanç elde ettiğini göstermeyeceğini, bu nedenlerle davacının hiçbir hakkı olmadığı halde kötü niyetle açtığı davanın reddine, HMK 329/2 maddesine göre davacının 5.000 TL’ye kadar para cezasına çarptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Davacı işle davalı arasında acente sözleşmesi olduğu ,davalının usulsüz bilet düzenleyerek davacının zararına sebebiyet verdiği iddiası üzerine; Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere usulsüzlüğün; Davacının usulsüz bilet düzenlediğine ilişkin mahkemeye sunduğu eklerde yer alan ve adına bilet düzenlenen yolcuların biletleri ile … kartında yer alan üye isimleri eşleştirilmiş ve isimlerin birbiriyle aynı olmadığı, üyelerin kazandığı ödül biletlerin başka isimlere düzenlendiği görüldüğü, … katılım koşullarının 5.7 maddesinde belirtildiği üzere … üyeleri, herhangi bir kişi için kendi hesaplarından mil harcayıp internet üzerinden ödül bilet düzenletebilecekleri, bu uygulama internet üzerinden yapılan rezervasyonlarda üye dahil en fazla 5 kişi ile sınırlı olduğu, bununla birlikte acenteler … katılım koşullarının 5.1 maddesinde belirtildiği üzere … üyelerinin sadece kendi adlarına ödül bilet düzenleyebilecekleri, davalının ”davanın tarafı davalı olmayıp mil hesabı sahibi ile bu miller ile uçuş elde eden kişiler olması gerektiği” iddiası doğru olmayıp, davalının, … programının katılım koşullarına uygun davranmadığı anlaşıldığı, bu durumun sonucu olarak davacı adına bilet düzenlenen yolcuya taşıma bedelini almadığı bir hizmet verilmek zorunda bırakıldığı ve bu suretle zarara uğratıldığı, biletleri tarife fiyatından satan diğer satış kanalları ile haksız rekabet edildiği iddiası doğrulanmaktadır. Davalının acenta olmasından kaynaklı olanaklarını kullanarak menfaat sağlaması, bundan sonra da yapabilecek her türlü suistimalin olasılığını daha da güçlendirir nitelikte olduğu, ayrıca havacılık sektöründe birlikte çalışan her türlü paydaşın güvene dayalı ilişkiler kurmasının önemi büyük olduğu, Davalı ile davacı arasındaki Kolay Bilet Sözleşme Hükümleri doğrultusunda, sisteme erişimin tümüyle veya dönemsel olarak kısıtlanması veya kaldırılması halinde herhangi bir talep ve iddiada bulunmayacağını beyan ve kabul eder maddesi gereği ”davalının … rezervasyon sistemine erişimi için herhangi bir talep ve iddiada bulunamayacağı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda tacirler arasındaki ihbar ve ihtarların ne şekilde yapılacağı 18/3. maddesinde düzenlenmiş ve”Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” ibaresi karşısında dosya içerisinde yer alan 22/11/2017 tarihli ihtarname her ne kadar iadeli taahhütlü olduğu belirtilmiş ise de, dosya kapsamından bu husus anlaşılamamakla dava tarihi temerrüd tarihi olarak kabul edilerek, neticeten, davacının davalıya düzenlenmiş olduğu faturadan dolayı davacının davalıdan dava tarihi itibari ile 36.973,68 TL alacaklı olduğundan davanın kabulüne, ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi tarafından dosyaya sunulan raporda bilirkişinin kendini davacı vekili gibi görerek cevap dilekçesine cevap vermiş gibi bir rapor hazırladığını, zira dosyada … tarafından verilen müzekkere cevabı ve iddiaların değerlendirilmemiş davacının salt menfaatine ilişkin rapor düzenlenip ve bu şekilde hüküm kurulduğunu, iletişim bilgileri ve kredi kartlarının davalılara ait olması halinde biletlerin davalılar tarafından düzenlendiğinin delil olarak kabul ettiğini, davacı yanca davalılara faturalandırılan biletlerin başkaları