Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1188 E. 2023/583 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1188
KARAR NO: 2023/583
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2019
NUMARASI: 2016/799 Esas – 2019/1048 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/06/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı ve davalı vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yıllardır “Dondurulmuş Kuzu Bağırsağı” ticareti yapılmakta olduğunu, müvekkilinin Avrupa’da dondurulmuş ve işlenmiş bağırsak ticaretinde önemli bir yere sahip olduğunu, davalı şirket tarafından davacıdan; 01/12/2015 tarihli 56.085,00-EURO bedelli, … numaralı, … CMR numaralı fatura, 13/08/2015 tarihli 56.125,00-EURO bedelli, … numaralı, … CMR numaralı fatura ile almış olduğu dondurulmuş kuzu bağırsaklarının bedellerinin ödenmemiş olduğunu, davalı aleyhine icra takibi başlatılmış ise de borçlunun süresi içerisinde takibe itiraz ederek takibin durdurulmasını sağlamış olduğunu, taşımaya konu malların Plovdiv Bulgaristan’dan yola çıkarak Türkiye’de … San. Dış Tic. Ltd. Şti.’ ne teslim edilmiş olduğunu, takibe ve alacağa konu edilen her iki CMR belgesinde de taşımayı yapan araç plakaları bilgileri yer almakta olduğunu beyanla borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin tüm ferileri ile birlikte devamına, takip borçlusunun İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın %100’ü oranında icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine dayanak olarak gösterilen fatura ve CMR belgelerinin sahte olduğunu, ekte sunulmuş olan ve gerçeği yansıtan fatura ve CMR belgeleri incelendiğinde; … numaralı faturadaki 0,75-EURO olan birim fiyatın 2.50-EURO olarak değiştirildiğini; 16.825,50 EURO olan bedelin de silinerek 56.085,00-EURO olarak, … numaralı faturadaki 0,75-EURO olan birim fiyatın 2.50-EURO olarak değiştirildiğini, 16.837,50-EURO olan bedelin de silinerek 56.125.00-EURO olarak gösterilmek suretiyle iki adet sahte fatura ve CMR taşıma belgesi düzenlendiğini, müvekkil şirketin alacaklı olduğunu iddia eden şirkete icra takibine konu fatura ve CMR belgelerinde belirtilen bedellerde borcu bulunmamakta olduğunu, davacı tarafından düzenlenen sahte fatura ve CMR belgelerine ilişkin olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gerekli şikayet başvurusunda bulunulmuş olduğunu, davacının alacağın % 100’ü oranında icra inkar tazminatı ödenmesi talebinin reddi gerekmekte olduğunu, davacının başlattığı icra takibi haksız ve kötü niyetli olup, kötüniyet tazminatı şartları oluşmuş olduğunu beyanla müvekkil şirket aleyhine açılan haksız ve kötü niyetli davasının ve tüm taleplerinin reddi ile davaya konu icra takibinin iptaline, davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak açılan dava gereği İ.İ.K 67/2 madde gereğince takip miktarının %20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı tarafça 01/12/2015 tarih, … no’lu fatura (CMR No:…) ve 13/08/2015 tarih, … no’lu faturaya (CMR No:…) istinaden 112.210,00 Euro alacağın tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Dosyada mevcut belgeler,davalı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde alınan bilirkişi raporları ile … ve … numaralı CMR taşıma senedi ile takibe konu emtianın davalıya teslim edildiği hususu sabit olup, uyuşmazlığın emtianın birim fiyatı üzerinde toplandığı anlaşılmıştır. Davalı taraf, takibe konu faturaların 0,75 euro olan birim fiyatlarının 2,50 euro olarak değiştirilmek suretiyle düzenlendiğini iddia etmiş, davacı taraf ise, 0,75 euro birim bedelli faturayı düzenleyerek malın sevkiyatını gerçekleştirdiklerini, akabinde bu faturaya ilaveten 1,75 euro bedelli faturalar düzenlendikten sonra 2,50 birim bedelli toplam alacağı yansıtan faturaların düzenlendiğini, faturaların sahte olmayıp Bulgaristan Hukuku’na uygun olarak düzenlendiğini belirtmiştir. Faturaların sahte olarak düzenlendiği iddiasına ilişkin olarak Bakırköy C.Başsavcılığı’nın 2016/80702 sayılı dosyası üzerinden soruşturma başlatılmış