Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1213 E. 2022/1462 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1213
KARAR NO: 2022/1462
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/10/2019
NUMARASI: 2017/70 Esas – 2019/922 Karar
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 17/01/2017
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/12/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 2013 yılında satış sözleşmesi imzalandığını, ticari ilişki kapsamında bir takım ürünlerin sözleşme uyarınca davalıya iade edildiğini ve iade faturası düzenlendiğini, taraflar arasındaki sözleşmede şartsız iade hakkı olmasına takip borçlusu davalı tarafından sözleşmeye riayet edilmediğini, davalının kargo şirketinden ürünleri teslim almaktan imtina ettiğini, ürünlerin kargo şirketi tarafından imha edildiğini, davalının davacı şirket ile imzalamış olduğu sözleşme uyarınca doğmuş bulunan cari hesap borcunu ödemediğini, haksız olarak borca itiraz ettiğini, davalı tarafından yapılan borca itirazın haksız, kötüniyetli ve yalnızca takibi durdurmaya yönelik olduğunu, bu nedenle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle taraflarca akdedilen sözleşmeye istinaden takip başlatıldığını, davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının, davacı tarafa borcu olmadığını, davalıya iade edilen herhangi bir mal olmadığı halde iade faturaları tanzim ettiğini, iadeye konu malların davacının davalıya sattığı mallar olduğunu ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davalının sözleşme gereği malları davacıya teslim ettiğini ve bedellerini aldığını, davacının herhangi bir ayıp iddiasının da bulunmadığını, davacı tarafın sözleşme maddesini açıkça saptırarak davalıdan haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, davacının davasını dayandırdığı sözleşme maddesinin tümüyle satışı gerçekleşmiş mallar için uygulanamayacağını, aksi durumda sözleşmenin başından itibaren davacıya satılan tüm malların koşulsuz iade edilebileceğini, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, kötüniyetli olarak girişilen icra takibine karşılık, davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Somut olayda; davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin 3. Maddesine göre davacının sözleşme konusu ürünlerin bir kısmının iadesine ilişkin fatura düzenleyerek davalıya tebliğ ettiği, davalının iade temel faturasını kabul etmeyerek davacıya iade ettiği, sözleşmenin anılan maddesine göre yalnızca fatura düzenlenmesinin yeterli olmadığı, fatura konusu malların da iade edilmesi gerektiği, onaylamama iradesinin TTK. 18. Maddesinde öngörülen şekilde açıklanmadığı, davalıya gönderilmek üzere kargo şirketine teslim edilen ürünlerin neler olduğu, iade faturası içeriği ile kargoya teslim edilen ürünlerin uyumlu olup olmadığı, iade edilen ürünlerin kargo tarafından davalıya teslim alınmak üzere bırakılıp bırakılmadığı, davalı şirket yetkilisinin iade ürünleri teslim almaktan imtina edip etmediği, iade faturasına konu ürünlerin imha edilip edilmediğinin davacı tarafından ispatlanamadığı ve subut bulunmayan davanın reddine, ” dair karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının cari hesap borcunu ödememiş olduğu ve haksız olarak borca itiraz ettiği mevcut delillerle anlaşılacağını, kargo şirketinden temin edilen kargo fişleriyle de sabit olduğunu, ayrıca müvekkil şirket ve davalı arasında sözleşme uyarınca, şartsız ve koşulsuz iade hakkının mevcut olduğunu, müvekkil şirket ilgili sözleşme hükmü çerçevesinde davalıdan satın almış olduğunu, ayakkabıları davalıya iade ettiğini, bu doğrultuda iade faturası keserek tebliğ ettiğini, iade işlemini de cari hesaba işlemiş olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tarafların iddialarının tekrar edilmesi dışında yeni bir tespitte bulunulmuş olmadığını, raporun bu haliyle denetime elverişli olmadığını, davalı tarafından yapılan itirazın haksız, kötü niyetli ve yalnızca takibi durdurmaya yönelik olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını ve Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan iade faturaları ve cari(açık) hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince dosyaya toplanan deliller esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından yukarda yazılı sebepler ile istinaf başvurusunda bulunulmuştur. gelen uyuşmazlık temelde, davacının davalıdan satın aldığı ve sözleşme hükümlerince şartsız iade koşulu gereği iade ettiği ürünlerin davalı tarafça teslim alınmaktan kaçınılıp kaçınılmadığı, davalının ürünleri teslim almamasının cari hesap alacağına etkisinin belirlenmesi noktalarında toplanmaktadır. Davacı taraf dava dilekçesi ile davalıdan sözleşme gereği değişik tarihlerde ürün aldığını, sözleşme 3. Maddesi gereği ürünleri şartsız iade haklarının bulunduğunu, ürünlerin bir kısmının davalıya iade edilmek istendiğinde davalının ürünleri teslim almaktan kaçındığını, bunun üzerine ürünlerin … kargo şirketi ile davalıya gönderildiğini, davalının ürünleri almadığını, kargo şirketince ürünlerin imha edildiğini belirterek iade faturaları ile birlikte davalıdan cari hesap bakiyesinin tahsili için takip başlatmıştır. Mahkemece davacı tarafın tüm delilleri toplanmadan dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sadece defterler incelenerek rapor tanzim edilmiştir. Oysa eldeki uyuşmazlığın çözümü için davalıya gönderildiği iddia edilen malların davalı tarafa ulaştırılıp ulaştırılmadığı, teslim almaktan kaçınma durumu ve imha gibi tüm vakıaların aydınlatılması gerekmektedir. Davacı vekilinin talebi üzerine bilirkişi raporu alındıktan sonraki tarihte … kargo A.Ş ye yazılan yazı üzerine CD ortamında bir kısım kaydın gönderildiği, verilen yazı cevabında sağlıklı kayıtların gönderilebilmesi için gönderi numarası, fatura seri numarası gibi verilere ihtiyaç duyulduğu bildirilmiştir. Mahkemece gönderilen CD içeriği dökülüp dosya arasına alınmadığı gibi davacı tarafın bu delili usulünce toplanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur. Mahkemece davacıya süre verilerek kargoya teslim edilen ürünlere ilişkin gönderi numarası, fatura numarası gibi verilerin dökümü yaptırılarak … kargo şirketine ayrıntılı müzekkere yazılmalı, müzekkere cevabı dosyaya kazandırıldıktan sonra dosya bilirkişiye verilerek; davacının iade konusu ettiği ürünlerin fatura, sevk irsaliyesi, davacının sunduğunu söylediği teslimden imtina belgesi, kargoya teslim tutanağı, kargo şirketince davalıya teslime sunulduğuna, teslim alınmadığına, imha işlemlerine ilişkin tüm veriler, taraflar arasındaki sözleşme ve özellikle 3. maddesindeki şartlar, tarafların ticari defter kayıtları birlikte değerlendirilerek düzenlenecek rapor dosyaya kazandırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Tarafların delilleri toplanmadan ve eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya uygun değildir. Kabüle göre de davacının delil listesinde yemin delili olmasına rağmen mahkemece eldeki uyuşmazlığın yeminle ispat edilemeyeceğinden bahisle yemin delilinin toplanmaması da usule uygun değildir. Yemin HMK hükümlerince kesin delillerden olup ispatı istenen vakıaya göre eldeki uyuşmazlıkta delil olarak dayanılması mümkündür. Açıklanan nedenlerle HMK ‘nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararınınkaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, 2- Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.27/12/2022