tarafından kullanılmış ve davacı yanca bu biletlerin KDV ve harç ücretler mil puanı üzerinden değil kredi kartı ile nakit olarak tahsil edilmiş ve davacı yanca buradan menfaat elde edilmiş olup ancak davacı yanca davalılara gönderilen ve iş bu davaya konu fatura da ise kredi kartı ile nakit olarak ödenmiş olan KDV ve harç ücretleri tekrar mahkemenin hukuka aykırı kararı ile tahsil edilmeye çalışıldığını, KDV ve harç ücretlerinden nakit olarak yararlanacağını, davacı yan lehine tekrar biletlerin KDV ve harç ücretlerinin davalılardan talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca bilirkişi raporunda davalının hem sosyal medya hesabı üzerindeki ilamı ile sadakat programına aykırı davrandığını hem de sahte mil oluşturduğunu belirtmesi izahtan veraset olup davacının dava dilekçesinde belirtiği gibi bu sahte miller davalılar tarafından oluşturulmuş miller olmadığını, sahte mil oluşturma gibi bir durumda söz konusu olmayıp uçuş işlemini gerçekleştiren yolculara … tarafından verilen bir ödül olduğunu, davalının davacı şirkete 14 aralık 2017 tarihinde cevaben yazmış olduğu mailde uyarılardan sonra mil satış işi yapan kişiler ile irtibatını kestiğini, sahte millerle bilet alındığını iddia edilen biletlerin şirket çalışanın kendi akrabalarına aldığını ve buna ilişkin döküman ekini mailde gönderdiğini davacı şirkete bildirdiğini, davacı şirketin sunmuş olduğu ekte de bu biletlerin kim ve kimler tarafından kullanıldığının da belli olduğunu, Milles&Smiles her yerde ve her ortamda …nin sitesine girmek sureti ile kullanılabildiği için sahte millerle bilet alan kişilerin bunu dünyanın her yerinde wep adresine giriş yaparak kullanmasında herhangi bir engel olmadığını, sahte millerin sahibi tarafından ilgili kişilere ödüllü bilet alımını yapılması ve sadece davalının mail adresinin belirtilmesinin davalının bu mil alış verişinde ticari kazanç elde ettiğini göstermeyeceğini, davacı bu milleri başkasına kullandıran hesap sahibi ve miller ile uçak bileti alan kişilere karşı davasını yöneltmesi gerekirken kolay bilet acenteliği sözleşmesinini haksız olarak fesh ederek davalının uğramış olduğu zararın kendilerinden tazminini önlemek adına gereksiz ve hukuki dayanağı olmayan iş bu davayı yönlendirdiğini, bu davanın tarafının davalılar olmayıp mil hesabı sahibi ile bu miller ile uçuş elde eden kişiler olması gerektiğini, davacının davasını mil hesabı sahibi ve bu miller ile bilet alan müşterilerine davasını yönlendirmesi gerektiğini, bu millerin kullanımında davalının hiç bir kazanç elde etmediğini, bu nedenle davacının davalılardan alacaklı olmadığının tespitine, davacının davasının reddine karar verilmesi verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: … program koşullarını ihlal için Ortalığı ile bir acentelik sözleşmesinin olmasının gerekli olmadığını, davalı ile ortaklığı arasında dava konusu usulsüz işlemlerin gerçekleştiği dönemde bir Kolay Bilet Acenteliği sözleşmesi olduğunu, bu sözleşme kapsamında çalışan acentelerin ödül bilet düzenleme yetkisi olmadığını ancak, bu vakıa davalının acente olması sıfatıyla ulaştığı kişilere ödül bilet sattığı, paralı bilet sattığı yolcuların millerini kullanarak usulsüz bilet düzenlendiği, davalının ister kendisi üretmiş olsun, ister son dilekçesinde kendi ikrarı olduğu üzere, uyarı üzerine irtibatı kopardığı sözde adını bilmediği şahıslardan alınmış millerle olsun, kendisi, diğer acente çalışanları, yakınları ve üçüncü kişiler adına ödül bilet düzenlendiği ve bunlarla