olup, soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verilmiş ve verilen karar kesinleşmiştir. Soruşturma dosyası kapsamında davacı şirket yetkilisi …’nın 31/10/2016 tarihinde alınan ifadesinde gümrükten 0,75 euro üzerinden sokulan malın sonradan gerçek fiyatı üzerinden ödeme yapıldığını, firmanın ödeme ile 1,75 euro üzerinden fatura kestiğini, avukatının icra takibini kendisinin bilgisi olmadan bilgilendirme miktarı olan 2,50 euro üzerinden başlattığını, iki ayrı anlaşma tutarı olan 0,75 euro ve 1,75 euro birim fiyatı üzerinden icra takibi yapılmasının gerektiğini beyan etmiştir. SMM Bilirkişi tarafından davalı ticari defterleri incelenmek suretiyle hazırlanan 22/03/2018 tarihli bilirkişi raporu ile davacının davalıdan 33.450,87 Euro alacaklı olduğu, heyete taşıma bilirkişisi eklenmek suretiyle tanzim olunan 22/10/2018 tarihli bilirkişi raporu ile de, … ve … numaralı taşıma senedi ile taşınan emtianın alıcısına teslim edildiği, davalının bu emtiayı gümrük beyannamesi ve ithalat evrakına göre 33.630,00 Euro bedelle satın aldığı tespit edilmiştir. Emtia konusu donmuş kuzu bağırsağının birim fiyatlarının tespiti için gıda uzmanı bilirkişi heyete dahil edilerek ek rapor alınmış olup, 30/05/2019 tarihli rapor ile yapılan piyasa araştırması sonucu dava konusu malın bedelinin 42.624,07 euro olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, emtia konusu birim fiyatının takibe konu miktar üzerinden hesaplanmasının mümkün olmadığı, esasen davacı şirket yetkilisinin de soruşturma kapsamındaki beyanlarının bu doğrultuda olduğu, davalı şirket defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 33.450,87 euro alacaklı olduğu, piyasa araştırmasına göre emtianın toplam değerinin 42.624,07 euro olduğu tespit edilmiş ise de, resmi kayıtlara, gümrük beyannamesi ve ithalat evrakına göre emtianın toplam değerinin 33.633,00 euro olduğunun tespit edildiği ve resmi olan bu miktara itibar edilmesi gerektiği kanaatiyle açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddine, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında, yıllardır “Dondurulmuş kuzu bağırsağı” ticareti yapıldığını, davacının, Avrupa’da dondurulmuş ve işlenmiş bağırsak ticaretinde önemli bir yere sahip olduğunu, davalı tarafından davacıdan 01.12.2015 tarihli 56.085,00 Euro bedelli, … numaralı, … CMR numaralı fatura ve 13.08.2015 tarihli 56.125,00 Euro bedelli, … numaralı … CMR numaralı fatura ile almış olduğu dondurulmuş kuzu bağırsaklarının bedelleri ödenmediğini, dava konusu iki adet fatura toplam bedeli 112.210, Euro olmasına rağmen çelişkili ve eksik bir gerekçe ile icra takibinin 33.633,00 Euro üzerinden devamı yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu, tüm faturaların vergisinin ödendiğini, bilirkişi raporlarında konu edilen farktan kaynaklı bedellerin vergisi ödendiğini, Bulgaristan vergi kanunları doğrultusunda para tahsil edildikten sonra ve her durumda fatura kesildikten itibaren 5 yıl içerisinde ek vergi veya vergi düzeltme beyanının da bulunulabildiğini, 2017 yılı içerisinde dava konusu iki ayrı faturanın da beyannameleri verilmiş olup KDV’lerinin ödendiğini, işbu çelişkinin giderilmesi adına uluslararası istinabe yolu ile inceleme yapılması için adalet bakanlığına müzekkere yazılmasının talep edildiğini ancak mahkemece bu konuda araştırma yapılmadığını, emtianın iki faturaya bölünerek kesildiği, bu faturalardan düşük olan üzerinden satış yapılarak daha az masraf ödendiği, ancak daha sonra Bulgaristan vergi kanunlarına da uygun olarak geçmişe dönük malın gerçek değeri üzerinden masraf ve vergilerin ödendiğinin açık olduğunu, işbu ödemeler malın birim fiyatı 2,50 Euro üzerinden ödendiği dosyaya sunmuş olduğumuz fatura ve evraklarla sabit olup davacının davalı şirkete 2015 yılında 22450 kg ve 22434 kg miktarında ham kuzu bağırsağının satımını ve ihracatını yaptığını, bu ürünün bedeli olarak da, taraflar birim fiyat olarak 2,50 Euro/kg anlaşmış olduklarını, taraflar mal bedelinin bir kısmının malın sevkiyatı yapıldıktan ve Türk gümrüğünden