Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1205 E. 2023/229 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1205
KARAR NO: 2023/229
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2019
NUMARASI: 2017/742 Esas – 2019/549 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/03/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında toptan kot kumaşı satışı nedeniyle 03/02/2016 ve 04/02/2016 tarihli faturalar düzenlendiğini ve bu kot kumaşların davalı şirkete teslim edildiğini, düzenlenen faturaya herhangi bir itirazın olmadığını, müvekkilinin davalı tarafla birçok kez görüşme yaptığını ancak borcuna karşılık ödeme yapılmadığını, bu nedenle fatura alacağına ilişkin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Es sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, yapılan itiraz sonrasında icra takibinin durdurulduğunu, borçlunun itirazının haksız olmasından dolayı icra takibine yaptığı itirazın iptalini, haksız ve kötü niyetli itirazdan dolayı % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkil şirkete kot sattığını, fatura düzenlediğini ve kot kumaşları teslim ettiğini iddia ettiğini, müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir şekilde borç doğuracak hukuki bir ilişki olmadığını, davacı tarafın tek başına fatura kesmesinin karşı tarafı borca sokacak bir işlem olmadığını, müvekkili şirkete böyle bir mal teslim edilmediğini, sadece davacı tarafın 03/02/2016 tarihinde … seri numaralı sevk irsaliyesi ile faturasız olarak getirmiş olduğu malların … tarafından teslim alındığını ve bir gün sonra gelen mallar yanlış olduğu için getiren nakliyeci …’a 04/02/2016 tarihli … seri numaralı sevk irsaliyesi ile iade edildiğini, müvekkil şirkete tebliğ edilmiş bir fatura olmadığı için iade faturası da kesilmediğini, davacı tarafın dilekçesinde sunmuş olduğu 04/02/2016 tarihli … ve … seri numaralı sevk irsaliyesi ile teslim ettiğini iddia ettiği ürünlerin ise hiçbir şekilde müvekkil şirket tarafından teslim alınmadığını, sevk irsaliyesinden anlaşılacağı üzere sadece nakliyecileri …’a teslim etmiş olduğunu, bu nedenlerden dolayı müvekkili aleyhine açılan itirazın iptali davasının ve icra inkar tazminatı talebinin reddini, davacının icra takibinin konusu olan meblağın % 40’ından aşağı olamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesin talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “… davacı her ne kadar davalıya kot kumaşı sattığını, malları teslim ettiğini, bu nedenle 03/02/2016 ve 04/02/2016 tarihli iki adet fatura düzenlediğini malları teslim almasına karşın davalının fatura bedelini ödemediğini, icra takibinde haklı olduğunu iddia etmiş ise de; davacı davalıya malları teslim ettiğini kanıtlayamamıştır. Kumaşların teslim edildiğine dair belge davacının nakliyecisi tarafından imzalanmıştır, imzalı beyan sunulan kişi nakliyecidir. Davacının ticari defter ve belgeleri de usulüne uygun tutulmuş olmadığından davacı lehine delil olarak değerlendirilemez. Açıklanan nedenlerle davacı alacağını ve davasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Davalı taraf kötüniyet tazminatı talep etmiş ise de bu husus sehven kararda karşılanmamış, ancak davacının kötüniyeti ispatlanamadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının kumaş ticareti yaptığını, davalıya toptan kot kumaşı satmış olup 03.02.2016 ve 04.02.2016 tarihli faturalar düzenlenmiş ve bu kot kumaşların davalı şirkete teslim edildiğini ve davalının cevap dilekçesinde 03.02.2016 tarihli … seri numaralı sevk irsaliyesi ile getirilen malları teslim aldıklarını ikrar etmiş olup teslim aldıkları malları 04.02.2016 tarihli sevk irsaliyesi ile iade ettiklerini belirtmiş olduklarını ancak iade ettiklerini iddia ettikleri malların davacıya teslim eden nakliyeci …”ın bu malları davalıya teslim ettiğine dair davacının yazılı beyanda bulunduğunu, konu faturaları alan davalı şirketin, TTK’nın 21/2. maddesi usul ve kapsamında faturaya herhangi bir itirazı olmadığını, davalının söz konusu borcun olmadığını iddia etmekte fakat bilirkişi incelemesi esnasında ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmediğini, davacı şirketçe ise ticari defter ve kayıtlar bilirkişi incelemesinde hazır edilmiş bilirkişi incelemesi esnasında davacı şirket tarafından ibraz edilen 2016 yılına ilişkin ticari defterlerinin TTK madde 64, 66 (eski TTK madde 69, 70/son 72/3) ve VUK madde 220-226 ya göre açılış ve yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığını, kayıt nizamı bakımında VUK madde 215-219 hükümleri ile muhasebe sistemi uygulama genel tebliğlerine uygun olduğunun tespit edilmiş olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesine dayalı faturadan kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davacının faturalara konu malları davalıya teslim edip etmediği noktasındadır. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, “iki adet fatura” sebebine dayalı olarak 109.483,10 TL asıl alacağın tahsili istemiyle 12/08/2016 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözülmesi için ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar vermiş, bilirkişi tarafından davacının ticari defterlerinin açılış ve yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yaptırıldığı ancak kebir ve envanter defterinin yazdırılmadığı, bu nedenle defterlerin birbirini teyit edip etmediğinin saptanamadığı, davacının kendi ticari defterine göre davalıdan 109.483,10 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafça ticari defterlerin ibraz edilmediği de raporda belirtilmiştir. Mahkemece 12/02/2019 tarihli duruşmada ticari defterlerin incelenmesine karar verilmiş ve duruşmada hazır olmayan davalıya bu hususta meşruhatlı davetiye çıkarılmasına karar verilmiş olmakla birlikte davalıya çıkarılan tebligatta ara kararda geçen meşruhata yer verilmediği gibi, tebligata duruşma zaptı da eklenmemiştir. Davacı tarafça, davalının ticari defterlerine de delil olarak dayanıldığından davalının ticari defterlerinin ibrazı için usule riayet edilmeksizin yargılama sonuçlandırılmıştır. Ayrıca davalı tarafça cevap dilekçesinde davacı tarafın 03/02/2016 tarihinde … seri numaralı sevk irsaliyesi ile faturasız olarak getirmiş olduğu malların … tarafından teslim alındığı ancak bir gün sonra gelen mallar yanlış olduğu için getiren nakliyeci …’a 04/02/2016 tarihli … seri numaralı sevk irsaliyesi ile iade edildiği savunulmuş olup, … seri numaralı sevk irsaliyesine konu malların davalıya teslim edildiği sabit olmasına rağmen davalının bu malların davacıya iade edildiği yönündeki savunması üzerinde durulmadan dava karara bağlanmıştır.Mahkemece, davalının ticari defterlerinin incelenip ve yine davalının iade savunması üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması doğru olmamıştır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 02/03/2023