uçulması suretiyle davacı ortaklığa zarar verilmiş olduğu gerçeğini değiştirmediğini, ayrıca delillerin arasında yer alan hesabından ödül bilet düzenlenen üyelerin isimlerine ilişkin liste incelendiğinde, davalının ödül bilet düzenlemede kullanılan millerin usulüne uygun olduğu yönündeki iddiasına da itibar edilemeyeceğinin anlaşılacağını, üye isimlerinin uydurma isimler olduğunun son derece açık olup, örneğin vergileri …’nin kredi kartı ile ödenmiş ve yine …’nin yakını …@hotmail.com adresinin iletişim adresi olarak verildiği, … adına … nolu IP kullanılarak … üyelik numarası ile açılan … üyelik hesabından … ve … adlarına ödül bilet düzenlendiğini, … isimli yolcu ne bir çalışan ne de çalışan yakını olmadığını, bu şahsa, uçuşundan … yolcunun ismine bir başka isim eklenerek üretildiği bilinen … adına açılan hayali hesaptan bilet düzenlendiğini, … isimli yolcunun adına ”…” eklenerek, esasen gerçekte mevcut olmayan bir şahıs adına hayali hesap açıldığını, ayrıca bu hesap ilk açıldığında, kullanılan mail adresi daha sonra değiştirilerek hesabın denetiminin davalıya geçmesini teminen, davalının mail adresine şifre gönderildiğini, yani hesap davalının kontrolünde olduğunu ya da onun tarafından açıldığını, davalının bu usulsüz işlemlerden haberdar olmadığı ve kendisinin bir ticari kazancının olmadığı iddiası da yargılama açısından önemsiz ve doğru olmaktan uzak olmakla davanın, davalının ne kazandığı değil, davacı ortaklığın bu eylemlerle ne kadar zarara uğradığı iddiası olduğunu ki, davalının ve çalışanlarının eylemleri ile davacı ortaklığın zarara uğratıldığı da davalının ve adına ödül bilet düzenlenen diğer acente çalışanlarının iletlerine para vermek yerine ödül biletle para ödemeden uçtukları uçuş kayıtlar ile sabit olup, adına bilet ödül bilet düzenlenen diğer şahıslarda bilet parasını davacıya değil davalıya ödediğini, davacı ortaklık biletlerini satın almak için kendisine başvuran yolculara, bir şekilde ele geçirdiği veya oluşturduğu mil hesaplar üzerinden düzenlenen ödül biletleri paralı bilet gibi satan bir acentenin sözleşmenin devamı için gerekli asgari güveni koruduğundan söz edilmesi güç olup davalı acente sahibi ve yetkilisi sıfatı ile her halükdarda şahsen ve/veya adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olduğunu istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğranılan zararın tazmini, davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalının … özel yolcu programına aykırı davranıp davranmadığı ve davacının zararına neden olup olmadığı noktasındadır. Davacı tarafça, 22/11/2017 tarihli uyarı ve tebligat yazısı konulu yazı ile sözleşmeye aykırı eylem ve işlemler nedeniyle 36.973,68 TL tazminatın ödenmesi hususu davalıya bildirilmiştir. Davalı ise bu bildirime, 14/12/2017 tarihli mail ile cevap vermiştir. Davacı tarafça, davalının sözleşmeye aykırı davranışları ile zarara uğradıkları iddiasıyla, uğranılan zararın tazminine karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. … kural ve koşullarına göre, … üyeliği, bütün gerçek kişilere bireysel olarak açıktır; bu kişiler kişisel statüleriyle ilgili kurallara uydukları takdirde programa üye olabilirler. Üyelik tüzel kişilere veya diğer grup ya da derneklere açık değildir. Ödül bilet ise, … üyeleri … ve … uçuşlarındaki iç hat uçuşlar için yetkili acenteler tarafından düzenlenebilir. Acenteler sadece … üyelerinin kendi adlarına ödül bilet düzenleyebilirler. Davalı taraf, davacının 22/11/2017 tarihli uyarı yazısına verdiği