mal teslim alındığında ödeneceği, bakiye kısmının ise daha sonra ödeneceği konusunda anlaştığını, dava konusu iki ihracat işlemine konu malın beldi de sırasıyla 56.125,00 Euro ve 56.085 Euro olduğunu, bu satım anlaşması kapsamında da davacının ilk olarak anlaşılan ödemeye ilişkin … numaralı (0,75 Euro birim bedelli) kısmi proforma faturayı düzenleyerek malın sevkiyatını gerçekleştirdiğini, sonrasında ise Bulgaristan vergi mevzuatına uygun olarak tamamlayıcı olarak (1,75 Euro birim bedelli) … No’lu faturayı düzenledikten sonra iki faturanın sonucu icra takibine ve davaya konu 2,50 Euro bedelli toplam alacağa yansıyan fatura talep edildiğini, yapılan satım işlemi kapsamında yine … numaralı kısmi (0,75 Euro birim bedelli) kısmi proforma fatura düzenleyerek malın sevkiyatını gerçekleştirmiş, daha sonra yine kendi mevzuatına uygun tamamlayıcı fatura ile 2,50 Euro birim bedelli toplam alacağı yansıtan fatura kesildiğini, bahse konu her iki işlem sırası ile 22450 kg ve 22434 kg ham kuzu bağırsağına ilişkin kesilen faturalar olup bahse konu tüm faturalar dava dosyasına sunulmuş ve malın birim bedelinin 2,50 Euro olarak belirlendiğini ayrıca satışa ilişkin taşıma belgeleri ve müvekkil ticari defterlerinde dava konusu alacağa konu faturaların yer aldığına dair Bulgaristan Vergi Dairesi tarafından tasdikli defter sureti de dosyada mübrez olduğunu, davacının ticari defterleri incelenmeksizin, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ışığında müvekkilin dış ticaret uygulamasında sıkça uygulanan bir yöneteme başvurarak, sınır ötesi satışlarda iki aşamalı fatura kestiği, bu faturalarda düşük bedelli olanı gümrük işlemlerine tabi tuttuğu ve toplam bedelin davalıya yansıtıldığını, öyle ki, her ne kadar bilirkişi raporlarında eksik inceleme yapılmış olsa da, dosyaya sunmuş olduğumuz hukuki mütalaada da müvekkilin bu uygulamasının yazılı delille ispatlandığının belirtildiğini, beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme gerekçesine konu bilirkişi raporu ile ek bilirkişi raporundaki hatalı değerlendirmeye uymuş olup ve eksik inceleme ile hüküm kurduğunu, davacı tarafından davalıya teslim edilmiş talebe göre bir malın söz konusu olmadığını ancak talep tarihinde taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğunu, bilirkişi raporunun sonuç kısmında; davacının tek yanlı düzenlediği faturalarda yer alan bedellere itibar edilemeyeceği, gümrük evrakına göre ithalat fiyatları gözetildiğinde davacının haklı olmadığı, ithalatı yapanın davacı değil davalı olduğu, davacı yanca keşide edilen faturaların davalı yanca kabul edilmediği ve kayıtlara işlenmediği tespit olunduğunu, yerel mahkemenin kısmen kabul hükmü kurup ve kabul edilen rakama göre de icra inkar tazminatına hükmettiğini, kararın bu yönü ile hem hatalı hem de eksik incelemeye dayandığını, davanın red edilen kısmı için talebi olmasına rağmen mahkemece bu kısmın hiç dikkate alınmadığını, davanın kabul edilen kısmı için icra inkar tazminatına hükmeden mahkemenin davalıdan fazla alacağı olduğu iddiası ile gerçeğe aykırı belge düzenleyen kötü niyetli davacıyı da kötü niyet tazminatına mahkum etmesi gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesine dayalı faturadan kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davaya konusu faturalardaki malın davalıya satılıp teslim edilip edilmediği ve birim fiyatı noktasındadır. 13/08/2015 tarih ve … nolu CMR belgesine göre, davacı …. Tarafından davalı …’ye 19 palet, 33675 adet dondurulmuş ham kuzu bağırsağı gönderilmiştir. Bu CMR belgesine konu mal yönünden davacı tarafından sırasıyla, aynı fatura tarihi ve sırasıyla birim fiyatı 0,75 €’dan, daha sonra “debit note” olarak ve “surcharge” açıklamasıyla birim fiyatı 1,75 €’dan ve sonra birim fiyatı 2,50 € olan 56.125,00 € bedelli takibe konu fatura düzenlenmiştir. 