Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1203 E. 2022/1481 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1203
KARAR NO: 2022/1481
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/11/2019
NUMARASI: 2016/399 Esas – 2019/896 Karar
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/04/2016
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/12/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi olduğunu, bir kısım çeklerin boş ve imzasız olarak davacı firmanın zilyetliğindeyken çalınarak zayi edildiğini, bu hususta ödeme yasağı talepli olarak Gebze 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticari Mahkeme sıfatıyla) 2015/394 Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açtıklarını, açılan dava dosyasında 20/07/2015 tarihli ara kararı ile dava konusu … Bankası A.ş. Gebze/Kocaeli şubesinin … seri numaralı çekin de aralarında bulunduğu bir kısım çekler hakkında ödeme yasağı konulmasına karar verildiğini, HSYK kararı ile Gebze’de Asliye Ticaret Mahkemesi kurulduğundan davalarının usul yönünden reddine, dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiğini, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/80 Esas sayılı dosyası ile yargılamaya devam edildiğini, bu dosyada yapılan yargılamada davalı … A.ş. 18/09/2015 tarihli dilekçesi ile … Bankası A.ş. Gebze Kocaeli şubesinin … seri numaralı çekin hamili bulunduğunu belirttiğini, Gebze ATM’nin 2016/80 Esas sayılı dosyasının 28/03/2016 tarihli celsesinin 3 nolu ara kararı gereğince taraflarınca istirdat davası açılması için süre verildiğini, davacı firmanın davalı firma ile arasında hiçbir ticari ilişkinin bulunmadığını, davaya konu çekin davacı firma yetkilisi tarafından imzalanmadığını ve dava konusu çekin üzerinde davacı firmanın kaşesi bulunmadığını, çalıntı çeklerin, sahte imza ile tedavüle konulduğunu, davacı şirket ile davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılacak inceleme sonucunda dava konusu çek ile ilgili hiçbir ticari ilişkinin bulunmadığının görüleceğini belirterek davanın kabulüne, … Bankası A.ş. Gebze Kocaeli Şubesinin … seri numaralı çekin istirdadına, aksi taktirde çek bedellerinin istirdadına, dava konusu çeke yönelik icra takibinde bulunmasının söz konusu olması sebebiyle davanın devamı süresince İhtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin faktoring işlemi yaparken sadece alacağın faturaya dayalı olup olmadığını ve devir ve temlik aldığı çekin ciro silsilesinin muntazam olarak birbirini takip edip etmediğini incelemekle yükümlü ve bu yükümlülüğünü de harfiyyen yerine getirdiğini, çek üzerinde yer alan imzaların vb. hususlar ciro silsilesinin sıhhatini etkileyemeyeceğini, davalının tüm yasal mevzuata uygun olarak işbu davaya konu edilen çeki devir ve temlik almış olup davalının kötü niyetli olduğunun davacı tarafından ispat edilmediğini, davalı şirketin iş bu davaya konu edilen çeki dava dışı faktoring müşterisi … Yed. Parça San. ve Tic. Ltd. Şti. ile 19/02/2013 tarihinde imzaladığı faktoring sözleşmesi temelinde 10/02/2015 tarihli alacak bildirim formu ödeme araçları tevdii bordrosu ile ve iş bu davaya konu olan çek bedelini tevsik edici 06/02/2015 tarihli ve … numaralı faturaya dayanarak devir ve temlik aldığını, davalı şirketin yasal mevzuata uygun olarak fatura ile tevsik edilmiş bir alacağı ticari bir ilişki çerçevesinde doğduğunu gösterir belgeleri kontrol ederek devir ve temlik aldığını, akdedilen faktoring sözleşmesi hükümleri çerçevesinde davalı şirkete temlik edilmiş alacağın ödeme vasıtası olarak iş bu davaya konu edilen çekin verildiğini, davacının davaya konu edilen çekin ellerinden çıktığı iddia ve defisini davalıya karşı ileri süremeyeceğinin Türk Ticaret Kanunun emredici hükümleri ve Yüksek Mahkemenin yerleşik uygulamaları gereği olduğunu, kanun gereği davacı