cevapta, birçok biletin bilgi ve onayı dışında eski çalışanları … ve … tarafından kendi ailesi ya da yakınlarına biletleme yapıldığı tespit ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, … üyeleri ile yolcuların eşleşmediği, yani üye dışındaki kişilere ödül bilet düzenlendiği tespit edilmiştir. Ayrıca ödemeler de davacı şirket yetkilisi … ve şirket çalışanı …’in kredi kartından yapılmıştır. … tarafından mahkemeye verilen yazı cevabında ödül biletlerde iletişim bilgilerinin acente/acente çalışanlarına ait olması yahut biletlerin vergi ödemelerinin acente yetkilisi ve çalışanlarının kredi kartı ile yapılmış olması bu hesapların acentenin kontrolünde olduğuna dair kesin bir delil olmamakla birlikte üye hesaplarında kayıtlı iletişim bilgilerinin acente yetkilisi ve acente çalışanlarına ait olması hesabın acente kontrolünde olduğunu gösterdiğini bildirmiştir. Davalının kendisine gönderilen uyarı yazısına verdiği cevapta, birçok biletin bilgi ve onayı dışında eski çalışanları … ve … tarafından kendi ailesi ya da yakınlarına biletleme yapıldığını beyan ettiği de nazara alındığında, davalının, kendisi ve çalışanlarının kredi kartından ödeme yapılmak ve şirketin, şirket yetkilisinin, şirket çalışanının mail adresi kullanılarak yapılan işlemler nedeniyle davalı sorumludur. Ancak bunun dışında kalan, ödemeler acente yetkilisi ve çalışanlarının kredi kartı ile yapılmış olması tek başına davalı acentenin sorumluluğu için yeterli değildir. Bunun yanı sıra, üye hesaplarında kayıtlı iletişim bilgilerinin acente yetkilisi ve acente çalışanlarına ait olmaması durumumda da davalı acentenin sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu kapsamda, …’nin davalıya gönderdiği tabloda üye hesaplarında kayıtlı iletişim bilgilerinin acente yetkilisi ve acente çalışanlarına ait olanla dışında kalan işlemler ile hakkında herhangi bir ispat bulunmayan tabloda “mailde belirtilen sanal mağaza harcamaları” olarak ifade edilen 1.579,00 TL’nin toplamı 23.415,00 TL düşüldüğünde davacını alacağı 13.559,00 TL’dir. Mahkemece bu tutarı aşar şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesince davalının … programına uygun davranmadığından bahisle davanın tümden kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-Davanın kısmen KABULÜ ile, 13.559,00 TL’nin dava tarihi olan 10/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin REDDİNE, 2-Başlangıçta peşin olarak alınan 631,43 TL harcın alınması gerekli olan 926,22 TL harçtan mahsubu ile bakiye 294,79 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 35,9 TL, posta ve tebligat gideri 128 TL, bilirkişi ücreti 1.200 TL, olmak üzere toplam 1.363,9 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 500,17 TL yargılama masrafına, peşin harç 631,43 TL, eklenerek sonuç olarak 1.131,60 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 863,73 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200 TL avukatlık ücretinin davalı’dan alınarak davacı tarafa verilmesine, 5-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ‘ya verilmesine, 6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; davalı tarafından yatırılan ve artan delil avansının kendisine iadesine, 7-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak; a-Davalı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, b-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 121,30 TL, posta ve tebligat gideri 47,90 TL olmak üzere toplam 169,2‬ TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 01/06/2023