Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1198 E. 2022/1355 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1198
KARAR NO: 2022/1355
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2019
NUMARASI: 2018/461 Esas – 2019/1089 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/12/2022
Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tütün ürünleri dağıtım işi yaptığını, davalının iş yerinde tütün ürünleri sattığını ve müvekkilinden tütün ürünlerini satın aldığını, müvekkili şirket tarafından davalıya yapılan en son teslimatta davalının kaşe ve imza ile ürünleri teslim aldığını ve son bakiye borcunun 6.418,64 TL olduğunu kabul ettiğini, ancak davalının bakiye borcu ödememesi üzerine davalı hakkında Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davalının itirazında borcun 600,00 TL kısmını kabul ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; teslim belgelerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvkkilinin davacıdan satın aldığı malların ödemelerini zamanında yaptığını, imza müvekiline ait olsa bile davalının taraflar arasındaki ilişkinin varlığını ve malların teslim edildiğini kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya tütün ürünleri satışının yapıldığı, satış işlemine dayalı olarak davacı tarafından düzenlenen 29 adet faturada teslim alan kısmında davalının imza ve kaşesinin bulunduğu, davalı tarafça malların teslim alınmadığı savunularak imzaya da itiraz edilmiş ise de, davalının dönem içerisinde fatura tutarları fazlası ödemelerinin bulunduğu dikkate alındığında malların teslim edildiği hususunun kanıtlandığının kabulünün gerektiği, davacının ticari defter kayıtları ve toplanan deliller itibariyle davacının davalıdan 6.418,64 TL alacaklı olduğu, bu tutardan takip tarihinden 1 gün önce davalı tarafından yapılan 168,64 TL ödemenin düşülmesi sonucunda bakiye alacağın 6.250,00 TL kaldığı, takip tarihi sonrasında davalının ödeme emrine kısmi itiraz ederek icra dosyasına 970,85 TL’si ana para olmak üzere 1.038,90 TL ödeme yaptığı, dolayısıyla davacının 6.250,00 TL alacağından davalı tarafından ana para olarak ödenmiş olan 970,85 TL’nin düşülmesi gerektiği, bu tutarın düşülmesi sonucunda davacının bakiye 5.279,15 TL alacağının kaldığı sonucuna varıldığı, alacağın likit olduğu” gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile takibin 5.279,15 TL asıl alacak üzerinden ve bu tutara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmak sureti ile devamına, kabul edilen asıl alacak tutarı olan 5.279,15 TL üzerinden hesaplanacak % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanları dikkate alınmadan hazırlandığını, cevap dilekçesinde fatura içeriği malların teslim belgelerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davacıdan satın ve teslim aldığı malların ise ödemelerini zamanında yaptığını, teslim alındığı iddia olunan mallara ait faturadaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bir ihtimalle imza müvekkiline ait olsa bile davacı tarafından bunun kanıtlanmadığını, mahkeme tarafından herhangi bir imza araştırılması yapılmadığını, sadece taraflar arasındaki fatura akışı olmuş diye bu malların teslim alındığı belirtilerek karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, dava değerine göre dava sonucunda tam kabul olmadığını, talep ve dava edilen alacağın ihtilaflı olduğunu, likit olmadığını beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: davada tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiğini, davalının ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmediğini, müvekkili şirket defterlerinde yapılan inceleme neticesinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı ve müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun sübut bulduğunu, fatura ve makbuzlarda davalının kaşesi yer aldığını, daha önceki fatura ve makbuzlarda da aynı imza ve kaşelerin yer aldığını, bu fatura ile makbuzların karşılığının müvekkiline ödendiğini, bilirkişi raporunda da faturalara vurulan kaşe ve imza örneklerinin incelendiğini, davalının fatura içeriklerine TTK uyarınca 8 gün içinde itiraz etmediği, bilirkişi incelemesine inceleme gününde herhangi bir belge ibraz etmediği gözönünde bulundurularak faturalar içeriğindeki malların teslim edildiği kanaatine varıldığını, taraflar arasındaki cari ilişkinin varlığının da sübut bulduğunu, taraflar arasındaki alacağın varlığına yönelik bir ihtilaf olmadığını, icra inkar tazminatına ilişkin kararın da isabetli olduğunu beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, sözleşmesel ilişkiden kaynaklanan cari(açık) hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, cari hesabı oluşturan faturalara konu mal ve hizmetin verilip verilmediği noktasındadır.Davacı ile davalı arasında tütün ürünlerinin satışına ilişkin sözleşme bulunduğu konusunda ihtilaf yoktur.Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 6.418,64 TL asıl alacağın tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun borca itirazında 600,00 TL borcu kabul edip, kalan kısım yönünden borca itiraz ettiği, davalı borçlu tarafından 30/04/2018 tarihinde icra dosyasına 970,85 TL’si ana para olmak üzere 1.038,90 TL ödeme yaptığı, bakiye kısım için faturaların tebliğ edilmediği ve malların teslim edilmediği, borcun bulunmadığı itirazı üzerine icra takibi durduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından eldeki dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. Maddesi uyarınca icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Fatura düzenlenmesi ve dayanağı kanıtlanamayan faturalar davacı defterlerinde kayıtlı olması ve faturaya itiraz edilmemiş olması tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamaz(Yargıtay HGK’nun 19/09/2018 Tarih, 2017/19-915 Esas ve 2018/1338 Karar Sayılı İlamı). Davada ispat külfeti faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu iddia eden davacının üzerindedir. Davacının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 22/02/2016 Tarih, 2015/13357 Esas ve 2016/2695 Karar Sayılı İlamı). Mahkemece davalının ticari defterleri incelenmeden, davacı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme soncunda düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davacı tarafın delil olarak dayandığı imzalı sevk irsaliyelerine davalı gerek icra takibine itirazında gerekse yargılama sırasında davacıdan herhangi bir mal alınmadığı ve imzanın kendisine ait olmadığı yönelik savunmasında üzerinde durulmadan karar verilmesi doğru bulunmamıştır.Bu halde öncelikle davacının ticari defterlerinde kayıtlı ve teslim alan kısmı imzalı sevk irsaliyeleri ve bu irsaliyelerin bağlı bulunduğu faturalar tespit edilerek, sevk irsaliyelerindeki teslim alan kısmındaki imzaların davalıya veya çalışanlarına ait olup olmadığının tespiti gerekir. Mahkemece davalının imza itirazı gözetilerek, davalıya isticvap davetiyesi çıkarılması ve cari hesaba kayıtlı 29 faturadaki imzaların ona ait olup olmadığının sorulması, inkarı halinde yeterince imza örnekleri toplanarak huzurda atılacak imzalar ile birlikte imza incelemesine gönderilerek ve davalıya ticari defter ve belgelerini sunması için usulüne uygun şekilde ihtarat yapılarak sunulması halinde davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılacak inceleme neticesinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca usulden kaldırılmasına, yukarıda davalıya ticari defter ve kayıtlarını sunmak üzere usule uygun şekilde ihtarat yapılarak ve sevk irsaliyeleri üzerinde imza incelemesi yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,3-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.06/12/2022