Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/119 E. 2020/164 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/119
KARAR NO: 2020/164
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 06/06/2018
NUMARASI: 2016/468 Esas – 2018/627 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/10/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacının davalı şirkete 11/09/2015 tarihinde … marka … model Endüstriyel Tip rulo silindir ütü için teklif formu sunduğunu, davalı şirketin bu proformayı kaşeleyip imzalamak suretiyle kabul ettiğini ve sipariş verdiğini, müvekkilinin 28/12/2015 tarihinde 58.000,00 TL bedelle proformaya konu ütünün teslimini gerçekleştirdiğini, davalının farklı tarihlerde toplam 27.000,00 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin davalı tarafa kalan 31.000,00 TL nin ödemesini defalarca hatırlatmasına rağmen ödeme yapılmadığını, davalıya borcun ödenmesi için ihtarname keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; müvekkilinin kuru temizleme işiyle uğraştığını, müvekkilinin endüstriyel ütü satın almak istediğini, davacı tarafından müvekkiline verilen katalogda satışa sunulan tüm endüstriyel ütü modellerinin yürüyen bantları ile birlikte bir bütün oluşturduğunu, müvekkilinin davacıdan … marka … model Endüstriyel Tip rulo silindir ütüyü 58.000,00 TL bedel ödemeyi kabul ederek satın aldığını, alınan ütünün teslim ve montajından sonra ütünün içinde bulunması gereken yürüyen keçe bant sisteminin eksik olduğunun tespit edildiğini ayrıca ürün üzerinde çizikler ve tozların bulunduğunu, müvekkili tarafından durumun davacıya bildirildiğini, davacının eksik olan parçanın ellerinde bulunmadığı, getirip takılacağının belirtildiğini, daha sonra davacı şirketin söz konusu bant sisteminin makinenin içerisinde olmadığını, bunun için ekstra ücret ödenmesi gerektiğini söylediğini, davacının güveni kötüye kullandığını, müvekkilinin bunun üzerine ihtarname keşide ederek bant sisteminin takılmasını aksi taktirde kalan ödemeleri yapmayacağını bildirdiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesince görülen dava hakkında, “Taraflar arasındaki ticari alışveriş ve miktarı ihtilafısız olup ihtilafın teslim edilen ütünün sözleşme gereği belirlenen ütü olup olmadığı ve ürünün ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılmış ise talep edilen bakiye ürün bedelinin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı, davacının iddiası davalıya satılan ürünün taraflar arasındaki sözleşme gereğince ayıpsız teslim edilmesi gereken sanayi tipi ütü olduğu, davalı tarafından ürünün kendisine tesliminden sonra ürünün eksik gönderildiğine dair davacıya 22.03.2016 tarihli Beşiktaş … Noterliğinden … nolu ihtarnameyi gönderdiği, her davada HMK 190 maddesi gereğince iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın ispat külfeti altında olduğu, davacı tarafından mevcut sözleşme dışında bir delil ibraz etmediği ve delillerini sınırladığı, toplanan delillere göre davacının ispat külfetini yerine getirmediği, açılan mal bedeline ilişkin itirazın iptali davasının reddi ile, davalı tarafından her ne kadar İİK 67/2 maddesi gereğince kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de davacının hem haksız hemde kötüniyetli olduğuna dair dosyada delil bulunmadığı davalının tazminat talebinin de reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının sözünü ettiği … Sisteminin ürün üzerince mevcut olduğunu, davalının kastetmiş olabileceği ”kolay çamaşır girişi için kayış”ın sözleşmeye ve faturaya dahil olmadığını, yasaya uygun olarak yapılan bir ayıp ihbarı olmadığını, ispat yükünün davalı üzerinde olduğunu, dosyada tek bir delilin toplanmayıp bilirkişi incelemesinin yapılmadığını, bu hususun bozma sebebi olduğunu, davalı tarafın sunulan cevap dilekçesinin süresinde verilmemiş olup, iddialarının dinlenme ve delillerinin incelenme imkanı bulunmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalıya satışı yapılan ürünün bakiye satış bedelinin tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itiraz davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, satışa konu ürünün davalıya yürüyen keçe sistemi eksik olarak ayıplı şekilde teslim edilip edilmediği ve ispat yükünün hangi tarafa ait olduğu noktasındadır. Taraflar arasında şatış sözleşmesine konu makinenin davalıya teslim edildiği, satış bedeli ve davalı tarafından ödenen miktar konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)’nun 6. Maddesine göre, aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 190/1. Maddesine göre de, ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Satış sözleşmesine konu ürünün davalı tarafça sevk irsaliyesi ve faturanın herhangi bir ihtirazi kayıt düşülmeden imzalanarak teslim alındığı da nazara alındığında ispat yükünün makinede “yürüyen keçe bant sistemi”‘nin eksik olduğunu iddia eden davalı üzerindedir. Bu nedenle mahkemece ispat yükünün davacı tarafta olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Davalı vekilince 07/02/2018 tarihli celsede bilirkişi incelemesi talep edilmiştir. Ayrıca davacı vekilince de dava dilekçesinde bilirkişi deliline dayanılmıştır. Bu kapsamda tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi için dava konusu silindir ütü üzerinde uzman bir bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmak suretiyle satış sözleşmesine konu silindir ütüde yürüyen keçe sistemi şeklindeki parçanın bulunup bulunmadığı tespit edilerek varsa bahsi geçen parça eksikliğinin ayıplı ifa veya eksik ifa olarak kabul edilip edilmeyeceği, davalı tarafın sunulan cevap dilekçesinin süresinde sunulmadığı yönündeki beyanlar da değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemenin davacının delil listesinde bulunan ve ayrıca davalı tarafça da talep edilen bilirkişi incelemesini yaptırmaması suretiyle uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek önemli bir delile başvurulmaması karşısında eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece Mahkemesi’nin kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin İstinaf isteminin KABULÜ İLE, stanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/06/2018 tarih, 2016/468 Esas ve 2018/627 sayılı kararının HMK’nın 353/(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK ‘nun 362/(1)-g. maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi. 15/10/2020