Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1194 E. 2022/1414 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1194
KARAR NO: 2022/1414
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2019
NUMARASI: 2016/356 Esas – 2019/640 Karar
DAVA: Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/12/2022
Taraflar arasındaki Alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili ile davalı arasında davalının müvekkiline ait taşınmazda çalışırken geçirdiği kaza sonucu Bakırköy 2. İş Mahkemesinin 2011/205 esas sırasında kayıtlı tazminat davası devam ederken 04/11/2014 tarihinde müvekkilinin iş yerinde bir araya gelen tarafların şahitler huzurunda 35.000,00 TL karşılığında anlaşarak davadan feragat edileceğine ilişkin anlaşma yapıldığını, müvekkilinin 35.000,00 TL’yi elden davalıya teslim ederek karşılığında 04/11/2014 keşide, 19/01/2015 vade tarihli senedi teslim aldığını, ancak davalının parayı almasına rağmen davadan feragat etmeyerek davanın sonuçlanmasının ardından icra takibine giriştiğini, davalıya bir kısım ödemeler dahi yapılmasına rağmen anlaşma girişimleri sonuçsuz kaldığından davaya konu senedin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icraya konulmuş ise de davalının bizzat attığı senetteki imzayı inkar etmesi üzerine İstanbul 5. İcra Mahkemesinin 2015/223 esas sayılı dosyasında imza incelemesi yaptırılmış ise de sağlıklı bir kuruma imza incelemesi yaptırılmadığı için imza itirazının kabul edildiğinden davalının senet altına atmış olduğu imzanın aidiyetinin tespiti ile şimdilik 5.000,00 TL nin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacı yanın dava dilekçesinde bahsettiği senet ile davalı müvekkiline karşı icra takibi başlatıldığı ve başlatılan icra takibi nedeniyle davalıya gönderilen ödeme emrine karşı davalı müvekkil bir tarafta İstanbul 5.İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde imzaya itiraz davası açtığını, diğer taraftan da asılsız bir senetle hakkında takip başlatan davacıya karşı istanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı müvekkilinin bu yasal girişimleri üzerine hem şikayetine bakan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hem de imzaya itiraz davasını inceleyen İstanbul 5.İcra Hukuk Mahkemesi dava dilekçesinde sözü edilen senet üzerinde imza incelemesi yaptırıldığını ve konusunda uzman bilirkişiler tarafından verilen raporlarla senet üzerindeki yazı ve imzaların davalıya ait olmadığının tespit edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda,Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2016/5216 Esas, 2016/10919 Karar sayılı ilamı ile onanan İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/223 Esas, 2015/915 karar sayılı dosyasında alınan Prof. Dr. … tarafından düzenlenen raporda senetteki imzaların …’ın eli ürünü olmadığı tespit edildiği ,İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/86 Esas sayılı kesinleşen dosyasından alınan bilirkişi raporunda; grafolojik ve kaligrafik esaslar dahilinde yapılan incelemede senet aslındaki borçlu … ismine atfen atılı imzalar ile … ve …’a ait mukayese imzalar arasında; Tersim tarzı bakımından kısmi benzerlik görülmekle beraber imzaların başlangıcı, gramaların örgülenmesi, İmzaların bitirilişi, Çizgisel hareketlerin biçimlenmesi, Devinim noktaları, Özellikle işleklik derecesi, Ebat, meyil, istikamet, Seyir sürat, istif, Kalem alışkanlıkları ve baskı derecesi bakımından incelendiğinde; senet aslındaki borçlu … ismine atfen atılı imzaların …’ın ve …’ın eli ürünü olmadığı belirtilmesi ve dosyaların kesinleşmesi nedeniyle ayrıca senetteki imzanın davalıya aidetiyle ilgili bilirkişi incelemesi yapılmadığı gerekçesiyle İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/86 Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu esas alınarak rapor doğrultusunda senetteki imzanın davalı …’ın eli ürünü olmamasından dolayı davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/86 Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu esas alınarak karar verildiğini, hem kanun maddeleri ile hem de Yargıtay İçtihatlarıyla sabit olduğu üzere ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporunun hukuk hakimini bağlamadığını, tarafların talebi ve beyanları doğrultusunda dosyada bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, ceza davasında yaptırılan bilirkişi incelemesi ile hukuk hakiminin yaptıracağı bilirkişi incelemesi, her iki dava türünün amaç ve ilkeleri bakımından birbirlerinden çok farklı olduğunu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E. 2016/9572 K. 2019/3879 T. 1.4.2019 sayılı kararında ceza mahkemesinden alınan rapor hukuk hakimini bağlamayacağının belirtildiğini, dava konusu senedin bizzat davacı tarafından ve tanıklar huzurunda imzalanarak müvekkiline verildiğini, davalı aldığı paraya rağmen iş mahkemesindeki dosyadan feragat etmediği gibi davayı sonuçlandırarak müvekkili aleyhine icra takibine başladığını, davalının aldığı 35.000 TL’yi sürekli olarak inkar ettiğini, mahkemece bu konuya ilişkin tanıklarının dahi dinlenmediğini, somut olayın ve davacının art niyetinin ortaya çıkaracak delillerin değerlendirilmesine imkan verilmeksizin eksik inceleme ile karar verildiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, senede dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle senet bedelinin tahsili talebine ilişkindir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, senet üzerindeki imzanın davalıya olup olmadığı ve ceza mahkemesi kararının bağlayıcı olup olmadığı noktasındadır.İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine 04.11.2014 düzenleme ve 19.01.2015 vade tarihli 35.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatılmıştır. Davalı-borçlu tarafından açılan dava sonunda İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/223 Esas, 2015/915 karar ile “alacaklı tarafından borçlu hakkında senete dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapıldığı, davanın süresinde olduğu anlaşılmış, imza itirazı açısından takibe konu senet aslı ile mukayeseye esas belgeler celbolunarak dosya konunun uzmanı bilirkişi Prof Dr. …’a tevdi olunmuş, bilirkişi optik aletler altında yaptığı inceleme ile hazırladığı raporunda; inceleme konusu senetteki …’a atfen atılmış borçlu imzalarının karşılaştırma belgelerindeki imzalara kıyasla … eli ürünü olmadığı hususunda mütealada bulunmuş, mahkememizce denetlenen ve karara dayanak teşkil edecek nitelikte olduğu” gerekçeleriyle İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında yapılan takibin iptaline, asıl alacağa takdiren %20 si oranında olan 7.000 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, kararın temyizi üzernie Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 13.04.2016 tarih ve 2016/5216 Esas, 2016/10919 Karar sayılı ilamı ile kararının hüküm bölümünün (1). bendinde yer alan “takibin iptaline” sözcüklerinin karar metninden çıkartılmasına, yerine “takibin durdurulmasına” sözcüklerinin yazılması suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.06.2018 tarih ve 2016/86 Esas- 2018/395 K sayılı dosyasınında ise, katılan …’ın şikayeti üzerine sanık … aleyhine resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda; bilirkişi … tarafından hazırlanan raporda senet aslındaki borçlu … ismine atfen atılan imzalar ve yazıların … ve …’ın üeli ürünü olmadığının mütalaa edildiği, sanığın inşaat işlerinde işçi olarak çalıştıktan sonra iş yerinde iş kazası geçirmesi üzerine Bakırköy 2. İş Mahkemesinin 2011/205 E sayılı dosyası üzerinde açmış olduğu tazminat davasının kazanan ve aleyhine icra takibine geçen eski işçisi müştekiye yönelik müştekinin düzenlemiş intibaı vererek borçlusu müşteki olarak yer alan suça konu senedi temin vetespit edilemeyen bir şahsa düzenletip imzalatarak tazminatı ödememek için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden icr atakibi başlattığı,İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/223 Esas, 2015/915 karar sayılı dosyası üzerinde alınan bilirkişi raporunda borçlu imzasının müştekiye ait olmadığının anlaşıldığı “gerekçeleriyle sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına ve HAGB hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiş, karar 05.09.2018 tarihinde kesinleşmiştir. İlk derece mahkemesince dosya ATK’na gönderilerek imza incelemesi yapılmasına karar verilmiş, ATK Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi 06.02.2019 tarihli raporuyla inceleme konusu senedin aslı temin edilerek, mevcutlar ile birlikte kuruma gönderilmesi için dosyayı mahkemesine iade etmiştir. Mahkemece bu rapor sonrası senet aslı ile dosyanın ATK ‘na gönderilerek rapor istenmesine karar verilmiş ise de 01.07.2019 tarihli arar kararla ceza mahkemesi kararının kesinleştiğinden bahisle ara karardan rücu edilmiştir. Somut olayda; davacı davaya konu senedin iş mahkemesinde davalı tarafından aleyhine açılan davadan, davalıya 35.000,00 TL nakit ödemesi karşılığında feragati karşılığında davalının bizzat imzalayarak düzenlediğini iddia etmesine göre mahkemece öncelikle HMK 211 maddesi uyarınca imza inkarına yönelik usuli işlemler tamamlanıp, Adli Tıp Kurumu’na belge aslı gönderilerek imza yönünden rapor alınıp sonucuna göre davacının diğer iddiaları üzerinde de durularak varımacat uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken ,kesinleşen HAGB kararı ve ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunun hukuk hakimini bağlamayacağı hususu göz ardı edilerek imza incelemesi yaptırılmadan asliye ceza mahkemesince de alınan bilirkişi raporu esas alınarak imzanın davalıya ait olmadığının kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2- Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.20/12/2022