tarafın davalının kötü niyetli olduğunu ispatlaması gerektiğini, hem Türk Ticaret Kanunun 687 ve 792 maddeleri hemde 6361 sayılı kanunun 9/3 maddesi uyarınca davacının davalı şirketin davaya konu edilen çeki iktisap ederken bilerek ve isteyerek davacının zararına hareket ettiğini, kötü niyetli olarak devir ve temlik aldığını ispatlamakla yükümlü olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Toplanan deliller, bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacının sahibi olduğu çekin iradesi dışında elinden çıkmak suretiyle dava dışı kişiler tarafından sahte imza kullanılmak suretiyle piyasaya sunulduğu, davalı faktoring şirketinin mevzuata uygun bir şekilde ciro silsilesi düzgün gözüken bahse konu çeki devraldığı, Mahkememizce Grafoloji uzmanı bilirkişiye yaptırılan imza incelemesi sonucunda çekin ön yüzündeki keşide imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda; tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacının ciranta … Yedek Parça San.ve Tic.Ltd.Şti.ile ticari ilişki içinde olduğu ancak davacı tarafın çeki borç ödemesi için keşide ederek verdiği ve çek nedeniyle borçlu olduğu yönünda bir kayda rastlanmadığının tespit edildiği, davacı şirketin icra dosyasına 33.785,45 TL ödemede bulunduğu, davacının çekten kaynaklı davalıya karşı sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla yapılan ödemenin istirdadına yönelik davanın kabulüne” karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin gerekçeli kararı, amir yasal düzenlemelere ve Yargıtay’ın istikrarlı uygulamalarına tümüyle muhalefet edilerek kaleme alındığını, müvekkil şirketin iyi niyetli meşru hamil olduğu gerçeği hukuki irdelemeye tabi tutulmaksızın hukuka tümüyle aykırı karar tesis edildiğini, müvekkil şirketin tüm yasal mevzuata uygun olarak işbu davaya konu edilen çeki devir ve temlik almış olduğunu, müvekkilin kötü niyetli olduğunun da davacı tarafından ispat edilemediğini, müvekkil şirket alacağın temlikinde izlemekle yükümlü olduğu tüm usul ve esasları yerine getirdiğini, belirtilen sebepler neticesinde Yerel Mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Dava, TTK 792. maddesine dayalı olarak açılan çek istirdatı talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı tarafça yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Çek istirdatı davalarında davacı çekin yetkili hamili olduğunu, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir.10.10.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmelik m. 22/2 hükmü uyarınca, faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak, fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler. Faktoring şirketleri belirtilen yönetmelik hükmü uyarınca alacağı temlik alabilirler. Faktoring işlemi alacağın temliki hükümlerine tabi olduğundan davacı keşideci kambiyo borçlusu, temlik eden durumundaki önceki çek lehtarına karşı ileri sürebileceği def’i ve itirazları factoring şirketine karşı da ileri sürebilir (BK. m. 167/1, TBK. M. 88/1).Davacı taraf çekteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiş, davalı taraf ise çekin usulune uygun olarak devir alındığını iddia ederek davanın reddini savunmuştur. İmza inkarına dayalı sahtelik iddiası mutlak def’ilerden olup, herkese karşı ileri sürülebilir. Davalının faktoring şirketi olması ve dava konusu çeke düzgün bir ciro silsilesi yoluyla hamil olması bu anlamda sonuca etkili değildir. Yargılama sırasında alınan ve istinaf denetimine de elverişli bulunan bilirkişi raporları içeriğinden dava konusu çekteki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle HMK ‘nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.591,62 TL nisbi istinaf karar harcından peşin alınan 398,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.193,62‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.27/12/2022