01/12/2015 tarih ve … nolu CMR belgesine göre, davacı …. Tarafından davalı …’ye 20 palet, 33651 adet dondurulmuş ham kuzu bağırsağı gönderilmiştir. Bu CMR belgesine konu mal yönünden davacı tarafından sırasıyla, aynı fatura tarihi ve sırasıyla birim fiyatı 0,75 €’dan, daha sonra “debit note” olarak ve “surcharge” açıklamasıyla birim fiyatı 1,75 €’dan ve sonra birim fiyatı 2,50 € olan 56.085,00 € bedelli takibe konu fatura düzenlenmiştir.Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, “56.085,00 €’lık 01/12/2015 tarihli 123 numaralı fatura, 56.125,00 €’lık 13/08/2015 tarihli … numaralı fatura,” sebebine dayalı olarak 112.210,00 TL asıl alacağın tahsili istemiyle 17/08/2016 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Mahkemece uyuşmazlığın çözümü için davalını ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 222. Maddesine göre, Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Ayrıca usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Bilirkişi aracılığıyla incelenen davalının ticari defterlerinde, davacının 0,75 birim fiyatı üzerinden kestiği 16.837,50 € ve 16.825,50 € bedelli faturaları kayıtlı olmakla birlikte, 1,75 ve 2,50 birim fiyatı üzerinden kesilen faturalar kayıtlı değildir.Davacı taraf, Bulgaristan mevzuatına göre ilk düzenlenmiş olan 0,75 € kg birim fiyatlı faturaların kısmi fatura olduğunu ve daha sonra anlaşmaya ve gerçek bedele uygun bir şekilde 1,75 € kg birim fiyatlı tamamlayıcı faturaların da düzenlediğini toplam birim fiyatın 2,5 € olduğunu iddia etmiştir.Kanunda aksine özel bir düzenleme olmadıkça; taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü (TMK 6), diğer bir ifadeyle, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükü altında (HMK 190) olup, bu temel kuralların da sonucu olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. İspat yükü kendisinde olmayan diğer taraf da ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasının doğru olmadığı hakkında delil sunabilir. Karşı ispat faaliyeti için delil sunan taraf, ispat yükünü üzerine almış sayılmaz (HMK 191). Davacı tarafça satışa konu malın birim fiyatının 0,75 € değil, 2,50 € olduğunu iddia ettiğine göre, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ancak, taraflar arasında birim fiyatın 2,50 € üzerinden karalaştırıldığı veya önce 0,75 € birim fiyattan fatura kesileceği daha sonra 1,75 € birim fiyatı üzerinden tamamlama faturası kesileceğine dair anlaşma bulunduğu ispatlanabilmiş değildir. Bu nedenle 0,75 € birim fiyatın üzerinde bir fiyatın esas alınması mümkün değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. maddesinde, bir fatura alan kişinin aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Faturaya sekiz günlük süre içinde itiraz edilmemişse, TTK. m 21/2’ye göre, itiraz etmeyen kimse, fatura içeriğini kabul etmiş sayılır. Ancak sekiz gün içinde itiraza uğramayan fatura, taraflar arasında, aksi iddia ve ispat edilemeyen bir delil, geçici bir zaman için de olsa borçluyu sorumlu kılan bir ödeme emri de sayılmaz. İtiraza uğramayan fatura, içeriğinin aksi ispat edilebilir ticari bir belgedir. Ayrıca adına fatura düzenlenen, bu faturayı ticari defterlerine itirazsız olarak kaydetmişse, bu kayıt, fatura konusu sözleşmenin ve bu sözleşmedeki işin yapıldığı anlamına gelir. Borçlu taraf, faturaları ticari defterine işlemişse, borcun doğmadığını veya borcu ödediğini ispatlamak zorundadır. Zira, davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtlar aleyhine delil teşkil eder. Bu durumda davalı davacının 0,75 € birim fiyatı üzerinden kestiği faturalarını benimseyerek ticari defterine kaydettiğine göre, bu faturalardan davacıya karşı sorumludur. Davalı taraf, davacıdan alacaklı olduğunu iddia etmiş ise de buna ilişkin ayrı bir dava açıldığı anlaşılmış olup, söz konusu iddianın eldeki davada değerlendirilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca mahkemece davanın 0,75 € birim fiyatlı faturalar üzerinden kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 1.922,46 TL harcın, alınması gerekli olan 7.689,82TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.767,36‬ TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 5-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/06/2023